15

2.5K 358 254
                                    

1K için teşekkür ederim 🥺💗

...

"İstediğin kadar al, bugün Chan'dan 1000 dolar aldım." Dedi Minho bir mağazaya doğru yürürken.

"Aman tanrım bebeğim, bana para mı harcayacaksın?!" Dedi Jisung kızarırken. "Neden çalmıyoruz? O zaman para kaybetmek zorunda kalmayız." Büyük olanın kulağına fısıldadı.

"Şu anda temkinli olmak zorundayız ve çalmak istemedim." cevapladı. "Ve bu bir israf değil, senin için."

"G-gerçekten mi?"

"Evet, şimdi bir şeyler al. Burada oturacağım." Dedi Minho ve daha sonra mağazanın içindeki koltuklardan birine oturdu.

Sonunda kıyafetlerle dolu beş poşet ile mağazadan ayrıldılar.

"Çok teşekkür ederim hyung!" Dedi Jisung ve Minho'nun yanağına küçük bir öpücük kondurdu.

"Sorun değil." Minho gülümsedi ve Jisung'un önünde zıplayarak yürümesini izledi.

Minho duştayken Jisung yatağında YouTube'da dolaşıyordu.

İzlediği video yarıda kesilmişti çünkü annesi onu arıyordu.

Dürüst olmak gerekirse Jisung, annesinin onu aradığını görünce şaşırmıştı. Gittiği günden beri ilk kez birisi onu arıyordu.

Açıp açmamak arasında giderken, sonunda açmaya karar verdi.

"Merhaba?"

"Jisung! Bebeğim sen misin? Neredeydin?!"

Annesinin ona seslenme şekline sinir olmuştu, ona sadece Minho böyle seslenebilirdi.

"3 haftadır yoktum ve sen şimdi mi arıyorsun? Ne yapıyorsun? Sadece bir kere mi arıyorsun?" Dedi Jisung. "Lütfen. Önemsemiyormuş gibi davranmayı bırak çünkü önemsemediğini biliyorum-"

"Jisung, öyle deme çünkü ben-"

"Daha bitirmedim. Umursamadığını biliyorum. Babam beni evden kovdu, hiçbir şey söylemedin, sadece mutfaktan dinledin.Bahse girerim o evin dışına adım attığım anda nihayet sahte hareketlerinizi bırakabileceğiniz için çok mutlu olmuşsundur. "

"Jisung-"

"Hayır, arkadaşlarım beni sizden daha çok önemsiyor. Yaptığınız tek şey aylarca iş seyahatlerine çıkmak ve kendime bakmak için beni burada parayla yalnız bırakmaktı."

Diğer taraf sessiz kaldı. Ne söyleyeceğini bilmiyordu. Jisung ona her şeyi söylemişti.

"Ve şimdi bir erkek arkadaşım var. Harika olan birinden gerçekten hoş, saf ve gerçek bir sevgi. Tüm hayatım boyunca bunu hiç hissetmedim."

"Suçlu arkadaşınla iyi bir hayat geçir." Annesi tiksintiyle söyledi.

"Tatlım, senin kocan sandığın kadar iyi biri değil, ve endişelenme sürtük, benim sevgilim harika biri." Dedi Jisung ve hemen telefonu kapattı.

Telefonunu yere bıraktı ve sonra yatağa tekrar atladı.

"Ugh beni gerçekten sinirlendiriyor." Dedi kendi kendine.

"Kim seni sinirlendiriyor?"

Jisung başını kaldırdı ve Minho'nun odasına beline sarılmış bir havluyla girdiğini gördü.

"Lanet olsun hyung, buraya tam bir yemek gibi geldin." Dedi Jisung, ona doğru yürüdü ve ellerini büyük olanın belinin her iki tarafına yerleştirirken söyledi.

"Aman tanrım Jisung bir kez susamayı bırakamaz mısın?" Minho güldü ve Jisung'un ellerinden kaçtı. "Sana bir soru sordum."

Jisung yatağa oturdu ve kollarını göğsünde birleştirdi.

"Bu sefer şirin davranman işe yaramayacak." Minho giyeceği kıyafetleri ararken cevapladı.

"Güzel. Annem beni aradı." Dedi Jisung.

"Annen? Gerçekten mi?"

"Evet. Ona her şeyi söyledim, sonra bana iyi bir yaşam sürmemi söyledi."

"Gerçekten bunu yaptığına inanamıyorum." Minho güldü.

"Ben de inanamıyorum." Jisung iç çekti ve yatağa yattı. Artık annesi hakkında konuşmak istemiyordu.

"Her neyse, hadi uyuyalım hyung, saat 22:30." Dedi Jisung, Minho'nun yatması için kollarını açtı.

"Tamam tamam, geliyorum." Minho cevapladı ve üstünü değiştirmeyi bitirdi.

Işıkları kapattı ve Jisung'un yanına, yatağa, gitti. Birkaç dakika içinde ikiside uykuya daldı.

...
BİR ŞEYLER ÇALIN ARTIK

bad, minsung [çeviri.]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin