1. Bölüm

4.1K 121 44
                                    

Akif hoca.. Sanırım sınıfta ki herkesin dönüm noktası, herkes ne kadar batmış karanlığa nasıl alışmış? Nasıl kabullenmiş, ama en kötüsü de hep bir bahanemiz olmuş.. O yüzden bu yüzden şu yüzden.. Hiç sorgulamamışız kendimizi, hiç bakmamışız.. İşte öyle bir yerde girdi hayatımıza Akif hoca.. Adete bir ayna tutu hepimize yaptığımız hataları yüzümüze yüzümüze vurdu, tarzı bir değişikti ama etkiliydi. Herkes nefret etti ondan, sonra... Sonra herkes hayran oldu.. Üzüldü teşekkür etti.. Gerçeği öğrendiğimiz an bambaşka kişiler olduk. Ama en güzeli değiştik.. Hiç kimse eskisi gibi değildi artık, herkes birbirinin gözlerine bakıyordu kaçmadan saklanmadan.
Bu gün tam bir yıl oldu..
Hayatımız baştan sona değişti.. Akif hoca ceza aldı.. Herkes ailesi ile konuşup şikayeti çekti.. Evet hapise girmedi ama öğretmen değildi artık. Okula gelmesi bile yasaktı. Bu süre içinde Zeynep hoca iyileşti Akif hoca ile beraber birbirlerinin yaralarını sardılar.
Tuğrulun yaşaması en çok Mineyi sevindirdi.. Oda yaptığı hatalar için özür diledi herkesten, şuan çok mutlular.. Tuğrul yine eskisi gibi gözlerinin içine bakıyor Minenin.. Kırmıyorlar artık birbirlerini, hatta Tuğrulun babasının yanına beraber gidiyorlar.
Çetin sonunda gözünün önünde duran aşkı gördü Nili sevdiğini anladı.. Zaten ikisi de masumdu hala öyleler, onların ilişkisi Halilin tabiri ile sıkıcı.
Ve Ateş...
Gelmekten korktuğum tek kişi.. Onu nasıl anlatmam gerektiğini bilmiyorum.. Bu gün onu ilk kez göreceğim.. Evet bu gün okula tekrar başladık her şeye sil baştan yaptık..
Ateşi görme fikri beni korkutuyor.. Ona karşı nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum henüz.. Evet seviyorum biliyorum oda seviyor.. Susuyor.. Susuyorum.. Konuşamıyoruz.. Önümüzde görünmez bir engel var sanki.. Konuşsa kendini açsa bana.. Bu işten belki de en çok yaralanan o oldu.. Herkesin her şeyi bilmesi ona kendini iyi hissettirmedi.. Bu arada annesi iyileşmeye başladı, Akif hoca çok uğraşıyor Ateş için, hatta tekrar basketbol oynayacak. Hayallerine yeniden kavuşacak..
Onu çok merak ediyorum.. Aylardır görmedim.. Aslında gördüm.. Kendini saklaya saklaya geldi bana, ne zaman baksam dışarı aşağıda duvara yaslanmış pencereme bakıyor.. Kafayı yediğimi sandım ama o oradaydı.. Bana bakıyordu.. Beni görünce gidiyordu.. Kaçıyordu yine.. Herkes gibi değildi bu gün hiçbir şey olmamış gibi davranacaktı içinde biriktirdiği onca şeyi bastıracaktı.
Zeynep Hoca: Günaydın Gizem, gelsene zil çaldı
Kafamdaki soru işaretlerini bir kenara bırakıp gülümseyerek bana bakan Zeynep hocaya baktım onunla beraber okula girdim, patlayan duvarlar düzeltilmiş badana yapılmıştı.
Sınıfa girdiğimde herkes şen şakrak gülüyordu
Halil: lan oğlum biri deseydi okulu özleyeceksin atma lan derdim
Mevsim: arkadaşlar Halil bile okulu özlediyse durum çok ciddi
Kahkahalar bütün koridorda yankılanıyordu, benimde ayaklarım geri geri gidiyordu, hayır hazır hissetmiyorum, kimse görmeden gitmeliyim.. Ayaklarım geri geri giderken yumuşak bir yere tosladım arkamı dönüp baktığımda Ateşi gördüm.. Hiç değişmeyen bakışı ve minik gülümsemesi duruyordu.
Gizem: pardon, özür dilerim.
Ateş: kaçıyor muydun?
Gizem: hayır ben sadece-
Ne söylersen söyle ben seni tanıyorum der gibi baktı bana yalan söylememe imkan yoktu.
Gizem: kaçmak istiyorum.. Keşke hiç gelmeseydim. Keşke gitseydim burdan
Ateş: bulurdum seni. Nereye gidersen git bulurdum.
Ateş beni arkasında bırakıp sınıfa gitti öylece kaldım baktığım her yer bana geçmişi hatırlatıyordu, bizim durum biraz karışık olduğu için ders programı hazır değilmiş, sanırım bu gün okula tekrar adapte olmamız için harcanacak. Sınıfa girdiğimde herkes bana bakıyor gibi hissetim ama ben tek bir kişiye bakıyordum. Orta sıranın Ateşin çaprazına oturdum, eski yerime geçmek istemiyordum.
Sınıfa tanımadığımız biri geldi
Burak: Selam! Demek yeni sınıfım sizsiniz
Ateş: sen kimsin?
Burak: yeni öğrenci! ee boş yer yok mu?
Adını bilmediğim bu çocuk yanıma geldi
Burak: oturabilir miyim?
Gizem: tabi..
Burak: Burak ben! Devamsızlıktan sınıfta kalınca beni bu okula yazdırdılar, sizin özel bir durumunuz varmış galiba
Cevap vermemeyi seçtim.. Çok geçmeden Zeynep hoca geldi
Zeynep Hoca: çocuklar bildiğiniz gibi okulumuza tekrar geldiniz, her şeye sil baştan çekiyoruz, bu gün dersiniz yok, ders programı henüz hazır değil daha doğrusu sizinki biraz karışık, bu gün tekrar okula bi alışın birbirinizle hasret giderin, bir sorun olursada benim yanıma gelin hallederiz tamam mı? Hadi bakalım.
Zeynep hoca her zaman ki gibi pozitifti yüzünde ki gülümse ilk günkü gibi duruyordu, dersin boş olduğunu anlayınca Tuğrul ve Mine sınıftan çıktılar, Çetin ve Nil her zaman ki gibi antrenman yapmaya gittiler onlar için spor çok önemliydi.. Halil her zaman ki gibi seviyeli seviyesiz espri yapıp ortamı yumuşatıyordu.
Bende ne yapacağımı bilmiyordum.
Burak: ya baksana ben bu okul yeni geldim hiçbir yerini bilmiyorum beni gezdirsene
Sınıftan çıkmak için daha iyi bir teklif olamazdı kabul ettim, Burak iyi birine benziyordu sessiz ve sakindi.. Bütün katları tek tek gezdikten sonra o bahçeye inmek istedi bende sınıfa çıktım, sınıfta sadece Mevsim, Selin, Halil ve Ateş vardı. Yerime oturup telefon kurcalamaya başladım.
Ateş: Arkadaş! Öğrendi mi her yeri? Gezdi mi?
Noluyor dercesine kafamı Ateşe çevirdim
Ateş: çabuk geldin ondan soruyorum
Sesinde ki imadan sinirli olduğunu anladım
Gizem: bitti! Gezdi öğrendi.
Ateş: iyi sonra kaybolmasın da!
Gizem: Ateş noluyor?
Ateş: hiç. Gezdir tabi en doğal hakkın
Gizem: uğraşamam seninle!
Sınıftan çıkmamla duvara yapışmam bir oldu
Gizem: yavaş!
Ateş elleriyle vücuduma engel olmuş bana çıkacak yer bırakmamıştı
Gizem: Ateş napıyosun? Okuldayız..
Sadece gözlerime bakıyordu.. Ondan kaçırmak istediğim gözlerime.. Bir anda gözlerini kaçırıp ellerini çekti
Ateş: özür dilerim ya, sana patladım gibi oldu, sevmedim o herifi ondan böyle oldum. Sende dikkat et yani uyarıyorum.
Hiçbir kelimesinde gözlerime bakmadı buda yalan söylediği anlamına geliyordu. Hiçbir şey demeden uzaklaştım ondan.. Aylar sonra ilk kez kokusunu duydum tenini hissetim.. Duygularımın aynı olduğunu değişmediğini birkez daha anladım.
.
Ateşten..
Neden olmuyor bilmiyorum.. Neden vazgeçemiyorum.. Bu kadar nasıl bağladım ona.. Nasıl sevdim.. Unuturum sandım.. Sonra bir baktım her gün evindeyim. Cama çıksa camın önünden geçsede bir dakika görsem der oldum.. Olmadı mesafeler de unuturmadı. Bu gün birkez daha anladım onu kolay kolay unutmayacağım hoş.. Unutmak istediğim de yok ya neyse.. Onu ilk gördüğümde kalbim yerinden çıkacak sandım sesi gülüşü gözleri parfümünün kokusu.. Tutup sıkıca sarılmak istedim ama olmadı yapamadım. Kendi içimde verdiğim bu savaş bitmeden onu bir bilinmeze sürüklenmek istemedim.. Artık her gün göreceğim onu üstelik daha yakınımda artık..
Şu sınıfa gelen denyoyu hiç sevmedim umarım bela olamaz, Akif Hocaya söz verdim.
Dönüp dolaşıp yine Gizem de buluyorum kendimi.. Ne işim var dışarda? Ne işim var duvarın arkasında? Görmeyim gülüşünü görmeyim yüzünü neden her defasında onda buluyorum kendimi.. Onu hak etmiyorum bile..
.
Gizemden..
Sonunda okul bitti zaten ders falanda yoktu zil çalarken sınıfa girip çantamı topladım, sınıf bomboştu, tam sınıftan çıkmak üzereyken Ateş geldi
Ateş: şey ben çeketimi almaya geldim
Gizem: çanta getirdiğini düşünmedim zaten.
Ateş gülüp sırasında ki çantayı gösterdi
Gizem: vaay
Ateş: ne sandınız Gizem hanım
Uzun zamandır ilk defa gerçekten güldüm.. İlk defa mutlu hissetim kendimi.
Nazlı: şey pardon!
Gelen sesle ikimiz de kapıya baktık
Nazlı: 12. Sınıf öğrencisiyim yani normal 12, ay neyse Mevsim benim kuzenim gitti mi acaba
Ateş: gitti, gördüğün gibi kimse yok.
Nazlı: aa sen sabahki çocuksun basketbol oynamıştın bizim sınıfın erkekleri ile
Ateş: bir top attım sadece ya
Nazlı: baya iyiyidin
İç sesim resmen "araya gir Gizem çocuk elden gidiyor diye çağrı yapıyordu" tabiki onu dinledim
Gizem: ee yok işte Mevsim! Gitsen mi acaba?
Nazlı: pardon rahatsız ettim galiba
Biraz bozulmuş birazda sinirli bir surat takınıp gitti, Ateş ise kıs kıs gülüyordu, baya hoşuna gitmişti bu durum
Gizem: sen neye gülüyorsun acaba?
Ateş: dövseydin kızı?
Gizem: hayırdır çok mu üzüldün
Ateş: evet.
Gizem: pislik!
Bu neydi şimdi ya hoşuna mu gitti kız bunun
Ateş: Gizem.
Gizem: ne?
Ateş: ben bırakırım seni istersen tabi
Gizem: neden?
Ateş: yani yalnız gitmemiş olursun
Gizem: he ondan yani?
Ateş: evet
Flörtleşiyor muyduk biz? Yoksa ben kafayı mı yiyorum?
Burak: Gizem! Sonunda buldum seni! Çıktın diye çok korktum
Ateş Burakın gelişinden rahatsız olmuş gibiydi her an Burak'a dalabilirdi.
Ateş: hayırdır sen niye arıyorsun Gizemi?
Burak: şey.. Telefon numaranı alabilir miyim? Bir şey olursa yazarım? Hem daha çabuk tanışırız? Tabi sevgilin yoksa veya sevgili değilseniz?
Durum Ateşe kalsa çocuğu pencereden aşağı atacak o kadar sinirli bakıyor ki..
Gizem: şey daha sonra versem? Acelem varda
Burak: olur, ben beklerim.
Ateş: hadi Gizem hadi.
Ateş tabiri caizse beni kolumdan tutup sınıftan çıkardı ramen
Gizem: ya yavaş
Elini çekip saçını düzeltti
Ateş: bu samimiyet ya? Daha bir gün olmamış.
Gizem: tanışmak istiyor çocuk ne var bunda
Ateş: senle tanışıp ne yapcak acaba?
Gizem: Ateş noluyor ya?
Ateş: gözüm tutmadı herifi!
Gizem: tanımıyorsun bile
Ateş: tanımak istemiyorum ki zaten.
Gizem: bir insan hiç mi değişmez!
Ateş: diyene bak, aylardır buluşma düzenliyor Selin birine bile gelmedin
Gizem: sen gittin mi hepsine?
Ateş: gelirsin umudu ile gittim.
Sakın duraklama Gizem sakın.. Bakma gözlerine devam et.
Gizem: şey sen zahmet etme ben giderim eve
Ateş: olsun, olsun ben gelirim senle
Eve otobüs veya taksi ile gitmek istemedik.. Nerdeyse 30 dakika boyunca yürüdük.. Güzel şeylerden bahsettik.. Güldük.. Hiç bitmesini istemediğim bir anın içine girmiştim.. Ve eve gelmiştik
Ateş: yol çabuk bitti..
Gizem: evet öyle oldu..
Ateş: o zaman yarın görüşürüz..
Gizem: görüşürüz.
.
Ateşten..
Bir dakika daha fazla görmek için nelerimi vermezdim.. Keşke zamanı geri alabilsem.. Bütün bu hataları yapmasam ona onu sevdiğimi söylesem.. Kendimden uzak tutmayı başardım onu ama onu uzak tuttukça kendim çekildim sanki.. Ama bir insan böyle güzel bakmamalı.. Bu yasaklanmalı.. Duvarlarımın yıkıldığını hissediyorum. Artık karşı koyamıyorum sanki.. Kıskanıyorum hatta.. Onu başka biri ile görmeye dayanamıyorum..
Eve gitmek istiyorum.. Ama hala aynı yerdeyim.. Olurda cama çıkarsa son birkez daha göreyim diye.. Çıktı.. Baktı, baktım.. Gülümseyip el salladım hafifçe kafa sallayıp perdeyi çekti banada yol göründü.
.
Gizemden..
Sabah olmuştu.
Ayşe: tamam anne!
Yine apartman kapısından çıkana kadar tamam anne demek zorunda kalmıştım. İki dakikaya bir şeyler tembihliyordu, kapıyı çekip çantamdan telefonumu ve kulaklığı çıkardım bütün yolu müzik dinleyerek tamamladım, okulun yakınlarına geldiğimde Ateş, Halil, Salih bir yerde Burak bir yerde bekliyordu, Burak beni görür görmez yanıma geldi
Burak: günaydın.
Gizem: günaydın.
Burak: seni bekledim, beraber gideriz diye düşündüm.
Gizem: zahmet etmişsin okul şurası zaten?
Burak: olsun, hem ilk ve tek tanıdığım sensin yalnız kalmak istemedim
Ateşin gözleri üzerimdeydi, bizim hemen arkamızdan sınıfa geldiler
Mine: günaydın Gizo
Gizem: günaydın
Tuğrul: Ateş bey siz erken gelir miydiniz?
Ateş: getirenler sağ olsun
Ateş yerine geçmek yerine öğretmen masasına oturdu
Halil: öğretmenim canım benim canım benim
Mevsim: şu koca sınıfta hiçbir şekilde değişmeyen tek kişi sensin galiba
Halil: değişmem.
Zeynep hoca sınıfa girdi, Ateş masadan kalkıp yerine geçti
Zeynep: günaydın nasılsınız
Halil: valla hocam biz iyiyiz siz nasılsınız Akif hocamız nasıl
Zeynep: iyi iyi gayet iyi merak etmeyin, selamı var hatta size
Halil: aleyküm selam hocam!
Ateş: hocam!
Zeynep: söyle Ateş
Ateş: ya bakıyorum herkesin yeri değişmiş ben aynı yerde kalmışım
Halil: evet hocam büyük haksızlık.
Tuğrul: hocam şöyle önlere sizi daha rahat görebileceği bir yere mi alsanız?
Mine: evet hocam, mesela Gizemin yanı gayet iyi gözüküyor
Zeynep: öyle mi?
Burak: ben ne olacağım?
Selin: ay yer değiştirirsiniz!
Zeynep: e iyi madem hadi çabuk değişin
Burak halinden pek memnun olmasa da Ateşle yer değiştirdi, Ateş hiç beklemediğim bir hamle yapıp Buraka hareket çekti
Gizem: ne yapıyorsun?
Ateş: hiç
Ateş halinden gayet memnun bir şekilde defterini çıkardı, defterini.. Ateş ve defter.. Ben galiba zor alışacağım buna, Zeynep hoca eski stilini bozmamış önce tahtaya konuyu yazıp sonra bize dersi anlatıyordu en sonda biz yazıyorduk.
Ateş: sen şampuanını mı değiştirdin?
Gizem: ne?
Ateş: bi güzel koktu da
Gizem: Ateş..
Zeynep: fısıltı duymak istemiyorum.
Ateş: pardon hocam
.
Ateşten..
Mal herif yedirir miyim ben sana Gizemi, otur şimdi bakalım orada.
Neyse en azından Gizemin yanındayım kalbim yerinden çıkmazsa dersi dinleyebilirim, ne güzel kokuyor ya.. Çaktırmadan eğilip saçını kokladım hala aynı şampuanı kullanıyordu..  Ah Zeynep hoca ah sen anlatıyonda ben anlamıyorum ki hiçbir şeyi...
Sonunda zil çaldı
Zeynep: gelince silicem tahtayı yazın tamam mı?
Çantasını alıp sınıftan çıktı
Burak: kardeş sen ne yapıyorsun?
Burak bey tepeme dikilmiş hesap soruyor bak sen şuna yürek falan yedi galiba
Ateş: hayırdır birader?
Burak: başka yer mi yok?
Ateş: ben burası olsun istedim sıkıntı mı var?
Gizem: Ateş.
Ateş: konuşuyoruz Gizem.. Sadece konuşuyoruz.
Mine: Gizo hadi gel bahçeye çıkalım biz
Gizem ne olur bir şey yapma diyen gözlerle çıktı sınıftan.
Halil: şimdi birader Gizeme yürüdüğünü biliyoruz ama yanlış ata oynuyorsun
Burak: at mı?
Tuğrul: senin gireceğin konuya.. Kardeşim bak Gizem olmaz, onu rahat bırak
Burak: kimin sevgilisi?
Ateş: ne?
Burak: hayır sevgilisi yoksa size ne? Rahatsız olsa kız konuşur zaten benle size noluyor?
Tuğrul: uzatma kardeşim. Sevgilisi yoksa seveni var. Uzak dur.
Burak: Kim? Ateş? Sensin demi?
Selin: ay noluyor! Kapatmışsınız kapıyı?
Tuğrul: zamanlaman harika Selin.
Selin: ne yapıyorsunuz siz?
Halil: sohbet muhabbet
Ateş: aşağı iniyorum ben
Salih: geleyim mi?
Ateş: ayaklarım var Salih.
Sınıftan kaçar gibi çıktım, söylesene seviyorum diye diyemezsin korkaksın çünkü!
Sinirli sinirli aşağı inerken dün sınıfa gelen kızla çarpıştım
Nazlı: yavaş be yavaş!
Ateş: pardon
Nazlı: aa sen? Bu aralar fazla karşılaşır olduk.
Ateş: aynı okuldayız bu çok normal değil mi?
Nazlı: Nazlı ben duyduğum kadarıyla Ateşsin sende
Ateş: evet.
Nazlı: memnun oldum
Gizem ve Mine merdivenlerden yukarı çıkıyordu
Ateş: bende.
Mine: oo Ateş, toplantı bitmiş sanırım
Ateş: öhöm Minecim!
Mine: ben çıkıyorum yukarı.
Mine göz kırpıp yukarı çıktı
Nazlı: selam Nazlı ben!
Gizem: Gizem, biz daha ne kadar tanışacağız!
Nazlı: Ateşle pek sık karşılaşır olduk, çekiyoruz galiba birbirimizi
Gizem: mıknatıs mısın sen? Ne çekiyorsun?
Ateş: Gizem! Hadi gel gidelim biz, hadi!
Gizemin kolunu yavaşca tutup merdivenlere götürdüm
Gizem: rahatsız ettim ben sanırım!
Ateş: yo çarpıştık sadece
Gizem: çarpıştınız?
Ateş: gayet insani bir durum
Gizem: hmm
Ateş: hmm
Gizem: sen yerini neden değiştirdin? Çocuğu yerinden ettin.
Ateş: şikayetin mi var?
Gizem: şikayetçi olmam gerekiyor mu?
Ateş: yerinde olsam olamazdım
Gizem: öyle mi
Ateş: öyle
Gizem: öf Ateş çekil şurdan
Gizem eliyle beni itip geçmeye daha doğrusu kaçmaya çalıştı, anlık bir refleksle kolundan tutum
Ateş: Gizem..
Gizem: Ateş ne yapıyorsun?
Gizem kolunu çekti
Gizem: yapma.. Yalvarıyorum yapma.
Gitti.. Yine gitti.. Hiçbir şey diyemedim yine..
.
Gizemden..
Sınıfa girer girmez yerime oturdum.
Mevsim: pişt noldu
Gizem: hiç.
Mine: Ateş bir şey mi dedi?
Gizem: hayır..
Ateş sınıftan içeri girip yerine yani yanıma oturdu.
Burak: ARKADAŞLAR BENİ BİR DAKİKA DİNLER MİSİNİZ
Burakın sesi bütün sınıfı susturmuştu herkes Buraka bakıyordu
Halil: hayırdır lan ne bağırıyon?
Burak: iki dakikanızı alıcam sadece, ben bu sınıfa bu okula yeni geldim.. Pek anlaşılmadığımı düşünüyorum.
Burak tahtaya doğru yürüyordu
Salih: napıyo lan bu?
Halil: Akif hoca gibi bomba mı patlatacak anlamadım ki
Burak: ama.. Bu sınıfa geldiğim ilk andan beri kendimden emin oldum, ilk görüşte aşka inandım.. Bütün cesaretimi toplayıp! Rezil olmayı göze alarak herkesin içinde aranızdan birine soru sormak istiyorum.
Ateşin gözlerini üzerimde hissediyorum.. Bacağını sallıyor, sinirlenmeye başladı.
Burak: Gizem! Ben bütün cesaretimle sana bir soru sormak istiyorum. Seni daha yakından tanımak istiyorum. Gizem benimle çıkar mısın?
Sevgilim olur musun?
Ateşin elini yumruk yaptığını gördüm, bense ne diyeceğimi bilmiyordum.. Onu tanımıyorum bile
Burak: Senden bir cevap bekliyorum Gizem. Sana attığım bu adamı geri çevirme.

Ateşin Kelebeği. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin