Saatlerce uyuyup kimseyle konuşmak istemiyordum, yalnız olmayı özleyeceğim hiç aklıma gelmezdi. Her şey güzel gidiyordu ama ne zaman olanları düşünüp kendime acımaya başlasam kendimi bir boşlukta hissediyordum. Teneffüs çaldığında herkes dışarı akın ederken ben yine büyük bir yorgunlukla kafamı sıraya koyup gözlerimi kapattım. Tüm yaşam enerjim gitmiş gibiydi insanlara iyiyim diyordum ama kimsenin içimdeki yaşanan savaştan haberi yoktu. "Işık gelmiyor musun sen?" Yaren'e dönmeden başımı salladım. "Sen git ya benim uykum var." Yaren de sonunda gittiğinde sınıfta yalnız kalmıştım. Yalnız kalmak istiyordum ve hiç kimseyi görmek istemiyordum."Işık Günay!" Kafamı kaldırıp karşımda ki kıza baktım, bu okula geldiğim günden beri bana yapmadığını bırakmayan kıza.
"Ne istiyorsun Açelya?" Sınıfa girip kapıyı arkasından kapattı benden ne istediğini merak etmiştim. Eskiden beri onunla hiç iyi anlaşamazdık o zamandan beri nefret ediyordum ondan, annesi hastalanınca onunla birlikte tedavi için yurtdışına gitmek zorunda kaldı. Ne yalan söyleyeyim gittiği için çok sevinmiştim ama üç ay sonra şimdi yine karşımda duruyordu hemde çok tehditkar bir şekilde. "Benim yokluğumda sevgilimi çalmışsın. Ne yaptın da Akın'ın aklını çeldin bilmiyorum ama artık ben buradayım ve kimsenin bizi ayırmasına izin vermeyeceğim."
Çok sinirli olduğunu görebiliyordum ama sözleri gülmeme sebep oldu. "Bu kadar gurursuz olmanı beklemiyordum ya ama merak etme biz zaten ayrıldık. Akın senin olsun al tepe tepe kullan." Açelya bunu duyduğunda gözlerinde bir mutluluk dalgası belirdi muhtemelen gelir gelmez benimle konuşmayı seçtiği için kimseden öğrenememişti.
"Akın'dan uzak duracaksın yoksa seni mahvederim." Meydan okurcasına parmağını salladı bende sonunda sıramdan kalkıp tam karşısında durdum. "Asıl Akın benden uzak dursun çünkü ne söylediysem peşimi bırakmıyor ama belki sen onu ikna edersin nede olda ikinizde aynısınız." Ben sınıftan çıkarken Açelya şaşkınlıkla beni izlemişti sanırım bu kadar erken pes etmemi beklemiyordu. Gerçekten acımıştım ona Akın'ın kurbanlarından biriydi ve o bunu bilmesine rağmen yine de ondan vazgeçmiyordu.
Yürürken bir el tarafından önüm kesilince durmak zorunda kaldım ve o kişiye döndüm bu Alp'ti. Yüzüm tiksintiyle buruştu Akın'dan daha alçak biri varsa o da kesinlikle buydu. "Ne istiyorsun?" Etrafıma baktım ama kimse yoktu bana bir şey yapmasından korktum hiç tekin biri değildi.
"Yanlış seçimi yaptın Işık.. Akın'ı değil beni seçecektin en azından ben onun yaptığı gibi seni sadece bir iddia malzemesi yapmazdım." Duyduklarım bende şok etkisi yaratmıştı ne hakla bana bunları söyleyebilirdi? "Hala bir şansımız var ama seninle birlikte çok eğlenebiliriz." Alp bu sefer zorla beni öpmeye kalkınca bacağına bir tekme attım ve ondan uzaklaştım. "Sakın bir daha bana yaklaşma!" O acı içinde inlerken koşarak dışarı çıktım ve sonunda diğerlerini görünce rahatladım.
Yüzümün ıslandığını hissedince ağladığımı fark ettim sonra ağlamam daha şiddetlendi ve bir ağaca yaslanıp ağlamaya devam ettim. "Işık!" Akın beni fark edip yanıma geldi eliyle yüzümü sarmalarken yüzünde ki endişeyi görebiliyordum. "Noldu? Biri bir şey mi yaptı? Işık söylesene!" Elini yüzümden kurtarıp onu ittim. "Her şey senin yüzünden! Senden nefret ediyorum!" Akın bu tepkime şaşırmıştı ama daha çok gözlerimde ki nefret dolu bakışlara odaklanmıştı. "Anlat bana noldu?"
"Ne mi oldu? Bunu soruyor musun birde Hayatımı mahvettin olan bu!" Onu tekrar iterken tüm öfkemi kusmak istedim. "Şimdi bırak bu iyi adam rollerini, bak halime keyfini çıkart!" Akın yüzünden artık herkes beni kolay elde edilecek değersiz bir parça gibi görüyordu ve bu yüzden ondan bir kere daha nefret ettim.
✨✨
Işığın ışığını söndürdüler ya:(
Sizce yeni bölüm nasıldı?
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OD | Texting
RomanceIşık: Niye gözlerini kaçırıp duruyorsun benden? Işık: Korkuyor musun bana bakmaktan? Işık: Bence de kork. Işık: Bak gözlerime. Işık: Nefretten başka bir şey görebiliyor musun? Işık: Göremezsin. Işık: Çünkü yok..