Angry Mascot | Larry ✔

69

💕💐

Louis ve Harry, Harry'nin evindeki arka bahçeye, çimlerin üzerine kırmızı mavi ekoseli bir örtü sermiş, üzerinde uzanıyorlardı.

Enes'i ikna ettikten sonra akşam yemeğini birlikte yiyeceklerdi. Fırında tavuk yapmaları gerekiyordu, o zamana kadar birlikte vakit geçireceklerdi ve bu yüzden geç yapmamak için alarm bile kurmuşlardı. Bazen kendilerini birbirlerine fazlasıyla kaptırabiliyorlardı.

Louis yüz üstü uzanmış, bacaklarını havaya kaldırmış, elleri arasındaki kitabı inceliyordu. Harry de onun yüzünü görebileceği şekilde yanında uzanıyordu. Hava öyle sıcak ve güneşliydi ki, eğer gölgesinde oturdukları ağaç olmasaydı Louis'ye bakması imkânsız olurdu.

Louis bahçıvan tulumu giymişti. Altında beyaz bir tişört vardı, converse ayakkabılarını ve çoraplarını kenara koyarak güneşlenmeyi tercih etmişti. Arada bir havaya kaldırdığı ayaklarının bileklerini birbirine yaslayıp bacaklarını sallıyor, büzdüğü dudaklarıyla kitabı incelemeye devam ediyordu.

Sonra okumaya başladı. Harry, onun sesini seviyordu. Aylardır bunu bir rutin haline getirmişlerdi. Louis sesli bir şekilde zamanları el verdiğince kitap okur, Harry de uslu uslu onu dinlerdi. Sonra ise kitap hakkında yorum yaparlardı, birileri hakkında konuşmaktan daha cazip geliyordu.

"Bekle bekle..." Harry, kitabın bir kısmında Louis'yi durdurdu. Louis parmağını kitabın arasına koyup, "Hm?"layarak ona baktı.

"Yani şimdi... sevdiği kişi için mi değişmeye başlamış?" Kaşlarını çattı. "Sevdiği kız için mi kitaplar okumaya başladı?"

"Sanırım içinde bu yöne karşı bir potansiyel vardı. O kızı gördüğünde ve âşık olduğunda kendisindeki eksiklikleri fark etti. Çünkü kız kendini geliştirmiş ve eğitimliyken o sadece eğitimsiz bir denizciydi."

Louis iç çekerek yanına sırt üstü uzandığında kitabı görebilecekleri şekilde, dirseklerini yere yaslayıp havaya kaldırdı. "O sevdiği kız sayesinde içindeki potansiyeli keşfetti bence. Kendini değiştirmedi, geliştirmeye çalıştı."

"Yine de birisi için kendini değiştirmek çok saçma olurdu." Omuz silkti. "Eğer gerçekten yaptıkların çoğunlukla olumsuz şeyler değilse..."

"Kız, onun sigara içmesini de istemiyordu mesela. Çünkü sağlığına zarar verecekti, bu iyi bir değişim olmaz mıydı?"

"Yani kızı savunuyorsun?"

"Bilmem, onun iyiliğini istemesi kötü bir şey değil ki. Hatta çok güzel değil mi?"

Harry, ellerini göbeğine koyup ona baktı. İri mavi gözleri kirpikleri tarafından muhafaza edilmiş safir taşlarını anımsatıyordu. "Öyle, ama kız bir gelecek istiyorsa adamın değişmeyeceğinin garantisi yok."

Kıkırdadı. "Harryy... Öyle tabii ki de. Kitabı bitirmemize daha çok var, anlarız."

Güldü. "Evet. Peki ya ben? Sence ben değiştim mi?"

İç çekti. Kitabı göbeğine bırakıp şekilli bulutlara bakındı ama ilgisi onlarda değildi. "Sanırım biraz değiştin. Mesela eskisi gibi partilemiyorsun. Bir kez bile görmedim." Gözlerini kısıp ona baktı. "Hmm, acaba sana güvenmeli miyim?"

Harry panikle başını kaldırınca Louis gülmeye başladı. "Güven bana, gerçekten bitirdim bu işleri."

"Belki de bunu zaman gösterir."

"Ya ama... Ama zaten seni görmeden önce, sevgili bulma ümidiyle gidiyordum ki oralara. Sanki ihtiyacım varmış gibi! Tamamen amaçsız, boş, gereksiz..."