Merhabalaaaaar
Yeni bir bölüm
Kanımızın deli aktığı vakitte herşeyi yaparız değil mi?
Bu gün tatil olduğu için okul derdim yok istediğim saate kadar uyurum diyordum ama birilerinin uykusu yokmuş.
Saat sekizdi veee yatağımın üzerine oturmuş elinde ki telefonla birileriyle konuşan Alberta' ya öfkeyle bakıyordum.
Bir insan tatillerin de ne yapardı.
Saat üçe kadar filan uyurdu. Sonra dizi izler veya kitap okurdu değil mi?Hayır yani rüyanda mı gördün?
Nereden geldi senin aklına ormanda ki şelale.
Neymiş suyu çok güzelmiş. Hava da bu gün güneşliymiş.
Yaza veda edecekmişiz. Kızım yaz biteli iki ay olmuş sen neyin vedasından bahsediyorsun değil mi?"Evet tatlım herkesi aradım. Herkesi uyandırmış oldum ama buna değecek bir şey. Hadi yaaa kalk artık. Daha hazırlanacağız.
Kahvaltıyı bir bahçe de yapıcaz. Ben her şeyi ayarladım."
Alberta'nın konuşması bitince gözlerimi devirip dolabıma ilerledim.
Bordo şort ve siyah askılı giyip spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdim."Hadi gidelim" dediğim de bana şaşkın bir şekilde baktı.
"Kızım şelaleye gidiyoruz derken köşe de oturup muhabbet edicez demedim ki. Suya filan gireriz.
Sende bu şekilde giremezsin ya"
Elinde ki sırt çantasını gösterip tekrar konuştu.
"Bak bu çantanın içinde bir tane mayo iki tane de bikini var"Bu kız kesin hastaydı.
Hayır yani zaten bir kaç saat kalıp geri geleceğiz. O kadar şeye ne gerek var değil mi?
Dolabıma tekrar yönelirken konuşmaya devam etti.
"Dün gece seni takip eden drakulayı bulmuşlar. Abim söylemişti ama şuan tam hatırlamıyorum ama en son demişki intikam ne saçmalıyorsa artık. Sende gelir gelmez böyle şeylerle uğraştın"Dolabımın önünde donup kalmıştım. Küçükken annem gözümün önünde o drakulayı öldürmüştü ve bana bakarak intikam demişti. Şimdi de aynı şekilde bir drakula öldürülürken intikam diyordu.
İz sürücüydü ve izimi sürmüştü. Yıllarca beni öldürmek için beklemiş bir drakula.İz sürücü bir drakula ne olursa olsun hedefini asla bırakmazdı.
Acaba annemin öldürdüğü drakulayla ne gibi bir bağlantısı vardı da bu kadar sene intikam almak için beklemişti.
Turuncu dizlerime kadar gelen kalın ama yine de içini gösteren bir tül ve siyah bikini takımımı aldım.
Çantama elime aldığım eşyaları yerleştirirken gözüme gri havlum çarptı.
Gerekli olan eşyaları yerleştiriken
Alberta hanım ikizlerin de geliceğini söylemişti.Birlikte evden çıkarken bahçe kapısının önünde ki siyah araba dikkatimi çekti.
Barclay'ın arabasıydı. Barclay'da telefonla konuşarak sigara içiyirdu.
İlk defa onu bu kadar rahat görüyordum.
Üzerinde siyah tişört ve siyah şort vardı. Evet ben yanlış görmüyorsam bu adam şort giymişti.Gözleri bizi bulunca biraz kardeşinin üzerinde gezindi.
Sonra gözleri beni bulunca her detayımı inceleyerek gözlerime çıktı gri gözleri.
"Dün gece o kadar içtikten sonra bu saatte kalkmana şaşırmalı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTLARIN SAVAŞI
Ciencia Ficciónİki aşık kurt... İki kanlı krallık... Yaşamaya mahkum olduğunuz bir hayat... Hiç bitmesin dediğiniz şeyler bitip, hiç başlamsın dediğiniz şeylerin başladığı yer...