20.05.2019
Sabahın tam beşi
Kötü bir kâbus ile uyandım.
Babamın öldüğünü görüyordum.
Yıllarca bir kez dahi olsun ne seni seviyorum dedin ne de hissettirdin
İki yabancı gibi yaşadığım bir hayat, babamla benim .
Bir yatakta saçları ağırmış beti benzi solmuş.
Başında amcalarım.
Ellerinden öpüyorum babamın.
Yanına oturuyorum.
Ellerimi tutuyor.
Bana: "bir kez olsun seni seviyorum demedin" diyorum.
Susuyorum.
Gözlerinin içine bakıyorum.
Işığı sönmüş.
Bu cümleyi nasıl kullanacağım baba diyorum seni nasıl affedeceğim bilmiyorum .
Amcalarım ayağa kalkıyor çocuk haklı diyor
Susun diyorum oturun diyorum yıllarca siz konuştunuz.
Boş hepsi bir hiç diyorum.
Ellerimi çırpıyorum boş diyorum.
Bakın tek bir kırıntı dahi dökülmüyor avuçlarımdan.
Babama bakıyorum.
Bir tebessüm bin pişmanlık
Çok geç olduğunun farkında
beni uğurluyor .
Çıkışa kadar eşlik ediyor.
Sonra saçları uzuyor.
Yüzü buruşuyor.
Kamburlaşıyor.Çöküyor ya bildiğin gidiyor.
Sımsıkı tutuyor ellerimden bırakma diyor.
Hiç bir şeyi yapamıyorum.
Ellerini bırakıyorum.
Saçları uzuyor, beyazlıyor sonra yavaş yavaş küllere dönüşüp gökyüzünde uçuyor.
Sağ elimi kaldırıyorum.
Son veda mı yapıyorum.
Sonra rüya mı gerçek mi bilmiyorum.
ben çok yorgundum yattığımda buralara gelemem diyorum.
Uyanıyorum.
Saate bakıyorum.
Saat beş.
Annemi arıyorum cevap yok.
Ben hiç bu kadar çaresiz olmamıştım.. '' Ben ölsem de bana yaşattıklarını , susturduklarını unutmam , affetmiyorum seni .''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUM
Любовные романыNeden hayatlarımıza , içlerinde yaralı bir ölü taşıyan yabancılar olarak devam etmek zorunda kaldık ? yaralanmışlardan korkun, yaralanmamış kim var peki ? tesadüfler biraz cüretkar görünüyor.