İyi okumalar :)
Burnuma dolan parfüm kokusuyla gözlerim aralandı. Tam açamadığım gözümle etrafı tam olarak net bir şekilde göremiyordum. Ellerimle gözlerimi ovuşturduğumda etrafı daha net görmeye başlamıştım. Kuzey aynanın önünde üstünü başını düzeltiyordu. Sanırım bir yere gidecekti. Yatakta dikleşip aynadan ona baktım. Gözlerimiz kesişmişti. Ama ikimizinde dudakları aralanmamıştı. Tam günaydın demek için aralamıştım ki bende önce konuşmaya başladı.
-benim gitmem lazım. Sen de istediğinde evine gidersin. Eşyaların aynalığın önünde.
Ben daha bir şey demeden odadan çıkıp gitti. Evet bana soğuk davranacağını biliyordum, beni sevmediğini de biliyordum ama garip hissettirmişti. Sanki içten içe beni sevmesini bana iyi davranmasını istiyormuşum gibi geliyor. Oysa o bana bunların olacağını söylemişti ve ben de kabul etmiştim.
Yataktan kalkıp yabancı olduğum odada aynanın önüne geçtim. Makyajım biraz bozulmuştu dudağımdaki ruj ise tamamen gitmişti. Saçımdaki tokayı çıkarıp tekrardan topladım. Sonrada evde biraz araştırmadan sonra banyoyu bulmuştum. Elimi yüzümü yıkayıp makyajın tamamen gitmesini sağladım. Tekrardan odaya dönüp eşyalarımı aldım.
Evden çıkıp kapıyı çektim. Villadan ayrıldım. Eve gitmek istemiyordum. Bir aydır çıkmıyordum ve o duvarlar artık üstüme gelmeye başlamıştı. Ben de adımlarımı Defne'nin yurduna doğru çevirdim. Onu çok özlemiştim. Bana iyi geliyordu ve fark etmese de bana verdiği öğütler yoluma ışık oluyordu.
Yurda yaklaştığımda yurdun parkını görebiliyordum. Defne arkadaşlarıyla beraber ip atlıyordu. Yüzü gülüyordu. Gerçekten mutluydu. İyi ki karşıma çıkmıştı ki onlara o müdireden kurtulmaları için yardım ettim. Yurdun kapısına geldiğimde, güvenlik görevlisi beni gördü. Yanıma gelip bana baktın.
-buyurun kime bakmıştınız?
-ben Defne'yi görmek istiyordum.
-müdire hanımdan izniniz var mı?
-hayır ama gerekiyorsa alabilirim.
-lütfen alın.
Elimde ki telefonu açıp rehberden Emine Hanımın numarasını aradım. Bir iki kere çalıştan sonra açılmıştı.
-alo
-Aydilek hanım merhaba
-merhaba. Emine hanım ben yurda girmek istiyorum da izin almam gerekiyormuş.
-evet çocuklarımızın güvenliği için böyle bir kural getirdim. Sen hoparlöre al ben Ahmet beye izin verdiğimi söyleyeyim.
Telefonu kulağımdan indirdim ve hoparlöre aldım.
-alo Ahmet Hanım. Aydilek hanım istediği zaman içeri girebilir
-tamam Emine hanım.
Ahmet bey kapıyı açarken ben de Emine hanımla konuşmaya devam ettim.