BERCESTE 2

27 2 3
                                    

Bu sabah Aslı'nın uyandığı en acıklı sabahtı. 18 yaşına girdiği bu günde anne babası yanında değildi. Üniversite sınavı gelmişti. Artık kader çizgisini kendi çizecekti. Bu zamana kadar hep çizilmiş kaderinin izinden gitmişti ama artık kendi ayakları üstünde duracağı, bir meslek edinme yolunda atacağı adımların zamanı gelmişti. Bugün günlerden cumartesi, 24 Mayıs'tı; Aslı'nın doğum günü. Aslı, sabah uyandığında bu günün her zamankinden daha farklı bir gün olacağını biliyordu. 

Aslı güzel bir kızdı güzel olmasına ama farkında değildi. Çirkin olmadığını biliyor ama kendisine de güzel sıfatını yakıştıramıyordu. Aynanın karşısına geçip kendisine şöyle bir baktı. Uzun boyluydu. 4 yılda çok fazla uzamıştı kendisi de biliyordu. Uzun boyu, uzun bacakları ve kıvrımlı bir vücudu vardı. Pek fazla zayıf değildi hatta balık etliydi ama Aslı'ya çok yakışıyordu. Kendi güzel bulmuyor olsa da küçük olmayan biçimli burnu, dolgun koyu pembe dudakları, kavisli kaşları, kahverengi gözleri, uzun kirpikleriyle şiir gibi bir yüzü vardı. Toplumun güzel bulduğu sarı saçları, mavi gözleri yoktu, anlamlı bakan kahverengi gözleri ve kahverengi saçları vardı. Adeta esmer güzeliydi. Kendine bakmayı bırakıp eline kendine ait olan küçük dolaptan kot, tişört ve hava soğuyabilirse diye annesinin hırkasını aldı. Bir zamanlar annesinin en sevdiği gri hırkasını artık Aslı giyordu. O hırka üstündeyken kendini daha özgüvenli hissediyordu, annesi yanındaymış gibi. Çantasını da alıp kahvaltı için aşağı indi. İnerken arkadaşlarını uyandırmamıştı, haftasonu için uyumak isteyeceklerini düşündü.

Aslı yurttan çıkıp hedeflediği üniversitenin yakınlarında bir ev bulmak için yurdun yakınlarındaki bir emlakçıya gitti. Emlakçı Hasan Bey 50'li yaşlarının sonunda etliye sütlüye karışmayan, rahat ve sakin bir insandı. Zaten emlakçılığı da artık eskisi kadar aktif yapmıyordu, nasılsa çocukları kendi mesleklerini ele almışlardı. Aslı içeriye girdiğinde koltuklardan birinde genç bir çocuk oturuyordu. En fazla 20'lerinin başında olsa gerekti. Aslı içeriye girdiğinde Hasan Bey onu da karşılayarak koltuklardan birini işaret etti. 'Buyur kızım ne için gelmiştin?' diye sordu. Aslı kendinden emin bir sesle 'Bu muhitte bir ev tutmak istiyorum.' dedi koltuğa otururken yavaşça. Hasan Bey kızın gençliğinden ötürü acaba evden mi kaçtı diye düşündü. 'Ailen nerede kızım, sonra mı gelecekler?' dedi. Biraz içi burkulmuştu, keşke ailem de yanımda olabilseydi diye geçirdi içinden Aslı. Genç çocuk da sadece bir kez içeri girdiğinde göz ucuyla bakmıştı Aslı'ya ama şimdi cevabını merak ettiğinden olsa gerek kıza doğru bakıyordu. 'Ailem yok, yurtta kalıyorum. Artık 18 olduğumdan istediğim üniversiteye yakın bir ev tutmak istiyorum.' dedi. Böylece emlakçının merakının gideceğini düşünmüştü ama yanıldı. Hasan Bey 'Tüh tüh, pek de gençsin. Ne zaman ölmüşlerdi?' diye sordu. Artık çocuğun da emlakçının da pür dikkat onu dinlediğinin farkındaydı. 'Ben 14 yaşımdayken bir trafik kazasında öldüler.' dedi burukça. Sanki çok basit bir şeymiş gibi tek nefeste söyleyiverdi ama aslında bunu söyleyebilmek için kendini zorlamıştı. O anları hatırladığından olsa gerek bir an için dalıp gidecek gibi olduysa da hemen kendini topladı. Emlakçı da üstüne gitmemek gerektiğini düşündü. 'Bütçen ne kadar kızım?' diye sordu. Aslı fazla bir fiyat olmadığı sürece sorun olmadığını söyledi. Hasan Bey başını onaylar biçimde sallayarak 'Levent oğlum da senin gibi bir ev istiyor. Ben birkaç tane buldum. Birazdan onları gezecektik, vaktin varsa sen de gel kızım, beraber bakarız.' dedi. 'Tamam, benim vaktim var, bakabiliriz.' diyince üçü beraber kalkıp emlakçının arabasına yöneldiler.

