27. Bölüm

700 44 21
                                    

Gizemden..
Kaç saat geçti.. Şu koridoru kaç kere yol ettim.. Beklemek.. Dünyanın en aptalca işi.. Elin kolun bağlı gelecek haberi bekliyorsun.. Herkes perişan herkes korkulu, hepimiz ihtimalleri düşünüyoruz herkes birbirini teselli ediyor ama herkesin aklında o ihtimaller var.
Mevsim.. Halilin elini bir saniye bırakmadı Halilin Ateşi nasıl sevdiğini biliyoruz, ona destek olmak için elinden geleni yaptı.
Selin.. Aklı hala Barışta, Salihin farkında bile değil, elinden geldiği kadar destek oluyor Salihe ilgileniyor morel veriyor.
Mine.. Sanırım en zoru onun işi, Tuğrul ve Ateş kardeş gibi bağlı birbirine kafaları uyuşuyor belki o yüzdendir, Minede korkusunu bir kenara bırakıp Tuğrulu rahatlatmaya çalışıyor..
Nil.. Kıvırcık kızım.. Kızılım.. Güçlü olmak istese de olamıyor elinden gelen tek şey Çetinin ellerini sıkı sıkı tutmak..
Burda herkes birbirine destek olma çabası içinde hiç kimse kötüyü düşünmek istemiyor.. Herkes yok sayıyor, ben bile..
Annem ve Hatice abla dualar okuyor, babam ve Akif hoca sürekli geziyor bir içeri bir dışarı dönüp duruyorlar korkuyorlar..
Ayça sürekli bana mesaj atıyor, korkuyor.
Herkes seni bekliyor Ateş.. Bu kadar insan seni bekliyor.. Gel.. Gittiğin gibi geri gel.
Barış: Saat kaç?
Selin: 13.38
Salih: Kaç saat geçti?
Nil: 11.38 da girdi işte hesap et
Tuğrul: Neden bu kadar uzun sürdü?
Mevsim: Beyin olduğu içindir.
Halil: Ne alaka?
Mevsim: Ay bilmiyorum Halil, doktorluk ile ilgili bildiğim tek şey leventin adamı yumruk atarak geri getirmesi.
Halil: Doğru.
Sonunda kapı açıldı Filiz ve Sezgin çıktı.
Akif: Ateş nasıl?
Tarık: Oğlum nasıl?
Hatice: İyi geçti mi?
Filiz: Sakin olun lütfen, hocam size gerekli bilgiyi verecek.
Filiz hanım gülümseyip gitti yanımızdan bu iyi bir şey değil mi? Gülümsüyor..
Sezgin: Ateş biraz yordu bizi, ama başardı.
Gizem: Gerçekten mi?
Selin: Oh! Çok şükür!
Mine: Sonunda Allahım.
Tuğrul: Bitti mi yani?
Sezgin: Henüz değil, ameliyat başarılı geçti fakat dediğim gibi Ateş bizi biraz yordu haliyle kendide yoruldu
Gizem: Nasıl yani?
Tarık: Doktor şunu anlayacağımız dilden anlatsana.
Sezgin: Şöyle açıklayım önümüzdeki 48 saat boyunca Ateşi gözetim altında tutacağız, eğer uyanırsa-
Gizem: bir dakika! Ne demek uyanırsa? Uyanmama ihtimali mi var?
Sezgin: Zor bir ameliyattı.
Salih: Uyanırsa? Uyanırsa peki?
Sezgin: O zaman sadece gözlem yapacağız, eğer her şey yolunda giderse taburcu olacak.
Akif: Her şeyden kastınız nedir?
Sezgin: Bu tip vakalarda, hastada bazen geçici hafıza kaybı yada yürüme bozukluğu görülüyor. Beynin hafıza bölümü devreden çıkıyor ama bunlar geçiçi şeyler dediğim gibi belki de hiç rastlamayız.
Tarık: Uyanmama hali?
Sezgin: Doğrusunu isterseniz korktuğum tek şey bu eğer 48 saat içerisinde uyanmazsa her şeye hazırlıklı olmamız gerekiyor.
Gizem: Ölmeyecek.. Ölmeyecek ama değil mi? Ameliyattan çıktı, iyi şuan..
Sezgin: Detayları isterseniz odamda konuşalım, bundan sonraki sürecide.
Tarık: Tamam
Babam Akif hoca, annem ve Hatice abla hepsi birden gittiler doktorla.
Ateşi çıkardılar ameliyattan odaya aldılar, yine camdan bakmak zorunda kalmıştım ona.
Gizem: Ateş.. Ateş burdayız..
Halil: Adam uyurken bile karizma ya
Mevsim: Halil senin şu espirilerin yüzünden uyanmayacak çocuk.
Halil: Bence benim espirlerim için uyanır.
Mine: Hadi ordan, bir nikah var burda bilmiyorum farkında mısınız?
Tuğrul: Evet ya rol çalmayın, önce biz.
Selin: Uyansın da bi..
Nil: Anneme haber vereyim ben.
Çetin: Bende Ayçaya haber vereyim meraktan öldü kız.
Birkaç saat sonra herkes bir yere dağıldı. Kantine, dışarı herkes bir yere gitti, beklemek yoruyordu yada içimizdeki korku..
Barış: Gizemim
Gizem: Abim.
Barış yanıma oturup elini omzuma attı.
Barış: İyisin?
Gizem: İyiyim.
Barış: İyisin?
Gizem: Değilim.. Korkuyorum. Abi ne yapıcam ben nasıl dayanıcam
Barış: Güzelim, halledeceğiz, iyi olacak her şey.
Salih: Yeter!
Bütün koridor Salihin sesi ile yankılandı, Selin ile kavga ediyorlardı.
Selin: Asıl sana yeter!
Salih: Aç gözünü aç! Seviyorum ben seni sen hala bunu anlamadın mı ya!?
Selin: Anladım gerizekalı!
Salih: Aferin!
Selin bir anda yapışmıştı Salihin dudaklarına, Barış başını çevirip güldü.
Sezgin: Öhöm öhöm
Selin utanıp geri çekildi.
Sezgin: Siz ikiniz doğru dışarı, güvenliği çağırtırmayın bana.
Selin ve Salih özür dileyip çıktı.
Barış: noldu ya az önce?
Gizem: sevgili mi oldular?
Barış: galiba.
Gizem: galiba..
Ne yalan söyleyeyim sevindim inşallah mutlu olurlar da hangi ara oldu noldu?
Mevsim: Noldu?
Mevsim ve Halil elinde kahve ile geldi, Halil kahveleri bize verdi.
Halil: Salih ve Selin ne iş?
Barış: Bizde anlamadık.
Gizem: Sevgili oldular galiba
Mevsim: Galiba mı?
Gizem: Az önce bir şey oldu ama inanın bizde anlamadık.
Halil: Ben öğrenmeye gidiyorum
Mevsim: ya dur, gitme, öğreniriz sonra.
Halil: iyi peki, haber var mı?
Gizem: Aynı.
Barış: diğerleri nerde?
Halil: kantinde.
Gizem: ben Ateşin yanına gidiyorum.
Elimdeki kahveyi Barışa verip hemşire ile konuşmaya gittim izin alıp Ateşin yanına girdim.
Uyuyordu, yanına oturup ellerini tuttum.
Gizem: Ateş.. Uyansana artık.. Sen benim kokuma dayanamazsın hemen uyanırsın şimdide de uyansana.. Bak geldim ben kokum da burda, hadi aç gözlerini, hadi K9.
Ateşin saçlarını okşayıp gülümsedim.
Gizem: Uyanmama ihtimalin yok, bunu çıkar aklından. Ateş sen uyurken bile benim kokuma uyanırdın şimdide uyan, lütfen.
.
Yine akşam olmuştu..
Herkesin içinde bir korku "ya uyanmazsa" herkes bu ihtimali düşünmeye başladı.
Çetin: Beklemek çok sıkıcı
Tuğrul: Ölümden beter.
Salih: Bir şey deseler keşke
Akif: Çocuklar burda böyle beklemeyin, yoruldunuz zaten, bir şey olursa biz haber veririz size
Tuğrul: olmaz hocam
Mine: gidemeyiz
Akif: sizin düğününüz var, gidin ve hazırlıklara devam edin ailenizle konuşun
Tuğrul: hocam Ateş bu haldeyken.
Akif: nolmuş? Uyanınca kızar mı size?
Halil: Hoca haklı, Ateş uyanınca çifte mutluluk yaşarız
Tarık: Yarın gelirseniz yine, hadi gidin.
Selin: ama bir şey olursa, bize haber verin olur mu? Saat kaç olursa olsun.
Akif: Tamam, hadi beyler hadi! Bırakın kızları
Tarık: Gizem sen?
Gizem: Hayır.
Hiç kimse gitmek istemedi ama onlarda çok iyi biliyordu burda durmaları hiçbir işe yaramayacak, kendilerini toplayıp yarın sabah erkenden gelecekler.
Tarık: Kızım
Gizem: Efendim
Babam elini omzuma atıp beni kendine çekti.
Tarık: Ateşin Kelebeği..
Gizem: K9..
Tarık: K9? İddialı.
Gizem: Baba..
Tarık: Söyle prensesim
Gizem: Bisiklet istiyorum
Tarık: bisiklet mi?
Gizem: Evet, Ateşin bisikleti olmamış hiç..
Tarık: Ateş için mi istiyorsun?
Gizem: Bir çocuğun hayallerinin sadece hayal olarak kalması çok kötü bir şey değil mi? Bisiklet.. Sadece bir bisiklet.. Çocuklar neden eşit şartlarda büyümüyor.. Bu büyük bir haksızlık.
.
Ateşten..
Görmüyorum ama hissediyorum.. Gizem burda.. Ameliyat nasıl geçti? İyi miyim? Gözümü açamıyorum.. Zorluyor beni.. Elimi hareket ettirmeye çalışıyorum ama gücüm yetmiyor.
Ateş: Kelebek..
İlaçlar yüzünden mi yoksa çok mu güçsüzüm neden gözümü açamıyorum, göz kapaklarım neden bu kadar ağır geliyor.
Sesler duyuyorum, odada birileri var.
Hemşire: Filiz hanıma haber verin, hasta kendine gelmek üzere.
Ateş: Kelebek..
Işık.. Işık çok fazla.. Gözüm açıyorum ışığa dayanamıyorum.. Başımı yana çevirip gözlerimi açmaya çalıştım.
Filiz: Durum nedir, alayım dosyayı.
Hemşire: Buyrun hocam.
Ateş: Kelebek..
Gözümü açtım ama bulanık görüyordum.
Filiz: Ateş? Beni duyuyor musun?
Ateş: Evet.
Filiz: Peki bu kaç bana söyler misin?
Çok fazla bulanık görüyorum, ama iki yaptığını anladım
Ateş: iki?
Filiz: Kendini nasıl hissediyorsun?
Ateş: Bilmiyorum..
.
Gizemden..
Hatice: Giren çıkmıyor, biri bir şey desin
Seher: Dur bakalım Hatice hanım, iyi haber gelecek inşallah
Gizem: Baba?
Tarık: İyi olacak, iyi olmuştur hatta valla.
Akif: Dayan be aslanım, gel aramıza.
Odadan Filiz ve hemşire çıktı.
Akif: Ateş nasıl?
Filiz: Haberler iyi, Ateş uyandı.
Gizem: Çok şükür..
Tarık: Riskler bitti yani demi?
Filiz: Bitti fakat yeni yeni kendine geliyor ağır bir operasyon geçirdi vücudu yorgun, sabaha kadar uyutup iyice dinlendireceğiz onu, uyandıktan sonrada birkaç ufak test yapıp emin olacağız.
Gizem: Şey.. Hafıza kaybı dediniz? Yürüme bozukluğu herhangi bir tehlike var mı şuan?
Filiz: Şuan için size kesin olarak var yada yok diyemem, emin olmak için sabahı bekleyeceğiz.
Gizem: görebilir miyim?
Filiz: Çok kısa ve yormadan lütfen.
Gizem: teşekkür ederim.
.
Gizem: Ateş..
Ateş: Kelebek..
Ateşin sesi çok halsiz çıkıyordu, zorlanıyordu
Gizem: yorma kendini konuşma.
Yanına gidip ellerini tutum.
Gizem: iyi geçti ameliyat, atlattın, iyi olacaksın artık, her şey düzelecek.
Ateş: Annem..
Gizem: Anlamış bir şeyleri, ama merak etme Akif hoca konuştu annenle turnuva için şehir dışına gitti dedi, bilmiyor korkma.
Ateş: Çok şükür..
Gizem: Dün birkaç adım atmış biliyor musun? Düzeliyor artık, eskisi gibi olacak annen.
Ateş: Gerçekten mi?
Gizem: Evet.. Ana oğul beraber iyileşiyorsunuz.
Ateş gülümseyip bileğindeki tokama baktı.
Gizem: Geçti artık.. Bitti her şey.
Ateş: Bitti.
Gizem: Gitmem gerek benim, çok kalma dediler, ama burdayım, dışarda bekliyorum sabah yine geleceğim, sen uyu dinlen.
Ateş: Tamam.
Ateşin avuç içini öpüp odadan çıktım.
Seher: İyi mi?
Gizem: İyi, çok iyi.
Hatice: aman çok şükür çok şükür bitti gitti.
Akif: ben Zeynepe haber vereyim.
Tarık: Koç ya koç iyileşti işte.
Barış: sizinkilere haber vereyim ben.
.
Sabah olur olmaz herkes soluğu hastanede aldı
Halil: ulan var ya biliyordum ya biliyordum!
Tuğrul: Aslan kardeşim benim be!
Salih: Halay başıda olur nikah şahidi de!
Selin: Ay sonunda! Kaç aydır üzüntüden kendi bakımı mı yapmıyorum
Salih: Selincim
Selin: Ne? Bakım da önemli Salihcim.
Mevsim: Cim cim? Hayırlı işler.
Çetin: ee ne zaman alacaklar ya normal odaya
Nil: görelim artık.
Akif: birkaç küçük test yapacaklar, sonra inşallah göreceğiz.
Mine: Maşallah Seher teyzem ve Hatice teyzem hatim indirdi.
Hatice: işe yaradıysa ne mutlu bana
Seher: Kim demiş? Ben öylesine vakit geçsin diye okudum, yanımda birtek o varmış
Mine: hı hı tabiki.
Tuğrul: hayatım sus arada biz yanacağız.
Filiz ve Sezgin gelmişti yüzlerine bakacak olursak iyi haberler ile gelmişti.
Akif: iyi?
Tarık: oğlum nasıl?
Sezgin: Haberler iyi, testlerde anormal bir duruma rastlamadık her şey yolunda.
Gizem: Allahım çok teşekkür ederim..
Filiz: Birkaç gün daha gözetim altında tutacağız Ateşi daha sonra taburcu edeceğiz
Sezgin: Taburcu olduktan sonra iyi bakılması şart, en azından ilaçlar bitene kadar.
Hatice-Seher: siz hiç merak etmeyin.
Tarık: ee evet, merak etmeyin.
Tuğrul: görelim o zaman! Görebilir miyiz?
Filiz: elbette, yalnız kalabalık girmeyin, ikişer ikişer girin ve lütfen beş dakikayı geçmesin.
Mine: Tamam merak etmeyin siz.
Tarık: Bütün riskler bitti değil mi?
Sezgin: Bitti, şu bir iki günüde atlattık mı her şey yoluna girecek.
Halil: ne zaman görebiliriz onu?
Filiz: Şimdi.
Halil: Teşekkürler.
Halil dayanamadı ilk Mevsim ile ikisi girdi.
.
Ateşten..
Ateş: kimleri görüyorum.
Mevsim: Naber!
Halil: valla kardeşim yata yata büyüttün ha
Mevsim: Halil!
Halil: ne?
Ateş: oğlum bilmiyorum farkında mısın ameliyat oldum ben
Halil: kıçın büyüdü kıçın kaç gündür yatıyon.
Halil yine üzüntüsünü gizleyip keyif vermeye çalışıyordu ve başarıyordu.
Mevsim: ağrın var mı?
Ateş: her şey yolunda.
Mevsim: süper.
.
Selin ve Salih gelmişti, izdivaç programı gibi çiftler geliyordu tek tek.
Salih: Nasılsın kardeşim? Valla korkuttun bizi
Ateş: Baya korkmuşsunuz
Salih: Nasıl yani
Ateş: öpüşmeli filan
Selin: Mevsim...
Ateş: Ayıp değil mi lan ben burda canımla uğraşıyorum siz fitne fesat
Selin: Aaa ne ne fitne fesat, birden oldu, bizim elimizde olan bir şey değildi ki
Ateş: Şaka yapıyorum, sevindim size, yakıştınız
Selin: demi? Uyum on üzerinden on!
Ateş: Nasıl oldu bu iş?
Selin: ay dedikodu istiyor seve seve
Selin yatağın ucuna oturup heyecanlı heycanlı anlatmaya başladı.
Selin: senin bu arkadaşın bana aşıkmış tamam mı bende de bir Barış takıntısı vardı malum
Salih: geç oraları geç
Selin: neyse düne geliyorum vaktimiz kısıtlı, dün dışarda oturuyorduk işte
Selin olayları ballandıra ballandıra anlattı da anlattı Allahtan vaktimiz kısıtlı...
.
Çeto ve kıvırcık..
Ateş: hoş geldiniz
Nil: Başın nasıl?
Ateş: Ne?
Nil: Selin hala konuşuyordu da.
Güldüm
Ateş: İyim
Çetin: Korkuttun lan valla bak, korktum yani ciddi ciddi, gidiyorsun sandım
Ateş: nereye gidiyorum be oğlum, anam kardeşlerim kelebeğim
Çetin: biz?
Ateş: kardeşlerim dedim ya
Çetin: ulan Ateş..
.
Ve işte assolistler
Ateş: Düğüncüler..
Mine: Korkuttun be Ateş
Ateş: Özür dilerim.
Tuğrul: Ya o nikah şahidi Halil olsaydı mezardan çıkarıp döverdim seni, ondan anca halay başı olur, gerçi oda sensin.
Ateş: Sende her şeyi bana yazmışsın
Mine: e bir sonraki gelin damatta siz olursunuz ne olacak demi?
Tuğrul: yani
Ateş: hasta adama yaptığınız muameleye bak
Mine: evlilik diyoruz, bak söylerim Gizeme
Ateş: Gizem.. Özledim onu
Mine: dışarda patlıyor oda, ama en son girmek istedi.
.
Ve Hocam.. Babam.. Abim.. Büyüğüm.. İçimde ki doğruları ortaya çıkaran kişi beni doğru yola tekrar sokan kişi, Akif hoca..
Akif: Nasılsın?
Ateş: Sizin dayağınız kadar acıtmıyor
Akif: çıkınca istersen
Ateş: yok yok kalsın.
Akif: ağrı falan var mı?
Ateş: yoo, iyim, Zeynep hoca nasıl asıl?
Akif: hiç sorma ya, hormonlar aşermeler tripler
Ateş: oo
Akif: her hareket her kelime dikkatli çıkıyor ağzımdan, lafları cımbızla çekip alıyor valla
Ateş: Allah yardımcınız olsun hocam
Akif: amin amin.
.
Ben bu gün yalnız olmadığımı birkez daha anladım, herkesin yüzünde ki korku endişe ama bunların hiçbirini hissettirmek istemeyip gülmeleri farklı konular açmaları.
Şimdi sırada o vardı.. En savunmasız en korktuğum anlarda yanımda olan adam.. Tarık amca.. Baba.. O gerçek bir babaydı.. Hareketleri tavrı konuşması, sevecenliği bana geçiyordu.
Hatice abla desen.. Böyle çizgi filmlerdeki sevecen yaşlı kadın figürleri gibi tatlı, anaç.
Barış zaten dünyaya abi olmak için gelmiş.
Barış: Naber diğer üvey kardeş.
Ateş: İyim üvey abi..
Hatice: aa ne oluyor canım o üvey.
Tarık: Takılıyor çocuklar Hatice.
Hatice: Ağrın var mı oğlum? Yada istediğin bir şey?
Ateş: yok teşekkür ederim.
Tarık: iyisin demi? Bak anlarım.
Ateş: İyim baba..
Tarık baba beni anlımdan öpüp güldü.
Tarık: Yav Hatice biz benziyoruz sanki
Hatice: Karakter olarak aynısınız zaten.
Tarık: Tip?
Barış: Alakanız yok baba.
Tarık: Yapma yav. Bu oğlanlar niye bana çekmiyor?
.
Ve sonunda asıl ihtiyacım olan kişi.. Kelebeğim
Gizem: K9!
Gizem çok mutlu gelmişti odaya hemen yanıma oturup elimi tuttu.
Gizem: Merak etme, iyi misin falan demeyeceğim herkes sormuştur bu soruyu
Ateş: Allah razı olsun.
Gizem: Ateş bitti artık, üstelik hiçbir sorun da yok, her şey yoluna giriyor.
Ateş: Gizem
Gizem: Efendimm
Ateş: Ameliyata girmeden önce bir şey konuşmuştuk, evlilik hakkında.
Gizem: Şey.. Evet
Ateş: Bir teklif değildi, biliyorsun değil mi?
Gizem: Oh! Ateş, biran o kadar korktum ki, biliyorum tabiki, neyden bahsettiğini de biliyorum.
Ateş: gerçekten mi?
Gizem: evet.
Ateş: Peki bir gün evlenecek misin benimle?
Gizem: Alacağım seni, korkma.
Gizem yanağımdan öpüp başını göğsüme koydu.
Gizem: Çıkalım artık burdan.. Ben senin kokunu özledim, bu hastane kokusu daha fazla sinmesin üstüne.
Ateş: Senin kokun.. Gözüm kapalıyken hissettiğim tek şey oydu.
Gizem başını kaldırıp bana baktı.
Gizem: Fırsatın varken öp beni
Ateş: ciddi misin?
Gizem: evet.
Seher: Gizem.
Ateş: alarım taktırdı kesin sana..
Seher: Geçmiş olsun Ateş, bitti gitti ha
Ateş: bitti Seher han- teyze
Seher: neyse teyzede olur..
Gizem: anne niye geldin sen.
Seher: çocuğu yorma diye geldim
Ateş: yorulmuyorum ki
Seher: anlamıyorsundur sen yorulduğunu
Gizem: Tamam çıkarım şimdi, izin verir misin?
Seher: iyi hadi bakalım.
Seher teyze odadan çıkar çıkmaz Gizem yanağımdan öptü beni.
Gizem: bununla idare et artık, gidiyorum ben dinlen iyice sende, gelicem tekrar
Ateş: Tamam.
.
Gizemden..
Herkes aynı heycanla koridorda bekliyordu.
Akif: evet son ziyaretçide çıktığına göre herkes işinin başına haydi!
Tuğrul: ama hocam
Akif: uyandı artık, korkmaya gerek yok, burda beklemenin bi anlamı da yok, hadi.
Hatice: hocanız haklı çocuklar, kalabalık etmeyelim
Tarık: ben beklerim sizde evlere gidin, kendinize gelin bi, aktivite yapın, toparlanın.
Akif: evet siz şu düğünü halledin, yapın işte bir şeyler hadi, hadi! Kimseyi görmeyeceğim burda
Gizem: ben gitmem.
Akif: Tamam kal sen.
.
Annemle beraber kantine inip birer kahve aldık.
Seher: İşten izin aldım ben
Gizem: aa neden?
Seher: ay Gizem! Neden olacak Ateşe bakmak için tabiki
Gizem: ciddi misin?
Seher: Gizem!
Babam ve Hatice ablada geldi yanımıza.
Tarık: uyuyan prens gibi vere uyutuyorlar çocuğu
Hatice: öyle iyileşecek demek ki
Tarık: Çıkınca bakarsın artık
Hatice: bakarım tabi, yeri hazır zaten
Gizem: baba..
Seher: aa ne demek yeri hazır? Ben bakacağım Ateşe
Hatice: üstüme iyilik sağlık, sen Ateşi sevmiyorsun ki nasıl bakacaksın?
Seher: kim demiş sevmediğimi? Bakacağım işte
Hatice: senin yanında rahat edemez o ben bakarım oğluma.
Seher: maşallah çocuk esirgeme kurumu gibi herkesi sahipleniyorsunuz
Gizem: anne!
Hatice: İlkinde nasıl iyi ettiysem şimdide iyi ederim, sen anlamazsın
Seher: anlarım efendim siz hiiiç merak etmeyin
Gizem: baba bir şey yap..
Tarık: napıyım kızım olanlara inansam bir tepki vereceğim.
Hatice: Ateşe soralım o zaman bakalım kimi tercih edecek.
Seher: Barış imzalıyoruz biz barış! Sen ne anlarsın
Hatice: sen çocuğu iyice kötü yaparsın be
Gizem: Anne! Hatice abla! Aa lütfen.
Hatice: anane de onu, durduk yere icat çıkarıyor
Seher: ayol damadıma tabiki bakmak isteyeceğim!
Gizem: damadıma?
Hatice: yedirmem ben oğlumu sana
Gizem: ay yeter..
Daha fazla dayanamayıp gittim yanlarından, hemşire ile konuşup Ateşin yanına girdim.
Gizem: Ateş?
Ateş: Uyandım ve ilaçlardan nefret ediyorum.
Gülüp yanına oturdum.
Gizem: ya neler oldu inanamazsın
Ateş: noldu? Mevsim ve Halil de sevgili oldu de şu monitör düz çizgi şeklinde gitsin yani
Gizem: tövbe de ya! Yok onlarlık bir durum yok
Ateş: ne o zaman?
Gizem: Annem
Ateş: Heh! iki gün iyi oldu ya burnumuzdan getirir şimdi
Gizem: yok öyle bir şey değil
Ateş: nasıl bir şey?
Gizem: Şey.. Sen çıkınca kimde kalacaksın?
Ateş: Hatice anne bakacak, yani öyle konuştuk.
Gizem: He? Şey işte artık o öyle değil
Ateş: Nasıl yani?
Gizem: Annemde sana bakmak istiyor.
Ateş: Ne?
Gizem: hatta bunun için Hatice abla ile tartıştı hatta ve hatta damadım dedi
Ateş: Ne? Gizem yavaş gel ya bak cidden düz çizgiye gidiyorum he
Gizem: Ateş!
Ateş: Sonuç peki?
Gizem: bilmiyorum ben buraya geldim.
Ateş: Gizem ne olur anan bakmasın bana ya, Hatice annem bakar bana, biz Barışla kardeş kardeş yatarız kalkarız.
Gizem: Ya heves etmiş kadın, iyi bir şeyler yapmak için uğraşıyor.
Ateş: kesin beni öldürme planları yapıyor..
Gizem: saçmalama!
Ateş: normal mi sence ananın bu halleri?
Gizem: Değil, ama bende annemde kalacağım yani sizi yalnız bırakmayacağım korkma. Hem kadın izin almış senin için
Ateş: demek ki uzun bir plan yapmış..
Gizem: Ateş! Ay gözünü seveyim saçmalama!
Ateş: Ben hayatta gelmem size, canımı sokakta bulmadım
Gizem: hı?
Tabiki de geldi.
Sonunda hastaneden çıkacağımız gün geldi çattı Ateş zorda olsa ikna oldu.
Hep beraber anneme gitmiştik.
Hatice: İnat etti, hayır ne gerek var izin almaya ben bakmayacağım sanki
Tarık: Hatcem tamam
Halil: şey ee hasta ziyaretinin kısası makbul
Tuğrul: hehe kaçalım biz
Nil: evet
Çetin: kesinlikle
Herkes annemden korkuyordu bu yüzden diken üstünde duruyorlardı ve tabiki gitmek içinde can atıyorlardı.
Gizem: geçireyim ben sizi
Bizimkiler gittikten sonra, ortam bir tık gerildi sanki.
Hatice: kurda kuzu emanet ediyoruz..
Seher: bir şey mi dediniz Hatice hanım?
Hatice: Emin misiniz diyorum?
Seher: gayet eminim.
Tarık: bir şans verin bakalım birbirinize.
Barış: baba gidelim mi?
Tarık: gidelim gidelim geliriz sonra.
Ateş gitmeyin diyen gözlerle bakıyordu babama
Hatice: oğlum.
Hatice abla Ateşe sarılıp öptü.
Hatice: bol bol dinlen, ilaç saatini unutma bende yazdım zaten arayıp kontrol ederim, bir şey olursa canın bir şey çekerse hemen beni arıyorsun tamam mı?
Ateş: tamam anne.
Hatice: rahat edemezsen de hemen ara beni gelip alırız seni, Barışla kalırsınız.
Ateş: Tamam, teşekkür ederim.
Barış: görüşürüz üvey kardeşler
Ateş: görüşürüz.
Tarık: dikkat edin ha, bir şey olursa arayın
Seher: ben aşağıya kadar geçireyim sizi, gittiğinizden emin olayım
Hatice: niye öldürecek misin çocuğu
Barış: anne
Annemler söyleyene söyleyene evden çıktı.
Ateş: yandım ben..
Gizem: yanma yanma
Ateşin yanına oturup elini tuttum
Gizem: doğrul bakayım sen
Ateş: niye ya noldu?
Gizem: doğrul doğrul
Ateş doğrulup bana baktı.
Ateş: ne?
Elimi Ateşin elinden çekip yüzüne koydum
Gizem: bıraktığın notta "her şeyi al bana beni geri ver" yazıyordu bende diyorum ki sana "artık geri gel"
Ateş: Gizem..
.
Ateşten..
Gizem gülümseyerek öptü dudağımdan..
Sanırım bu hastalığın en iyi ilacı buydu. Seher hanımın korkusundan geri çekildim.
Ateş: Annen
Gizem: Korkma, onlar daha on beş dakika konuşur dışarda.
Ateş: yok cidden annen..
Gizem: nasıl?
Gizem arkasını döner dönmez annesini gördü
Gizem: Hi!
.
.
Diğer bölüm artık Ateşin ailesine girmeyi düşünüyorum, dizi başlar diye beklemiştim isim konusunda ama sezon finali yaptığı için kafamdan bir isim vereceğim ailesine.
Yeni bölüm ne zaman gelir bilmiyorum.
Detayları instagram atesinkelebegi_ hesabımdan paylaşıyorum bazen spoi bazen sahne.
Bu aralar bölüm az gelecek, doğrusunu söylemek gerekirse haftada bire bile düşebilir, sınav git gide yaklaşıyor ve ben çok gerginim ama merak etmeyin elimden geldiğince yazmaya devam edeceğim.
İlginiz ve anlayışınız için çok teşekkür ederim ❤️

Ateşin Kelebeği. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin