14

2.6K 369 96
                                    

Çift, otobüse bindi ve alışveriş merkezine gelip sinemaya gitme kararı aldılar.

"Peki nasıl patlamış mısır alacağız?" Jisung sordu.

"Elbette bunun parasını ödeyeceğiz. Gerçekten yiyecek çalamazsın, bebeğim." Minho, sanki dünyadaki en bariz şeymiş gibi cevap verdi.

"Garip yöntemlerinle beni asla şaşırtmıyorsun, bu yüzden her şeye hazırım." Güldü Jisung.

Minho küçük olan için patlamış mısır aldı, bu küçük bir şey olsa bile Jisung'un kalbi çırpınmaya başlamıştı.

"Nasıl gireceğiz?" Diye fısıldadı Jisung.

"Sadece beni takip et."

Minho sinema salonuna doğru yürümeye başladı ve Jisung da onu takip etti, ancak biletleri alan kişi tarafından durduruldular.

"Biletleriniz nerede?"

"Biletlerimiz? Siktir, salonda unuttum, üzgünüm." Minho cevapladı.

"Oh gerçekten mi?"

"Evet, erkek arkadaşım ve ben patlamış mısır almak için çıkmıştık ama biletleri içeride bıraktık." Devam etti.

Jisung gülmemek için elinden geleni yaptı çünkü Minho oyunculuk yeteneklerine çok güveniyormuş gibi duruyordu.

"Efendim, bize izin verirseniz filmimiz başlamak üzere." Dedi Minho. Jisung'un elini tuttu ve bir cevap beklemeden onun yanından geçip içeri girdiler.

"Seninle olmak çok eğlenceli hyung." Jisung güldü, büyük olandanda bir gülümseme kazandı.

Sinema salonunda, ikisi en üst yerdeki en köşe yere oturdular, tiyatro aşırı kalabalık değildi, bu iyiydi.

Film başlayalı neredeyse bir saat olmuştu. Ellerini birbirlerine kenetlemiş ve kollarını aralarındaki kol dayanağına yaslamışlardı.

Minho aralarındaki kol dayanağını kaldırdı ve Jisung'u yanağından hızla öptü.

"Bu beni şaşırttı, b-bu ne içindi?" Jisung fısıldadı ve kızardı.

"Üzgünüm, kendime hakim olamadım." Minho da fısıldayarak karşılık verdi.

Jisung filmi izlemeye geri döndü, ama Minho ellerini küçük olanın yanaklarına yerleştirdi ve başını ona doğru çevirdi.

"Bu ne için-" Jisung'un cümlesi Minho'nun dudaklarıyla yarıda kesildi.

Büyük olan geri çekildi ve sırıttı.

"Ugh, burası neden sinir bozucu derecede sıcak."

Jisung erkek arkadaşını tekrar öptü, ama bu sefer daha hırçındı. Minho hazırlıksız yakalanmıştı. Gerçekten bir dakika önce yanağından aldığı bir öpücük için utanmış olan Jisung'un onu böyle öpmesini beklemiyordu.

Minho hızla şoktan kurtuldu ve ona aynı hırçınlıkla karşılık verdi.

Bir süreliğine bu devam etti. Jisung bu konuda oldukça iyi olduğunu kabul etmek zorunda kalmıştı.

Dudakları ayrıldığında, Jisung kolları boynuna sarılmış bir şekilde kendini büyük olanın kucağında buldu. Tıpkı parktaki gibi.

"Kucağımda oturmayı seviyor gibisin, bebeğim." Minho alayla söyledi. "Çok fazla koltuk olmasına rağmen, burada oturmayı seçiyorsun."

"Kapa çeneni." Jisung kızardı ve onu tekrar öpmeye başladı.

Film birliğinde salondan çıktılar ve Jisung Minho'nun koluna sarıldı.

"Gerçekten neredeyse tüm filmi şey yapmak için mi harcadık..." dedi Jisung inanamayarak.

"Evet." Minho gururla sırıttı.

"Wow, bundan çok gurur duyuyormuşsun gibi görünüyor." Jisung şakacı bir şekilde gözlerini devirdi. "Bunu evde yapabilirdik bebeğim, şimdi filmin ortasında ne olduğunu bilmiyorum."

"Oh, ama Jisung burada dürüst olalım, eğer filmi gerçekten izlemek istiyordun, neden devam ettirdin?"

"Güzel. Durmak istemedim." Jisung mırıldanarak itiraf etti.

"Ben de öyle düşünmüştüm. Şimdi sana kıyafetler alalım." Minho gülümsedi ve kızarmış bir Jisung'u mağazaya doğru sürüklemeye başladı.

...

...gerçekten çalmayacaklarına emin miyiz...

tekrar kontrol etmeden atıyorum, hatalarım varsa özür dilerim 💗

bad, minsung [çeviri.]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin