"Artık gerçekten nefes aldığımı biliyorum."
Derin bir nefes bırakıp Ashton'ın gözlerine baktım.
"Aylar içinde çok büyük yol kat ettin Grace. Ve bunu tek başına başardın."
"Farkındayım. Zaman içinde hafifledim. Her şeyin düzelip yoluna girmesi hayal gibi geliyordu ama gerçek oldu."
"Sanki bazı şeyler için huzursuz oluyormuş gibi geldi bana.."
Dudaklarımı ıslatıp başımı eğdim. Adı her aklımdan geçtiğinde kalbim titriyordu.
"Çünkü bir şeyler yarım kalmış gibi.."
"Ne gibi?"
"Ben..Ben hep bugünü bekledim. Hep iyileştiğim ve her şeyin yoluna girdiği günü bekledim. O adamdan ve bıraktığı izlerden kurtulacağım günü..İnanın bana çok huzurluyum. Rahatım, mutluyum. Tekrar bir işim var eskisi gibi gülebiliyorum."
Ashton devam etmemi söyleyerek başını salladı ve kağıdına notlar aldı.
"Ama ufak da olsa bir boşluk var içimde. Kapatmak istiyorum ama onu kapatmaya tek başıma gücüm yetmeyecek."
"Bütün güç içinde Grace. Bugüne kadar neleri başardın..Hiçbir şey senin için imkansız değil."
"Biliyorum..Sadece.."
"Onu özlüyor musun?" diye sordu pat diye.
İçimden ince bir sizi geçerken başımı kaldırdım. Cevap veremedim. Ama Ashton'ın yanındayken kendimi özgür bırakıyordum. Korkmadan kendime bile söyleyemediğim şeyleri söylüyordum. Belki de bu yüzden kısa zamanda toparlandım.
Ama bu sorduğu soru canımı yakmıştı.
Titrek bir nefes alıp yutkundum.
"Belki de anıları özlüyorum..Ve bu özlem gün geçtikçe beni daha çok kanatıyor."
"Anlıyorum."
"Bir şeyler yapmak istiyorum, ümitleniyorum..Ama sonra cesaret bulamayıp yerime oturuyorum."
"Kendi kafanda doğruların ve yanlışların var Grace. Attığın her adımı kontrol ederek atmak istiyorsun. Ama hayatta her şeyi kontrol edemezsin. Bunu sana hep söyledim, artık akışına bırakma vaktin geldi. Çünkü sen hep akıllı adımlar attın, hep kendini bilerek hareket ettin, kendi kendini iyileştirdin. Ve artık bırak bazı şeyler kendiliğinden olsun."
Sanki aydınlanmışım gibi gözlerim açıldı. Evet, hep kendimi sıkarak yaşadım. Ve hata da yapmadım. Ama artık hata yapsam korkmak istemiyorum.
"Haklısın."
"Konuştuklarımızı unutma, haftaya tekrar bekliyorum."
Gülümseyip başımı salladım. Ayağa kalktıktan sonra elimi uzattım. "Hoşçakal."
"Görüşmek üzere."
Tokalaşarak veda ettik ve odasından çıktım.
+
Karnım çok açtı. Terapiden geldikten sonra epeyce uyduğum için hiçbir şey hazırlayamamıştım. Üstümü değiştirip eşofman ve salaş bir tişört giyindim. Saçımı da dağınık topuz yaptıktan sonra hemen mutfağa girdim.
Dün Vanessa'nın yaptığı yemekten epeyce kalmıştı. Ocağın üstüne koydum. Dolaptan salata malzemelerini çıkardım ve yıkadım. Kapıdan anahtar sesi gelmesiyle başımı uzattı.
"Ben geldim!!"
Vanessa'nın sesini duyunca gülümsedim. "Hoşgeldin!"
"Yemek mi hazırlıyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
afterglow⛔malik [tamamlandı]
Fanfiction"Tek başına aşık olduğunda, aşk en yalnız yerdir." w/@zainftme #1 in zayn #1 in zaynmalik