6 " Okyanusun içinde kaybolan balık "

26 4 0
                                    





"Yaşamaya devam etmem için hasretini silmem gerek."

"Nerede şu an?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.







"Nerede şu an?"

Karanlık ve sesler.

"Uyuyor."

Tanıdık sesler kulaklarıma ilişip zihnimin duvarlarına çarpıyordu. Başımın şiddetli ağrısı gözlerimi gram açmama izin vermiyor zihnim uyandığı uykusuna geri dönmem için adeta çığlık atıyordu.

"Onu görmeliyim."

Adım sesleri bana doğru yaklaşırken gözlerim ve başım benimle büyük bir çatışma içindeydiler. Adım sesleri daha da yaklaşırken, koyu irislerimi hafif aralamayı başarmıştım. Lakin başıma saplana şiddetli ağrı ile geri kapatmam çok uzun sürmemişti.

"Ahsen'im." Dorukun sevgi dolu sesi odaya dolarken adımları ölü bedenime yaklaşıyordu.

Karanlığın bir sis gibi çöktüğü gece yerini güneşin hükmüne bırakmış, tepelerin ardından yeni bir günün umudu ile doğan güneş odada parıldıyordu. Gözlerim Doruku bulduğunda dudaklarım acı dolu bir tebesümle kıvrıldı.

"Hoşgeldin." Sessim yeni uyandığım için çattalı çıkmıştı.

Gülümsemem karşılık veren Doruk yavaşça yatağın kenarını oturup sırtımı yatağın başlığına yaslamam yardım etti. Çatlayan kafam şiddetli ağrılara sebep olsada yüzüm gülümsüyordu.

"Seni çok özledim." Derken sağ eli saçlarımda gezindi.

Doruk bunca yıl bana dost olmuş, her daim yanımda durmuştu. O olmasaydı yanımda, ne bir işim, ne de bir evim olurdu. Belki de o olmasaydı, o gün o daracık küvette kestiğim bileklerimle acı içinde kıvranarak ölmüş olurdum. Doruğun bakışları sargılı ellerime kaydığında gözleri şaşkınlıkla önce açıldı daha sonra kafasını sertçe arkaya döndürdü. Gözlerim burda olduğunu bile fark etmediğim Asrını buldu.

"Ellerine ne oldu?" Derken gözleri yeniden bana dönmüştü. Kafamı bir şey yok anlamında iki yana salladığımda gözlerini kısıp ağzını konuşmak için açacakken gözümden düşen bir damla yaş onu susturmuştu.

3 senedir neredeyse ağlamayan, sırtımı sürekli dik tuttan ben gerçeklerin sert darbesini sırtıma yemiş, kambur kalmıştım. Dik duran omuzlarım düşmüş, içimde yıllarca tutup birktirdiğim her bir kelimeyi göz yaşlarımla ifade etmeye başlamıştım çaresizce. Göğsümün tam ortasında sürekli büyüyen, büyük bir kitle vardı sanki. Nefes aldıkça nefesimi kesen, ruhuma pranga takan bir şeydi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 17, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ölü OkyanusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin