4

1.1K 59 9
                                    

"Tamam o zaman akşam saat 9 gibi hazır ol seni kapının önünden alayım."

"Ya aslında emin değilim b-

"9'da aşağıdayım güzelim, seni seviyorum."

Daha söylediğine cevap veremeden yüzüme kapanan telefonun sesi kulağıma ulaştı. Haftalardan beri ev ve hastane arasında yaptığım değişim sırasında, ha evet bir de ettiğim gereksiz teşekkür için evden çıktığımı saymazsak haftalardır evdeyim. Adam sabah gelen telefon üzerine hızla evden çıkmıştı ve evde olma durumumdan rahatsız olup bu akşam beni bir yerlere götüreceğini zırvalıyordu.

Haftalardır yanımda olduğunu göz önünde bulundurursak sanırım onun bu 'iyiliğim için' gerek gördüğü ufak planı kabul etmeliyim. Nereye gideceğimizi bile bilmiyordum. Yorgun adımlarımı salona taşıdım ve kendimi yumuşak koltuğa bıraktım. Kapıdaki uzun sarılmamızdan sonra Adam'a acil bir telefon geldiğinde hızla kaldığı odasına gidip üzerini değiştirip evden çıkmıştı. Önemli bir şey olmalıydı saçlar ıslak gitmişti. Ardından şaşkın bir şekilde baktıktan sonra önce üzerime yapışmış olan ıslak kıyafetlerden kurtuldum. Sıcacık suyu açıp bütün kemiklerimin gevşemesini sağladıktan sonra pamuklu pijamalarımı giydim ve evet şimdi oturduğum koltuktayım ve akşam sekize kadar buradan kalkmaya niyetim kesinlikle yok.

15:02

Bir ara üşüdüğümü hissettiğimde ayak ucumda duran battaniyeyi yamuk bir şekilde üzerime örttükten sonra tek elimle telefonumu bulup yarım açılan gözlerimle saate baktım daha sekize çok var ve ben daha yorgunum. Uykunun üzerimden atamadığım sıcaklığı beni tekrar mayıştırırken telefonumun bir kez titrediğini hissettim. Ve hemen sonrasında elimdeki telefonun ağırlığı kaybolmuştu. Uyku güzel.

-.-

"Kalk yerden!" karnıma yediğim tekmeyle afalladım ve öksürmeye başladım.

"Kalk diyorum sana! Seninle işimizin biteceğini mi sandın?" bütün gücüyle sıktığı kolumun morardığına adım gibi emindim beni yerden kaldırmaya çalışırken daha çok sıkıyor ona bakmadıkça sinirleniyordu.

"Gerçekten böyle mi düşündün? Bu gece kaçamayacaksın duydun mu beni? Bu gece değil!" kolumu kurtardığım için sevinirken bu sefer de güçlü ellerine kaptırmış olduğum saçımı bırakması için ellerine vurmaya çalışıyordum.

"Rahat dur!" saçımdan sürüklemeye başladığında dayanamayıp çığlık attım.

Çığlığımla beraber son bulan telefonumun melodisini duydum. Hızla üzerimdeki battaniyeyi atıp yerimden kalktım. Etrafa bakındım her yer zifir karanlıktı. Ter su içinde kalmıştım. Ne biçim bir rüyaydı bu böyle? Diğerlerinden daha gerçekçi ve bilemiyorum çok inandırıcıydı ve şuan feci halde korkuyorum. Evin karanlık koridorundan Adam'a seslendim. Ama cevap gelmedi. Korkmalı mıyım?

Telefonum bir kez daha çalınca halının üzerinde duran ekranına baktım. Adam'ın aradığını görünce nefes nefese telefonu açtım.

"Alo Adam neredesin? İyi misin?"

"10 dak- şhh güzelim iyiyim noldu sana? Nerdesin sen?"

"Ben evdeyim. B-ben çok kötü bir rüya gördüm sanırım. B-ben salondayım şuan ve korkuyorum."

"Tamam yukarı geliyorum. Şimdi ne yapacaksın biliyor musun? Az önce yattığın koltuğa geri uzan üzerini ört bakalım." Dediklerini yavaş yavaş yaparken daha yolda olduğu aklıma geldi. Hız yapacaktı ve benim yüzünden başına bir şey gelirse kaldıramayabilirdim.

"Tamam sakinim seni bekliyorum yavaş gel lütfen. Hız yapma olur mu?"

"Dediğin gibi olsun bebeğim. Günün nasıl geçti?" kapının açılma sesini duyduğumda yerime daha çok sinerek battaniyeyi kafama kadar çektim.

FightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin