2.Bölüm

31.5K 1.3K 100
                                    

''Alışveriş yapmaktan nefret ettiğimi bile bile beni buraya getirdiğinize inanamıyorum. Şu kalabalığa bak! İnsanlar kafayı yemişler.'' Yadigar bıkkınlıkla nefes alırken

''Ayy!'' diye bağırdı ve

''Şu kızı dağlarına götürüp atın nolur! Dağda tepede geze geze insanlardan soğumuş.'' dediği an herkesten kahkahalar kopmuştu. Bugünü anne, kız gezmeye ayırmış ve hep birlikte alışveriş merkezine gelmişlerdi.

Kızlar durmadan giyim ve kozmetik mağazaları arasında mekik dokurken fenalık geçirecek gibi olan Asena doğruca üst kata yönelip, Deniz Ege'ye ait olan restauranttan içeri girdi.

''Hoş geldiniz efendim.'' kendisini güler yüzle karşılayan görevliye aynı şekilde tebessüm edip

''Şefiniz mutfakta mı?'' diye sordu. Görevlinin kaşları hafifçe çatılıp, kendisini dikkatle izlemesine aldırmadan yürümeye devam ederken

''Deniz Bey içeride. Ben ona haber vereyim. Kim geldi...'' deyişine aldırmadan usulca elini kaldırıp mutfak kapısından içeri girdi ve hummalı bir koşturmacanın içine düştü. Az ilerideki ocağın başında hünerlerini sergileyen Deniz Ege'ye ilerleyip, yanağından makas aldığında genç adam neye uğradığını şaşırmış ve hızla kendisine dönmüştü ki şaşkınlıkla

''Asena...'' dedi.

''Ne oldu yakışıklı, yoksa bana bağırmaya mı hazırlanıyordun!'' deyip gülerken birbirlerine sıkıca sarıldılar.

''Sana bağırmak aklımın ucundan geçmez üsteğmenim. Öyle bir hata ömrümün son hatası olabilir.'' dediğinde ikisi de gülmeye başladılar.

''Hayırdır, siz anneler ve kızları olarak alışveriş yapmayacak mıydınız?'' Asena huysuz huysuz omuzlarını silktiğinde Deniz Ege daha da gülümsedi.

''Bende senin bu gruba nasıl dahil olduğunu düşünüp kendi kendime gülüyordum.''

''Çok konuşmada abilerin kralı olarak aç karnımı doyur lütfen!'' Deniz onun bu sözlerine gülmeye devam ederken

''Ayaz bu söylediklerini duymasın Asena!'' dediğinde Asena da gülümsedi.

''Duyurma o zaman!'' bir an sustu ve yeniden

''Açım!'' deyip mutfakta neler piştiğine göz atmaya başladı.

''Açım, açım deyip duracağına kendine bir tabak alıp ne istiyorsan yesene kızım!'' Asena yüzünü gözünü buruşturarak Deniz ile dalga geçerken boş bir tabağa yemek koydu. Tekrar onun yanına döndüğünde ise tezgahlardan birine zıplayarak oturdu ve yemeğini yemeye başladı.

''Eee, anlat bakalım Deniz Ege Bey... Nasıl gidiyor? Derya hala evlenmeye ikna olmadı mı?''

''Bir yıl önce onu nikah masasından kaldırmakla hata ettim. Oradaki dallamayı atıp, yerine ben oturacak ve deftere imzayı attıracaktım!'' diyen genç adam, hırsla tavadaki sebzeleri sotelemeye devam ederken Asena gülmemek için çabalıyordu.

''Mantıklıymış. Bunu daha önce neden düşünmedik ki!'' birlikte uzun uzun muhabbet edip dertleşirlerken, Asena yemeğini bitirmiş hatta tatlısını bile yemişti. Bu sırada çalmaya başlayan telefonunu eline alıp

''Bizimkilerin alışverişi bitti galiba. Herkes buraya yemeğe gelecekti. Yani yakışıklı... Bu akşam yemekler senden.'' deyip Deniz'i öptü ve hızla mutfaktan çıktı. Cam kenarına hazırlanan büyük masada yerlerini alan hanımları ve kapıdan giren beyleri görünce gülümsemeden edemedi.

Yemek için herkes yerlerini alıp, siparişler verildikten sonra keyifli bir muhabbet başlamıştı. Ada ülkeye döneli, Mavi ve Savaş resmiyette evleneli bir yıl olmuştu. Oldukça olaylı, koşturmacalı zamanların bir kısmında ailesinin yanında olsa da, bir kısmında da görevdeydi.

SEVDA KURŞUNU -Asena&Fırat- (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin