afterglow⛔malik [tamamlandı]

36.

FİNAL / PART 1

part 2 de bir iki saate geliyor✌🏻

+++

"Yalvarıyorum Matt..Ne olur..Lütfen!"

"Grace, ama yapamam ki.."

Dakikalardır Matt'in peşinde dolaşıyordum onu ikna etmek için. Ameliyathanesinden çıkıp bonesini ve eldivenlerini çıkardı.

"Neden yapamazsın? Sadece beni oraya götüreceksin."

Odasına girdikten sonra ellerini yıkarken bana göz devirdi.

Zayn'in gittiğini öğrendikten sonra bütün gece ağlamıştım. Benim onu bulmam gerekiyor! Sabah erkenden soluğu Matt'in yanında almıştım. Beni götürmek zorundaydı.

"Oraya gittik diyelim, ben de çok bilmiyorum ki, nasıl götüreceğim seni?"

"Yaa! Adresi varmış işte. Sora sora buluruz. Ne olur.."

Bıkkınlıkla bir nefes bıraktı. 

"Öyle kolay değil. Pasaportun var mı? Vizen?"

Yüzümü asarak başımı iki yana salladım. Benim bu zaman kadar yurt dışı ile hiç işim olmadı ki.."Yok. Ama çıkartırım. Olmaz mı?"

"Uzun sürer."

"Çok mu?"

"Bir iki hafta sürer diye biliyorum."

"O kadar bekleyemem ki. Benim onu hemen görmem gerekiyor."

Sinirle bana baktı. "Ne yapayım Grace? Yasaları mı değiştireyim?!"

Başımı eğdim.

"Üzgünüm ama gerçekten söyle, ne yapabilirim? Pasaport ve vize işlemlerini hallet, gidelim."

"Gerçekten gelecek misin benimle?"

"Başka çare mi bıraktın?" dediğinde gülümsedim.

"O zaman ben gideyim, o işleri halledeyim." dedim ve hemen kapıya yöneldim.

"Grace!" diye bağırdı arkamdan.

"Efendim?"

"Aslında.." Ensesini kaşıyarak yanıma yaklaştı.

"Biri var..Sen onları polise şikayet ettiğinde Zayn'in kaçmasına yardım etmişti. Sahte pasaport vize falan ayarlamıştı."

"Ne?"

Şaşkınlıktan gözlerim kocaman açılmıştı.

"Belki senin işini de bir iki günde hallederse hemen gideriz."

Sevinçten ne yapacağımı bilemedim ve sarılmak için kollarımı ona sardım.

+

Uçaktan inmiş merakla etrafıma bakarken Matt'i takip ediyordum. Elindeki kağıtta Zayn'in adresi yazıyordu. Alanın çıkışına yürüyorduk şimdi de.

Hayatımda ilk kez Pakistana gelmiştim. Daha doğrusu hayatımda ilk kez yurtdışına çıkmıştım. Kaybolmaktan çok korkuyordum.

Calum gerekten de iki günde az bir paraya her şeyi halletmişti. Biletleri bile almıştı.

Alandan çıkmış taksi durağına doğru yürürken Matt'in koluna sıkı sıkı yapıştım. Çünkü etraftan geçen insanlar bana tuhaf tuhaf bakıyordu. "Sana dedim Miami'ye gider gibi giyinme diye." dedi alayla.

"Ne bileyim ki!"

Sonunda taksiye bindik ve Matt elindeki adresi şoföre uzattı.

Yol epey uzaktı. Yarım saat boyunca şehir merkezine doğru gitmiştik. Merkeze gittikçe modernite daha da artıyordu. Merakla camdan etrafı izledim yol boyunca.