24.Bölüm

11 1 0
                                    

Pardon Hanımefendi Biraz zamanınız varsa beni dinler misiniz ? Bakın benim lüks kafelere gidecek kadar param olmaz hiçbir zaman cebimde. Öyle pek romantikte sayılmam. Ara sıra alırım kalemi elime , karalarım bişeyler. Sonra çok yakışıklı da değilim. Yanyanayken nerden buldun bu tipsizi diye sorabilirler mesela arkadaşların. Herhangi bir müzik aleti de çalamıyorum , 3-5 akorluk gitar tıngırdatmak dışında. Marka elbiseler de giymem pek , özel günler dışında genelde paspal dolaşırım. Sosyal paylaşım sitelerinde herkes beni konuşmaz. Öyle binlerce beğeni alan fotoğraflarım da yok. Fotojenik de değilimdir zaten. Hayatta yaptığım en iyi iş top peşinde koşturmaktır , yani öyle kaleciyle karşı karşıya falan kaldım mı affetmem. Sonra çok güzel yumurta kırarım. Mesela bütün gece uyumayıp adına şiirler yazabilirim. Seni sevdiğimi avazım çıktığı kadar bağırırım sokaklarda. Elini tutup saatlerce bırakmayabilirim.. Maçlara gideriz seninle mesela , hep yapmak istemişimdir bunu.. Daha önce hiçbir kızla maça gitmedim , ilk defa seninle gideriz.. Sinemaya da gideriz tabii ki , ama öyle kuytu köşelerde oturmayız , filmi izlemek için gideriz sadece.. Ben denizi çok severim mesela , gidip beraber balık tutarız. Ya da tutamayız , ama deneriz yani.. Cebimizdeki son parayla simit alıp , martılara atarız .. Eve gitmek için saatlerce yürümek zorunda kalırız sonra.. Belki arabamla evine bırakamam seni ama otobüste giderken yerimi sana verebilirim mesela .. Sen eve girdikten sonra odanın ışığı yanana kadar kapıda beklerim , içim rahat etmez yoksa.. Belki her sabah uyandığında 'günaydın' mesajı atmam sana ama her akşam 'günün nasıl geçti' diye sorarım mesela. Öyle pahalı kolyeler alamam belki , ama rengini beğendiğim bir hırkayı alıp ellerimle giydiririm sana. Bedenini tutturamam kesin ama olsun seneye giyersin ne olacak ki ? Öyle işte hanımefendi. Ben buyum... Size hergün mutlu olacağımızın garantisini veremem , ama ihtiyacınızın olduğu her an yanınızda olacağımın sözünü verebilirim... Canımdan çok sevmem sizi , öyle annemle falanda kıyaslayamam. Ama annemden sonra en çok sizi severim mesela

Hayatım boyunca, herkesin içinde ağlayabilen bir kadın olamadım.
Şu kolu kopsa "yok bir şey" diyen tiplerdenim. Neden ve nasıl bilmiyorum. Belki utandım birilerinin beni eksik, güçsüz bilmesinden. Belki korktum. Herkesin kendini savunma şekli ayrıydı, bazıları ağlardı, bazıları bağırırdı, bazıları kaçardı, bazıları susardı, bazıları kaldırıp vururdu yumruğunu, bazıları dişini sıkar içinden sabır dilerdi, ben gülümserdim. Bir gece önce uykusundan ağlayarak uyanıp, saatlerce tavana bakmamış gibi gülümseyebilirdim. Sürekli uçurumdan düşüyormuş hissine kapılmıyormuş gibi gülümseyebilirdim. Sanki şu çeyrek asırlık ömrümü, cehenneme döndürmemişler gibi gülümseyebilirdim. Herkesin kırgınlıklarını, acılarını, kaybettiklerini anlatıp kadeh tokuştuğu ortamlarda ben yalnızca gülümseyerek kadehini kaldıran olurdum. Hayatım boyunca, hiç sancısını birilerine belli eden kadınlardan olamadım. Yalnız kaldığında duvarları yumruklayan, saçlarını kesen, kan çanağı gözlerle aynaya bakanlardan oldum. Kapısını tüm insanları dışarıda bırakacak şekilde kapadığına emin olduğu an kendini feryat figan yerlere vuranlardan oldum.bHayatım boyunca hiçbir zaman yarasını birilerine gösteren kadınlardan olamadım.
Aksine hep onları gizleyebilmek için çırpındım durdum. Hayatım boyunca sevgisini belli edebilen kadınlardan da olamadım. Birini sevmek, silahlarını yere bırakıp ellerini havaya kaldırmaktır. Beni istediğin gibi öldürebilirsin demektir. Birini sevmek, benzin dolu bidonu kafandan aşağı döküp karşındakine kibrit uzatmaktır. Hatta ikimiz de ölümlüyüz ama benim için senin hayatın daha önemli falandır. Bunları açık açık söyleyemedim. Her tartışmada gidecek diye ödüm koptu ama "gitme" diyebilenlerden olamadım. Bunu yalnızca kendini kaya gibi sertleştirmek zorunda kalanlarınız anlayacak. Çocukluğundan pek iyi bahsedemeyenleriniz, inandığı, güvendiği herkesi bir yanık acısı gibi hatırlayanlarınız, inandığı ve güvendiği herkesin yarasını taşıyanlarlarınız anlayacak...
Düşmek ile düşürülmek arasındaki farkı yaşayarak tecrübe edenleriniz, ağlamamak için gülümseyenlerden
olanlarınız anlayacak...

CAN KIRIKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin