iyi okumalar :)
Kahkahalarımız durdu yerine sessizlik hakim oldu. Kızların elinden tuttum eve doğru ilerlemeye başladık. Gözüm sürekli etraftaydı. Belki görürüm de ondan zıt yere doğru koşarım diye. Ama yoktu. Karanlık gibi gündüzleri yok oluyordu. Bazenleri görebilmek için ışığa değil karanlığa ihtiyaç vardır.
Eve geldiğimizde Berke'ye çok teşekkür edip içeri girdim. Apartmanda ilerlerken telefonum çaldı. Bedenimi korku sararken elim cebime uzandı.
-abla bak telefonun buradaymış boşuna üzülmüşsün.
-evet bir tanem
Alya'nın sorusuna cevap verdikten sonra arayana baktım. Su Hanım arıyordu. Tutuğumu fark etmediğim nefesimi bir anda verince rahatlama hissi vücudum sardı. Yeşil tuşu kaydırıp telefonu kulağıma götürdüm.
-alo Su Hanım.
-merhaba Aydilek. Ben ne yaptığınızı sormak için aramıştım.
-bu gün bol bol eğlendik şu anda da apartmanın önündeyiz.
-harika bende birazdan geliyorum.
-tamam. Görüşürüz Su Hanım
-görüşürüz.
Telefonu kapattıktan sonra kızlarla beraber basamakları çıkmaya başladık. Evin önüne geldiğimizde çantamdan evin anahtarını çıkarıp kapıyı açtım. İçeri girip ayakkabılarımızı çıkardık. Tekrardan derin bir nefes alıp kızlara döndüm.
-kim acıktı bakalım
-ben tokum orada çok fazla yedim
Ayla'yla aynı düşüncede olduğunu belirtmek isteyen Alya başını aşağı yukarı salladı.
-o zaman siz salona geçip çizgi film izleyin bende iki dakikaya geliyorum.
-peki
Kızlar içeri gittikten sonra ayaklarımı mutfağa yönelttim. Mutfağa girdiğimde bir göz gezdirdim ve dolabın üstünde olan sigara ve zippomu gördüm. Onlara uzanıp pencere kenarına gittim. Paketin içinden bir dal alıp ucunu ateş ile buluşturdum. Dudaklarımın arasında can bulan sigaradan derin bir nefes alıp dışarıya bıraktım. Sanki böyle içince içimdeki tüm sıkıntılar o dumanla beraber uçup gidecek. Aklıma yıllar sonra onu yeniden görmem geldi. Onun yüzünden kardeşimle olan acılarımız. Aymira'nın bu hayata gözlerini yumuşu. Mezarına bir kere gidebilmiştim. Ondan sonra o köyden uzaklaşmıştım. Gidebildiğim en uzak yere gittim ama Kıbrıs küçük bir adaydı. İstese beni şimdiye kadar bulmuştu. Peki neden şimdi karşımda? Neden daha önce çıkmamıştı? Neden ben düzenimi kurduktan sonra çıkmıştı karşıma? Peki, kim cevap verebilir bu sorularıma? Kimse. Derler ya derdini anlatmayan derman bulamaz. Ben kime anlatayım da derdime derman bulayım. Bu hayatta beni bir kardeşim anlardı. O da artık yanımda değil...
Sigara bittikten sonra, paketi ve zippoyu dolabın üstüne koydum. Mutfaktan çıkıp kızların yanına doğru ilerlerken kapı çaldı. Korku içinde kapıya doğru ilerlerken kapı deliğinden kimin geldiğine baktım. Su Hanım gelmişti. Kapıyı açıp pek içten olmasa da gülüşümü ona sundum.
-merhaba
-merhaba Su Hanım
-kızlar nerede?
-içeride çizgi film izliyorlar.
-çağırsana artık eve çıkalım. Onları çok özledim.
-peki, buyurun siz de içeri geçin
-tamam.
Su Hanım içeri geçince kapıyı kapatıp kızların yanına gittim.
-kızlar anneniz geldi
Kızlar bir anda daldıkları çizgi filmden başlarını kaldırıp koşar adımlar ile kapıya gittiler. Kısa bir süre sonra ise anne diye bağırmalarını duydum.
-anne hoş geldin seni çok özledim.
-bende çok özledim. Babamı da çok özledim. Anne babam ne zaman gelecek
-akşama gelecek Ayla. Hadi gidelim mi artık eve?
-gidelim
Kızlarla konuşmalarını bitiren Su Hanım tekrar bana döndü.
-sonra görüşürüz
-görüşürüz Su Hanım, görüşürüz Kızlar
Kızlarda benle vedalaştıktan sonra evlerine doğru çıktılar. Bende kapıyı kapatıp salona geçtim. Açık olan televizyonu kapatıp sehpanın üstünde duran kitabı elime aldım. Biraz kitap okuyup düşüncelerimi dağıtmak istiyordum. Peki bu ne kadar süre etkili olurdu? Büyük ihtimalle kitabı kapattığım gibi dağılan tüm düşünceler bir yapboz misali tekrar birleşecekti.
Kitabın sonlarına doğru gelirken bir anda uyku bastı. Ne olduğunu anlamadan gözlerim yavaş yavaş kapandı taki kapı çalana kadar. Paniklemiş halde uzandığım yerde hemen dikleştim. Göğsüm hızlı bir şekilde inip kalkarken nefesimi düzene almaya çalıştım ama başarılı olamadım. Sessiz adımlarla kapıya doğru ilerlerken kapı deliğinden kimin geldiğine baktım. Ama bu olamaz. Onun burada ne işi var? Son bir kere derin nefes aldıktan sonra kapıyı yavaş çana açtım.
Gözlerine baktığımda özlem dolu bakıyordu. Veya yine yalan söylüyordu. Yıllar önce söylediği gibi. Bu sessizlikten çok fazla rahatsız olduğunu belli etmek için dudaklarını aralayıp sadece tek bir kelime söyledi
-kızım
Şaşkınlığımı atamamış bir şekilde annemin yüzüne bakmaya devam etim...
🦋