Merhaba. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Final bölümüne not bırakmak istemediğim için bunu yayınlıyorum.
Öncelikle, okuyup anlamadığınız ve takıldığınız şeyler hakkında soru sorabilirsiniz.
Sonunun angst bittiğini düşünüp düşünmemek size kalmış. Bana göre mutsuz bir seçim değildi ama bakış açınıza göre şekillenebilir elbette (lütfen bana bildirin). Her ne kadar angst gibi görünse de aslında birçoğunuzun isteği bu yöndeydi ve Jimin'in kendi seçimiyle sonlandı. Aslında onun geçmişini, hayatından neden bu kadar nefret ettiğini ve asla yaşanmaya değer bulmadığını da teker teker anlatmak istiyordum ama maalesef burası için hiç zamanım kalmadı. Onları sizin hayal gücünüze bırakıyorum, fazla zor olmasa gerek... Benim zihnimde hep finalin son satırında yer aldığı gibi, bedeninin bulunduğu hâli ve boşluğa dikilen gözleriyle şimdiye kadar yaşadığı hayatı canlanıyor gözümde.Açıkça bir şey söylemek gerekirse daha da aydınlanmanız için; Jungkook olağanüstü bir yaratıktı ve insanlarla iletişim kurmaması gereken biriydi, ama bir gece Jimin'e aşık oldu ve onun gerçekdışı varlığının farkına varabilmesi, kendini geri sevebilmesi için elinden gelen her şeyi yaptı çünkü o da Jimin kadar hiç sevilmemişti. Ama onu bilebilmesi için bu tarz yaratıkların barındığı evrene açılan kendi kapısını aralaması gerekiyordu. Bunu başardığında, onun gibi olan diğerleri de Jimin'i fark etti, çünkü Jimin orada 'açık bilinci ile' çok yabancıydı. Sanırım şunu önceden daha fazla eklemem gerekiyordu ki, ikinci evren yaratıkları için insanlar fazlasıyla değerlidir, onlara fazlasıyla özenirler, bazıları kıskançlık besler (ki bu durumda Jungkook onlardan ayrılıp bir insana aşık olan tek yaratık yerine geçmişti). Çünkü insanlar onları bilmezler ama onlar insanları bilebilir, izleyebilir, ama asla ulaşamazlar. Ulaşırlarsa eğer göründükleri kişi delirebilir ya da bunun gibi o kişiyi gerçeklikten uzaklaştıracak şeyler olabilir. Sonuç olarak Jimin Jungkook'a geldiğinde birisi onu fark edip oyun oynayarak içine girmeye, onun hayatına sahip olmaya çalıştı. Ki başardı da...
Düşüncelerinizi CİDDEN ÇOK FAZLA merak ediyorum, eğer Ukiyo'yu okuduysanız, beğendiyseniz ve tam buraya kadar okumaya devam ediyorsanız... Lütfen bilmeme izin verin çünkü onları okuyabilirsem hikaye benim için de tamamlanmış olacak. Açıkça yazmaktan sakın çekinmeyin. Her birine cevap vereceğim!! Kaç kişinin benim gibi bir parça dandik sayılabilecek bu hikayeden hoşlandığını ve zevk aldığını çok merak ediyorum.
İluvia gururla sundu... Kookmin Ukiyo'da böyleydi, diğer hacıfışfış masallarımda görüşmek üzere. Şarkımızı dinlemeyi unuymayın ♡♡
Not: Ukiyo playlisti biomda!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UKIYO 網 ʲⁱᵏᵒᵒᵏ
Fiksi Penggemar/tamamlandı/ Jeon Jungkook, bir hayalciydi. Gece saat dördü on geçe, insanların yatağına sızar, arkalarında uzanır; saçlarını koklar ve gitmeden önce kulaklarının tam altına ıslak bir öpücük kondururdu. Her gece binlerce yatağa, düşe ve hayale mis...