'Let them be afraid of you'

4.8K 202 98
                                    

Zayn ile geçen her gün öyle güzeldi ki bazen bu günleri yaşamama sebep olduğu için sevgimi içime sığdıramıyordum.

Her şey çok hızlı gelişmişti. Yeni evimize taşınmamız, düğün hazırlıkları, birlikteliğimiz... Bu kadar hızlı ilerlemesi beni korkutsa da mutluluğum bu korkuyu gölgede bırakıyordu. Tabi üzüldüğüm şeyler de olmuştu mesela hayatım boyunca Roden ile birlikte kaldığımdan ondan ayrılmak biraz olacaktı ama sanırım yanımda Zayn varken bunu atlatabilirdim.

Duvarlarını onun istediği gibi gri boyadığımız ve eşyaları benim seçtiğim modern evimizde gözlerimi gezdirirken hala nasıl bu duruma geldiğimize inanamıyordum. Her şey mükemmel ötesiydi. Salonumuzun geniş siyah koltuğunda uzanmış Zayn'in karnımın üzerine yayılan saçlarını okşuyordum.

Yaşadığımız her an benim için rüya gibiydi.

Kafasını heyecanla kaldırıp yüzündeki kocaman gülümsemeyle bana baktı ardından ellerini karnıma çıkardı."Hareket ediyor!"

Onun bu haline kahkaha atmadan duramamıştım, bebek ne zaman hareket etse Zayn heyecanlanıyordu. "Seni hissediyor."

Dudaklarını karnımın üzerinde gezdirip kocaman bir öpücük kondurdu. "Demek babayı hissediyorsun küçük prenses."

Dudaklarını karnımdan göğüslerime kadar neredeyse hiç ayırmadan kolayla dudaklarıma geldi ve dudaklarımı dudaklarının arasına alıp uzunca öptü. "Bayan Malik...."

Dudaklarıma ardı ardına öpücükler kondururken konuşmam mümkün olmadığı için mırıldandım. "Hmm."

"Dünyadaki en güzel annesiniz." dedikten hemen sonra dudaklarını tekrar dudaklarıma bastırdı. "Ve sizi öpmeye doyamıyorum."

Gülerek saçlarını okşarken gözüm hemen karşımdaki saate takıldı ve panikle hareketlenip Zayn'i üzerimden atmaya çalıştım, pek mümkün olmasa da. "Zayn! Provaya geç kalıyorum, gitmem lazım."

Umursamazca yüzümü öpmeye devam ediyordu. "Bir şey olmaz."

"Roden bekliyor."

Oflayarak üzerimden kalktı ve bana tutmam için elini uzattı, uzattığı eli tuttuğumda beni kolayca koltuktan kaldırmıştı. Kalkar kalmaz da hızla odamıza ve sadece ikimiz için ayırdığımız büyük giyinme odasına geçtik.

Ben kıyafet bulmaya çalışırken o giyinme odamıza koyduğumuz büyük pufta oturmuş beni izliyordu. ''Hayatım boyunca burada oturup sadece seni izleyebilirim.''

Bana hayranlıkla bakarken bir yandan üzerimi giyinip bir yandan da ona yalandan da olsa kötü bir bakış attım. ''Acaba seninle evlenmekten vaz mı geçsem?''

Puftan kalkıp benim yanıma geldiğinde aynada üzerimi düzeltiyordum. Kollarını arkamdan bana dolayıp boynuma dudaklarını bastırırken mırıldandı. ''Neden yapasın bunu?''

Aynadan ona baktım, suratında mutlu olduğunu belli eden bir gülümseme vardı.

''Biraz sapıksın sanki.''

''Biraz mı?'' diye sordu kahkaha atmadan önce.

Bana doladığı elleri çözüp ona döndüm ve dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum.

''Tamam baya sapıksın ama bazen hoşuma gidiyor.''

Uzanıp dudaklarına son bir öpücük daha kondurduktan sonra onu zorla da olsa odadan çıkarmayı başardım. Ona kalsa provaya bile gerek yoktu ama yarın bizim için büyük gün olduğundan Roden'ın tavsiyesine uyup provaya gitmeye karar vermiştim.

I'm Having your baby / ZAYLENA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin