Huhu
Abimle birlikte akşam yemeği yiyip mutfağı topladık.
Abim yarın temizlikçi geleceğini söylemişti.
Kıyafetlerimi toplasam iyi olacaktı. Benden başkasının kıyafetlerime dokunmasını sevmezdim.Bütün dolabımı düzeltip kendimi yatağa attım. Yarın okul vardı ama benim alışverişe çıkmam gerekiyordu. Kendime bir kaç parça şey alsam iyi olurdu. Hem kafamı dağıtırdım.
Baykuş sesi duyunca yataktan kalkıp penceremi açtım. Baykuşları seviyordum.
Özellikle de yeşil gözlü olanlara bayılıyordum. Muhteşem bir hayvandı.
Gözlerim baykuşu ararken ormanın içinde bana bakan kırmızı gözleri görmemle hızla geri çekilip pencereyi kapattım.Koşarak abimin odasına giderken arkamda bir şeyin varlığını hissetmemle merdivenlerden düştüm. Tabi çığlığım bütün evi doldurmuştu.
Gözlerim etrafta deli gibi gezerken abim koşarak yanıma geldi.
Işıkları açıp yere eğildi.
"Abi burada onlar var gördüm onu gördüm. Arkamdaydı."Hızlı konuşmamdan pek bir şey anlamamış abim kaşlarını çatıp "kim burada" dedi.
"Abi drakulalar var biraz önce pencereden dışarı bakarken bana bakıyordu. Göz göze geldik. Şimdi de arkamdaydı. Bilmiyorum"Abimin kaşları çatılırken "Emin misin?" dedi. "Yaa evet eminim yoksa neden korkayım ben hiç bir şeyden korkmam sadece drakuladan korkuyorum" deyince başıyla onaylayıp kolumdan tutup beni yerden kaldırdı.
"Bu gece yanında uyuyabilir miyim?" Soruma gülüp "Tamam" dedi.
Birlikte onun odasına gidince ben yatağa oturdum.
"Ben evin her tarafına bakıp geleceğim. Kokularını duyamıyorum ama dediğin gibi burada olabilirler" dediğini başımla onaylayınca odadan çıktı.Ben küçükken annemle birlikte ormana gidip farklı çiçekler bulurduk. Annem onlarla parfüm yapardı. Yada cadılara verirdi.
Bir gün yine aynı şekilde ormana gitmiştik. Belki de küçüklüğümden itibaren bu yaşıma kadar her zaman ormanlara gittiğim için ormanları seviyordum.
Biz yine çiçek ararken karşıma kırmızı gözlü bir adam çıkmıştı. Bembeyaz yüzüyle çok korkunç duruyordu.Üzerime gelmeye başlayınca çığlık atıp yere düşmüştüm.
O ise benim üzerime gelip beni ısırmak istemişti.
Annem yetişmeseydi belki orada ölecektim.
Annem çok güçlü bir kadındı.
Onu öldürmesi çok kolay olmuştu ama ben o günden bu güne kadar her zaman drakulalardan korkmuştum.Ve şimdi de yine o kırmızı gözleri görmüştüm.
Aklıma geldikçe ürperiyordum.
Odaya abim girip yanıma oturdu.
Sırıtarak bana bakıp "Hatırlıyor musun? Sekiz yaşındayken de drakuladan korkmuştun ve benim yanımda uyumuştun" dedi.
Dediklerini başımla onaylayıp " Var mı?" dedim."Hayır hiç bir şey yok şimdi uyu yarın konuşuruz" deyince yatağa yatıp sol tarafıma döndüm.
Abimde bana arkasını dönüp yattı.
Sadece varlığını hissetmem yeterliydi. Varlığını hissetmek iyi hissettiriyordu.Sabah abimin mutfaktan gelen sesiyle uyandım. Ah ablam gibi bir abim vardı. Bu durum her gün yüzümün gülmesine sebep oluyordu.
Odama çıkarken temkinli adımlarla çıksam da hiç bir şeyin olmaması iyi hissetmeme sebep oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTLARIN SAVAŞI
Science Fictionİki aşık kurt... İki kanlı krallık... Yaşamaya mahkum olduğunuz bir hayat... Hiç bitmesin dediğiniz şeyler bitip, hiç başlamsın dediğiniz şeylerin başladığı yer...