48. Bölüm

448 26 6
                                    

Ateşten..
Okuldan çıkar çıkmaz Leylanın yanına geldim.
Leyla: hoş geldin, ne saçmaladın sen öyle?
Ateş: saçmalamadım, yapacağız.
Leyla: ay ne yapacağız onu bi anlasam?
Ateş: yaşatacağız.
Leyla: kimi?
Ateş: Meleği
Leyla: Melek mi?
Ateş: Senden bir şey isteyeceğim ben.
Leyla: e söyle artık
.
Gizemden...
Ateşin okula gittiği zamanlar evde çok sıkılıyorum, sürekli birileri gelemiyor, evde yapacak işte yok.
Gizem: Kızım..
Elimi kızımın olduğu yere koydum, beni hissetmişti.. Zaten bu gün kıpır kıpırdı.
Gizem: Sende sıkıldın mı annecim? Biraz daha sık dişini, az kaldı.
Biliyor musun baban seni çok büyük bir heyecanla bekliyor.. Seni şimdiden kıskanmaya başladı o yüzden bir sevgilin olursa asla babaya söyleme, bizim aramızda sır olsun, anlaştık mı? Gerçi bu seferde bana kızar.
Zaten bu gün kızdırdım biraz, saçmaladım belki de.. Ama öğrenmeni istediğim bir şey var, asla kin tutma güzelim.. Hayatı sev.. Hayvanları koru.. İnsanlardan korkma.. Ve ne olursa olsun kendini sev.. Çünkü biz seni çok seviyoruz.. Hem biliyor musun, istemediğin kadar amcan ve teyzen var, anlayacağın kalabalık bir aileye geliyorsun bebeğim..
Seni çok seviyorum, hem bana hem Babana o kadar iyi geldin ki.. Sen bizim her şeyimizsin.
.
Leyladan..
Ateş ile beraber, dönüş yoluna girmiştik.
Leyla: O kadar güzel bir şey yaptın ki..
Ateş: Gizem sever mi dersin?
Leyla: Sever, ne zaman geleceksiniz?
Ateş: Babamdan arabayı isteyeceğim, hemen bu gün göstereceğim.
Leyla: Çok güzel.. Yani bana birini yaşatacağız dediğinde kafayı yediğini düşünmüştüm.
Ateş: Yedim zaten.
Leyla: Her şey yolunda mı?
Ateş: Yolunda ve bu beni tedirgin ediyor.
Leyla: Korkma, bir şey olmaz.
Ateş: İnşallah, bu arada çok teşekkür ederim.
Leyla: Aklına ilk gelen isim bendim demek.. Bu hoşuma gitti.
Ateş: Siz Barışla bulmuşsunuz ha birbirinizi maşallah..
Leyla: Yani ne demişler, insan sevdiğine benziyor ister istemez.
Ateş: Leyla tekrar çok teşekkür ederim.
Leyla: Bir kere daha teşekkür edersen, seni burda indiririm.
Ateş: Sustum.
Leyla: Bu arada dün geceyi soracağım Gizeme
Ateş: Valla o banada sürpiz oldu.
Leyla: Vermeyecek sandım bi an
Ateş: ee Gizem bu..
Leyla: adı gibi Gizem..
Ateş: Araba bende kalabilir mi? Lokantaya gitmiyim şimdi
Leyla: Tabi, ben Barışla idare ederim
Ateş: eyvallah
.
Gizemden..
Sıkılıyorum, sıkılıyorum..
Ateş: Gizem?
Gizem: Odadayım
Ateş yanıma gelip kapıyı kapattı.
Gizem: Hoş geldin
Ateş: Napıyosun?
Gizem: Odanın eksiği var mı diye bakıyordum
Ateş: İşin yok yani, hadi gel.
Gizem: Nereye?
Ateş: Seni bir yere götüreceğim
Gizem: Nereye?
Ateş: Ya soru sorma, gel hadi
Evden çıkıp aşağı indik.
Gizem: e Leylanın arabası bu?
Ateş: bu gün için bizim.
Gizem: Ateş nereye gidiyoruz?
Ateş: bir kere daha nereye dersen, ağzını bantlarım
.
Tarıktan..
Sabahtan pek gelen giden olmadığı için Hatice ile birlikte temizliğe giriştik, Barış bey kayıptı yine..
Leman: Merhaba
Semih: Kolay gelsin.
Tarık: Teşekkürler, hoş geldiniz
Leman: Tarık bey siz misiniz?
Tarık: Evet?
Semih: Tarık bey merhaba ben Semih, bu da eşim Leman.
Hatice: Tarık?
Tarık: Hiç öyle bakma Haticem, tanımıyorum.
Leman: Evet siz bizi tanımıyorsunuz ama biz sizi tanıyoruz.
Tarık: Artık söyleseniz de bende tanısam sizi.
Semih: Biz Meleğin anne ve babasıyız.
Tarık: Ne?
.
Gizemden..
Ateşle birlikte bir ormana geldik, arabadan inip biraz yürüdükten sonra durduk.
Gizem: Neresi burası
Ateş: Bak
Ateşin parmağı ile işaret ettiği yere baktım.
Gizem: Melek Karan hatıra ormanı..
Ateş: Onu en iyi böyle yaşatırız diye düşündüm.
Burak bi ormanda intihar etti.. Şimdi Melek başka bir ormanda adını yaşatacak..
Gizem: Ateş..
Ateş: Efendim?
Gizem: her geçen gün, iyi ki diyorum sana..
Ateş: bende..
Gizem: Asel nasıl?
Ateş: Asel kim?
Ateşin elini tutup karnımın üstüne koydum.
Gizem: Kızımız.. Eğer istersen tabi.
Ateş: Asel.. Bal ve aynı zamanda Cennetteki dört sudan biri demek.
Gizem: Evet..
Ateş: Güzel.. Çok güzel..
Gizem: sindi mi içine?
Ateş: Sindi..
.
Tarıktan..
Hep beraber bir masaya geçtik.
Tarık: dinliyorum.
Semih: olan biten her şeyi çok yeni öğrendik, daha doğrusu Türkiye'ye dönecek cesaretimiz yoktu, Melek öldükten sonra apar topar gittik.
Leman: Burak intihar etmiş, sizin kızınızı Melek sanmış, bütün bu olan bitenleri yarım yamalak biliyoruz, sizden küçük bir istekte bulunmak için geldik.
Tarık: Dinliyorum
Semih: Gizemin fotoğrafını gördük, bu benzerlik nerdeyse imkansız Tarık bey
Tarık: Ne demek istiyorsunuz?
Leman: Eğer izniniz olursa Gizemi görmek istiyoruz, kızımıza bu kadar çok benzeyen kızı görmek istiyoruz.
Derin bir nefes alıp verdim.
Tarık: Bakın Leman hanım, Semih bey, sizi anlamaya çalışıyorum, anlıyorum da ama bunu yapamam yapmam.
Leman: bakın biz sade-
Tarık: Benim kızım kendini yeni yeni toparladı, kendine bir hayat kurdu, şimdi sizi görürse-
Semih: Kim olduğumuzu söylemeyiz, sadece görmek istiyoruz
Tarık: Hayır, üzgünüm ama sizi Gizemle görüştüremem.
.
Gizemden..
Ateş yol boyunca neşeliydi.
Ateş: Baban bu gün veriyor maaşımı
Gizem: Çalışkan kocam benim
Ateş: Berber gidelim mi? Yemeği orda yeriz.
Gizem: Olur, acıktık zaten..
Ateş: kıyamam, az kaldı sabret.
Gizem: Ateş çok teşekkür ederim.
Ateş: niye?
Gizem: Melek için..
Ateş: Senden sonra bu hikayede ki en masum kişi oydu, yani sen haklıydın, Burak bu hale aşkı yüzünden geldi, inanmak istediğine inandı.
Gizem: Burak ölmeseydi ikimizinde içinde sadece nefret olacaktı, ama şuan ikimizde merhamet ediyoruz, anlamaya çalışıyoruz
Ateş: Ölüm işte, sıfırlıyor her şeyi.
.
Tarıktan..
Gitmemekte ısrarcılardı.
Leman: Bakın lütfen, bizden size zarar gelmez
Semih: Üstelik size bir özür borcumuz var, lütfen bizi böyle göndermeyin.
Hatice: Bakın Gizem hamile ve en hassas dönemlere girdi
Leman: Biliyoruz, yani biraz araştırma yaptık
Tarık: Araştırma? Semih bey lütfen eşinizi de alın ve gidin burdan!
Hatice: Tarık sakin ol.
Tarık: gayet sakinim.
Leman: Kötü anlamda söylemedim biz sadece Gizemi merak ettik.
Tarık: Bunun için epey bi geç kaldınız, şimdi lütfen dükkanımdan çıkın.
Ateş: Kolay gelsin!
Gizem ve Ateş gelmişti.. Kahretsin.
Gizem: misafirleriniz mi var?
Leman ve Semih kitlenmiş gibiydi, öylece Gizeme bakıyorlardı.
Tarık: Hatcem Gizemi al mutfağa git
Hatice: Tamam
Leman: Hayır lütfen.
Leman hanım ayağa kalkıp Gizemin yanına gitti
Leman: Gerçekten..
Leman hanım ağlayarak Gizemin saçlarını okşadı, Gizem ne olduğunu anlamıyordu.
Leman: Melek gibisin..
Leman hanım Gizeme sarılıp ağlamaya başladı.
Ateş: Noluyor?
Semih: Leman, hayatım lütfen.
Semih bey, eşini geri çekti.
Semih: Lütfen hayatım.
Leman: Semih, Melek..
Semih: Çok, çok benziyor gerçekten..
Ayağa kalkıp Gizemin yanına gittim.
Gizem: baba noluyor?
Ateş: baba kim bunlar?
Tarık: Meleğin anne ve babası.
Ateş: Ne?
Semih: sizi daha fazla rahatsız etmeyelim bize bu bile yetti.
Semih bey cebinden kartını çıkarıp Ateşe verdi.
Semih: maddi veya manevi bir şeye ihtiyacınız olursa lütfen arayın
Ateşin sırtını sıvazlayıp, Leman hanım ile birlikte gitti, Leman hanım gitmek istemiyordu, sürekli arkasına bakıp durdu.
Gizem: Baba..
Tarık: Gelin konuşalım.
.
Ateşten..
Tarık baba bize olanı biteni anlattı.. Ailesi için üzüldüm ama benim için Gizem çok daha önemli, görüşmemeleri daha iyi.
Tarık: sizin geleceğinizi bilmiyordum, göndermeye çalıştım ama gitmediler.
Ateş: durduk yere nerden çıktı bunlar?
Hatice: işte yeni gelmişler buraya, yurt dışındalarmış
Gizem: Yazık.. İkisi de kötü görünüyordu ama böylesi onlar için daha zor, yani beni sürekli görmeleri onları daha fazla üzer.
Ateş: Görmek ne ya? Yok görmek falan, anlıyorum kötüler ama buna hakları yok.
Tarık: Ateş haklı, yani bu riskli, senin üzülmeni endişe etmeni istemiyorum.
Ateş: Gizem görüşmeyi düşünmüyorsun inşallah
Gizem: Saçmalama Ateş.. Evet üzüldüm ama o kadar, ben tekrar Melek olmak istemiyorum, hem beni her gördüklerinde daha çok üzülecekler.
Hatice: Gelmezler inşallah bir daha, hadi ben size yemek yapayım, kafanız dağılsın.
.
Gizemden..
Melek.. Son günlerde yine çok duydum..
İnsanlar çift yaratılmış derler, sanırım bu kavram Melek ve benimle ilgili, gerçekten benziyoruz, ama ikimiz.. O kadar farklıyız ki.. O kadar farklı hayatlarımız var ki.. Annesi Leman, yüzündeki umudu gördüm, bana bakarken dolan gözlerini titreyen ellerini hissetim.. Bir annenin umudu, bekleyişi..
Off çok zor.. Banane deyip geçemiyorsun.. Geçmek istiyorsun ama vicdanın izin vermiyor, bende anne olacağım.. Anne olacağım.. Kızım.. Canım, kanım.. Ona bir şey olsa.. Delirirdim herhalde...
Ateş: Kelebeğim..
Lokantanın bahçesindeki masada oturuyordum, Ateş ceketimi getirmiş, ceketimi sırtıma örtüp yanıma oturdu, elini omzuma koyup beni kendine çekti.
Ateş: nasıl hissediyorsun.
Ateşe iyice sokulup parfümünü kokladım.
Gizem: Güzel.
Ateş: Korkuyor musun?
Gizem: sen yanımdasın.
Ateş: Gizem, hiçbir şeye mecbur değilsin.
Gizem: Biliyorum
Ateş: Peki gerçekten iyi misin?
Gizem: Evet, artık etkilenmiyorum, etkilenmek istemiyorum, onları da anlıyorum.. Evlatları ölmüş ona benzeyen birini görüyorlar.. Ne bileyim tuhaf.
Ateş: Yinede yaptıkları iyi bir şey değildi, senin nasıl hissedeceğini düşünmeleri gerekiyordu.
Gizem: adamı bilmiyorum ama kadının bunu düşünecek hali yoktu.
Ateş: Haklısın.
Tekme gelmişti bir tane, Ateşin elini tutup karnıma koydum.
Ateş: Aa! Şşt ayıp, anneler tekmelenmez
Gizem: öyle deme, böyle bazen çok sessiz oluyor ödüm kopuyor ya
Ateş: hadi ya?
Gizem: ama bu gün biraz haraketliyiz, sağa sola gidip duruyor
Ateş: sen erken mi çıkmak istiyorsun babacım? Sıkıldın mı sen ordan?
Gizem: ekmek elden su gölden, ne sıkılacak
Ateş: aşk olsun
Gizem: Kızım.. Sen sakın babana çekme
Ateş: Allah Allah niye?
Gizem: Çok evhamlısın, bu kız ileride anne olacak, senin gibi evham yaparsa yandık.
Ateş: Allah Allah, hem bir dakika ya belki ben kızımı kimseye vermeyeceğim.
Gizem: napcan turşusunu mu kurcan?
Ateş: Evet, turşu severim ben
Gizem: Deli..
Tarık: Çocuklar! Hadi siz gidin artık!
Ateş: kovulduk mu?
Tarık: yoruldunuz.
Ateş: yorulduk mu?
Gizem: yorulmuşuz.
Ateş: e gidelim biz o zaman.
Gizem: gidelim.
.
Semihten..
Kızımın ölümden sonra ilk kez böyle içten gülümsedi Leman..
Eve gelir gelmez Melek'in odasına gitti, yatağına oturup yastığına sarıldı.
Leman: Aynı kokmuyorlar ama çok benziyorlar.
Semih: Doğrusunu söylemek gerekirse bende bu kadar benzerlik beklemiyordum, fotoğrafların montaj olduğunu düşündüm.
Leman: Semih..
Semih: Hayır Leman, bunun olması imkansız.
.
Gizemden..
Bu kez uymayan bendim.. Ateşi izliyordum.
Ateş: Seni görüyorum..
Gizem: pislik.
Ateş gözlerini açıp güldü.
Ateş: sen uyumadan uyur muyum ben?
Gizem: niye uymuyorsun?
Ateş: çünkü seni izlemek daha güzel.
Gizem: Ateş, senin acaba bu hareketlerin evham yüzünden olabilir mi?
Ateş: evham kim?
Gizem: Ateş
Ateş: ya napıyım, içime sinmiyor.
Gizem: K9 sen bu ara biraz fazla mı korkak oldun?
Ateş: söz konusu sensen ben her zaman korkarım ayrıca üstüne titriyorum işte daha ne istiyorsun?
Gizem: Allah Allah bak sen..
Ateş: Gel koklayayım seni
Gizem: Ateş..
Ateş: Gel gel
Gizem: Öküz.
Ateşe yaklaşıp başımı göğsüne koydum.
Ateş: Oh, mis.
Gizem: Hani ben sana K9 görünümlü öküz diyorum ya
Ateş: Evet
Gizem: bence sen direkt olarak öküzsün.
Ateş: eyvallah kelebek hanım eyvallah.
.
Leyladan..
Barış gelmişti, olan biteni anlatıp dizime yattı.
Leyla: Bu kadar zaman sonra gelmeleri çok saçma
Barış: Leyla..
Leyla: Tamam sustum
Barış: Yok başka bir şey söyleyeceğim.
Leyla: Söyle.
Barış: Biz hemen evlenelim.
Leyla: nasıl yani?
Barış: baya hemen gidip nikah kıyalım, yıldırım nikahı
Leyla: Barış sen ciddi misin?
Barış: Evet
Leyla: Emin misin?
Barış: Evet, bu kadar zaman beklememiz hata zaten
Leyla: Barış?
Barış: he?
Leyla: Hamile misin?
Barış: he altı ay oldu Gizeme yetiştim.
Leyla: aa öyle mi, hayırlı olsun
Barış: Teşekkür ederim
Leyla: bu arada gerçekten göbek çıkmış.
Barış: kas o
Leyla: ne kası be baya göbek o
Barış: Leyla
Leyla: Ne? Sen kendin söyledin hamileyim diye
Barış: hey Allahım ya
Leyla: bu durumda ben ne oluyorum?
Barış: enişte oluyorsun
Leyla: hadi ordan, serseri
.
Gizemden..
Ateş yine erken uyanmış.. Çay kokusu.. Bu koku daha önce hiç bu kadar güzel kokmadı bana.
Ateş: Kelebek!
Gizem: Uyandım K9!
Ateş: Hadi, bak misafirler var
Gizem: Misafir mi? Hayır..
Selim: Gizem!
Gizem: aa Selim..
Odadan çıkıp mutfağa gittim, Emine anneler gelmişti.
Gizem: Hoş geldiniz
Emine: Günaydın kızım da bu K9 ne oluyor?
Gizem: Şey..
Büşra: K9 ne demek? Sayı mı?
Selim: Köpek demek, demi abi?
Emine: Köpek mi? Sen Ateşe köpek mi diyorsun?
Gizem: Aslında..
Ateş: Yok annecim olur mu! Aa ne köpeği, onun bizim aramızda başka bir anlamı var, Gizem ondan bana öyle diyor
Emine: aman be çocuğum sizin kendi isimleriniz yok mu bu kelebek melebek noluyor
Ateş: Çay! Çay soğumasın, ke- Gizem gel otur sende
Büşra: Bebeğimi unuttum!
Emine: Alır gelir abin birazdan.
Ateş: Annemler birkaç gün bizde kalıp köye gidecekler
Gizem: Aa neden? Yani neden köye gidecekler?
Ateş: Ya mahallede hırsız varmış, polisler arıyormuş ama bulamamışlar
Emine: Sadece hırsızlık olsa yine, direnen insanları yaralayıp kaçıyorlarmış, geceleri gözüme uyku girmiyor valla
Gizem: ay Allah korusun
Emine: ondan dedim en iyisi köye gitmek, çocuklara da rapor aldım.
Gizem: iyi yapmışsınız
Büşra: anne bebeğim!
Emine: kızım abin alıp gelecek birazdan.
Ateş: hadi soğumadan başlayalım.
.
Kahvaltıdan sonra Ateş çıktı evden, işi varmış.
Annesi olmasa sorardım ben o işide neyse..
Emine: Oğlum koşturma! Bir şey kıracaksın
Gizem: Olsun, bırakın eğlensin
Emine: Olur mı kızım sonra annen kızar
Gizem: Burası şuan bizim evimiz, hem kızmaz annem merak etmeyin.
Büşra: anne bebeğim!
Emine: Kızım abin alıp gelecek aa!
Gizem: Ya şey işiniz yoksa beraber alışverişe çıkalım mı? Ben baya kilo aldım kıyafetler sığmıyor artık.
Emine: kızım çok iyi olur olmasına ama ben bunlarla hiçbir yere çıkamam, biliyorsun.
Gizem: Anladım, peki ben gitsem size ayıp olur mu?
Emine: Yok kızım, ne ayıp olacak, hem iyi bile olur, evi siler süpürürüm yemek yaparım
Gizem: zahmet olmasın
Emine: olmaz, iki canlısın sen, bir faydam dokunsun.
Gizem: Peki o zaman, teşekkür ederim, ben hazırlanıp geleyim.
.
Ateşten..
Önce Leylaya gidip arabayı bıraktım daha sonra lokantaya gittim, herkes oradaydı.
Ateş: Günaydın millet!
Mevsim: Sensin günaydın..
Selin: Sabah sabah bizi buraya neden topladın?
Hande: Evet Ateş ya, bi tatilimiz var
Ateş: Yuh size!
Demet: noldu ya?
Barış: Oğlum ne oluyor, bir sürü süs aldırdın, sünnet falan mı var
Salih: Yok be sünnet değil bence
Ateş: Yarın Gizemin doğum günü
Nil: Aa! Doğru!
Hande: ay ben unuttum onu
Selin: yarın mı! Çok erken
Halil: söyleyim ertelensin istersen
Selin: zevzek!
Ateş: ben bunu bu gün kutlamak istiyorum, yani on ikiden sonra ilk kutlayan ben olmak istiyorum
Barış: Romantik K9 seni
Ateş: Yani aslında bu gün sizinle, yarın tamamen benimle olsun istiyorum.
Hande: program mı yaptın?
Ateş: Evet, bu gün hep beraber olacağız, yarın de bir programım var.
Nil: e beklemeyelim o zaman, hazırlık yapalım
Çetin: Kıvırcık haklı, burayı süsleyeceksek başlamamız gerek
Ateş: Hadi o zaman! Ha bu arada Gizeme asla ama asla çaktırmak yok
Hande: sen merak etme, o iş bizde
Demet: idare ederiz.
.
Gizemden..
Üstüme olan daha doğrusu üstüme sığan bir elbise giyip, salona geçtim.
Gizem: anne ben çıkıyorum, istediğiniz bir şey var mı?
Emine: Yok kızım, sen git gel
Büşra: Bebek! Anne lütfen.
Emine: Kızım ben sana bizim evin anahtarını vereyim, sen gelirken bizim evede uğra, şu kızın bebeğini getiriver olur mu?
Gizem: olur tabi, ne demek.
Emine: dikkatli ol
Gizem: merak etmeyin.
.
Ateşten..
Erkekler balonları şişirirken, kızlarda pasta yapma işine giriştiler.
Salih: kızlar zehirlenmeyiz demi?
Selin: direkt bıçaklayayım istersen?
Salih: aman hayatım sakin.
Çetin: Valla benim kıvırcığım güzel yapar diğerlerini bilmem.
Demet: aa şuna bak!
Hande: yerken göreceğim sizi!
Ateş: ya insancıklar, eliniz çalışsın!
Mevsim: Allah Allah
Ateş: Bakma öyle babayım ben!
Nil: Ateş çocuk daha doğmadı
Ateş: olsun babayım ben!
Halil: yaşlısın abicim!
Ateş: hadi len!
.
Seherden..
Bu olabilir mi? Gerçekten olabilir mi?
Yaren: Seher hanım istediğiniz dosya, Melek hanım ve ailesi ile ilgili bütün bilgiler mevcut.
Seher: bilgileri daha sonra incelerim, fotoğrafları buldun mu?
Yaren: dosyanın içinde.
Seher: Tamam.
Bunun gerçek olmasından korkuyorum.. Bu kadar zaman sonra.. Hiç aklıma gelmedi ihtimal dahi vermedim.
Dosyayı açıp, fotoğrafları elime aldım.
Konuşmama, tepki vermeme gerek yoktu.. Gözümden akan bir damla yaş, anlatılması gereken her şeyi anlatıyordu.
.
Tarıktan..
Herkes bir işin ucundan tutmuş bir şeyler yapıyordu, bende fırsattan istifade bahçeyi suluyordum.
Çalan telefonumla birlikte suyu kapattım, arayan Seherdi.
Tarık: He söyle!
Seher: Gizem nerde?
Tarık: Evdedir ne bileyim, onu arasana.
Seher: Tarık, dün bahsettiğin olay.. Meleğin anne ve babası, bu gün geldiler mi?
Tarık: Hayır, noldu hayırdır?
Seher: Tarık ben birazdan yola çıkıyorum, seninle konuşmam gereken bir şey var.
Tarık: ses tonundan anladığım kadarıyla önemli, Seher noluyor?
Seher: Tarık gelince konuşuruz, lütfen Gizeme göz kulak ol.
Tarık: Tamam, tamam dikkatli gel.
.
Gizemden..
Ya ben alışverişi yapana kadar, akşam olur, gece gece mahalleye gitmeye hiç gerek yok.
Gizem: Pardon, burdan dönüyoruz
Taksici: Tamam abla.
.
Ateşten..
Balonları ipe bağlayıp, fazla olan kısmı kesiyorduk.
Ateş: Allah kahretsin ya!
Toka.. Toka koptu.. Sandalyeden inip tokayı yerden aldım.
Halil: tokayı mı kestin?
Hande: İyi Allahtan bileğini kesmedin.
Ateş: kesmedim bir şey, koptu.
Demet: durduk yere mi?
Ateş: Of!
Nil: Tamam dur oflayıp puflama, biz hallederiz bir şekilde
Hande: Evet, dikeriz belki
Ateş: olur mu?
Hande: en azından deneriz.
Ateş: ruhum daraldı..
Halil: alt tarafı toka be oğlum.
Ateş: ne bileyim durduk yere, koptu
Demet: Gizemi ara rahatla bence
Ateş: diğer türlüsü kesmez zaten.
Bahçeye çıkıp Gizemi aradım.
Gizem: Efendim K9
Ateş: Nerdesin napıyosun?
Gizem: Dışarıdayım, alışverişe çıktım.
Ateş: Gizem
Gizem: Ya Ateş! Sen farkında değilsin ama kıyafetlerim bana olmuyor artık, mecburum.
Ateş: Kim var yanında?
Gizem: Yalnızım, aslında annene gel dedim ama çocuklarla olmaz dedi
Ateş: Tamam geleyim ben
Gizem: Ay saçmalama, bırakta rahat rahat alışveriş yapayım.
Ateş: İyi tamam ama aradığım zaman aç
Gizem: Tamam merak etme
Ateş: dikkat et
Gizem: Tamam, bu arada sen napıyosun?
Ateş: hiç
Gizem: ne işin var senin?
Ateş: iş işim var
Gizem: Ateş!
Ateş: tutmayayım ben seni, görüşürüz
Gizem: ben sana evde sorarım.
Ateş: sor kelebek, hadi görüşürüz.
Gizem: görüşürüz.
Ateş: geç kalma
Gizem: tamam.
Telefonu kapatıp içeri girecekken Tarık babayı gördüm.
Ateş: Baba?
Tarık: Bitti mi hazırlık?
Ateş: Yok da, noldu sana?
Tarık: Seherle konuştuk, geliyor.
Ateş: Doğum günü için mi?
Tarık: sanmıyorum
Ateş: buna bu kadar moralin bozulmuş olamaz değil mi?
Tarık: Sesi tuhaftı, bir şey olmuş.
Ateş: sana öyle gelmiştir belki baba
Tarık: Tanırım ben Seheri, bir şey olmuş, doğum günü için falan gelmiyor, hatta belki de hatırlamıyor bile.
Ateş: ne olmuş olabilir ki?
Tarık: Meleğin anne ve babasından bahsetmiştim, ona bozuldu sanırım, ya da onlarla konuşmaya geliyor
Ateş: Seher teyze düşkün Gizeme, onu korumaya geliyordur kesin.
Tarık: Demi? Süper kahraman.
Ateş: öyle valla, az çekmedim ondan
Tarık: sahi ya, siz Sehere rağmen evlendiniz demi?
Ateş: evlendik valla
Tarık: bunun bi üstü gelmez artık
Ateş: çocuk yaptık
Tarık: Ateş.
Ateş: Şey, ee.. Beni çağırıyorlar sanırım, ben içeri gideyim en iyisi
Tarık: eşek sıpası..
Ateş: kolay gelsin..
Tarık: git hadi git!

Seherden..
Apar topar eve gidip, bavul hazırladım.
Bir an önce İstanbula gitmem gerekiyordu.
Kızımı kurtarmam lazım..
Tam evden çıkmak üzereyken telefon çaldı Tarık arıyordu.
Seher: Efendim?
Tarık: Seher, o ses tonunu hiç beğenmedim ben
Seher: Tarık, gelince konuşacağız tamam mı? Bu arada uçak bulamadım o yüzden otobüs ile geleceğim, lütfen beni merak etme.
Tarık: Dikkatli gel
Seher: Tarık.. Ben, neyse boşver, görüşürüz.
Tarık: Görüşürüz.
.
Ateşten..
Kızlar kopan tokayı dikmeye çalıştılar, doğrusu pek işe yaramadı.
Selin: nasıl becerdin acaba?
Ateş: ya tamam bırakın, Gizemden çarparım ben yine.
Nil: hırsız oldu bu iyice ha
Çetin: O değilde mekan çok güzel oldu
Salih: daha bitmedi yardım edin, hadi.
Selin: bizim pastamız bitti
Halil: eyvah..
Selin: Efendim?
Halil: eyvallah diyorum, eyvallah, çok güzel olmuştur şimdi.
Salih: biz bence pasta siparişi verelim..
Halil: bencede..
Mevsim: siz ikiniz! Size pasta falan yok!
Selin: madem çok biliyorsunuz siz yapın o zaman!
Onlar tatlı tatlı kavga ederken bende bir masaya oturdum, kopan tokaya bakıyordum.
En son böyle uzun uzun baktığım da tokayı Gizeme vermiştim, kokusu gitmişti benden..
.
Gizemden..
Mahalleye gelmiştik, taksiciye para verip arabadan indim.
Telefonu çıkarıp Emine anneyi aradım.
Gizem: Anne ben geldim size, bebeği alıp burdan alışverişe geçerim, haberiniz olsun.
Emine: Tamam kızım sanada zahmet oldu
Gizem: Yok olur mu öyle şey, görüşürüz.
Emine: görüşürüz kızım.
.
Ateşten..
Tokayı elimde oynarken Hande geldi.
Ateş: iki dakika mola
Hande: yok ben başka bir şey demek için geldim
Ateş: dinliyorum.
Hande: kızacaksın ama elçiye zeval olmaz derler
Ateş: Hande
Hande: Özgür ile konuştum.
Ateş: Partiye gelecek de, düşüp bayılayım şuraya
Hande: Yok, seninle konuşmak istiyor, madem Gizemin doğum günü Ateşe söylemek istediğim bir şey var dedi
Ateş: Ne gibi?
Hande: Bilmiyorum ama merak ediyorum, istersen ara
Ateş: Tamam sağol.
Tokayı masanın üstüne bırakıp dışarı çıktım, Özgürü aradım hemen açtı.
Özgür: Biliyordum.
Ateş: Ne istiyorsun?
Özgür: Size geldiğimde sana bir şey söylemiştim hatırlıyor musun?
Özgür: Ateş.. Adın gibisin dokunduğunu yakıyorsun ama sen farkında bile değilsin. Gizem.. O sana çok fazla Ateş, Gizem sana çok fazla.
Ateş: Bana bak!
Özgür: Kelebek! Kelebek diyordun demi ona?
Ateş: Özgür defol git burdan!
Özgür: Ateşe düşen kelebek ölür, bunu unutma olur mu?
Özgür: Ateşe düşen kelebek ölür demiştim, şimdi senden o kelebeği yaşatmanı istiyorum.
Ateş: ne saçmalıyorsun sen?
Özgür: kelebeğe iyi bak Ateş.. Benim için de kutla doğum gününü.

.
Finale son 1 💫

Ateşin Kelebeği. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin