Çünkü ben onların konuşmalarına istemeden de olsa şahit olmuştum.İlk başlarda konuştukları şeylerden pek bir şey anlamamıştım.Sonra bir gece yatakta uyurken o konuşmalar,Fikret ve Sevginin telaşlı halleri aklıma geldi.Kendi aralarında hesaplaşıyorlardı.Bir önceki gelen kamyondaki malzemelerin parası ve yapılan bağışın miktarı ile ilgili konuşuyorlardı.O gece onları daha fazla gözetlemem gerektiğine karar verdim.Bir kaç gün hatta nerden bakarsan birkaç hafta onları gizli gizli gözetledim.Konuşmalarını dinledim.
Fikret ve Sevgi önce yetimhaneye yapılan bağış paralarını kendi aralarında paylaşmışlar.Bu bir süre böyle devam etmiş.Sonra da Zengin ailelerin yardım olarak gönderdikleri eşyaları ,bizlere dağıtmak yerine daha önceden anlaşma yaptıkları dükkanlara gönderip orada satılmasını sağlamışlar.Böylelikle ellerine geçen para miktarı daha çok olmaya başlamış.Bunları öyle güzel bir kılıfa uydurmuşlar ki,kendilerine öyle bir düzen kurmuşlar ki duyunca inanamazsın.Dışarıdan gelen biri yada birileri ,bizlerin ne kadar kötü şartlar da yaşadığını,sefillik çektiğini göremezlerdi.Çünkü ikisi de her şeyi çok detaylı düşünmüş araya birkaç basit insanı kendilerine yardım etmek için ayarlamıştı.Kimse ne yiyip ne içtiğimizi fark etmiyordu.
Gün geçtikçe her şeyi daha iyi anlamaya başlamıştım. Kıyafetlerimiz yılda bir kez yenisi ile değiştiriliyordu. Hatırlıyor musun ? Etli bir yemeği ise sadece bayramlarda yerdik.Bu olanları mutlaka müdüre anlatmalıydım.Ama korkuyordum,kimseye güvenemiyordum.Belki onlar da bu işin içinde olabilirlerdi.Sessiz kalmaya karar vermiştim.Artık tek düşündüğüm bu olmuştu.
Okula gittiğim bir gün yine Fikret ve Sevginin konuşmasını düşünürken o kadar dalmışım ki, Fizik öğretmeninin bana seslendiğini duymamışım.Bana birkaç kez seslenmiş,cevap alamayınca da yanıma kadar gelip koluma dokunmuş.Öğretmenin koluma dokunması ile yerimden öyle bir sıçramışım ki,adam da çok şaşırmış.Sonra panikli bir şekilde " ben bir şey bilmiyorum,ben bir şey bilmiyorum " diye konuşup ağlamışım.Daha sonra öğretmenimiz beni rehberlik hocasının olduğu odaya götürdü.Bir problemim olup olmadığını ısrarla sordular.Onlara ne anlatabilirdim ki,bir sorun olmadığını sadece gece gördüğüm bir kabusun etkisinde kaldığımı söyledim.Benim ile bir süre daha konuşup sınıfıma gönderdiler.Bana inandıklarını sanarak sınıfıma çıkmış daha sonra da ders bitiminde de yetimhaneye gelmiştim.Fizik öğretmenimiz çok babacan bir adamdı.İçi rahat etmediği için yurdu arayarak benim durumumdan bahsetmiş.Bu günlerde çok dalgın olduğumu,derslere konsantre olamadığımı ,benim ile konuşmaya çalıştıklarını ama bir şey öğrenemediklerini belirtmiş.Tabi ki görüştükleri kişi Fikret olduğu için öğretmene ilgisinden dolayı teşekkür etmiş.Merak edilecek önemli bir konu olmadığını söylemiş.Benim yetimhanede kardeşim gibi çok sevdiğim bir arkadaşımın evlatlık olarak verildiğini ve benim bu durumdan dolayı çok üzgün olduğumu hatta ve hatta giden çocuğun arkasından sorun çıkarttığımı belirtmiş.
Bu konu üzerinde gerekli şekilde duracaklarını,benim ile bizzat kendisinin ilgileneceğini,bu yaşlarda ki çocukların ergenlik döneminde olduklarını söylemiş .Yani anlayacağın ustaca Fizik öğretmenini başından savmış.Ben o gün okuldan geldikten sonra önce ödevlerimi yapmak istedim ve hemen odama çıktım.Daha sırtımda ki çantayı yere bırakamadan arkamdan kapı çok gürültülü bir şekilde açıldı.Karşımda burnundan soluyan Fikret'i görmem ile panik olmam bir oldu.
_Bir şey mi oldu Fikret abi?Neden kapıyı öyle hızlı açtınız dememe kalmadan ,bir iki adımda yanıma yaklaştı ve kolumu tutarak yüzüme bir tokat savurdu.Daha ne olduğunu anlayamadan bu defa da yakamdan tutarak beni havaya kaldırıp ranzaların arasına savurdu.Öyle hızlı çarpmıştım ki ,belimdeki açıdan dolayı nefesim kesilmişti.Gözlerimden akan yaşlar ve canımın acısı ile konuşmaya çalışırken ağzımı açamadan üzerime doğru eğilerek bir tokat daha savurdu ve saçlarımdan tutarak beni havaya kaldırdı.
_Sen ne haltlar karıştırıyorsun? Mercimek kadar beynin ile insanlara ne anlattın diye suratıma tokatlar atıyordu.Sesi o kadar nefret doluydu ki,bana bakarken o gözlerindeki nefret,ağzından konuşurken etrafa saçılan tükürükleri ve ,sürekli bana bağırarak bir şeyler söylüyor olması işte tam o sırada kendimden geçerek bayılmışım.Gözlerimi açtığımda karşımda Fikret ile Sevginin tartıştıklarını gördüm.Bir süre sesim çıkmadı.Ne yaptığımı bana neden böyle davrandıklarını anlamaya çalıştım.Benim uyandığımı fark eden Fikret tekrar üzerime yürümeye başladı.Sevgi ona göre biraz daha sakindi.Ondan sonra yaşadıklarım ve bana neler yaptıklarını zaten biliyorsun.
Özge karşımda beni dinlerken bile o kadar üzgün duruyordu ki, yaşadıklarım ve hissettiklerime bu anlattıklarımdan sonra daha farklı baktığını gördüm.Acısı da,üzüntüsü de yüzünden okunuyordu.Özge oturduğu yerden kalktı ve önüme gelerek diz çöktü.Ellerini ellerimin üzerine bırakarak;
_Duru neler yaşamışsın sen .Ben senin neler yaşadığını anlayamadım.
_Kendini suçlaman için bunları anlatmadım .Artık her şeyin nedenlerini ve sonuçlarını biliyorsun.Korkularımın neden bu kadar kalıcı olduğunu biliyorsun.Aslında bizleri yetimhaneye terk edip gidenler sonumuzu zaten düşünmüyorlar.Yetimhanedeki çocukların hayatta kalmaları ve geleceğe dair güzel umutlarının olabilmesi için ,bu kirli düzenlerin bozulması için ,böyle insanların bu dünyada yaşamaması için çok güçlü olman gerekiyor.
_Haklısın tıpkı Süpermen gibi bir adam olacak ve bu tür insanları tek tek yakalayıp hapse gönderecek.
Özgenin bu sözleri üzerine ikimizde kıkırdamıştık.Özge derin bir nefes alıp;
_Bak Duru belki bu hayatta çok güzel şeyler yaşamadık.Hayat devam ediyor.Biz bu zamana kadar el ele beraber her zorluğu aştık.Biz bir birimizi koruyup kolladık.Aç kaldık ,susuz kaldık,üşüdük ama hep beraberdik.Şu etrafına bak .Şimdi oturduğumuz yere bak.O ahır gibi yerden buraya kadar geldik.Mücadele ettik .Okuduk başarılı insanlar olduk.Bunlar bile sana ne kadar güçlü olduğumuzu göstermiyor mu ?Sen koskoca hukuk fakültesini bitirdin ve Avukat oldun .Böyle insanlara papuç bırakmamak,onları er geçte olsa adaletin önüne çıkarmak için uykusuz gecelere katlanmadın mı?
_Haklısın galiba
_Haklıyım tabi ki de,sen ve ben biz ,bizim gibilere örnek olacağız .Lütfen artık önümüze bakalım .Seni mutlu görmek istiyorum.Kardeşin olarak buna hakkım var.Benim bu isteğimi yerine getirmek zorundasın.
_Tamam anladım mutlu olacağız, artık eskiyi konuşmayacağız.
_Hah şöyle gül biraz,yarın bizim için yeni bir gün olacak. Bunu son kez söylüyorum .Yeni başlangıçlara yelken açacağız .Hayatımız biz nasıl istersek öyle olacak.
Korkular olmadan ,eskiyi düşünmeden yenilere yelken açacağız.
YENİLERE YELKEN AÇACAĞIZ....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER KURŞUNU
RomanceDURU KOZAN;Cesur, gözü kara,asla kimseye boyun eğmeyen. Kaderin ona oynayacağı oyunlara,eyvallahı olmayan. Her yönden kendisini geliştiren. Türkiye'nin en iyi Üniversitesini tam burslu kazanmış, geleceğin hukukçusu. Kader ona Kurşun sıktığında...