Pardon bakar mısınız, tanışmış mıydık?
Sevmiş miydim ben sizi hiç, sevişmiş miydik?
Pardon daha önce konuşmuş muyduk?
Yürüyüp çıkmazlarda yorulmuş muyduk?
Yüzünüz ne kadar da aşina
Avcumun içine alıp öpmüş olabilirim
Gözünüz öyle uzak bakmasa
Sizi t...
Barın yoğun enerjisi altında iki kadın tenleri ve ruhları aracılığı ile çoktan sonsuz bir bağlılık içine girmişlerdi. Dans ediyor, içiyor ve aşık oluyorlardı. İkiside bu beklenmedik hoşnutluk içerisinde olayları akışına bırakmış, ansızın onları esir alan duyguları sevecenlikle kabul etmişlerdi. Ele ele ve gülüşerek onlar için artık fazla sesli ortamdan çıkıp Eyfel manzarasına sahiplik eden Pullman Paris Otel'e doğru ilerlediler. Arzuları kendilerine ait odaya gitmeden baş göstermiş daha asansördeyken dudaklarını birleştirmişlerdi. Odaya varmaları ve kıyafetlerinden tamamen kurtulmaları çok sürmedi. İki beden nefes nefese ılık Paris gecesinde tutkuyla yandı. Yorgun bedenler birbirlerine sokulmuş uyuklarken zihinlerinde sevgi dolu geleceğin hayalleri vardı.
Abelle de Beauvoir : Baş kahramanımız, yukarıdaki hatunlardan biri kendisi. Fransız bir aileden gelmekte ve Paris'te yaşamakta. Sonraki bölümler için şimdilik bunu bilmeniz yeterli. Aşağıya kendisini bırakıyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
