09

2.9K 410 366
                                    

eğer bu kitabın orjinalini okuduysanız, sizin anladığınız ve benim çevirdiğim farklı olabilir çünkü bazen paragraflar karışık oluyor ben de karışmasın diye kendimden kelimeler ekliyorum

bunu açıklama ihtiyacı hissettim, neden bilmiyorum

...

"- - 7,000, 7,100. Evet 900 dolar eksik." dedi Chan ve saydığı paraları masanın üstüne bıraktı.

"Ne bekliyorsun? En son bu adama bir Valentino cüzdanı satmıştık ve onun fiyatını da tam ödememişti." Hyunjin cevapladı.

Jisung onların sohbetlerini dinledi ve başını Minho'nun omzuna yasladı.

"Vay canına, annemin cüzdanını da kaçak yolla aldığına inanamıyorum."

"Neyi anlamadığımı biliyor musun? Zengin olması, mağazadan satın alabilir, ama bizden yasadışı olarak almayı seçiyor." Dedi Changbin.

Jisung başını salladı. "Bunu ben de anlamadım."

"Burası sıkıcı, hadi gidelim." Minho diğerlerinin duymaması için Jisung'a fısıldadı.

"Nereye gidelim?" Fısıldayarak karşılık verdi.

"Odama." Genç olanın elini tuttu ve onu salondan odasına götürdü.

Minho yatağına uzandı. "Çok yorgunum." Yatakta kaydı ve kollarını açtı. "Buraya gel."

Jisung memnuniyetle kabul etti ve yatağın üzerindeki Minho'nun kollarına atladı.

"Hyung,"

"Hmm?" Kısa bir süreliğine dinlenmek için gözlerini kapatarak cevap verdi.

"Kulaklarımı delebilir misin?"

Minho gözlerini açtı ve Jisung'a baktı.

"Ne? Birdenbire nereden aklına geldi?"

"Masandaki küpelere bakıyordum ve ben de onlardan istiyorum. Ayrıca bir süredir piercing yaptırmak istiyordum ama ailem bunu yapmama izin vermiyordu."

"Emin misin?"

"Evet hyung, sen de var, neden bende de olmasın." Dedi ve dudaklarını büzdü Jisung.

"Demek istediğim, benim yapmamı mı istiyorsun? Bir yere gidip bunu halletmek istemez misin?"

"Hayır hyung, neden boşuna para harcayayım, sadece benim için yap... lütfen..."

"Tamam tamam."

Minho, Jisung'un kulaklarını bir çengelli iğne ile deldi. Muhtemelen hijyenik değildi ama sorun etmedi.

"Bu gerçekten acıtmadı." Dedi Jisung onlara aynada bakarken. Minho ise duvara yaslandı ve onu izledi.

"Sol tarafıma bir tane daha yapabilir misin? Yani iki tane alabilir miyim?" Aynadan büyük olana bakarak sordu.

"Lanet, Jisung kötü bir çocuğa dönüşüyor, bizim gibi saçlarını da boyayabilir." Minho alaycı bir şekilde söyleyip güldüğünde ve kulağını tekrar delmek için Jisung'un yanına gitti.

"Aslında, hyung bu iyi bir fikir, hadi saçımı da boyayalım." Dedi, sonra tekrar kulağının içinden geçen iğnenin küçük ağrısını hissetti.

"Ne?? Şaka yapıyordum, gerçekten istiyor musun?"

"Demek istediğim, saçların kahverengi boyalı, benimkileride boyayalım!"
(ç.n: umarım maviye boyarsın, jisung)

"Tamam o zaman, nasıl istersen."

Dükkandan saç boyası aldılar (çaldılar) ve şu anda tuvalette Jisung'un saçını yapıyorlardı.

"Neden bunları yapmaya karar verdin?" Minho sordu.

"Emin değilim, bunları çok uzun zamandır yapmak istiyordum ama ailem bana asla izin vermedi."

"Peki şimdi kim yapmanı söyledi?"

"Sen."

"Ne? Ben? Sana böyle şeyler yapmanı söylememiştim."

"Öyle değil hyung, yani seninleyken gerçekten kendime güveniyorum." Jisung kızararak cevapladı. Bu akşam eve gittiğimde ailemden korkmayacağım çünkü seni düşüneceğim."

Minho kızardı, onu hazırlıksız yakalamıştı. "Vay canına, çok sevimsizsin."

İşleri bittiğinde, yatağa oturdular ve Minho kafasını Jisung'un bacaklarına koydu.

"Turuncu sana iyi yakışıyor. Çok yakışıklısın Jisung." Minho mırıldandı ve yavaşça gözlerini kapatmaya başladı.

Küçük olan Minho'nun alnına düşen saçlarını parmaklarıyla geri itti ve ona bakarken gülümsedi.

"Hyung sana bir şey sorabilir miyim?"

"Hmm?"

"Neden çalmaya başladın?"

Büyük olandan cevap bekledi ama karşılığında yumuşak horlamalar aldı.

"Sanırım gerçekten yorgunsun, iyi uyu hyung." Fısıldadı, eğildi ve alnına bir öpücük bıraktı.

...
ben maviye boyatmasını bekliyordum 🥺

hatalarım varsa özür dilerim! 💗

bad, minsung [çeviri.]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin