I'm Having your baby / ZAYLENA

Suspicion

Uzun zamandır beni esiri haline getiren saçma korku Zayn'in tavırlarıyla günden güne bedenimi terk ediyordu ve bundan oldukça memnundum.

Bizimle öyle ilgileniyordu ki bazen beni sıkmaya bile başlamıştı ama şikayetçi değildim tabi, bizi düşündüğünü biliyordum ve bu bezen hoşuma gidiyordu.

Tabi şu anki gibi olmadığı zamanlar.

"Hadi iç şunu." diyerek sızlanıp elindeki bardağı bana uzattığında bardaktaki yeşil sıvıya iğrenircesine baktım. "Zayn onu asla içmem, kusmuğa benziyor."

Sabır dilermiş gibi derin bir nefes aldı. "Mia, bebeğin vitamin alması gerekiyor."

Kollarımı göğsümün altında birleştirip bardağa iğrenç bakışlar atmaya devam ettim.

"Bebeğim hamburgerden falan da vitamin alabilir değil mi? Sonuçta içinde marul falan var."

Şaka yapıyordum, bebeğime gayet güzel baktığımı biliyordu zaten.

Kaşlarını alayla havaya kaldırdı. "İçiyor musun şunu? Yoksa zorla mı içireyim."

Derin bir nefes alıp sıkıntıyla yamaklarımı şişirdim. "Zayn o şeye bakmak bile içimde kusma isteği yaratıyor."

Düz bir ifadeyle bir süre baktıktan sonra oturduğu yerde hareketlendi. "Tamam, zorla içireyim."

"Aman be! Ver tamam."

Uzanıp bardağı aldım ve içindeki sıvıyı kokladım, öğürmemek için kendimi zor tutmuştum. "Ne var bunun içinde?"

"Kivi, maydonoz, ıspanak, kereviz......."

"Tamam! Söylemesen daha iyi sanki." diyerek sözünü kestikten sonra iğrenç kokuyu almamak için burnumu kapattım. "Zayn Malik, sen çok kötü birisin."

Burnum kapalı olduğundan sesim baya garip çıkmıştı ama bu Zayn'i güldürdü. "Hadi hadi, beklemeden iç."

Mağlubiyetimi kabullenip bardaktaki sıvıdan koca bir yudum aldım ama lanet olası şeyin tadı ağzıma yayılır yayılmaz bardağı sehpaya bırakıp banyoya koştum.

Hayatımda içtiğim en berbat şeydi.

Ağzımdaki sıvıyı çıkardıktan sonra ağzımı çalkalayıp tattan kurtulmaya çalıştım. Hala iğreniyordum. Kapıya yaslanmış beni izleyen Zayn'i fark edince kaşlarımı çattım. "Vitamin dediğin şey lağım suyu gibiydi, bilgin olsun."

"Tebrikler Mia, bebeğimizi bile hamburgere alıştırmışsın." diyerek söylendi, her zamanki gibi.

Ağzımı bir kaç kez daha çalkaladıktan sonra tattan tamamen kurtulmuştum. Ellerimi karnıma indirdim.

"Bebeğim, bir daha babana kanıp yaptığı şeyleri içmeyeceğim söz veriyorum."

Zayn'in kaşları alayla havalanırken kapıya yaslanmayı bırakmış ve dizlerinin üzerinde eğilmişti. Tişörtümü karnımın üzerine kadar sıyırıp dövmeli ellerini karnımda gezdirdi, eğilip uzunca bir öpücük kondurdu.

"Bebeğim, annen seni sağlıksız şeylere çok alıştırmış ama merak etme baban burada. Sana çok iyi bakacak."

Kafasına hafifçe vurdum. "Sağlıklı şeyler de yiyorum!"

Kafasını karnımdan kaldırıp aşağıdan bana baktığında o kadar tatlıydı ki, onu tokatlamak istiyordum. "Tabi, hamburgerine ekstra marul mu koyduruyorsun?"