Medya; Cevahir Çelik
*
Onu tanıyor musun?"
"Kimi?"
"Yolun karşı tarafında."
Kısa bir süre bakıp hemen geri döndü. Kolumun üzerindeki baskısını artırmışken bunu istemsiz yaptığını düşünmüştüm. Ses etmedim. Derin bir nefes aldı, yüzü düşmüştü.
"Mahalleden biri sadece."
*
Leyla'nın koluna girmiş sımsıkı tutuyordum. Birazdan kardeşlerim burada olacaktı, heyecandan ve mutluluktan sürekli gülümsüyor ve terleyen avuç içlerimi kot pantolonuma siliyordum. Ferhat on, on beş dakika önce beni arayarak mahalleye yaklaştıklarını söylemişti. Yanımda olan Leyla'yla aşağı inip onları beklemeye başlamıştık.
Bir araba sesi duyduğumda sokağın girişine bakmaya başladım hemen. Gelen arabanın Etem'e ait olduğunu görünce dudaklarımı büzmüştüm üzgünce. Her geçen aracın içinde kardeşlerim var sanıyordum.
Etem arabasını evinin önüne park edip yanımıza geldi.
"Hanımlar, nasılsınız?"
"İyiyiz abi, sen nasılsın?"
"Bildiğiniz gibi. Siz niye bekliyorsunuz burada?" derken gözleri ikimizin arasında gidip geliyordu.
"Birazdan kardeşlerim burada olacak da. Evi bulabilsinler diye bekliyoruz."
Gülümseyerek "Gözün aydın." dedi ve ellerini siyah kumaş pantolonun cebine soktu.
Cevaben sadece gülümsemiş ve heyecanlandığımdan alt dudağımı ısırmaya başlamıştım. Çok geçmeden tekrar bir araba sesi duymuştum. Yine aynı heyecanla bize doğru gelen arabaya baktığımda camdan sarkan Ferhat'ı görmüştüm. Yaptığı deliliğe gülerken kaldırımdan inip yola doğru bir kaç adım attım. Araba durur durmaz iki kardeşim de aynı anda inmiş ve bana doğru koşmaya başlamışlardı. Kollarımı kocaman açıp ikisine de aynı anda sarıldım. Benden uzun boylu olmalarından mütevellit eğilmişler ve başlarını omzuma koymuşlardı.
Bir süre sonra ayrıldığımızda ikisinin de bir eliden tutup uzaklaşmalarını önledim.
"Çok özledim ben sizi."
Mazhar "Biz de seni çok özledik abla." deyip omzumun üzerinden kolunu atıp beni kendine doğru çekti. Bende beline sarıldım hemen. Yaş olarak küçük boy olarak büyük kardeşlere sahiptim cidden.
"İki hafta buradayız abla." diyerek Ferhat da bana sarıldı.
Kısa bir süre sonra bu sevgi tomurcuğu halimizden kurtulduğumuzda Ferhat ve Mazhar daha önce bir kaç kez yan yana geldikleri Leyla'yla sarılıp selamlaştılar. Etem'i tanımadıklarından sadece bir baş selamı vermişlerdi.
"Çocuklar" elimle Etem'i işaret edip "kendisi hem ev sahibim hem de komşum Etem."
Ferhat kibar bir gülümseme ile elini uzattıp "Memnun oldum. Ben Ferhat." dedi.
Etem, Ferhat ile tokalaştıktan sonra Mazhar'ın uzattığı eli de sıktı ve kendini tanıttı.
O arada şoför bavulları indirmiş ve yanımıza kadar getirmişti. Uzun zamandır görmediğim babamın kişisel şoförü Kemal beyle selamlaştım. Ben kendimi bildim bileli babamın yanında çalışırdı. Aslında varlıklı bir aileden geliyordum. Hem anne tarafımın hem baba tarafımın maddi durumları oldukça iyiydi. Annemden maddi bir yardımı kabul etmesem de babam bu konuda benim fikrimi almamakta inatçıydı. Sahip olduğum araba, ev eşyalarım ve evin üç aylık kirasını babam karşılamıştı. Kendi ayaklarım üzerinde durabilecek yaşta olduğumu ve bana fazlasıyla yetecek kadar para kazandığımı bilse de onun kızı olduğumu ve maddi manevî her türlü ihtiyacımı karşılaması onun sorumluluğu olduğunu söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜN IŞIĞI GİBİ
RomanceKARAKURT MAHALLESİ • SERİ 1 Kamyondan inmek için ayağımla koyulan merdivenleri ararken bulduğumu düşünüp adımımı attım. Elimdeki geniş koli yüzünden önümü göremiyordum. Ayağım basamağın yarısına denk gelmiş olmalı ki dengemi kaybedip bedenim sağa d...