BERCESTE

BERCESTE 14

Eve girdiklerinde Levent hemen salona gidip genç kızın istediği filmi açıp televizyona bağladı. Aslı da dün yaptığı kadayıflı muhallebi cuplarının üstüne birer çilek ve kaşık koyup eline aldı. Salona girdiğinde Levent filmi açmış ve genç kız gelene kadar durdurmuştu. Aslı ışıkları kapatıp köşem koltukta araya iki kişilik mesafe bırakarak Levent'in yanına oturdu. Genç adam hafif alayla 'Niye o kadar uzağa gittin?' diye sormuştu ama aslında sadece bir şey söylemiş olmak için söylemişti. Aslı ciddiye almış olacaktı ki 'Ş-şey oturuverdim işte ne bileyim.' dedi. Bu kız bazen çok şaşkın olabiliyordu ve Levent'e doğru bir kişilik yer kalacak şekilde kaydı. Levent ufak bir kahkaha attı. 'Kayman için söylememiştim ama böyle de iyi oldu.' Bunları derken yine alaycıydı ve gülüyordu. 

Kadayıflı muhallebiyi bitiren ilk Levent olmuştu ama Aslı da hemen bitirdi. Aslı yemek ve tatlı yapmada kendini çok geliştirmişti. Halbuki film başlayalı daha yarım saat bile olmamıştı ki Aslı mısır patlatmak için kalktı. Aslı elinde mısırla geri döndüğünde 'Vay, eline sağlık.' dedi Levent ve eliyle yanını gösterdi. Genç kız Levent'in yanına otururken kalbi hızlanmıştı yine. Daha en başından bu ihtimali düşünmeli ve buraya taşınmamalıydı ama hiç tanımadığı bir adamın yanına taşınan bir kız bu ihtimali düşünür müydü? Kalbinin bu denli hızlanması onun için de yeniydi.

Mısır Aslı'nın kucağındaydı ve ikisi de mısıra aynı anda uzanınca elleri birbirine değmişti. Ellerini çekmeden birbirlerine döndüler ama bu bakışma Aslı'yı germişti; kalbi daha ne kadar hızlanabilirdi? Hafifçe boğazını temizleyerek önüne döndüğünde yanaklarını ateş bastı. Esmer teni için ne kadar şükretse azdı çünkü bu ateşin rengi yanaklarında görülseydi Levent'in ne düşüneceğinden şüphe duydu. 

Levent de önüne dönerken kafası allak bullak olmuştu. Az önce genç kızla birbirlerine çok yakınlardı ve Levent'in içinden yine onu öpmek geçmişti ama yapamazdı. Aslı onu net bir şekilde uyarmıştı ve sevgilisi vardı. Elif'in arkasından böyle bir şeyi yine yapamazdı. 

Film sonlandığında Aslı hemen kalktı ve yatacağını, yorgun olduğunu söyledi. Levent de onun ardından televizyonu kapatıp odasına gitti. Kollarını ensesinin arkasında birleştirip tavana bakmaya başladı; düşünüyordu. Bugüne kadarki hayatını düşünüyordu. Aslı şu dört yılda kendisinden daha zor bir hayat yaşamıştı anlattığına göre ama yine de yaşama umudu vardı. Hayalleri vardı ve başarılıydı. İlham veren bir insandı. Kendisiyse mühendislik bitirmiş, mezun olmuştu ama iş aramamıştı. Sabah kalkınca ilk iş kendine iş arayacaktı. Mesleğe başlayıp kendi parasını kazanmak istiyordu.

Geçen birkaç haftada Levent kendine yükselişte olan yeni bir yazılım şirketinde iş bulmuştu. Yeni mezun olduğu için pozisyonu çok iyi değildi ama şirket yakın zamanlarda açıldığından personel eksiği vardı. O yüzden ve mezuniyet puanı yüksek olduğundan Levent'i hemen işe almışlardı. Maaşı da yüksek olmasa da ileride mutlaka artacaktı. 

Levent üniversiteden mezun olduğunda okulu kep atma töreni düzenlemişti her yıl olduğu gibi ama mühendislik fakültesindekiler bir balo düzenleyecekti ve balo henüz olmamıştı. Baloyu eylül ayının başında düzenleme kararı almışlardı. Çok şık bir otelin balo salonunu bunun için ayırtmışlardı ve herkes bunun için heyecanlıydı. Erkekler olmasa bile kızlar aşırı heyecanlılardı. Bazısı pişti olmamak için özel tasarım elbise alıyor, bazısı diktiriyor, bazısı da çok önceden ayırtıp sipariş veriyordu.

Baloya ve aynı zamanda Aslı'nın okulunun açılmasına yalnızca iki hafta kalmıştı ve Aslı kalan son boş vakitlerini sık sık yurda uğrayarak değerlendiriyordu. Levent ve Elif'in ilişkisi ise yine aynı seyrinde devam ediyordu ama Levent balo için Elif'e teklifte bulunmamıştı. Elif de seneye Moda ve Tasarım'dan mezun olacaktı ve şimdiden mezuniyet elbisesi hazırlıyordu. Levent'ten de teklif beklediği belliydi ama Levent oyalanıyordu.