Aslı, 18. yaş günü yaklaştıkça kendini her şeyden daha fazla soyutlamaya başlamıştı. O daha 14 yaşındayken liseye geçtikten kısa bir süre sonra anne ve babasını talihsiz bir kazada kaybetmişti. Baba tarafından halası Fatma durumu olmadığını söyleyip özürler dileyerek Aslı'yı alamayacağını söylemiş, amcası Nazım ise evlerinde genç bir erkek olmasını bahane edip Aslı'yı almamıştı. Genç bir erkek dedikleri ise Aslı'nın hep kardeşi gibi gördüğü kendisinden sadece 3 yaş büyük Yiğit'ti. Anne tarafından ise tek akrabası teyzesi Meral'in evinde kayınvalidesi ve kayınpederi yaşıyordu. Aslı, teyzesinin çok yorulduğunu biliyor, yük olmak istemiyordu. Yine de yurda geldiği günden bu yana sık sık teyzesine gider kalırdı. Şimdiyse işler değişmişti. Teyzesi, kuzeni Meryem'in üniversitesi için İzmir'e taşınıyordu. Aslı kendini çok yalnız hissetmeye başlamıştı. Şu 4 yıldır yaşadığı yalnızlık duyguları sadece bazı zamanlar kendini gizliyordu.
Artık 18 yaşına geldiğinden yurtta da fazla kalamazdı. Doğum gününden sonra bir süre daha burada kalabilirdi ama üniversite sınavı yaklaşmıştı. Mutlaka kendine kalacak bir yer bulması lazımdı. Üniversite için hedefleri büyüktü. Anne babasından kendisine kalan paraya yıllardır dokunma ihtiyacı duymamıştı. Hesabındaki yaklaşık 79.000 liradadan tam tamına 75.000 kalmıştı. Eğer ölmeselerdi anne babası daha fazla biriktirip, kredi çekip ev almak istiyorlardı. Ama şimdi bu para ev almaya yetmezdi.
Aslı, ellerini uzun ve kahverengi saçlarına daldırdı. 8 kişilik yurt odasında tekti. Oda arkadaşları büyük ihtimalle aşağı kattaki kütüphanede ders çalışıyorlardı. Demir yatağının başlığına yaslanıp kafasını pencereye çevirdi. Elleri, uçları sert taramaktan yıpranmış uzun saçlarının üstünde geziniyordu. Gelecek hayatı hakkında planlar yapmak istese de bu hayat ona pek imkan vermiyordu. Ellerini saçlarından çekip yandaki kitabına uzandı; 'Bir Psikiyatristin Gizli Defteri'.
Saatler geçip de kitabını yanındaki komodine koyduğunda arkadaşları da odaya dönmüşlerdi. Odada nisan ayının tatlı sert soğuğu vardı. Kaloriferler artık yakılmıyordu. Yaş gününe şunun şurasında çok az zaman kalmıştı. 3 yıldır doğum gününü pek önemsemez, oda arkadaşlarıyla sohbet ederek kutlasa da bu yıl onun yurtta kutlayacağı son doğum dünüydü. Üstelik artık üniversiteye geçecek ve yepyeni bir çevreye adım atacaktı. Aslı daha küçükken karar vermişti psikolog olmak istiyordu.
Oda arkadaşlarıyla sohbete daldılar. Odada 6 kişi kalıyorlardı. Aslı'nın da yurtta en sevdiği arkadaşı Gamze çok neşeli bir kızdı. Aslı onunla sohbet ederken kendini çok iyi hissediyordu. Gamze her ne yaşarsa yaşasın olayın pozitif kısmına odaklanıyordu, böylece kendisiyle konuşanlarda güzel bir etki bırakıyordu. Güler ise adı gibi güleryüzlüydü. Ama sevmediği insanlarla muhattap dahi olmazdı. Keskin kuralları olan bir kızdı. Leyla odadaki en soğuk duran kızdı. Kızılın büyüleyici tondaki saçları bir bakanı bir daha baktırıyordu. Saç tonu sarıya yakın bir turuncuydu ama doğal olduğu çok uzaktan bile belli oluyordu. Zehra, adı gibi ay yüzlüydü. Koyu kahverengi saçları, bembeyaz teni, biçimli kaşları, ela gözleriyle Aslı onu çok güzel buluyordu. Yurtta en güzel bulduğu kız oydu çünkü duru bir yüzü vardı. Son olarak da Emine vardı. Emine her ne kadar odadakilerle yakınmış gibi görünse de aslında pek yakın değildi. Odada herkes 17-18 yaşlarındayken başka yer olmadığından Emine de bu odaya verilmişti. Emine 15 yaşındaydı ve kızların sohbetleri pek fazla dikkatini çekmiyordu.
Sohbet sırasında kızlar üniversiteyi kazanırlarsa ne yapacaklarından bahsediyorlardı. Bazısı KYK yurdunda kalacak, bazısı akrabasında kalacaktı. Üniversiteyi bu yıl kazanmaları şarttı. 1 yıl daha hazırlanacak ne paraları vardı ne imkanları. Bu yıl kazanmaya bakmalılardı. Hepsinin güzel hedefleri vardı. Gamze bilgisayar mühendisi, Güler diyetisyen, Leyla öğretmen olmak istiyordu. Zehra ve Emine'nin ise hayalleri aynıydı; çocuk doktoru olmak istiyorlardı.
Artık herkes yatağına dönerken Aslı da KYK yurdunda kalıp kalamayacağını düşündü. Buraya ilk geldiğinde de çok zorlanmıştı. KYK yurdunda kalmak ona iyi gelmeyebilirdi. Hatta gelmezdi de. Birkaç ev arkadaşı bulursa KYK ile aynı paraya kendi evinde kalabilirdi. İlerleyen günlerde ev bakmayı kafasına koydu ve kendini uykuya teslim etti. Uyumak düşüncelerini bir süreliğine askıya almak amacıyla yaptığı bir işlemdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE
Teen Fictionİki insan arasında hangi şartta olursa olsun kaderden daha uzak bir mesafe olamaz. Çünkü kader, insanın yürümek zorunda olduğu en uzun yoldur. Hayata gelen her insan iyi ve kötüyü öğrenir. Yaşadığımız hayatlar karakterimizi biçimlendirirken en büyük...