9.

1.7K 116 65
                                    

Koşu bandını yavaşlatıp nefeslerimi düzenlemeye çalıştım. Banttan indikten sonra durdurup kulaklığımı çıkardım. Sporu bayadır bıraktığım için hamlamıştım.

Banyoya gidip terden ıslanmış tişörtümü kirlilere attım.

Tamamen soyunup duşa girdim. Kısa bir duş alıp eşofmanlarımı giyindikten sonra yemek yemeye mutfağa girdim.

Başımda deli gibi bir ağrı vardı. Akşamdan kalmak çok yoruyordu.

Kendime kahve ve tost yapıp bir süre kendime gelmeye çalıştım. Calvin yokken işlerinin sorumluluğunu almak yorucu oluyordu. Kaç hafta olmuştu pezevenk hala tatildeydi. Alışık değildim ki amına koyayım. Benim işim vurmak kırmak.

Kahve biraz olsun ayılmama yardımcı olurken üç tostu da on saniyede bitirmiştim.

E ben yine acıktım.

Sinirle soluyup bir tane daha tost yapacakken zil çaldı.

Hangi orospu çocuğu geldi sabahın köründe?!

Anlamsız bir sinirle kaşlarımı çatıp kapıyı açmaya gittim.

Calvin siyah güneş gözlüğü ve uzun siyah paltosuyla piç gibi gülerken şaşkınlıkla ona baktım.

"Oha."

"Selam, it." dedi ve tokalaşmak için bana uzandı.

Karşılık verirken güldüm. "Ben de senin nasıl bir pezevenk olduğunu düşünüyordum."

"Siktir lan."

Beni itip bavulu ile eve girdiğinde ben de arkasından kapıyı kapattım.

"Erken döndün."

"Evet, yengen sıkıldı." dedi koltuğa oturup.

Şokla gözlerim kocaman açıldı.

"Oha! Ne ara sevgili yaptın? Hatun kim?" dedim karşısına oturup.

"Sana dedikodu mu anlatacağım puşt?! Bak işine." dedi ve küfürü bastı.

"Ne var ya. Şurda erkek erkeğe konuşuyoruz. Her şeye de atarlanıyorsun." dedim rahat bir tavırla.

"Hatun değil yenge diyeceksin. Sıkarım ayağına." dediğinde evi inleyecek bir kahkaha patlattığımda o da gülmüştü.

Seviyorum bu adamı.

"Kahve içiyordum, ister misin?" diye sordum.

"İyi olur. Sen yapana kadar bavulu çıkarıp geliyorum."

"Tamamdır patron."

Şerefsize bak, bir de yenge yapmış. Vay ananı avradını.

Ben mutfağa gidip beş on dakika içinde iki kupa ile döndüğümde tekrar salonda buluşmuştuk.

"Var mı bir yaramazlık?" diye sordu kahvesinden bir yudum alıp.

"Yok, işler normaldi."

"İyi bari. Aferin lan, iyi idare ettin."

Götüm.

Göz devirip koltukta yayıldım.

"Sana asıl 'dedikoduyu' vereyim de küçüğü kaldıralım biraz." dedi  bacak aramı gösterip imayla.

Sinirle kaşlarımı çatıp elimi aletime koydum.

"Benim oğluma laf etme. Sikerler."

Kahkaha attı ve oturuşu ciddileşti.

"Tonia dönüyormuş."

Mal gibi donup kalmışken düşürmemek için elimdeki bardağı sehpaya bıraktım. Şoktan ağzım beş karış açık kalmıştı.

afterglow⛔malik [tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin