11

2.7K 418 275
                                    


"Hey Jisung, uyan."

Jisung gözlerini açtı ve ilk gördüğü şey yatağının yanında duran arkadaşlarıydı.

"Ne istiyorsunuz?" Arkasını dönerken söyledi.

"Bugün beraber takılmak istiyoruz." dedi Felix ve Jisung'un yanına yattı.

"Gerçekten yorgunum." Jisung inledi.

"Saat 11 oldu, bugünlerde çok tembelsin." Dedi Seungmin.

"Bu arada Jisung, gerçekten farklı kokuyorsun, yeni bir parfüm yada başka bir şey aldın mı?" Diye sordu Felix.

"Hayır. Ben parfüm bile kullanmıyorum." "Bekle..." tişörtüne baktı ve dün gece kıyafetlerini değiştirmeyi unuttuğunu farketti. "Sikeyim, her yerimde Minho'nun parfümü kokuyor."

"Hımm, belki dün birini görmeye gitmişsindir? Başkasının kokusu nasıl sana bulaşabilirki?" Felix sırıtarak sordu.

Jeongin sahte bir şekilde nefes aldı ve elini ağzının üzerine koydu. "Birini görmeye mi gittin?! Kim olabileceğini merak ediyorum!" Biraz alaycı bir şekilde dedi.

Jisung, Seungmin'e bakmak zorunda bile değildi ve zaten ona bir ölüm ışığı verdiğini söyleyebilirdi.

"Saçmalamayı kesin."

Felix, Jeongin ve Seungmin sonunda Jisung'un evinden ayrıldı. Çok mutluydu. Muhtemelen arkadaşlarınının evinden ayrılmasından kaynaklanıyordu. Jisung gerçekten erkek arkadaşını görmek istedi.

"Sonunda, gittiler!" Dedi Jisung ve üst kata telefonuna doğru koşup, Minho'ya mesaj attı.

minho hyung! 💞

bugün, 13:15

hyung, bugün buluşabilir miyiz? seni görmek istiyorum<

>evet, marketin yanındaki parkta buluşabiliriz

wow evinde buluşmuyoruz? şaşırdım?<

>bazen evden çıkmak iyidir
>orada görüşürüz

görüşürüz<

Jisung parka geldiğinde Minho bankta oturuyordu.

"Hey, hyung." Dedi ve yanına oturdu.

"Hey, Jisung." Büyük olan cevapladı.

"Yorgun görünüyorsun." Jisung, elini Minho'nun yanağına koyarak söyledi.

"Öyleyim, bana mesaj attığında uyandım, uyumak istedim ama gerçekten seni de görmek istedim." Dedi ve Jisung'u kucağına oturtup ona bakacak şekilde yerleştirdi.

"Çok hafifsin."

"S-sen de çok utanç vericisin." Jisung kızardı.

"Oh, iyi." Minho ellerini Jisung'un beline yerleştirdi ve Jisung da kollarını boynuna doladı.

Birbirilerine yavaşça yaklaşıyorlardı, ancak boşluğu kapatan Minho oldu.

Güzel bir öpücüktü, tutkuluydu, Jisung'un hayatında hissettiği en iyi duygu buydu.

Öpücük hırçınlaşmıştı. Jisung daha önce bunu hiç yapmamıştı. Bu yüzden Minho'nun öpücüğü kontrol etmesine izin verdi, Minho ondan 2 yaş büyüktü, muhtemelen ondan daha deneyimliydi.

Jisung tüm vücudu erimiş gibi hissediyordu, Minho'nun dokunuşu onu kızdırmak için zaten yeterliydi, ama bu? Bu halledilemeyecek kadar fazlaydı.

"Aman tanrım. HAN JISUNG?" Biri bağırdı. Jisung zaten kim olduğunu biliyordu. Minho'yu öpmeyi bıraktı ve yüzünü boynu ve omzunun arasına sakladı.

"O kim, bebeğim?" Minho fısıldadı.

"Arkadaşlarım." Mırıldandı.

"Saklanmanın bir faydası yok, seni görebiliyoruz." Seungmin, kollarını çaprazlamış bir şekilde banka yaklaşırken söyledi.

Jisung, Minho'nun kucağından kalktı ve onlarla yüzleşmek için ayağa kalktı. "Ne istiyorsun? Burada ne yapıyorsunuz?"

"Biz sadece parkta yürüyorduk, sonra seni gördük! Seni yada başka bir şeyi aramıyorduk!" Dedi Jeongin, savunmacı bir şekilde.

"Ne? Parkta bile dolaşamayacak mıyız?" Felix yüzüne küçük bir sırıtış ekledi.

"Herneyse, o kim." Seungmin sordu.

"Erkek arkadaşım, Minho." diye cevapladı ve Minho onlara el salladı.

"Erkek arkadaş?!" Uyum içinde söylediler.

"Demek birini görmeye gitmiştin!" Dedi Felix zaferle.

"Evet." Dedi Jisung. "Hepsi bu mu?"

"Hayır! Başka sorularım var! Bu gece tekrar geliyoruz!" Dedi Felix ve hepsi oradan uzaklaştı.

Jisung içini çekti ve bankta oturup başını Minho'nun omzuna yasladı.

"İlginç arkadaşların var."

Jisung tekrar iç çekti. "Kesinlikle öyleler."

"Oh evet, hyung, size eksik verdiği parayı o adamdan alabilirsem, size borçlu olduğu kadar, evi soyar mısınız?"

"Muhtemelen hayır, ama ondan tüm parayı nasıl alacaksın? Bize 5.000 dolar borçlu." Minho cevapladı.

Jisung, büyük olanın avuç içine daireler çizerken söyledi. "Alabilirim."

"Nasıl?"

"Çünkü o benim babam."

...
ÇEVİRMEN YOK, ÇEVİRMEN ÖLDÜ

bad, minsung [çeviri.]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin