Başlangıç

12.5K 622 2.6K
                                    

Kitapta neler olacak?

Larry Text,
Sinirli bir Louis,
Louis'ye hayran bir Harry,
Arkadaşı için koruyucu görevini üstlenmiş bir Niall,
Biraz komedi,
Eh, bolca da gözümüzün nuru Larry.

- 🐻 -

Louis, ayı kostümünün başlığını çıkardığında rahat bir nefes aldı. Spor salonunda dinlenen amigo takımının yanına ilerleyip oturdu, başlığı da kenara bıraktı.

Çok terlemiş ve susamıştı. Kendine patili eliyle hava yapmaya çalışırken, arkadaşlarından biraz uzakta oturduğu fark edilebiliyordu. İnsanlarla ilişkisi asla kötü değildi ama onlara da tahammül edebildiği söylenemezdi. Özellikle antrenman arasında kimseyle iletişime geçmeyi pek sevmiyordu.

Haziranda olacak maçta tatlı ve yaramaz bir maskot rolünü üstlenmişti. Lise üçüncü sınıfa ulaşmıştı ama bu zamana kadar hiçbir sosyal aktiviteye katılmadığını fark edip maskot eksikliği olduğunu duyar duymaz kaydını yaptırmıştı. Eh, istekli çok kişi olmadığından hemen kabul edilmişti.

Önüne uzanan pet şişeyle dudakları istemsizce kıvrıldı. Myles pet şişenin kapağını açmış, patili elleriyle rahatça suyu içsin diye ona uzatıyordu.

"Teşekkür ederim, çok susamıştım."

Pet şişeyi tutarak dudaklarına götürdü. Yarım litrelik suyun çoğunu içip rahat bir nefes verdi. Myles takımın su taşıyıcısı, sağ kolu gibi bir şeydi. Louis'yle de aynı sınıftaydı.

"Çok terlemiş görünüyorsun. Pek rahat değil gibi." Elinden pet şişeyi alıp kapağını kapatırken yüzünde üzgün bir ifade vardı ama Louis önemsizmiş gibi omuz silkti.

"Alıştım." Tüylerle kaplı elyaf dolusu olan kostümün göbeğini tutup sıkarken ikisi de gülmeye başlamıştı; kendilerini izleyen genç bir oğlanı fark etmeden. "Bu göbek beni mahvediyor ya..."

"Garip bir şekilde sevimli görünüyorsun içinde."

Louis sıcaktan kızarmış yanaklarla kıkırdayıp çok da uzun olmayan saçlarını savurmuş gibi yaptı. "Ayı maskotu olmak için doğdum."

İkisi konuşmaya dalmışken Koç Brown'ın sesiyle bir an için önlerinde oynayan, spor ayakkabılarıyla salonun tabanında gıcık sesler çıkaran basket tamına döndüler.

"Styles! Ne oldu sana bugün böyle? Şu topu düzgün atsana!"

"Kusura bakma koç, hemen toparlanıyorum." dedi elindeki basket topunu birkaç kez sektirip karşısındaki arkadaşına pas atarak. Fakat terden sırılsıklam olmasına ve koçtan azar işitmesine rağmen bir gözü amigo takımının hemen yanında bulunun iki kişi üzerinde dolanmadan edemiyordu.

Bunu fark eden Louis gözlerini irice açtı. Neden her fırsatta o yeşil gözler kendisine bakıyor oluyordu? Gözlükleri yokken bile rahatça onun kendi tarafına baktığını anlayabiliyorken, şimdi yapmak istediği tek şey; kostümünün elyaf dolgulu göbeğine kadar inip saklanmaktı.

Harry Styles, bundan iki buçuk ay önce, yani maskot olarak takıma katıldığından beri sürekli Louis'yi gözlüyordu. Louis gözlüksüz olarak maskot kıyafetiyle dolandığından ilk başlarda bunu anlayamamıştı ama bir ay önce Harry Styles'tan laubali bir mesaj aldığında her şey ortaya çıkmıştı.

"Naber minik fındık 😍" şaşılmayacak gibi bir ilk mesaj değildi sonuçta.

Kendini ne sanıyordu bilmiyordu. Harry gibi okulda kulaktan kulağa yayılmış dedikodularla tanınmış züppe, okuldaki birçok kızla takılmış olan flörtöz birine vakit ayıracak biri değildi. Akademik hayatına birçok şeyden daha önem veriyordu. Yine de, tüm bunlara rağmen onunla mesajlaşmayı bir türlü bırakamıyordu.

Angry Mascot | Larry ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin