15.Bölüm

11 1 0
                                    

Eğer bir gece, özleyecek olursan;
Gökyüzüne bak.
Eğer aramızda mesafeler varsa,
Uçurumlar varsa,
Eğer ki göz göze gelemiyorsak,
Değilsen bitişiğimde;
Gökyüzüne bak.
Aynı yere bakıyor oluruz seninle,
Orada göz göze geliriz belki de, kim bilir?
Sonsuzluğun simgesinde göz göze gelmenin ne demek olduğunu sana anlatamayacak kadar yorgunum.
Göz göze geldiğimiz zaman anlarsın belki de, kim bilir?
Eğer canın yanarsa benim yüzümden,
Sarılamazsan, sarılmak istersen;
Yıldızlara bak.
Çoban yıldızını bul aralarından;
Sana yol göstermek için parlıyorumdur belki gökyüzünde,
Sarılmayı unutmaman için belki de, kim bilir?
Eğer ki bulutlar geçmişse yıldızların önüne, göremiyorsan;
-Aynı bazı şeylerin duyguların önüne geçtiği gibi.-
İçine bak.
İçindeki denize bak.
Boğuluyorumdur orada,
Yine ellerimi tutman için boğuluyorumdur,
Beni çek çıkar diye boğuluyorumdur,
Bana sarıl diye boğuluyorumdur,
İçinde nasıl kasvetli dalgalar var bileyim diye boğuluyorumdur.
Eğer uyuyamazsan bir gece,
Uyumak istemezsen;
Sol yanına bak.
Orada bekleyen biri var seni.
Gecenin olmasını bekleyip uyumak isteyen, ama gecenin uyutmadığı biri var orada.
Eğer bir gün nefret edersen benden.
Bu kadar sevdiğim için seni;
Eğer bıkarsan seni sevdiğimi söylememden,
Gözlerime bak.
Seyret gözlerimin doluşunu.
İzle seni ne olursa olsun bırakamadığımı.
İzleyeyim hiç canının yanmayışını.
Biraz da olsa, fark et duygularımı.
Ki eğer bir gün hissedemez olursan,
Sarılmalarımız anlamını yitirirse sende;Eğer ki acıtmazsa her bir gözyaşım içini,
Zarar vermezse sana, kendime zarar vermelerim;
Ellerime bak. Nasıl titrediklerini izle biraz,
Nasıl depremler olduğunu izle parmak uçlarımda.
Sıktığım yumruğa bak.
Nasıl da kanatıyor tırnaklarım avuçlarımı,
Şu parçalanan sol yanımı anlatırcasına.
Eğer bir gün yalnız hissedersen,
Herkesten gitmiş gibi görürsen kendini; kendıne iyi bak..'Şuan seninle konuşmaya o kadar ihtiyacım var ki bilemezsin. Ne sen arıyorsun, ne de benim cesaretim var telefonu elime almaya...Ben senin sesini bile unutmaya başlamışken kimler ezberliyor kokunu? Kimler seviyor dokunmaya kıyamadığım saçlarını, kim sarılıyor sana gecenin bu yarısı, saatin bilmem kaçında? Ben seni özlemekten ölürken, sen kimlerin ömrünü uzatıyorsun oralarda?
Bu hayatta seni benden daha fazla sevebilecek biri daha yok. Bu yüzden en çok beni acıtırsın, beni kırarsın. Senin kılına zarar gelse en çok benim canım yanar, ben üzülürüm. Bırak yanında olmayı, bunları sana söylemeye bile artık hakkım olmadığını biliyorum. Ama elimde değil, seviyorum... Seni sevmek acıdan başka bir şey vermiyor oysa. Ellerin başkasına dokunuyor şimdi, yokluğun bana..' "Hiçbir şarkının, tonun, sesin sahip olamayacağı ses notasıdır onun sesi.
Ses tonu değil; ses notası.
Onun notalarına, bir tek ben söz yazabilirim. Bir tek ben duyabilirim sesinin şarkısını bir tek ben! Ben onunla olduğum her an, onu yaşamak isterim... Konuşunca, yürüyünce, gülümseyince, kızınca, saçmalayınca bile susar sadece onu izlerim. Her bir mimiğini ezbere bilmek bu dünyada ki tek görevimmiş gibi hissediyorum. Yoksa neden burda olayım ki? Bu saçma çehrelerin dünyasına neden gönderilmiş olayım ki? O benim tek nedenim. Ben onu her zaman, ben onu hep ve daima...
Tek bir boş zaman geçirmeden onu bilmeli, hissetmeli, sevmeli ve tanımalıyım..."

CAN KIRIKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin