28.

1.3K 138 88
                                    

İyiydim galiba.

Kendi başıma yaşıyordum.

Kafamı toparlamıştım ve yalnız başıma daha iyi olduğumu düşünüyordum.

İnsanın biraz kendini dinlemeye ihtiyacı varmış. Sürekli koşuşturma, kabuslar, çarpıntılar ve kaçışlar.. Kendimi duymayalı uzun zaman olmuş meğer..

Her şeyden uzak duruyordum.

Dışarı çıkmıyordum, Vanessa çalıştığı  evde tektim, bütün gün evi temizliyor, farklı farklı yemekler yapıyordum. Odamı düzenliyordum, ufak tefek şeylerin yerini değiştirerek farklılık yapmaya çalışıyordum.

Bazen sabahlara kadar resim çiziyordum.

İki aya yakındır da psikoloğa gitmeye devam ediyordum. Seansları hiç aksatmıyordum. Bir işe yaramıyordu, sadece hafiflemiş hissediyordum. En azından çaresiz ve aklımı yitirmiş gibi hissetmiyordum.

Zaman geçtikte kendi doktorum olmayı öğrenmiştim.

Ben, sadece bir şeytan tarafından, kimsenin aklına gelmeyecek kadar ağır bir şekilde kandırılmıştım.  Günlerimi, "bu neden benim başıma geldi" diye düşünerek harcamıştım. Ama sorun ben değildim. Kendimi suçlamayı bıraktım ve bırakır bırakmaz da zaten iyileşmeye başlamış oldum.

Kötü olan onlardı. Ben iyi bir kızdım. Onlar yüzünden daha fazla canımı yakmayacaktım.

İnternette gördüğüm bir yemek tarifini denerken bir yandan da tozları almıştım.  Ev tamamen temizlenmişti.

Aslında ben bir an önce eski işime geri dönmek istiyordum. Vanessa'ya yük oluyormuş gibi geliyordu. Tek başına hem kiramızı o ödüyordu hem de evin masraflarını..Ama o birkaç hafta daha terapiye devam etmemi söylüyordu. Tam anlamıyla iyileştikten sonra işime dönecektim.

Yine eski saf ama mutlu Grace olmak istiyordum.

Kitap okudum, televizyon izledim. Odamı topladım ve çoktan akşam olmuştu. V eve geldiğinde yemeğimizi yemiştik ve ben odama çekilmiştim.

Sırt üstü yatağımda uzanırken düşünüyordum. Yarın yine terapi günümdü. İlk önce gitmeye başladığımda isteksizce gidiyordum. Deli değildim ve istemiyordum işte. Ama öyle değilmiş, çok iyi gelirdi. Bay Irwin iyi bir adamdı. Benimle her bir detay için özel olarak ilgilenmişti.

Ona olayın aslını anlatmamıştım ilk seanslarda. Ama beni kendimden soğutan şeyin sebebini bulmak zorundaydı. Calvin ile birlikte olmam..Asla sevmediğim ve tanımadığım bir adamın kollarında olmak o kadar mide bulandırıcıydı ki.. Vücudumu, aklımı, kalbimi satmış gibi hissediyordum. Yaklaşık altı yedi seansı bu duyguyu aşmak için harcadık. Aklıma geldikçe gözlerim doluyordu ama eskisi kadar acıtmamaya başlamıştı artık.

Titrek bir nefes alıp yatakta yan döndüm.

Başaracağım ben, onların ezdiği bir taş parçası olmayacağım. Büyüdükçe büyüyen ve güçlenen bir kaya olacağım.

Telefonuma gelen bildirim sesiyle yandan alıp baktım.

Bay Irwin: nasılsın bakalım?

Gülümseyip cevap yazdım.

Grace: iyiyim siz?

Bay Irwin: iyiyim, yarınki seans saatini   hatırlatmak istedim. 16.00da görüşürüz

Grace: ah, teşekkür ederim, saati çıkmış aklımdan

Bay Irwin: ne demek:)

Grace: iyi geceler xx

afterglow⛔malik [tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin