Aslı, Levent'le geçirdiği günden bu yana ara sıra Levent aklına geliyordu ama hemen def ediyordu aklındakileri genç kız. Onun gireceği bir sınav vardı, böylesine saçma ve gereksiz şeylere vakit ayıramazdı. Onun gireceği bu sınav Aslı'nın hayatını belirleyecek olan sınavdı, tehlikeye, yabana atılamayacak kadar önemli ve kritikti. Bu sınavı kazanamaması demek, çocukluk hayallerini de gelecek hayatını da kaybetmesi demekti. Aslı için ailesi öldükten sonra hayatındaki en önemli şey gireceği üniversite sınavıydı.
Aslı, kaderini belirleyecek olan üniversite sınavına gireceği günün gecesinde hiç uyuyamamıştı. Oda arkadaşları da heyecanlanmış hiçbirisi uyumamıştı o gece. Sabah kalkar kalkmaz kızlarla kahvaltıya indiler ama bir şey yiyebilecek halleri yoktu. Hepsi telaş yapmıştı. Bugün sınava girecek olan Aslı, Güler, Leyla ve Gamze geceden beri tek lokma yememişti. Zehra da seneye sınava girecekti ama onlar kadar heyecanlanacağını düşünmüyordu. Hepsi farklı okullarda sınava gireceklerdi.Kızlar, Zehra ve Emine'nin zoruyla birkaç lokma yedikten sonra giyinmek için odalarına çıktılar. Hepsi rahat edeceklerini düşündükleri kıyafetlerini giydikten sonra sınava geç kalmamak için erkenden yurttan çıktılar. Zehra ve Emine onları yurtta bekleyeceklerdi. Hepsi farklı yerde sınava gireceklerinden dolayı en iyisi burada beklemeleriydi.
Aslı otobüse binmiş sınav yerine giderken aklına birden nemli saçlarıyla yurda döndüğü gece geldi. Aslı'nın şu an aklına gelmesini en son istediği şey acele karar vererek yaptığı o tehlikeli hataydı. Ev için gereken depozitonun ve ilk kiranın yarısını çoktan vermişti. Geri adım atmak için çok geç kalmıştı. Hatta haftaya eve perde ve eşya almaya bile gideceklerdi. İnmesi gereken durağın yaklaştığını görünce Aslı hemen silkelendi ve kendine geldi. Şu an o çocuğu da evi de düşünmenin sırası değildi. Az sonra gireceği sınav onun kendi kaderini çizmeye başlaması anlamına geliyordu. Otobüsten indi ve okula doğru adımladı. Erken gelmekle iyi yapmıştı. Kapıdan girdiği an aklında sınavdan başka hiçbir şey yoktu.
Aslı dünkü sınavdan mutlu çıkmıştı ve bugünkü sınavı için de ona moral olmuştu. Kendini dün olduğundan daha iyi hissediyordu. Dün aklına gelen kişi bugün gelmemişti ve sınava daha iyi odaklanmıştı. Sınavdan çıkıp yurda döndüğünde çok mutluydu ama Güler biraz mutsuzdu. Hiçbirinin sınavı kötü geçmemişti ama sınav öncesi daha az heyecanlı olan Güler şimdi panik olmuştu. Hepsi sınav sonucunu merak ediyordu ama açıklanana kadar bu merakla yaşamaları şarttı.
Kızlar saatlerdir konuşmaya o kadar dalmışlardı ki neredeyse akşam yemeğini kaçıracaklardı. Yemekten sonra patlamış mısır eşliğinde sohbetlerine devam ederken Aslı telefonundan gelen bildirim sesiyle hemen telefonuna uzandı. Mesaj Levent'tendi. Sınavının nasıl geçtiğini soruyor ve bu saatte rahatsız ettiği için özür diliyordu. Aslı sınav telaşıyla ev konusunu pek düşünmemişti. Evi tutalı yaklaşık 1 ay oluyordu ama hala aklında şüpheler vardı. Şüphe duymakta da haksız değildi. Kim tanımadığı birisiyle ev tutardı ki? Arkadaşları da ona bu hatasını unutturmuyorlardı, zaten unutulacak bir şey miydi ki? Aslı fazla bekletmeden iyi geçtiğini ve teşekkür ettiğini yazan bir mesaj yolladı. Aslı fark etmemişti ama arkadaşları panikten onun üstüne mısır döktüğünü görmüşlerdi. 'Kimden geldi mesaj bakalım?' diye sordu Güler. Gamze de gizemli gencin fotoğrafını görmek istedi. Kızların hepsi fotoğrafa bakmışlardı. Levent siyah beyaz fotoğrafta bir sandalyede oturuyor ve kameraya bakıyordu. Zehra ve Leyla çocuğun yakışıklı olduğunu söylerken Gamze heyecanla sorular soruyordu: 'Çocuk kaç yaşında Aslı? Yalnız baya iyiymiş!' gibi cümleleri ardı ardına sıralıyordu. Gamze'nin bu sevimli haline hepsi gülmüştü ve Levent'i de unutmuşlardı. Konu başka bir yere kaymıştı çoktan.
Ertesi hafta olup da Levent'le alışverişe çıkacağı gün gelince Aslı uyanınca tuhaf hissetti. İçinden onun çok iyi bir insan çıkması için dua ediyordu ama bu dünyada kimsenin çok iyi bir insan olamayacağını unutmuştu. Bu haziran sıcağına rağmen pantolon ve kısa kollu bir tişört giydikten sonra güneş gözlüğü ve çantasını alıp çıktı. Bugün bir sürü eşya alması gerekeceği için bankaya uğradı ve parasından 10.000 lira çekti. Yetmesini umuyordu çünkü parasının azalmasını istemiyordu. Kira için de para vermişti ve parasını idareli kullanmalıydı. Bankadan çıkıp yeni tuttuğu evine yol aldı.
Levent bu sefer ayakta bekliyordu, yeni gelmiş olmalıydı o da. Levent, Aslı'yı görünce tokalaşmak için elini uzattı. Küçük bir selamlaşmadan sonra günlük konulardan konuşarak önce Aslı'nın isteği üzerine bir mobilya mağazasına gittiler. Mağaza sahibi Turgay Bey başta onları nişanlı sandı ama Aslı tek kişilik yatak ve baza istediğini söyleyince nişanlı olmadıklarını anladı. Aslı fazla uzatmadan bir tanesini seçecekti ki Turgay Bey'in önerisiyle çok az bir farkla çift kişilik yatak ve baza satın aldı. Gerçekten de az bir fark olmasına rağmen çift kişilik yatak alabilmesine sevinmişti. Bu akşama teslim edilmesini rica etti. Sıra alacakları diğer eşyalara gelmişti. Aynı mağazada bu sefer salon için koltuk baktılar. Levent gri köşem koltuğu çok beğenmiş ve hemen gidip oturmuştu. Aslı'ya da eliyle gel işareti yapıyordu. Aslı çekinse de bunda bir şey olmadığını bilerek gitti zaten mobilyayı pek umursamıyordu şu an ve Levent'in beğendiği koltuğu o da beğenmişti. Koltuğu ayırtıp Aslı için üç kapaklı bir dolap ve boydan bir ayna seçtiler. Beyaz bir mutfak masasının kenarına dört tane beyaz sandalye seçtiler. Aslı kendine beyaz da bir çalışma masası seçti. Geriye alınacak çamaşır makinesi, süpürge ve fırın kalmıştı. Girdikleri ilk büyük mağazada hepsini halletmişlerdi ama çoktan 2 saatten fazla süre geçmişti. Hepsinin teslimini bugüne istemişlerdi ama koltuk ve dolap haftaya getirilecekti. Fiyat hesap edilirken Aslı dua ediyordu. Aslı fiyatın kendine ait 9.800 lirasını verirken gerçekten üzülüyordu. İlk defa bu kadar para birden veriyordu. Levent de kendine ait az miktar bir parayı ödedikten sonra nakliye kısmını da halledip çıktılar. Aslı'yla ikisi birbirlerine bakıp nereye gideceklerine karar verdiklerinde başka bir mağazadan nevresim almış çıkıyorlardı. Yarın Levent'in eşyaları eve gelecekti ve buzdolabı da yarın geleceğinden alışverişi yarın yapmaya karar verdiler. Perde almak için bir perdeciye gittiler ve mütevazı 2+1 evleri için hazır olarak satılan stor perdelerden ölçüleri en uygun olanlarını seçtiler. Dükkan sahibi yarın gelip takacaktı. Aslı nevresime de para verince hiç parası kalmadığından yarın ödemeyi teklif etti. Levent de dükkan sahibi de kabul etmişti.
İşleri bittiğinde eve gitmeye koyuldular. İkisi de ne kadar çok yorulmuşlardı öyle. Meğer bir eve taşınmak ne kadar zormuş. Onlar eve geldikten sonra eşyaları da bir süre sonra gelmişti. Mağaza personelleri eşyaları monte edip gittiklerinde Aslı yorgunluktan esneyip kendini mutfak sandalyesine bıraktı. Levent'le yarın buluşma saatlerini de ayarladıktan sonra geçen sefer olduğu gibi birlikte durağa yürüdüler. Bu beraber geçirdikleri birkaç günde birbirlerini tanıdıklarını sanıyorlardı.
Merhabalar 1000 kelimelik yeni bölüm hazır! Hikayemi beğeniyorsanız lütfen oy verin. Hepinize iyi okumalar diliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE
Teen Fictionİki insan arasında hangi şartta olursa olsun kaderden daha uzak bir mesafe olamaz. Çünkü kader, insanın yürümek zorunda olduğu en uzun yoldur. Hayata gelen her insan iyi ve kötüyü öğrenir. Yaşadığımız hayatlar karakterimizi biçimlendirirken en büyük...