Zayn ile el ele tutuşup yürüyorduk. Birlikte gezmeye çıkmıştık. Önce deniz kenarı bir yerde kahvaltı yapmış ve sonra buralardaki gezmelik yerlerden biri olan hayvanat bahçesine gelmiştik. Bütün günü birlikte geçirecektik! Bundan daha güzel ne olabilirdi ki? Onun bana, benim de ona ait olduğum aklıma geldikçe mutluluktan dans edesim geliyordu.
Aldığımız yemleri çitlerin içindeki hayvanlara atarken Zayn sıcak bir gülümsemeyle beni izliyordu. Ben de ona dönüp karnına kollarımı doladım. Başımı göğsüne yaslarken o da saçlarımı sevmeye başladı. "Yanındayken her şeyi unutuyorum sanki.." dedi içtenlikle.
Bir adam nasıl bu kadar büyülü olabiliyordu..Derin bir nefes verip ona sarılmaya devam ettim. Son iki üç haftamızı sürekli birlikte geçiriyorduk. Akşamları saatlerce telefonda konuşuyor, haftasonumuzu ise hep ikimiz başbaşa geçiriyorduk. Kısa bir zamandı ama çok uzunmuş gibi geliyordu.
"Bu akşam benimlesin değil mi? Kararını değişirmedin?"
"Değiştirmeyi düşünmedim bile." dedim ona bakarak. Güldü ve yüzümü avuçlarının içine alıp dudaklarımı öptü.
"Meleksin sen."
"Zayn.."
Alnımdan öptükten sonra vücutlarımızı ayırdık. Hayvanat bahçesinin diğer taraflarını da gezdikten sonra Zayn ile arabaya bindik. Çok sık olmasa da haftada bir ya da iki haftada bir onda kalmaya gidiyordum.
Arabada oturmuş yolu izlerken Zayn elimi kavradı ve üstüne ufak bir öpücük bıraktı. Sonra ise bir elini direksyondan çekip bacağıma koydu. Yavaş yavaş yukarı doğru çıkarken eli, sakin kalmaya çalıştım. Benim için bana yaptığı ve yaşattığı her duygu ilkti. Ben sanki o hayatıma girmeden önce ben değildim, başka biriydim. Zayn'i tanıdıktan sonra bambaşka bir kız olmuştum. Aslında bu değişmek değil de, içimde olan sönmüş şeylerin ortaya çıkmasıydı. Zayn benim hep olmayı istediğim tarafımdı.
+
İkimiz koltukta uzanmış, ben onun kucağında, elimizde cips ve birkaç abur cubur ile film izliyorduk. Sırtım onun göğsüne değiyordu.
Terlediğini söyleyip soyunmuştu. Yani şey, sadece altında şortu vardı.
Benim olduğunu bilmeme rağmen ona yeteri kadar yakın hissetmiyordum. Daha doğrusu doyamıyordum.
Kucağımdakileri sehpaya bırakıp yan döndüm. Başımı kasıklarının hizasına koyup sıkıca ona sarıldım. Sıcak kolları ve elleri beni sardığında huzurla gözlerim kapandı.
"Sıkıldın mı?" diye sordu ellerimi tutarken.
"Hayır." dedim gözlerim kapalı.
"Ama acıktım.."
Buna gülmüştü. Neredeyse kucağında uyuyacaktım. Parmakları yanaklarımı ve dudaklarım arasında gelip gittiği için beni ayık tutabilmişti.
Sehpadan telefonu aldı ve bir yeri aradı. Merakla ona bakarken iki tane büyük boy pizza siparişi vermesiyle ellerimi çırpıp boynuna atladım.
Yanaklarını öptükten sonra beni bacaklarının arasına hapsedip kucağında tuttu.
"Özledim seni," dedi elini içime uzatarak.
"Ben de." dedim hevesle.
Beni kucaklayıp yatak odasına götürdü. Sıkı sıkı boynuna tutundum, sırtım yumuşak yatakla buluştuğunda, dudaklarına yapıştım. Beni sakinlikle soyduğunda ben de şortunu çıkarmasına yardım ettim.
Tamamen çıplak kaldığımda büyük elleriyle en hassas noktalarıma dokundu. Omuzlarını tutarken bacağımı kavradı ve beline sardı. Üstümde büyük yer kapladığı için sürekli nefes almak için sağa sola dönüyordum. Kendini öyle itiyordu ki nefesim kesilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
afterglow⛔malik [tamamlandı]
Fanfiction"Tek başına aşık olduğunda, aşk en yalnız yerdir." w/@zainftme #1 in zayn #1 in zaynmalik