BÖLÜM : 1

1K 36 3
                                    


Aniden bastıran yağmur gelecek olan fırtınanın habercisiydi.Adımlarımı biraz daha hızlandırdım.Evin olduğu sokağın köşesindeki dik yokuşun başına vardığımda kafamı kaldırıp önümü görmeye çalıştım.Yağmurlu günlerde bu sokaktaki kanalizasyon logarları yetersiz kaldığından dolayı su baskınları çok olurdu.Bu sokakta oturan ev ve dükkan sahipleri böyle zamanlarda oldukça zorlanıyorlardı.Artık bu onlar için alışılmış bir durum haline gelmişti.İlk zamanlar zorlansak ta biz de bu sokakta yaşayan insanlar gibi bu duruma ayak uydurmaya başlamıştık.Şu an tek düşündüğüm daha fazla ıslanmadan eve ulaşmaktı.Her yağmurlu günde olduğu gibi bu günde yağmur suyu yokuştan aşağıya öyle hızlı akıyordu ki yukarı doğru tırmanmanın ve eve ulaşmanın zorluğunun yanında bir de sokağın ıssızlığı,karanlığı içimin ürpermesine neden oluyordu .Bütün günün yorgunluğuna ,stresine bir de aniden bastıran bu yağmur eklenmişti.Daha fazla oyalanmadan kafamı önüme eğdim ve derin bir nefes alıp geriye kalan tüm gücümle adımlarımı atmaya başladım.Adım atmak bu yokuşta o kadar zordu ki adeta bir ileri iki geri adımla dengemi sağlamaya çalışıyordum.En sonunda nefes nefese yokuşun başına ulaşmıştım.Nefesimi düzene sokmak ve biraz güç toplamak için öne doğru eğilip ellerimi dizlerime dayadım.Aldığım hızlı nefesler sonucu ciğerlerim sızlıyordu.Saçlarımdan ve yüzümden akan su damlaları boynumdan içeriye girmeye başlamıştı.Üzerimdeki trençkot yağmurdan dolayı o kadar çok ıslanmıştı ki artık sırtımda ağırlaşmaya ve bana yük olmaya başlamıştı.Geriye kalan son gücümle hızlı bir şekilde olduğum yerde doğruldum .Geride bıraktığım dik yokuşa son bir kez bakıp öfkeyle eve doğru yürümeye başladım.Eve geldiğimden bu yana yağmur daha da şiddetini artırmış gökyüzü kızıla bürünmüştü. Fırtınanın şiddeti , dışarıdaki ağaçların sallanması ve rüzgarın uğultusundan da bu gecenin uzun ve benim için yıpratıcı olacağıydı .Üstümdeki ıslak kıyafetlerden kurtulmuş yerine kuru kıyafetlerimi giyinmiştim.Anlaşılan bu geceyi de yalnız geçirecektim.Özgenin ay sonu olduğu için sayımlardan dolayı nöbeti vardı.Bu nöbetler yağmurlu günlere denk geliyorsa yalnızım ve bir gün sonrasında da ruh gibi olacağım anlamına geliyordu.Pencerenin önündeki kanepede oturmuş bir yandan da elimde ki bardaktan soğumaya başlamış kahvemi içiyordum.Gökyüzünde birbiri ardına şimşekler çakıyordu.Şimşeğin çakması ile hava bir anlığına da olsa aydınlanıyordu.Bazı insanlar için yağmur daha anlamlıdır.Yağmurda ne kadar ıslansalar da mutlu olurlar ,çünkü yağmur sonrası sevdikleri toprak kokusunun olacağını bilirler.Yağmura,gök gürültüsüne alışamadım,karanlığa olan korkularımı yenemedim.Büyüdüm ama korkularım küçülmedi benimle birlikte onlarda büyüdü.Aniden aklıma elektrikler geldi.Mahalleye taşındığımızdan beri ne zaman yağmur yağsa elektrikler kesilirdi.Bu mahalleye ,dik yokuşa ,eve de bir süre sonra alışmıştık.Bir tek yağmurla gelen elektrik kesintilerine alışamamıştık.Gözlerimi kapatmaya korkuyordum.Her yağmurlu gün,her karanlık gece ,şimşeklerle gelen çığlıklar beni eskiye götürüyordu.Yağmur ile beraber her şeyi içine çekmeye çalışan karanlığa korkusuzca "merhaba karanlık "diye bağırmak istiyordum.

Benim için elektrik kesintisi karanlık demekti. Benim tek savunmasız olduğum nokta karanlıktı. Her zaman karanlığa karşı tedbirli olurduk.Dizlerime örttüğüm pikeyi hızlıca yere atıp mutfağa doğru ilerledim.Mutfak kapısından girmeden elimi uzatıp duvardaki lambayı yakmaya çalıştım.Daracık mutfakta başımı bir sağa bir sola çeviriyordum.Önümde duran dolap kapaklarını hızlı hızlı açıp içlerini karıştırmaya başladım.Ne kadar sıkı giyinsem de üşümem geçmemişti.Dişlerim takırdamaya , panik dalgası ise bütün vücudumu sarmaya başlamıştı.İçimi kemiren korku ile dolap çekmecelerini bir kez daha karıştırdım.Ellerimi kaldırıp saçlarımın arasından geçirdim. "Aman tanrım nasıl böyle bir şeyi unutur " diye mutfağın ortasında söylenmeye başladım.Özge evet en son alış verişe o gitmişti.Listeye eklediğimden adım gibi emindim.Hemen arkamı dönüp mutfaktan çıkıp salondaki kanepede duran telefonumu elime aldım.Özgeye sormam gerekiyordu.Elimdeki telefondan gelen ses beklediğim şey değildi. "Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor."

KADER KURŞUNU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin