iyi okumalar :)
Hayat herkese aynı şartları vermez. Bazılarının hayatı kolayken bazılarının ise zordur. Ama hayat ne kadar acı veriyorsa insanlara o kadar da güç verir. Genellikle.
Ben acının içinde doğan bir kelebek gibiyim. Acım çok ama gücüm yok. Tüm acıların içinden sıyrılmaya çalıştım mutluluğa gidebilmek için, kanatlarımı çırpıyorum ama beni camdan bir kavanoza hapsettiler. Tüm güzellikleri görüyorum ama onlara doğru uçamıyorum. Kendi kaderim,acım içinde boğuluyorum...
Her gün olduğu gibi yine uyuyamamıştım. Artık rüya görmekten korkuyordum çünkü her uyuduğumda hep aynı rüyayı görüyorum , hep aynı anıyı görüyorum...
Odadan çıkıp mutfağa girdim. Masanın üzerinde olan bir paket sigaramdan bir dal alıp pencere kenarına gittim. Sigarayı çakmağımla yakıp derin bir nefes çektim ve başımı hafifçe kaldırarak içimdeki zehirli dumanı dışarıya bıraktım. Dumanların birbiriyle uyumlu hareketini izlerken bir kere daha sigaramdan nefes alıp bıraktım.
Sigara bitince çaydanlığa çay suyu koyup lavaboya geçtim. Elimi yüzümü buz gibi su ile yıkayıp tekrar mutfağa geçtim. Kaynayan suyu alıp bir fincana boşalttım. Yukarıdaki dolaptan da bir sallama çay alıp içine attım.
Çayımı alıp salona geçtim. Bir yarım saate kadar ikizler gelirdi. O süreye kadar yalnızlığın tadını çıkarmalıyım. Çayımdan bir yudum alıp fincanı avucuma hapsettim. Gözlerim kapalı düşüncelerim sakin bir şekilde oturuyordum koltukta. Bir beş dakika sonra kapı çaldı. Büyük ihtimalle ikizler geldi.
İkizler yani Alya ile Ayla benim baktığım iki çocuk. Anneleri hafta içi sabahları bırakıyor öğleden sonra iş çıkışında da alıyor. Günlük 500 yani aylık 10.000 TL maaş alıyorum.
Kapıya doğru ilerleyip kolu aşağıya doğru indirip kapıyı kendime doğru çektim
-günaydın Aydilek.
-günaydın Su hanım.
-bu gün biraz erken çıkmam gerekiyor da çocukları şimdi bıraksam sorun olur mu?
-olmaz ikizlere bakmak bana da iyi geliyor
Çünkü onlardaki o mutluluğu gördükçe birazda olsa kavanozdaki kelebeğim hava alıyor...
-çok sağ ol, hadi kızlar içeri dışarıda durup hasta olmayın.
ikizler içeri geçtikten sonra Su hanıma iyi işler diyerek kapıyı kapattım.
-günaydın periler.
-günaydın abla
ikisi de daha önceden anlaşmış gibi beraber söylediler.
-kahvaltı yaptınız mı?
-yapmadık abla ama Ayla sabah çikolata yedi bana da vermedi.
-sen dün akşam kendi hakkını yedin. O da benim hakkımdı, istediğim vakit yerim.
-ama abla Ayla'ya bir şey söyle
-ablacım anlıyorum canın çekti ama minik avukat haklı. Sen hakkını yediysen bitti o da kendi hakkını şimdi yemiş ama daha kahvaltı yapmadan çikolata yemek zararlı değil mi Ayla'cm?
-zararlı abla ama canım çok çekmişti yoksa yemem bilirsin.
-bilmiş seni. Zilli daha dört yaşındasın çikolatanın faydalarını araman lazım.
-ben söyleyeyim mi faydasını?
-söyle bakalım geleceğin doktoru.
-karaciğerimiz deki şekeri yükseltiyor. Şekerimiz düştüğünde yersek geri yükselir
-sen bunu nereden biliyorsun.
-hastaneye gittiğimde doktora bir sürü soru sormuştum sorularımdan biri buydu.
-meraklı zilliler sizi. Hadi siz bilgisayardan oyun oynayın bende size kahvaltı hazırlayayım.
İkizleri salonda bırakıp buz dolabından yumurta çıkardım. Dolaptan da bir tencere alıp yumurtalar haşlansın diye ocağa koydum. Sonrada buz dolabında ne kadar kahvaltılık bulabilirsem hepsini masaya dizdim. İki tane tabak ve çatal alıp masaya koydum. Kızlar seviyor diye süt ısıttım. İki tane bardağa döktüm, süte birazda bal ekleyip iyicene karıştırdım.
Yumurtalara baktığımda kaynadıklarını gördüm. Onları ocaktan alıp soydum ve kızların tabağında kestim. Üstüne birazda tuz ekledim. İşte kızların kahvaltısı hazırdı.
-Ayla, Alya hadi kahvaltı hazır
-geliyoruz abla
Alya ve Ayla mutfağa gelip sandalyeye oturdular. Hiçbir şey demeden hemen kahvaltılarını başladılar. Bende daha sıcak olan çaydan bir tane daha aldım ve tezgahtan onları izlemeye başladım.
Çok masumlardı. İlk doğdukları gün ki gibi o masumiyetini o saflığı koruyorlardı. Peki büyüdüklerinde de böyle mi olacak ? Hayat o kadar acı dolu ki o masumiyeti o saflığı koruyabilecekler mi? Bu çok zor. Bende onlar gibiydim. Masum, saf, hayattan bir haber... takii o güne kadar.
Yine aklıma gelmesiyle gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım. Gözlerimi açtığımda bulanık görüyordum etrafı.
-kızlar ben iki dakikaya geliyorum
-tamam abla
Hızlı adımlarla odama girdim ve titreyen ellerimle ilacımı alıp sehpanın üstünde olan su ile içtim. Derin derin nefes alırken ellerimin titremesi gitmişti. Sakinleştikten sonra derin bir nefes alıp kızların yanına gittim.
-ben bitirdim abla
-aferin Alya hadi salona geç
-bende bitirdim
-sana da aferin Ayla hadi sende salona
Kızları salona gönderdikten sonra bende masayı toplayıp onların yanına geçip onlarla beraber televizyon izlemeye başladım.
🦋
Evet yeni bir hikaye ile karşınızdayım.
bölüm uzunluğunu çok fazla uzun tutmamaya çalışacağım çünkü ne kadar uzun olursa sıkılma oranı o kadar yüksek oluyor maalesef.Her şeyi tadında seven bir başlangıca denk geldiniz :)
başlama tarihinizi alabilir miyim?
Kendinize iyi bakın
İyi akşamlar 😊