5.Bölüm

16 1 0
                                    


Yaşadığımız onca güne rağmen, harcanan emeklere rağmen hep giden oldun sen,  sürekli gittin benden. Peki, hiç sevmemiş miydin? Neden bu kadar anıyı beynime çaktın da gittin… Sen de küfrettiğimiz insanlar gibiymişsin.

Sadece sevmek az kalıyormuş demek ki. Fedakârlık yetmiyormuş, sahiplenmek önemsenmiyormuş. Günlerce hasret kalmak umursanmıyormuş demek ki giderken. Artık konuşamıyorum, gözyaşlarıma gömdüm çığlıklarımı
Bütün o yaralayan sözlerin bir bir geçti önümden, adeta nefretini kustun bana giderken. Bunların hiç birisi için kızmıyorum da sana, tek bir soru kaldı aklımda; neden, neden bu kadar erken gittin benden!
Her şeye sahiptim ben, hayatım rengârenkti. Şimdi nelerim var ! Koca, boş ve karanlık bir hayat, giderken götürdün bütün renklerimi.
Hep azar azar severdin beni, her gün elimi tutmaz, her hasret sonrası bana sarılmazdın. Hoşuma giderdi bu, birden yaşamayı sevmemen hayatı. Ama bir türlü sevemedim, benden bu ani kaçışını.
Onlarca anıyı silmek ne kadar zor biliyor musun geçmişten. Senin gittikten sonra silmemi istediğin hayatımdan. Oysa ne güzel olurdu şimdi anılarıma eskiyen yerine ilk gün ki gibi demek
En zayıf anımda sevmiştim seni, bana güç, dizlerime derman gözlerime fer olmuştun. Şimdi anlıyorum aslında en zayıf o anımda bile ne kadar güçlü olduğumu, yanlış insanı sevmemin asıl zayıflık olduğunu.
Aşk, fedakârlık, sevgi, güven ve daha nicesi… Her anını bin bir zevkle yaşadığım duygulardı. Oysa şimdi tek gerçek çıkıyor karşıma, acının aslolan duygu olması.
Güne bir başka başlarsın, yollar sana farklı gelir, mesafeler kısalır, hava hep günlük güneşliktir… Ama sonra anlarsın, sevdiğinin sana gitmeden yaşattığı hayaller dünyasını.
Korkuyorum artık, tebessüm edemiyorum bana iyi günler dileyenlere, muhabbet edemiyorum bana halımı hatırımı soranlarla. Korkuyorum birinin bana, senin gidişinle yaşattığın o acıları tekrar ettireceğinden.
Koca bir şehirde sana güvenmiştim ben, seni sevdikten sonra bıraktım ben kapısını kitlemeyi gönlümün. Gel derdim, gönlüm hep senin. Taki sen o kapıya gidişinle mühür vurana kadar. Artık kendime bile bihaber gönlüm. Ne tanıyabiliyorum, ne de söz geçirebiliyorum.
Kendi odamda yok oluyorum bazen. Koca bir boşluk oluveriyorum. Hiçlik, zemheri bir hiçlik… Tıpkı gidişinle kocaman ve boş bir salon gibi kalan gönlüm misali…
Hayattan zevk almak istiyorsan bir yere kadar yaşayacaksın. Önüne geldiği gibi değil, elinden gelmediği kadar yaşamaktan bahsediyorum. Tıpkı seni birden deliler misali sevdiğim gibi. Aniden, durduk yere köpek gibi aşık oldum sana, sonra mı? Gittin işte. O kopek sahipsiz, o aşk karşılıksız, o aniden yaşanılan hayat ziyan oldu.
Gözlerinin içine bakamazdım senin hatırlar mısın, kızardın da bana bazen, ‘neden kaçırıyorsun gözlerini benden’ diye. Baktım işte ta gözlerinin içine,keşke o zaman da kendine kısaydın, ben neden gidiyorum diye.
Gecenin bir yarısı Sezen Aksu şarkısında aklıma geldin,yüzümde hafif bir gülümseme,gözlerimde ufak bir dalgınlık, ve içimde koca bir yangın. Ben o hatıran acısını nasıl tarif edebilirdim bilemiyorum,bende bıraktığın yıkıntının içinden,sağ çıkmayı beklermiş gibi, koca bir yıkıntı içinde ben ,ve tek sebebi sen.
Ben sana hiç umulmadık bir anda rastladım. Beklenmedik bir fırtınaydın gözlerime. Neydi beni büyüleyen o tarifsizlik? Bakışların abluka etme altına almıştı sanki bedenimi. Sarmaş dolaş olmuştum kokunla. Hücrelerimi yerinden oynatmıştı kirpiklerin… Ben sana hiç umulmadık bir anda rastladım. Sahipsiz kalbimin tek sahibi olmuştun. Bedenimdeki sebepsiz titremenin ve yüreğimdeki o manasız sızının tek faili sendin. Attığın o mermi kalbime saplanmıştı. Hiçbir hastanenin kabul etmediği ağır olaydı halim..

Ve, keşke seni sevmeseydim...

CAN KIRIKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin