BERCESTE 15

9 1 0
                                    

'Benim baloda eşim yok, düşündüm de acaba baloda eşim olur musun Aslı?'

'Pek iyi bir fikir değil bence. Hem oradaki kimseyi tanımıyorum ben, ne yapacağım ki?'

'Ben tanıştırırım seni bizimkilerle onu sorun etme. Hadi kırma beni.'

'Bilmem ki Ali ya en iyisi başkasıyla git. Oraya uygun giyilecek bir şeylerim olduğunu da sanmıyorum ayrıca.'

'Aslı dert ettiğine bak. Sen ne giysen yakışır zaten onu boşver şimdi. Geliyor musun gelmiyor musun?'

Ali genç kıza beklentili bakışlar atıyordu, baloya gerçekten onunla gitmek istiyordu ve sadece Aslı'ya teklifte bulunmuştu. Levent ise içinden kabul etmemesi için dua ediyordu, eğer Elif'le aralarındakini çözümleyebilselerdi aklının bir köşesinden Aslı'ya teklif etmek geçiyordu ve bu saatten sonra imkanı yoktu. Genç kız ise o anda sadece tek bir şey düşünüyordu; o kadar tanımadığı insan arasında ne yapacaktı, ne giyecekti? Kabul etmek istemediyse de Ali'nin ısrarına direnemiyordu,  reddetmek istemiyordu. 'Alt tarafı bir gece. Ne giyeceğime de bakmazlar zaten.' diye düşündü ama mutlaka bir elbise alması gerekiyordu. Elbise konusunda kızlara danışmanın en iyisi olacağını düşünerek şimdilik elbise konusunu rafa kaldırdı.

'Tamam olur o zaman. Ama bak orada beni tanımadığım insanlarla yalnız bırakmak yok, tamam mı?'

'Hiç böyle bir güzelliği tek başına bırakır mıyım? Merak etme sen. Balo muazzam geçecek.'

Aslı utangaç bakışlarla gülümsedi. O sırada Ali de sevincini gözler önüne seriyordu. Ancak Aslı'nın anlamadığı neden Levent ve Elif'in ayrılacağı ve şu an neden genç adamın yüzünün asık olmaya devam etmesiydi. Gecenin karanlığı artarken Ali gitmiş, Levent de ortalığı topluyordu. 

'Gerçekten gelecek misin baloya? Yani Ali'yle beraber.'

'Aslında istemiyorum çünkü kimseyi tanımıyorum ama Ali'yi kıramadım.'

'Ali'yi niye kıramıyorsun ki?'

'Nereye varmaya çalışıyorsun anlamıyorum Levent. Bu akşamki davranışların gerçekten tuhaftı.'

'Demeye çalıştığım o senin neyin oluyor da kıramıyorsun?' Levent genç kızın ne söylediğiyle ilgilenmiyordu. Sadece neden balo teklifini kabul ettiğini sorguluyordu çatık kaşlarıyla. Ama genç kızın sabrı taşıyordu, sinirlenmeye başlamıştı. 

'Sen neyim oluyorsun Levent? Neyim oluyorsun da benimle böyle konuşuyorsun?' Şimdi Aslı da sesini yükseltmiş, kaşlarını çatmıştı. Gidip sevgilisini sorgulasaydı ya, niye ona karışıyordu?

'Pardon şey, kendimde değilim galiba.' Levent bunları söylerken yüzü ifadesizleşmiş, gözleri yere çevrilmişti. Aslı'ya hiç bakmadan arkasını döndü, portmantodan siyah deri ceketini alıp hava almaya çıktı. Aslı ellerini şakaklarına götürüp derin nefesler aldı, tamam Levent sevgilisi değildi ama ev arkadaşıydı. Kendini tutamamış, sesini yükseltmişti. Fırsatını bulduğu bir an Levent'e konuşmak istediğini söyleyecekti ama Levent o gece çok geç geldi ve sabah da Aslı uyanmadan çıktı. Nedendir bilinmez, Aslı'nın dün geceki sözü onu sinirlendirmişti ve şimdilik genç kızı görmek istemiyordu. Kendisi de neden bu kadar sinirlendiğini anlamamıştı. 

Sabah genç kız uyanır uyanmaz ilk iş genç adamın odasının kapısını çaldı, cevap veren olmayınca içeri girdi ve orada olmadığını gördü. Şimdilik yapacak bir şey olmadığından akşam gelince konuşurum nasılsa diye düşünüp kahvaltısını yapmaya mutfağa gitti. Kahvaltısı bitince baloda giyeceği elbise hakkında fikir almak üzere konferans görüşmesi yapıp kızları aradı. Güler Çanakkale'de okuyacaktı ve taa oradan Aslı'ya kıyafet önerileri veriyordu. Güler şimdilik meşgul olduğundan daha sonra görüntülü arayacağına söz verip kapattı. Gamze de bir saat içinde yurda geçeceğini, yurdun önünde buluşmayı teklif etti. Yaklaşık bir buçuk saat sonra Gamze akrabalarının evinden, Leyla yeni yerleştiği KYK yurdundan, Zehra ve Emine de yurttan çıkıp Aslı'yı beklemeye başladılar. Aslı da gelince cadde boyunca yürüyüp kıyafet satan tüm mağazaları gezmeye başladılar.

BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin