17. bölüm

83 61 1
                                    

İyi okumalar :)

Tam bana neden öyle seslendiğini soracaktım ki içeriye gelen hemşire ile dudaklarım tekrar kapandı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tam bana neden öyle seslendiğini soracaktım ki içeriye gelen hemşire ile dudaklarım tekrar kapandı.

Gelirken bir tane de tekerlekli sandalye getirdi.

-o sandalyeyi neden getirdiniz?

-binmeniz için Aydilek Hanım.

-ben ona asla binmem. Ayaklarım sağlam çok şükür

-evet ama yürürken aniden başınız dönebilir.

-dönmez merak etmeyin ben buraya koşarak geldim hiç de başım dönmedi.

Kuzey dudaklarını açtığında bana katıldığını söyleyeceğini sandım ama baya yanılmıştım.

-hemşire haklı o sandalyeye bineceksin.
Gözlerimi kısmış Kuzey'e bakarken tekrardan hemşireye döndüm.

-o sandalyeyi kaldırın yoksa testten  vaz geçeceğim. Zaten bir şeyim olmadığını biliyorum.

-peki ama en azından kolunuza girmeme izin verin.

-o olur.

Ayağa kalkıp ayakkabılarımı giydim. Dikleştiğim de hafiften başım döndü ama önümdeki iki sandalye meraklısını haklı çıkarmak istemiyordum. Kolumu hemşire hanımınkine geçirecekken Kuzey diğer koluma girip beni durdurdu.

-benim koluma tutun bayılırsan seni daha rahat tutarım.

-ya bayılmayacağım ama siz benim üstüme bu kadar gelirseniz kesin bayılacağım.

Kolumu Kuzey'in kolundan kurtarıp odadan çıktım. Koridorda sadece hasta yakınları vardı. Yanıma gelen hemşire ile emar odasına doğru yürümeye başladım. Bir ara istemsiz olarak arkama baktığım da Kuzey'i görememiştim. Önüme dönmüş ve emar odasına kadar bir daha arkama bakmamıştım. Sanırım Berke'nin yanına gitmişti.

Odadan içeri girince bir makina ile karşılaştım. Odanın içindeki başka bir hemşirede benim neler yapmam ve neler yapmamam gerektiğini söyledi.
Makinada uzanınca bir saat orada kalacağımı söylediler. Bu testler bittiğinde direk annemin yanına gitmeliydim. Ona destek vermeliydim. Yalnız olduğunu sanmamalıydı...

.:.iki saat sonra.:.

Pencerenin dibinde monitörün sesini dinliyordum. Yorgunluktan başım ağrımaya başlamıştı. Omzuma değen el ile bir anda titredim. Başımı yana çevirdiğimde Gökçe'yi gördüm.

Yorgun KelebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin