iyi okumalar :)
Eve geldiğimizde cebimden anahtarı çıkarıp kapıyı açtım. Eve adım atıp ayakkabılarımızı çıkardık. Kapıyı kapattığım anda telefonum çaldı. Telefona baktığımda Su Hanımın aradığını gördüm. Yeşil tuşu oynatıp telefonu kulağıma götürdüm.
-Alo
-efendim Su Hanım.
-canım biliyorum bu gün izin verdim ama benim şirkette acil bir işim çıktı kızları sana bıraksam olur mu?
-olur Su Hanım.
-sağ ol canım. Birazdan geliriz.
-tamam
Telefonu kapattıktan sonra bana bakan Defne'ye döndüm.
-misafirimiz var
-misafir mi, kim geliyor?
-benim iki yıldır baktığım çocuklar. Görsen çok seversin ama şimdiden uyarayım çok meraklılardır.
İkimizde gülüp salona geçtik.
-ne yapmak istersin Defne'cm ?
-bir şeyler varsa yiyebilir miyim? Gerçekten acıktım
-tamam o zaman sen televizyon izle ben de pratik bir şeyler yapayım.
-teşekkür ederim.
-rica ederim tatlım.
Defne koltuğa otururken bende mutfağa gittim. Dolabı açtığımda evde nudle olduğunu gördüm. Çaydanlığa su koyup kaynaması için altını açtım. Gözüme çarpan sigara ile mutfak kapısını kapattım. Sonrada dolabın üzerindeki sigara ve zippoyu alıp pencerenin yanına geçtim. Zippo ile sigarayı yakıp sigaradan derin bir nefes aldım. Sigaraya nasıl başladığım geldi bir anda aklıma. Odanın her yerinde her zaman bu duman vardı. Amcam sürekli evde içerdi ve bende o dumana mahsur kalırdım. Sonra büyüdükçe alıştım alıştıkça istemeye başladım. Daha on beş yaşındaydım sigaraya başladığımda. Ne kadar küçük bir yaş değil mi? Ama ben o yaşa geldiğimde kardeşimle evden kovulmuş, başka bir eve mahsur edinmiştim. O eve gireli sadece iki ay olmuştu. Dayanamamıştık o acılara. Daha çok küçüktük. Sonra beraber kaçma kararı almıştık ama Aymira yakalanmıştı. İşte onu en son orada gördüm. Pencerede bana yalvaran bakışları ile.
Kapının sesini duyduğumda sigaramın son nefesini içime çektim. Sigarayı söndürüp pencere kenarından uzaklaştım ve kapıya doğru yürüdüm.
Kapıyı açtığımda karşımda kızların babası İlhan Bey vardı. Anlaşılan Su Hanım hemen gitmişti.
-merhaba Aydilek
-merhaba İlhan Bey
-Su haber vermiş kızların geleceğinden.
-evet haber verdi bende ikizlerimi bekliyordum. Gelin bakalım buraya
Alya ve Ayla koşarak bana sarıldılar biz kendi aramızda şakalaşırken İlhan Beyde veda edip gitmişti. Kızları içeri geçirdim.
-abla bize yine masal okur musun.
-Okurum Ayla'cım sen yeter ki iste
-yubbi
Salona girmemizle ikisi de ilk Defne'ye baktı sonra bana dönerek soru yağmuruna tutuldum.
-abla bu kız kim?
-hani sen bizden başkasına bakmıyordun.
-abla kaç yaşında?
-bizim ile oyun oynar mı?
-bu gece burada mı kalacak?
-oda masalları seviyor mu?
-kızlar bir durun
Elimi havaya kaldırıp susmalarını sağladım yoksa bu soruları akşama kadar soracaklardı.
-şimdi, bu arkadaşın ismi Defne benim misafirim. Onun hakkında merak ettiğiniz şeyleri onu korkutmadan ve sıkıştırmadan sorabilirsiniz.
Defne'ye döndüm ve konuşanın geri kalanını ona yönelik yaptım
-Defne'cim Allah kolaylık versin. Kızlar seni çok sıkıştırırsa onlara çizgi film açıp yanıma gelebilirsin.
-peki abla
-kızlar aç mısınız?
-hayır abla yemeğimizi yedik de geldik.
-tamam
Salondan ayrılıp mutfağa geçtim. Çaydanlıktaki su kaynıyordu. Nudleları çıkarıp iki tane kaseye koydum ve üzerine su döktüm. İçine baharatını da koyup olmasını bekledim.
Nudleları masaya koyunca kapıda Defne belirdi.
-ne oldu ablam sen çok mu sıktılar?
Telefonumu bana uzatarak soruma cevap verdi.
-hayır telefonun çalıyor.
-tamam, yemek hazır sen başla ben de geliyorum.
Defne masaya oturup nudleını yemeye başlayınca arayana baktım. Bilinmeyen numaraydı. Biraz gerilsem de bir anlık cesaret ile telefonu açtım.
-alo
-Aydilek, benim Berke
Derin bir nefes alıp daha önce Berke'ye numaramı verdiğimi hatırladım.
-bir şey mi oldu Berke?
-hayır sadece merak ettim. İki gündür sesin soluğun çıkmıyor.
-kusura bakmaya ben senin numarayı kaydetmeyi unutmuşum.
-sorun değil. Ne yapıyorsun?
-hiç evdeyim. Kızlar yanımda
-ikizleri benim yerime öp.
-tamam
-neyse, ben artık kapatayım. En yakın zamanda tekrardan masallarından dinlemek isterim.
Küçük çaplı bir kahkaha atıp konuşmaya devam ettim.
-tamam anlatırım. Sonra görüşürüz.
-dur bir dakika
-ne oldu?
-yarın Nur'u parka götüreceğim. Sen de gelsen?
-tamam Su hanım izin verirse gelirim.
-bunu evet olarak kabul ediyorum. Neyse, görüşürüz.
-görüşürüz
Telefonu kapatıp, Berke'nin numarasını kaydettim.
-abla o kimdi?
-bir arkadaşım.
-anladım.
Defne yemeğini yemeye devam ederken ben de sofraya oturup yemeğe başladım.
🦋