I'm Having your baby / ZAYLENA

Weeding

Kendimi hiç uyanmak istemediğim bir rüyada gibi hissediyordum. Her şey o kadar güzeldi ki kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu.

Sonunda Bayan Malik olmanın son aşamasına gelmiştim ve bu fazla heyecan verici bir şeydi.

Aynadan kendime bakarken elimde olmadan gülümsüyordum. Hemen arkamda duran nedimelerim Roden, Nora, Celine ve Autmn da tıpkı benim gibi gülümsüyorlardı.

Hepimizi esiri haline getiren heyecan yüzümüzde koca bir gülümsemeye sebep olmuştu.

''Harika görünüyorsun ama biraz daha burada durursak Zayn evlenmekten vazgeçecek.'' dedi Roden gelinliğimin eteğini düzeltirken. Küçük bir kahkaha atıp son kez aynadan makyajıma göz attım ve arkamı döndüm. ''O zaman Bay Malik'i daha fazla bekletmeyeyim.''

Nora elinde tuttuğu çiçeği uzattığında beklemeden çiçeği aldım. ''Bence de bekletmeyin Bayan Malik.''

Ah, az sonra gerçekten Bayan Malik olacaktım ve içim içime sığmıyordu hatta sanki bebeğim de bu heyecanı hissetmiş gibi kıpır kıpırdı.

Nora ile anlamsız sırıtma ve bakışmalarımızı Celine yüksek bir sesle böldü. ''Hadi artık!''

Kısa süreder kendime gelerek derin bir nefes aldım ve odanın kapısını açıp dışarı çıktım, kızlar sırayla arkamdan geliyordu. Kapını önünde beni bekleyen Yaser amca bana gülümseyerek bakıp kolunu uzattığında buruk bir gülümseme ile birlikte koluna girdim.

Kendi babamın burda olmasını ve beni Zayn'e götürmesini öyle isterdim ki. Tabi bu mümkün değildi.

Beni üzen bu düşünceleri kafamdan atmaya çalışıp sadece mutluluğuma odaklanmaya çalıştım. Her zaman bir ailem olmadığı için üzülsem de şu an Zayn sayesinde aile kuracaktım ve bu benim için her şeyden değerliydi. Ailem için elimden gelen her şeyin en iyisini yapmak istiyordum.

Uzun kırmızı halının ucuna geldiğimizde hemen ileride takım elbisesinin içinde her zamankinden daha da nefes kesici görünen Zayn'e takıldı gözlerim. Yüzündeki heyecanı ve tedirginliği buradan bile anlayabiliyordum.

Gözlerimiz birbirine değdiğinde yüzünde benimki gibi sıcak bir gülümseme belirdi.

Nefesim kesiliyordu, gerçekten.

Yavaş adımlarla ona yürürken etrafımdaki her şey sanki durmuş gibi hissediyordum sanki bana bakan onca insan yokmuş da sadece onun ela gözleri varmış gibiydi. Ona yaklaştıkça kalbimin atışı kulaklarımda uğulduyordu ve göğüs kafesim kırılacak gibi hissediyordum.

Sonunda karşısındaki yerimi aldığımda ela gözleri beni baştan aşağı süzmüştü. Dudaklarında memnun olduğunu belli eden bir gülümseme belirdi ve sonra parlayan gözlerini gözlerime sabitleyip duyabileceğim bir şekilde fısıldadı. ''Muhteşem görünüyorsun.''

''Senin kadar muhteşem olamam.''

Alt dudağını ısırdığında gözlerim direkt dudaklarına kaysa da hemen kendimi toparladım. O güzel dudakları öpmek için sabırsızlanıyordum.

Yeminlerimizi ederken gözlerimiz birbirinden bir an bile olsa ayrılmamıştı. Ona bakmaktan düğünümüze gelen insanların yüzüne bile bakamamıştım ama bu umrumda değildi. Yeminlerimizin hemen ardından dövmeli elini bel oyuntuma yerleştirdi ve beni kendine nazikçe çekip dudaklarını dudaklarımın üzerine bastırdı, o anda alkış sesleri yükselmeye başlamıştı.

Öpüşünün hemen ardından dolgun dudaklarını benim dudaklarımdan ayırmış ve kulağıma çıkarmıştı. ''Daha fazlası için geceyi bekleyin Bayan Malik.''