 Levent, o anlık ilgisini kaybetmişti. Kızın dürüst olup olmadığını düşünüyordu arabadayken. Ön koltukta bir yığın dosya olduğundan arka koltuğa binmişti ve yanındaki kız camdan dışarı bakıyordu. Her ne kadar camdan dışarı bakıyor gibi görünse de hiç öyle değildi. Gözü dışarıdaki hiçbir şeyi görmüyordu, yalnızca geçmiş hayatını düşünüyordu. Az önce emlakçının sorduğu soruyla beraber tüm dikkati dağılmıştı. 

Hasan Bey'in 'Geldik gençler.' çağrısından sonra ikisi de aynı anda arabadan indiler. İlk geldikleri yer bir apartman dairesiydi. Apartman hem dıştan hem içten dökülüyordu ve eve tadilat lazımdı. İkinci ev gecekondu gibiydi ve hiç de iyi görünmüyordu o yüzden arabadan dahi inmediler. Başka bir eve gittiklerinde de evin içindeki durum vahimdi. Böyle böyle bir sürü ev gezdiler ancak bazısı çok pahalı geldi, bazısı da çok tadilat gerektiriyordu. Aslı da Levent de hiçbirini beğenmemişlerdi ve sıkılmışlardı. Dışarıdan birbirlerine yakıştıklarını düşündü Hasan Bey. Çoğu zaman bir sürü evli veya nişanlı insana ev gezdirirdi ama bu ikili gördüğü diğer herkesten daha çok yakışıyordu. Kendisinin ve eşinin gençliğine benzediklerinden böyle hissettiği kesindi.

Sonuncu eve geldiklerinde bina dışarıdan kötü gözükmüyordu. Az katlı bir apartmandı. Girdikleri ev güzeldi, fazla bir tadilat işi yoktu. Fiyatı da pek pahalı değildi ama Aslı'nın parasını idareli kullanması gerekiyordu. Daha üniversite için de masrafı olacaktı. Gıda için de kira için de harcayacağı parayı hemen şöyle bir geçirdi aklından. Bu evi istiyorsa en azından 1 tane ev arkadaşı şarttı. Bu evi kaçırmak istemeyerek Hasan Bey'e dönüp 'Tutuyorum.' dedi ama Levent de onunla aynı anda söylemişti. İkisi de hemen birbirine döndü. Hasan Bey 'Gençler kendi aranızda uzlaşın. Biriniz tutsun diğeri de baktıklarımızdan başka bir ev seçebilir.' dedi. Levent 'Ben bu evi istiyorum. Diğerlerini beğenmedim. Hanımefendi başka bir ev bulabilir.' dedi. Aslı hemen 'Niyeymiş, ben de bu evi beğendim. Başka ev bulun siz beyefendi.' dedi. Levent sinirleniyordu, bu evi beğenmişti ve tutacaktı. Hasan Bey 'Çocuklar bu civarda başka bunun gibi ev bulmanız çok zor. Başka emlakçıya gitseniz de böyle bir ev bulamazsınız. Bu evin sahibi acil olduğundan böyle uyguna veriyor evi. Beraber tutun isterseniz.' dedi. Levent ve Aslı birbirine döndü hemen. Aslı'nın gözleri büyümüştü şaşkınlıktan. Levent ise kızın tepkisine bakıyordu merakla. Hasan Bey bu ikilinin arasını yapabilirse çok mutlu olurdu.


Giriş bölümü yaklaşık 600 kelimeydi ve bu bölüm yaklaşık 900 kelime. Bu yazımda bölümler 1000 kelime civarı olacak. Yani fırsat buldukça uzun bölümler yükleyeceğim. Sizden ricam oy vermeniz. Önerilerinizi iletirseniz dikkate alacağım. Keyifli okumalar dilerim.

BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin