19. Bölüm

787 45 17
                                    

Ateşten..
Soluğu Akif hocanın evinde almıştım.
Ateş: Manyak hocam bu herif! Sizden bile manyak.
Akif: Aşk olsun Ateş ben manyak mıyım?
Ateş: Şey, geçen seneye göre, dedim
Zeynep: Polis ne diyor?
Ateş: Arıyoruz, arıyoruz, hiç buluyoruz yok.
Zeynep: Tamam canım dur bi sakin ol
Akif: Ne diyim yani ben size, başınızı belaya sokmayın diyorum ısrarla sokuyorsunuz.
Ateş: hocam benim ne suçum var.
Akif: sende haklısın, da şu Faik nasıl biri? Bu işin arkasından o çıkmasın?
Ateş: böyle boş işlerle uğraşmaz Faik abi, hem zaten bizle bi derdi yok.
Zeynep: Ama yinede şüpheli bence, ne olduysa onlar geldikten sonra oldu, ayrıca-
Zeynep hoca cümlesi bitmeden koşarak odadan çıktı.
Ateş: Hocam?
Akif: Midesi rahatsız biraz.
Ateş: Bebek.. Yok vazgeçtim sormuyorum.
Akif hoca güldü.
Akif: Sorma sorma.
.
Akif hocalardan çıkıp eve geldim, yol boyu Gizemi aradım ama açmadı.
"Bende sana ait olan bir şey var"
Ateş: Yettin ama!
Gelen fotoğrafı açtım, Gizemin tokasaydı bu..
Ateş: Gizem..
"Uslu durmazsan Kelebek ölür."
Ateş: Hayır hayır.. Hayır
Alelacele Gizemi aradım
Ateş: Hayır hayır aç.. Aç, aç ve bana iyi olduğunu söyle, hayır hayır.
Meşgule atıldı ve bir mesaj daha geldi.
"K9 fazla iddialı bir isim değil mi?"
Ateş: Hayır hayır.. Hayır.
"Benden haber bekle ve uslu dur"
Ateş: Kimsin.. Kimsin sen Allahın belası kimsin.
"Unutma ben seni görüyorum sen beni görmüyorsun, o yüzden polise veya Akif hocana gitmek gibi bir hata yapma, herkesin canı yanar"
Ateş: Gizem..
Rehberde Barışı bulup aradım.
Ateş: Barış Gizem nerde?
Barış: Evdeydi en son.
Ateş: ulaşamıyorum, benim için arar mısın?
Barış: çok sinirli sana, arayıp haber veririm.
Ateş: Tamam, tamam teşekkür ederim.
Ayağa kalkıp odanın içinde dolanmaya başladım.
Ateş: Lütfen lütfen.. Lütfen.. Lütfen evde olsun.. Lütfen evde olsun.. Allahım sen yardım et..
Barış aradı arar aramaz açtım.
Ateş: Barış?
Barış: Açmıyor, galiba yalnız kalmak istiyor.
Ateş: Evde biri yok mu? Arasan?
Barış: Annem vardı, onu arasana benim işim var biraz.
Telefonu kapatıp Hatice teyzeyi aradım.
Ateş: Hatice teyze Gizem evde mi?
Hatice: Dolanmaya çıktı oğlum.
Ateş: ne zaman çıktı peki? Ne kadar oldu çıkalı? Yeni mi çıktı?
Hatice: iki saat falan oldu.
Ateş: Peki aramadı mı hiç? Haber vermedi mi?
Hatice: Yalnız kalmak istiyorum dedi, rahatsız etmedim bende, oğlum noluyor?
Ateş: yok bir şey teyzem yok.
Telefonu kapatıp, sağa sola gittim, bir şeyleri kırasım vurasım vardı..
Ateş: Hayır, hayır.. Hayır.
Koltuğa oturup bacağımı sallamaya başladım.
Ateş: Yapma.. Yapma, yapma..
"Yarın yepyeni bir gün.."
Ateş: Manyak herif.. Manyak herif..
Ayağa kalktım.
Ateş: Ulan! Ulan ona bir şey olsun.. Ona bir şey varya..
WhatsApptan bir fotoğraf geldi. Gizemi bir sandalyeye bağlamışlar, ağzı bantlı gözü kapalı
"Uslu durursan yarın kavuşursunuz"
Numara aniden gitti, hattı kırmış olmalı..
Ateş: Gizem..
Fotoğrafı yakınlaştırıp inceledim.
Ateş: Dayan.. Dayan kelebek dayan.
.
Akşam olmuştu.. Saatler dakikalar hatta saniyeler bile geçmiyordu.
Bir elimde Gizemin fotoğrafı diğer elimde telefon bekliyordum.
Nefes alamayacakmış gibi hissediyordum..
Ateş: Nerdesin kızım be.. Nerdesin.
Telefonum çalıyordu, arayan Tarık amcaydı.. Açıp ne diyeceğim şimdi ben..
Telefonu sessize alıp sehpaya koydum.
Ateş: Dayan Kelebek..
.
Gizemden..
Kendime geldiğimde, garip bir yerdeydim, başımı zar zor kaldırdım, etrafa göz gezdirdim, depo gibi bir yerdeydim, etraf bomboştu, ellerim ve ayaklarım bağlıydı.
Gizem: Kimsin sen!?
Sesim yankı yapıyordu, kimse yoktu burda..
Gizem: Kimse var mı? Hey!
Kimseyi göremem ve yalnız olmak beni daha çok korkuttu.
Gizem: Kimsin sen! Kimsin Allahın belası kimsin sen! Kimsin..
Aniden duvara yansıyan ışıkla gözümü kapattım.
Neydi bu? Gözümü açıp yansıyan ışığa baktım kafamı kaldırdığımda projeksiyon gördüm.
Gizem: Ne bu? Ne noluyor.. Kimsin sen!
"Burda yalnızsın"
Etrafama baktım
Gizem: Kendini göster bana! Kimsin!
"Sana hiçbir şey eskisi gibi olmayacak demiştim, beni ciddiye almadın"
Gizem: Tuğçe.. Sen misin Allahın belası! Allahın belası! Göster kendini! Göster dedim!
"Yarın görüşeceğiz"
Gizem: Tuğçe! Tuğçe bırak beni! Allahın belası bırak beni! TUĞÇE!
Ayak sesleri duyuyordum, arkamı dönmeye kalmadan gözlerim kapandı.
Gizem: Bırak beni!
Gözlerimi bi bez parçası ile bağlamıştı.
Gizem: Sen misin Tuğçe? Ne oldu? Ateş sana dönmedi mi? Her şeyi yaptın ama seni sevmedi değil mi? SEVMEYECEK! Duydun mu beni! Ateş seni hiçbir zaman sevmeyecek!
Ayak sesleri benden uzaklaşıyordu.
Gizem: Git tabi! Git! Ama giderken şunu unutma! Beni burda ne kadar tutarsan tut Ateş sana dönmeyecek! Sevmeyecek!
Kapı sesi duydum, gitmişti..
Gizem: Sevmeyecek.. Ateş seni sevmeyecek.
.
Ateşten..
Sabah oldu.. Ben hala gözümü kırpmadım.. Korkuyordum, sanki gözünü kapatsam Gizeme bir şey olacak.. Sanki uyusam..
Dayanamayıp çıktım evden, derin derin nefes alıyordum ama hala nefessizdim..
"Günaydın Ateş, Gizem dün çok rahat uyudu umarım sende rahat uymuşsundur"
Telefona bakıp sağa sola döndüm.
Ateş: Ulan! Ulan seni varya! Ulan seni bi bulayım! Seni bi bulayım!
Tam duvara vuracakken bir mesaj daha geldi.
"Seni biraz bekleticem, malum Gizem biraz zorluk çıkarıyor"
Ateş: Geberticem lan seni! Geberticem seni!
.
Gizemden..
Uyandığımda gözümde bez parçası yoktu, etraf yine çok sessizdi, sadece arabaların gidiş geliş sesi duyuluyordu.
Gizem: Tuğçe.. Tuğçe bırak beni!
Kapı açıldı, aniden ışığa maruz kaldığım için afalladım kafamı çevirdim.
Kerem: Günaydın meşhur kardeş.
Kafamı tekrar çevirdiğimde, Kerem ve Kerimi gördüm.
Gizem: Siz..
Kerim: İnşallah rahat uymuşsundur.
Gizem: Allahın belaları! Ne istiyorsunuz benden!
Kerem: Bu cevap için patronu bekliyoruz.
Gizem: Siz Barışın arkadaşıydınız..
Kerem: İnan bana hala öyleyiz.
Tuğçe: Günaydın Gizem!
Tuğçe emin adımlarla bana doğru geliyordu. Uzun bir palto giymiş elleri cepte.
Gizem: Allahın belası!
Tuğçe: Ama ben seni uyardım, Ateşi de uyardım
Gizem: Sevmeyecek Ateş seni! Duydun mu! Sen bana ne yaparsan yap sevmeyecek!
Tuğçe: Merak etme, Ateş de gelecek.
Gizem: Ne..
Tuğçe: Gelip senin ne halde olduğunu görecek! Benim ne kadar güçlü olduğumu bir kez daha anlayacak!
Gizem: Hasta mısın kızım sen! Salak mısın! Ateş buraya geldiğinde ne olacak sanıyorsun!
Tuğçe: Ateş gelmeden bilemeyiz.
Gizem: Senin hala umudun var mı? Yazık.
Tuğçe: her neyse, Barış nerde?
Kerem: Evde işler karışmış, gelecek birazdan.
Gizem: Barış mı..
Tuğçe: Benim gitmem gerek. Sizde gözünüzü dört açın
Kerim: Tamam.
Tuğçe: Ateş gelince haber verin.
Tuğçe depodan çıkıp kapıyı kapattı.
Gizem: Barış ne alaka? Size soruyorum! Abim ne alaka!
Kerem: Öğrenirsin gelince.
.
Ateşten..
Bir çocuk parkında oturmuş telefon bekliyordum, Barış aradı meşgule atıp beklemeye devam ettim.
"Hazır mısın?"
Mesajı okuyup sinirden güldüm.
"Tam karşında bi siyah araba var, ona bin"
Ayağa kalkıp arabaya baktım.
"Arkaya bin, tek kelime etme, ve asla şöfere bakma, sessiz sessiz gel"
Telefonu cebime koyup arabaya bindim.
.
Yarım saat sonra ıssız bi yerde durduk
"İn"
Ateş: Sizin ağzınız yok galiba?
"Şöferle konuşmak yok"
Arabadan inip etrafa baktım.
"Düz gel ilk kapıdan gir"
Araba ben inince gitti. Bende bana söyleyeni yapıp dümdüz gittim ilk kapıyı temkinli bir şekilde açıp içeri girdim.
Ateş: Gizem!
Gizem: Ateş.
Gizemin yanına koşup önünde eğildim.
Ateş: İyi misin?
Kerem: İyi iyi.
İki tane adam geldi arkamdan, Gizemin arkasına bir sandalye koydular.
Kerem: Otur, sakın ters bi hamle yapma.
Söyleneni yapıp oturdum, beni bağlamlarına izin verip karşı koymadım.
Ateş: Kimsiniz siz?
Kerim: Hadi siz uslu uslu durun.
Beni bağlayan adamlardan biri cebimden telefonumu aldı ardından depodan çıktılar
Ateş: İyi misin?
Gizem: İyim, yalnız mı geldin?
Ateş: Adamlar resmen profesyonel, ters bir şey yapmak istemedim.
Gizem: Aferim!
Ateş: Kim var bu işin başında? Noluyor?
Gizem: Tuğçeceğin var!
Ateş: Yok artık.
Gizem: Hala inanamıyor ya deliricem!
Ateş: Gizem..
Gizem: Ne Gizem! Manyak bu kız manyak!
Ateş: Bir şey yaptılar mı sana? İyi misin?
Gizem: iyim, profesyonel oldum artık.
Başımı hafif yana çevirip Gizemin saçını kokladım.
Gizem: Ateş burdan çıkmamız lazım. Seni bağlayan adamlar Barışın arkadaşları.
Ateş: ne?
Gizem: saçma sapan bir şeyin içindeyiz, çıkmamız lazım burdan.
Ateş: merak etme, ikimizin birden ortadan kaybolması dikkat çeker.
Gizem: bravo tek tesellimiz bu, polis bizi bulana kadar bu manyak kim bilir ne yapar bize!
Ateş: öldürür en fazla.
Gizem: hadi ya!
Ateş: Senin yüzünden bu haldeyiz, ya bi dinle dinle, hep burnun diki!
Gizem: Silahların bulunduğu bir ortamda beni sinir etme istersen! Eski sevgilinin evinde kaldın be! Neyini dinleyeceğim!
Ateş: Ben zaten nasıl yedim o yemi hala anlamıyorum!
Gizem: Aşk gözünü kör ettiyse demek!
Ateş: He ölüyorum aşkımdan!
Gizem: Öl!
Ateş: Ağlama sonra!?
Gizem: O bir kere olur canım!
Ateş: Sizinde işinize gelir değil mi Gizem hanım önünüz açılır!
Gizem: Evet, evet ya! İşime gelir! Paşamız her hafta başka biri ile öpüşüyor be!
Ateş: Ne öpüşmesi ya! Öpüşme dediğin şey karşılıklı olur!
Gizem: Allah Allah!
Ateş: Evet.
Gizem: Eski sevgilim gelip beni dudağımdan öpse senin için hiçbir sorun teşkil etmeyecek yani! Sonuçta karşılık vermedim değil mi!
Ateş: Gebertirim o adamı Gizem!
Gizem: Allah Allah!
Ateş: Benden başkası duyamaz senin o kokunu
Gizem: Kro kro konuşma benimle!
Ateş: Delirtme o zaman sende beni!
Gizem: Delir! Ben çok delirdim birazda sen delir! Ye kafayı!
Ateş: Yedim zaten!
Gizem: Afiyet olsun!
Ateş: Sağol!
Kapı tekrar açıldı, içeri Tuğçe ve az önceki iki adam geldi.
Ateş: Tuğçe! Tuğçe ne yapıyorsun sen!
Tuğçe burnum dibine kadar girdi.
Tuğçe: Sana uğraşırım demiştim!
Geri çekilip, ikimizi baştan aşağı süzdü.
Tuğçe: İtiraf edin korktunuz, özellikle sen Gizem baya korktun değil mi?
Gizem: Ruh hastası! Gerizekalı!
Ateş: Tuğçe yanlış yapıyorsun, başını belaya soktun, hapse kadar yolu var bunun.
Tuğçe: Olsun, hedef güzel.
Gizem: Hasta bu kız!
Ateş: Benim sana olduğum gibi mi?
Gizem: Saçma saçma konuşma Ateş! Daha fazla delirtme kızı!
Ateş: nasıl başardın? Bu kadar profesyonel bir planı nasıl yaptın?
Kapı tekrar açıldı Barış ve İsmet geldi.
Gizem: Abi..
Tuğçe: Hoş geldiniz, bende tam planı anlatıyordum arkadaşlara.
Gizem: Abi senin ne işin var burda? Neden yalnız geldin! İyi misin?
Barış gülüp Karşımızda ki sandalyeye oturdu.
Gizem: Abi..
Tuğçe: Plana sonradan dahil olsada, bana çok yardımı dokundu, abinin.
Gizem: Ne..
Ateş: Lan sen bunu bu kıza nasıl yaptın! Abi dedi lan o kız sana, abi dedi!
Gizem: Ne istedin benden.. Ne istedin..
Gizem çırpınıyordu adeta
Gizem: Neden! Neden Barış neden! Neden..
Barış hiçbir şey söylemiyordu, yakasına bir şeyler yapıp önüne döndü.
Tuğçe: Annen taksi ile okula geldiğinde aklıma geldi seni araştırmak, aslında çoğu şeyi biliyorum ama daha fazlasına ihtiyaçım vardı. O gün beraber Ateşin evine gittiniz, baş başa kaldınız.. Bir şeyler yapma zamanı gelmişti, bende Burakı araştırdım biraz, onun tarzını kullanmak istedim.
Gizem: Evime kadar gelip bana ne yapmayı planlıyordun!
Tuğçe: Hafif bi yaralanma işime gelirdi doğrusu, ama Barış gelince İsmet kaçmak zorunda kaldı.
Gizem: Barış..
Barış: Eve geldiğimde hiçbir şeyden haberim yoktu, plana tam olarak o gün dahil oldum, İsmet kapının önünde saatini düşürmüştü.
Ateş: Gerizekalı! Bu kız seni abi bildi! Kaç paraya sattın lan kızı!
Tuğçe: Barış ertesi gün İsmet ile konuşmuş İsmette benimle konuştu, içeriden birinin yardımı işime gelirdi.
Gizem: Neden! Neden Barış neden!
Barış: nedenini birazdan öğreneceksin.
Tuğçe: Seni buraya kapatmayı hiç istemezdim ama mecbur bıraktın. Küçük oyunlar seni etkilemedi, benim olanı bana vermedin.
Gizem: Al başına çal Ateşi! Manyak!
Ateş: Gizem!
Gizem: Ne!
Ateş: Ne diyorsun ya!
Gizem: Ne Nazlısı bitiyor! Ne Tuğçesi! Gelen giden öpüyor maşallah!
Ateş: Hala öpmedesin yani!
Gizem: bundan daha önemli bir sorun göremiyorum!
Ateş: Aferim!
Tuğçe: Yeter! Alın Gizemi.
Ateş: Ne?
İsmet Gizemi çözdü kolundan tutup ayağa kaldırdı
Ateş: Tuğçe! Tuğçe! Bırak! Bırak yapma!
Tuğçe: ben dedim, benden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Sen sana bir türlü güvenmeyen basit bir kıza aşıksın Ateş! Ben ise senin için babamdan vazgeçtim! Babamdan!
Ateş: Hay senin babana..
Tuğçe: şu kıza gösterdiğin değerin birazını bana gösterseydin, biz çok mutlu olacaktık.
Barış ayağa kalkıp İsmetin yanına gitti.
Barış: ben hallederim.
İsmet Gizemi bırakır bırakmaz Barış tuttu.
Gizem: Sana güvendim.. Sana abi dedim.. Sen bunu bana nasıl yaptın! Sen bunu babama nasıl yaptın!
Barış: Anlayacaksın birazdan.
Tuğçe: Mesajlardan çok umudum yoktu aslında, bu kadar tedirgin edeceğini bilmiyordum, ama sizi öyle izlemek çok zevkliydi, mesajları İsmet atıyordu ve tabiki sizi her dakika takip ediyordu, Ateşi eve çağırdığım gece amacım bambaşkaydı.. Ama o istemedi. Banada tek bir seçenek bıraktı, İsmetin çektiği fotoğraflar..
Ateş: evin her yerine baktım ben!
Tuğçe: emin misin?
Ateş: Allah belanı versin Tuğçe.
Tuğçe: O gece benimle olacaktın, Gizemi kaybedecektin, düşünsene sen beni korumaya çalışırken Gizem yaralanıyor.. Bu vicdan azabı ile ona bir daha yaklaşamazdın, hoş sen yaklaşsanda o senin nerde olduğunu öğrendikten sonra seni asla affetmezdi.
Barış: Güzel plan değil mi?
Tuğçe: Barışın bana yardım etmek istemesi ne kadar tuhafıma kaçsada kabul ettim, sonuçta bizi satmadı, üstelik Kerem ve Kerimi bu plana dahil etti, onlar olmasa bu kadar ileri gidemezdim.
Barış, Gizemin kulağına eğildi
Ateş: Uzak dur ondan!
Gizem Tuğçeye bakıp başını öne eğdi.
Ateş: Burdan kurtulursam seni mahvedeceğim.
Tuğçe cebinden iki tane bilet çıkardı.
Tuğçe: bu gün saat tam 6 da Barış ve Gizem yurt dışına kaçıyor.
Gizem Barışa bakıp bana döndü.
Tuğçe: Ne güzel bir senaryo değil mi? Birbirlerine aşık olan üvey kardeşler çareyi kaçmakta buldu.
Ateş: Tuğçe yeter!
Tuğçe: böyle bir durumda, sana kimse inanmaz Ateş. Hiçbir kanıtın hiçbir delilin yok.
Ateş: Tuğçe! Yeter! Yeter!
Gizem: Ateş..
Ateş: Korkma Gizem! Korkma.
Barış: hala bütün bunları yapmış olduğuna inanmıyorum.. İyi cesaret, kusursuz bir plan
Tuğçe: Değil mi? Kimse bir kızdan, heleki benden bu kadarını beklemez, kim bu kadar ileri gider ki?
Barış: Tehdit mesajları, eve adam gönderme, kaçırma, zorla ala koyma..
Tuğçe: Gizem tokat attıktan sonra.. Çok sinirlendim.. Hele birde ikisinin aynı evde kaldığını öğrenince.. Delirmiştim. Bir şeyler yapma zamanı gelmişti. Ateşi kendimde çekme zamanı gelmişti.
Ateş: Gerizekalı..
Tuğçe: Al şu biletleri Barış, Gizemle birlikte defolup gidin burdan, uçak kalkar kalkmaz paranın tamamını hesabına yatırıcam merak etme.
Barış: Hay hay.
Gizem: Hayır.. Hayır Barış..
Ateş: Bırak lan onu! Bırak onu!
Tuğçe bana yaklaşıp yanağımdan öptü.
Tuğçe: Merak etme, bu sefer aramıza hiç kimse giremeyecek.
Tuğçe "Ah" sesi ile geri gitti, kafamı çevirdiğimde Barışı Tuğçeyi tutarken gördüm.
Tuğçe: ne yapıyorsun salak!
Barış: çözün Ateşi.
Tuğçe: Hayır.. Hayır!
Kerem ve Kerim beni çözüp güldü.
Ateş: Noluyor lan burda!
Barış Tuğçeyi sıkıca tutup güldü. Kerem ve Kerim de İsmeti tutuyordu
Barış: O gece eve geldiğimde, kapının önünde bi saat buldum, İsmetin saattiydi, içeri girdiğimde Gizemi o halde görünce korktum.. İçeri birinin girdiğini söylüyordu. Ne yapmam gerektiğini kestiremedim, ertesi gün İsmet ile buluştum saati ona geri verip ne yaptığını anladığımı söyledim.
İsmet: Yardım edicem demiştin!
Barış: Evet, sende bunu yiyip beni Tuğçe ile buluşturdun. Tuğçe o kadar acele karar veriyordu ki işin içine ben girmesem bile hata yapacaktı. Bana planından bahsetti kabul ettim
Tuğçe: Paraya ihtiyacım var dedin! Gizemi sevmiyorum dedin!
Barış: Yapma Tuğçe, bunları da yediğini söyleme bana.
Tuğçe: Kandırdın beni..
Gizem: neden bana söylemedin!
Barış: İnan bana vaktim olmadı.
Ateş: Lan gerizekalı! Bana niye anlatmadın!
Barış: Ateş bence sen hiiç konuşma, babamda bende seni aradık, açmadın, eğer açsaydın çok daha kolay olacaktı işimiz.
Gizem: Babam..
Barış: Herkes..
Kapı tekrar açıldı içeri Yılmaz komser ve polisler girdi, İsmet ve Tuğçeye kelepçe takıp götürdüler.
Yılmaz: İyi iş çıkardın.
Yılmaz komser Barışın yakasına taktığı dinleme cihazını çıkardı.
Yılmaz: Aferin, hadi ifade vermeniz gerek
Barış: Tamam.
Kerem ve Kerim Yılmaz komser ile birlikte gitti
Barış: Özür dilerim.. Korkuttum seni.
Gizem: Kulağıma Polisler burda diye fısıldamasaydın, senden nefret ediyor olurdum.
Barış: benim bunu yapmaktan başka çarem yoktu, Ateş telefonunu açsaydı onun da haberi olacaktı.
Gizem: Bi an.. Sadece bi an gerçekten inandım.. Senin kötü biri olduğuna.. Bize bunu yaptığına..
Barış: Özür dilerim, gerçekten özür dilerim. Ama diğer türlü bu iş uzayacaktı ve Tuğçe asla yakayı ele vermeyecekti.
Gizem rahatlamış bir şekilde Barışa sarıldı.
Barış: Babam evde seni bekliyor.. Oda biraz fırça kaydı bana.
Gizem: Az bile sana..
Barış: Ben dışarda bekliyorum, ifade vermemiz gerek.
Gizem: Tamam.
Barış depodan çıkıp kapıyı kapattı.
Gizemle birbirimize bakıp dayanamayıp sarıldık
Gizem: Ben seni çok seviyorum..
Ateş: Bende seni seviyorum..
Gizem aniden geri çekilip sağlam bir tokat attı bana.
Gizem: Bir daha bana bir kız için yalan söylersen seni mahvederim Ateş!
Ateş: Ya Gize-
Daha cümlem bitmeden, Gizem yakama yapışıp dudağımdan öpmeye başladı beni.. Gözlerini kapattı.. Sersemlemiş gibiydim ellerim hava kalmıştı, ellerimi indirip Gizemin beline doladım. Geri çekilip güldüm.
Ateş: Neydi şimdi bu?
Gizem: Bölüm sonu.
Ateş: Sonları pek sevmem.
Gizem: Seni seviyorum..
Ellerimi Gizemin yüzüne koyup dudağından öpmeye başladım, Gizem gözlerini kapatıp gülümseyerek karşılık veriyordu.. Her temasta daha çok yanıyordu dudağım.. Gizem elini yüzüme koyup daha güçlü öpmeye başladı..
.
Kapı sesi ile birbirimizden uzaklaşıp, durduk.
Barış: Meyve vereceğim!
Gizem: Hii! Barışı unuttuk.
Barış kapının arkasından konuşuyordu bizimle.
Ateş: Boşver sen onu
Gizemi belinden tutup kendime çektim.
Ateş: Sen her seferinde bunu nasıl yapıyorsun?
Gizem: Neyi?
Gizemin dudaklarına bakıp gülümsedim.
Ateş: Bunu..
Gizem: Ben bir şey yapmıyorum..
Ateş: Neler yaptığının farkında bile değilsin..
Gizem: Öyle mi?
Ateş: Öyle..
Başımı Gizemin boynuna gömüp sarıldım, kokusunu içime çektim.
Gizem: Ateş..
Ateş: K9.
Gizem güldü.
Gizem: K9..
Geri çekilip gözlerinin içine baktım.
Ateş: Bitti..
Gizem: Bitti..
Ateş: Her şey yeniden başlıyor..
Gizem: Her şey yeniden başlıyor.
Tekrar birleşen dudaklarımız, günün kazanını oldu.
.
Gizemden..
Yine girmiştim yerin dibine..
Karakola gidip ifade verdik ardından eve geri döndük, babam ve annem karşıladı bizi Hatice ablada içeriden koşup geldi.
Hatice: Oh çok şükür yarabbim..
Seher: İyi misiniz? Bir şeyiniz yok demi?
Gizem: İyiyiz annem.
Tarık: Akif bey aradı, yarın akşam sizi eve çağırıyor.
Ateş: Tamam, gideriz.
Tarık: Faik pılını pırtısını toplayıp gitti, çok mahçup olmuş öyle diyor, giderken sana vermem için bunu bıraktı.
Babam cebinden bir kağıt parçası çıkardı.
Ateş: Ne bu?
Tarık: Çek, 50 bin Türk lirası.
Barış: yok artık.
Gizem: ne?
Ateş: Şey için bu..
Gizem: ney için?
Ateş: Tuğrul Mineye evlenme teklifi edecek, para, iş arıyorduk..
Tarık: Biliyoruz biliyoruz Faik her şeyi anlattı, Akif hocanda bende bu konuda ayrıca görüşeceğiz sizinle.
Hatice: Aaa yeter canım! Çocuklar yorgun! Aç! Bırakın konuşmayı hadi içeri hadi!
Hatice abla bizi zorla içeri katıp yemek yedirdi sonra çocukmuşuz gibi zorla yatırdı.
Uyandığım da saat 6 olmuştu.. Tuğçenin hayallerine veda saati, kalkıp mutfağa gittim annem tek başına oturuyordu.
Gizem: Anne
Annemin yanına oturdum.
Gizem: Ağlıyor musun sen?
Annem göz yaşlarını sildi.
Seher: Yok kızım, geçti.
Gizem: Anne..
Seher: Gizem ben çok sıkıldım kızım.. Sürekli elim bağrımda bekliyorum, acaba bu gün bir şey olacak mı? Nasıl? İyi mi? Korkuyor mu? Rahatı yerinde mi?
Gizem: Anne.
Seher: Ben istemiyorum Gizem.. Ben senin burda kalmanı bu şehirde kalmanı istemiyorum.. İyi gelmiyor burası bize..
Gizem: Anne lütfen..
Seher: Ben içimde bu korkuyla yaşayamam.. Barış buldu bir çözüm yolu kapandı mesele, peki ya bulmasaydı.. Ya gerçekten seninle..
Gizem: Anne yapma..
Seher: Gizem sana yalvarırım gidelim burdan.. Yaşadıkların ortada.. Yapma bunu kendine ne olur kızım.. Ne olur yapma.. Ne olur..
Annem küçük bir çocuk gibi ağlıyordu
Seher: Ben seni kaybetmek istemiyorum.. Sen benim ilk göz ağrımasın.. Tek bebeğimsin.. Sen benim her şeyimsin kızım.. Ne olur beni sensiz bırakma.. Beni bu korkuyla yaşatma..
Gizem: Annem.
Seher: Gidelim burdan.. İzmire gidelim.. Okulunu orda bitir, sonra köye gideriz, sanada iyi gelir burdan uzaklaşmak.. Bambaşka bir çevre bambaşka bir ortam.. Kafan dağılır.
Gizem: Biz bunları daha öncede konuştuk anne.
Seher: Gizem sana yalvarıyorum kızım.. Sana yalvarıyorum.. Yapma bunu bize.. Ateşi kaybetmekten mi korkuyorsun? Kaybet! Eğer gerçekten seviyorsa bekler.. Kızım lütfen.. Bak ben dayanamıyorum.. Bütün bu yaşanan şeylere dayanamıyorum. Düşün Gizem.. Düşün kızım.. Sadece düşün.. Ve yalvarırım en doğru kararı ver ne olur..
Gizem: Tamam.. Tamam söz veriyorum düşüncem.. Söz veriyorum..
Seher: Ben şimdi eve gidiyorum, eşyaları toplamaya başlayacağım.. Ve senin gelmeni bekleyeceğim. Pazar günü çıkacağım yola
Annem beni öpüp gitti.. Kafamda minyon tane soru bırakıp gitti..
Ona hak veriyorum.. Ve doğrusunu isterseniz gitmek istiyorum. Uzaklaşmak.. Kaçmak..
.
Barışın kapısını tıklatıp odaya girdim, Barış kendi yatağında Ateşte yerinde yatıyordu.
Ateşin yanına oturup usulca sokulup uzandım.
Ateş: Gizem.
Gizem: Efendim?
Ateş: Ne yapıyorsun?
Gizem: Sadece uymak istiyorum..
Ateş beni iyice sarıp sarmalayıp kendine çekti. Başını omzuma koyup, saçımdan öptü.
Gizem: Uyandırdım mı?
Ateş: Sorun değil. Böyle daha iyi.
Gözlerimi kapatıp sevdiğim adamın yanında uykuya daldım..
Ne karar vermem gerektiğini bilmiyorum, gidersem kalbim.. Kalırsam aklım..
Bi çözüm yolu yok mu? Yok..



.
.
Bi sonraki bölüm sezon finali 💥çok fazla ara vermeyeceğim merak etmeyin. Ama artık bölümler eskisi kadar sık gelemeyecek çalışmam gereken bir üniversite sınavım var ve bu ara çok boşladım, anlayışınız için şimdiden teşekkür ederim❤️.

Ateşin Kelebeği. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin