35. Bölüm

511 29 17
                                    

Gizemden..
Eve geldiğimde babam beni yanına çağırıp kısa bir konuşma yaptı.
Tarık: Annenle konuştum, Barışta söyledi bir şeyler, iyi misin kızım? Neler oluyor anlat bana..
Gizem: Bilmiyorum baba, tuhaf şeyler oluyor
Tarık: Kızacaksın belki bana ama, psikolog ayarladım sana, iyi gelecektir.
Gizem: Umarım baba, umarım..
Tarık: Ateş bilmiyor değil mi?
Gizem: Hayır, üzülsün istemiyorum, hem zaten bir şey yok, iyiyim.
Tarık: Yinede konuş onunla, hatta bu nişan işini erteleyebiliriz, sağlık daha önemli.
Gizem: Tamam Ateşle konuşurum, ama nişanı ertelemek istemiyorum.
Tarık: Tamam sen nasıl istersen.
.
Leyladan..
Barışın mesaj attığı salona gelmiştim, basketbol oynuyordu, beni görünce oyunu durdurdu, yanına gittim.
Barış: Hoş geldin.
Leyla: Hoş bulduk.
Barış: İstediğin hediyeleri kurumlara dağıttım sayende çocuklar çok mutlu oldu.
Leyla: Gerçekten mi?
Barış: Gerçekten.
Leyla: Barış harikasın, çok teşekkür ederim.
Barış: Bunun karşılığında beni eve atarsın artık.
Leyla: Atarım.
Barış: Hemen geliyorum o zaman.
Leyla: Tamam.
.
Özgürden..
Fırat yine bilgisayar başındaydı.
Özgür: Ciddi misiniz bari?
Fırat: Konuşmak istemiyorum.
Özgür: Bu kız yüzünden mi başladın?
Fırat: Konuşmak istemiyorum dedim.
Özgür: Yanlış yapıyorsun, Leyla senin için ne kadar uğraştı, onun emekleri-
Fırat: Yanlışı senden öğrenecek değilim, sonuçta sende çocukluk arkadaşının sevgilisine göz koyan bir adamsın.
Özgür: Fırat.
Fırat: Rahat bırak beni ya! Git hatta, neden yanıma duruyorsun ki?
Özgür: Arkadaşınım çünkü! Yanlışın da benim doğrunda benim!
Fırat: Hiç gerek yok
Özgür: O kız mahvetti seni
Fırat: Doğru konuş, onun bir şey yaptığı yok.
Fırat bilgisayarı kapatıp ayağa kalktı.
Fırat: İnsan istemediği sürece hiçbir şeyi yapmaz, istedim ve yaptım.
Özgür: Tedavi olman gerek
Fırat: Yeniden yatmayacağım..
Özgür: Bak yolun başı daha
Fırat: Sonu, benim için yolun sonu.
Özgür: Nereye peki?
Fırat: Hava alacağım, merak etme kavgana yetişirim.
.
Barıştan..
Barış: Sessizsin?
Leyla: Canım sıkkın biraz.
Barış: Hayrola?
Leyla: Boşver.
Barış: Hastanı falan mı kaybettin.
Leyla: Yok, öyle bir şey değil.
Barış: Peki, sorgulamıyorum.
Leyla: Kuzenim.. Uyuşturucu kullanıyor.
Barış: Yapma be
Leyla: Bırakmıştı, ama ne olduysa yeniden başladı, üstelik bu sefer bambaşka bir şey kullanıyor ve ben ne yapacağım bilmiyorum.
Barış: tedaviyi kabul etmiyor mu?
Leyla: edeceğini sanmıyorum.
.
Ateşten..
Annem söylene söylene yemek yiyordu.
Emine: erkenmiş miş, sanki evlensinler diyoruz
Ateş: anne
Emine: bu kadından bana dünür münür olmaz.
Ateş: anne
Emine: Hayır Gizem olmasa, al başına çal kızını diyeceğim
Ateş: anne
Emine: ama yok, hayır Gizem kesin evlatlık, o kadın doğurmuş olamaz Gizemi
Ateş: anne?
Emine: bir an önce olsun bitsin, hiç beni beklemeyin, ben dayanmam bu kadına
Ateş: anne
Emine: ne anne anne
Ateş: başladın yine
Emine: başlarım.
Büşra: bende evlenicem
Emine: etini koparırım kız senin, otur oturduğun yere
Büşra: banane
Selim: önce ben varım kızım, sıranı bekle
Ateş: beni unuttun herhalde Selim?
Emine: Oğlum!
Ateş: Boşluğuma geldi.
Emine: ne yapacağım ben sizle hey Allahım ya!
Ateş: evercen
Emine: he evercem ben sizi.
"K9 buluşalım mı? Sizin orada ki çocuk parkında bekliyorum"
"Hemen geliyorum"
Ateş: Hadi kaçtım ben
Emine: Selam söyle kızıma
Ateş: Söylerim.
.
Gizemden..
Burak: Melek.. Melek..
Ayağa kalkıp etrafıma baktım, Ateş geliyordu.
Burak: Melek.
Gizem: Sus.. Sus..
Ateş: Kelebek.
Ateşe sarılıp gözlerimi kapattım.
Ateş: Çok mu özledin?
Gizem: Bana sadece sımsıkı sarılır mısın?
Ateş: Hiç bırakmamak üzereyse seve seve
Gizem: Hiç bırakmamak üzere.
Ateş beni öpüp sıkı sıkı sarıldı.
Ateş: Üzgün müsün sen?
Gizem: Sadece sana sarılmak istiyorum..
Ateş: Konuşmak ister misin?
Gizem: Evet.
Yanımızda duran banka oturduk Ateş ellerimi tutup öptü.
Ateş: Anlat bakalım kelebek, neden üzüldün sen?
Gizem: Korkuyorum ben..
Ateş: Özgür mevzusu mu?
Gizem: Hayır, Burak..
Ateş: Burak mı?
Gizem: Ben birkaç gündür kabuslar görüyorum, sesler duyuyorum, aklım gidip geliyor, korkuyorum, iyi değilim..
Ateş: Gizem..
Ateş yanağımdan süzülen yaşı silip, yanağımı okşadı.
Ateş: Anlat, anlat hadi.
Gizem: Önemsemedim, ama artmaya başladı, kimseye söylemek istemedim, bunu bir sorun haline getirmek istemedim ama dayanamıyorum, dayanamıyorum Ateş.. Korkuyorum çok korkuyorum..
Ateş beni kendine çekip sarıldı.
Ateş: Tamam güzelim.. Geçti..
Gizem: Babam bir psikolog ayarladı, onu gideceğim.
Ateş: Sana söz veriyorum, her şey düzelecek. Gizem ne olursa olsun saklama benden.
Gizem: Saklamam, ama sende her korktuğum da bana böyle sarıl.
Ateş: Sarılırım, sen istemsen de sarılırım, sen benim nefesimsin.
Gizem: O kadar iyi geliyorsun ki bana.. Sanki bütün korkularımı kaçıp gidiyor senin yanında.
Ateş: K9 um ya, korkuyorlardır.
Gizem: Olabilir.
Ateşe kedi sokulup gözlerimi kapattım.
Gizem: Ateş..
Ateş: Efendim
Gizem: Beni bırakmazsın değil mi?
Ateş: O ne biçim laf Gizem?
Başımı kaldırıp Ateşe baktım.
Gizem: Düzelmezsem, böyle kafayı yersem.
Buruk bir gülümseme yaptım.
Ateş: İki deli geçinir gideriz.
Başımı tekrar öne eğip gözlerimi kapattım.
Gizem: Korkuyorum.
Ateş: Korkma... Biz daha okuyacağız, evleneceğiz, çocuğumuz olacak..
Gizem: Bütün bunlar olacak mı?
Ateş: Olacak, sen yeter ki iyi ol.
Gizem: Senin yanında iyiyim.
.
Leyladen..
Barışla ayrılıktan sonra eve geldim, Oğuz beni bekliyordu.
Oğuz: Merhaba
Leyla: Çok beklettim mi?
Oğuz: Yeni geldim.
Çalışma odama geçtik.
Oğuz: Tuğçeyi buldum.
Leyla: Güzel, kim?
Oğuz: Tuğçe, Faikin kızı
Leyla: Mafya babası olan Faik?
Oğuz: Evet, Fıratın yattığı dönem Tuğçe de varmış, zaten geri kalan kısım uymuyor.
Leyla: Konuştuğu kişi, Faikin kızı Tuğçe yani..
Oğuz: Maalesef
Leyla: peki o neden yatmış? Uyuşturucu mu?
Oğuz: Hayır psikolojik, oğlanın birine kafayı takmış.
Leyla: O zaman bu hapları ona Tuğçe veriyor..
Oğuz: Büyük olasılıkla
Leyla: peki nerde bu Tuğçe?
Oğuz: Şehir dışında maalesef.
Leyla: Oğuz bizim bir şekilde bu kıza veya ailesine ulaşmamız lazım, yada bir şekilde ne konuştuklarını öğrenmemiz lazım.
Oğuz: sen merak etme, ben araştırma yapmaya başladım bile, bir şekilde Fıratın bilgisayarına sızacağım.
.
Üç gün sonra ~
Gizemden..
Gizem: Ateş..
Ateş: Korkma..
Burak: Elveda Melek.. Ben gerçek Meleğime gidiyorum.
Yılmaz: Yapma!
Dayanamıyorum, dayanamıyorum artık..
Nefes nefese uyanmıştım yine, nefesimi dizginleyip yataktan kalktım.
Boğuluyorum sanki.. Nefes almak için bahçeye çıktım.
Gizem: Yeter.. Yeter artık lütfen.. Lütfen.
Bahçeden dışarı çıkıp kapıyı kapattım, kaldırımda yürümeye başladım.
Gizem: yeter artık..
X: Buraya nasıl gidebilirim?
"Yolun Sonu."
Gizem: Ne?
İrkilip duvara tutundum.
Gizem: Yeter.. Yeter sus, git artık, çık kafamdan çık, çık.. ÇIK!
Burak: Melek
Gizem: Melek..
Barış: Gizem!?
Barış koşarak yanıma geldi.
Barış: İyi misin?
Gizem: gelme.
Barış: Gizem, Barış ben..
Gizem: Biliyorum.. Biliyorum
Barış: Hadi gel, gel eve gidelim.
Gizem: Gelmeyeceğim.. Nefes alamıyorum ben evde gelmeyeceğim..
Barış: Gizem, üşürsün böyle, şu haline bak.
Ayaklarım çıplaktı, üstümde ince bir pijama vardı.
Barış: Hadi, hadi gel, bak Ateş gelecek birazdan.
Gizem: Ateş..
Barış: Evet Ateş..
Gizem: Abi..
Barışa sarılıp ağlamaya başladım.
Barış: Tamam geçti.. Özür dilerim.. Geçti.
.
Ateşten..
Ateş: Gidiyorum ben!
Emine: Ateş!
Ateş: Efendim?
Emine: Gizem nasıl?
Ateş: İyi değil anne, psikolog da işe yaramıyor.
Emine: ilaç milaç
Ateş: Yok henüz başlamadı, gitmiyor zaten, bir iki kere gitti.
Emine: ne olacak böyle?
Ateş: bilmiyorum anne, gerçekten bilmiyorum..
.
Gizemden..
Babam telefon ile konuşuyordu.
Tarık: iyide artık bir ilaç tedavisi olması gerekmiyor mu? Tamam anlıyorum ama, peki.
Telefonu kapatıp yanımıza geldi.
Hatice: ne oldu ne diyorlar?
Tarık: konuşuruz sonra, Gizem iyi misin?
Gizem: evet, rüya gördüm sadece.
.
Özgürden..
Özgür: yeter artık, iyice sanal bebesi oldun.
Fırat: sen benimle uğraşmak yerine sürekli ertelediğin kavganı et
Özgür: Gizem iyi değil Gizem! Bu halde olmaz, ben karşımda güçlü rakip isterim.
Fırat: onun kafa gitmiş söyleyeyim sana.
Özgür: psikolojik sorunları varmış, kızlar öyle diyor.
Fırat: hadi yine iyisin Gizem sayesinde dayaktan yırttın.
Özgür: Fırat!
Fırat: Tamam demedim bir şey.
.
Fırattan..
Tuğçe: Umarım her şey yoluna girer
Fırat: Az kaldı
Tuğçe: Bu günkü görevini unutma
Fırat: Merak etme.
.
Ateşten..
Gizemlerin evine gelmiştim tam zili çalacakken kapı açıldı Tarık baba çıktı evden.
Tarık: Ateş
Ateş: Baba
Tarık: Gel
Ateş: Kötü mü yine?
Tarık: Bilmiyorum oğlum, elimden hiçbir şey gelmiyor, bilmiyorum.
Tarık babanın sırtını sıvazlayıp içeri girdim.
Hatice: hoş geldin oğlum.
Ateş: hoş bulduk anne.
Barış: Gizem uyuyor, bak istersen.
Ateş: Tamam.
Gizemin odasına girip kapıyı kapattım.
Gizem: Ateş..
Gizem yatağında oturuyordu.
Ateş: Geldim.
Yanına oturup sarıldım.
Ateş: Geldim..
Gizem: Özür dilerim.. Özür dilerim ben atlatamıyorum..
Ateş: Atlatacaksın.. Üzülme özür dileme.. Ben yanındayım, her zaman burdayım.
Gizem: gitme olur mu?
Ateş: gitmem.
Gizem biraz sakinleşmiş gibiydi, kendini geri çekip dizime yattı.
Gizem: Deliriyor muyum sence?
Ateş: Pekte akıllı sayılmazsın..
Gizem: Korkuyorum.
Ateş: Korkma, çok değil en fazla bir ay sonra gülerek bahsedeceğiz bu andan.
Gizem: gerçekten bu kadar hızlı geçecek mi?
Ateş: geçecek.
Gizem elimi tutup gözlerini kapattı.
Barış: Ateş, gelsen iyi olacak.
Ateş: Tamam.
Gizemin başının altına yastık koyup odadan çıktım.
Barış: Nermin hanım Gizemin psikoloğu
Nermin hanımla el sıkışıp oturduk, hepimiz merakla gözlerle bakıyorduk ona.
Nermin: Tarık bey arayınca gelmek istedim, normalde hasta ile aramızda olanlar aramızda kalır, bunu sizinle paylaşmam lazım, etik değil fakat bu durum benimde çok nadir rastladığım bir durum. Henüz daha tedavinin çok başı dolayısıyla bir ilaç tedavisi uygulamam mümkün değil, kaldı ki asıl sorun Gizem hanımın kafasında, korktuğu şeyler geçmişte yaşamış olduğu şeyler.
Tarık: Nasıl yani?
Nermin: Durumu size şöyle anlatayım.
Gizem: Korkuyorum.. Burak artık her gün yanımda, sesi nefesi yüzü.. Unutamıyorum çıkmıyor aklımdan, her defasında bana Melek diyor.. Çağırıyor.. Ateşle o kavga ettikleri anı hatırlıyorum.. Ateşin yaralandığını.. Burakın kendini öldürmesi.. Ben deliriyor muyum sizce? Bütün bunları bir anda hatırlamam normal mi? Beynimin içinde dönüp duran bu sesler.. Nermin hanım bana ne oluyor?
Nermin: sonrasında bana anlattığı Özgür meselesi, bakın durumları Gizemden dinlediğim kadarıyla tek sorun Özgür.
Ateş: Nasıl?
Nermin: Özgür galiba Gizeme Burakı hatırlatıyor.. Sizin onunla olan kavganız, Özgürün Gizeme platonik aşkı bütün bunlar Gizemin bilinç altına işlemiş olmalı, yeniden aynı şeyleri yaşamaktan korkuyor.
Ateş: Gizemin bu hale gelme sebebi Özgür mü yani?
Nermin: Kesin olarak o diyemem, fakat ondan dinlediklerim durumun böyle olduğunu gösteriyor. Gizem için en doğrusu Özgür ile yüzleşmek onun Burak gibi olmadığını görmek, bu tedavi için çok önemli bir adım olabilir, içindeki korku giderse bütün bu yaşadığı şeyleri daha kolay atlatır.
Ateş: Özgür.. Özgür!
.
Özgürden..
Leyla gelmişti, güya mutfakta kahvaltı hazırlıyorduk.
Özgür: ne oldu buldun mu bir şeyler
Leyla: sen beni bırak, konuştun mu Fıratla?
Özgür: Hayır.
Ateş: ÖZGÜR! ÖZGÜR ÇIK DIŞARI!
Leyla: Noluyor?
Özgür: bilmiyorum.
.
Leyladan..
Özgür dışarı fırladı hemen, bende peşinden gittim.
Özgür: Hayırdır Ateş? Ev mi basıyorsun artık?
Ateş.. Onun burda ne işi var?
Ateş kafa sallayıp yumruk attı Özgüre, Özgür yere düştü.
Leyla: Özgür!
Özgürün yanına koşup onu yerden kaldırdım.
Leyla: Ateş ne yapıyorsun?
Barış: Az bile ona!
Leyla: Barış?
Ateş: Sen aradan çekilsen iyi olacak.
Özgür önüme geçip gülümsedi.
Özgür: Ne o? Dayak arsızı mı oldun?
Ateş: Birazdan birimiz olacak sen merak etme.
Özgür: Ne istiyorsun Ateş! Bu şekilde buraya gelip durduk yere benimle kavga edemezsin!
Ateş: durduk yere değil zaten, hatırlatırım yarım kalmıştı.
Özgür: delirmişsin sen.
Ateş bir anda Özgürün yakasına yapıştı.
Ateş: Evet! Evet delirdim! Delirttin beni! Bana bak Özgür! Sana dedim ecelin olurum dedim! Gizemden uzak dur dedim!
Fırat koşarak dışarı çıktı.
Fırat: Özgür? Hey! Noluyor?
Özgür eliyle dur işareti yaptı.
Özgür: Kafayı mı yedin sen? Ben kaç gündür Gizemi görmüyorum bile.
Ateş: Görmeyeceksin lan zaten! Duymayacaksın! Bakmayacaksın!
Özgür: sinirlerin bozulmuş senin!
Ateş: uzak duracaksın! Anladın mı lan beni!
Barış: Ateş tamam gel.
Ateş: Bırak!
Hande: Özgür!
Hande koşarak geldi, Ateşin elini Özgürün yakasından çekti.
Hande: kendinize gelin!
Ateş: karışma sen!
Hande: delirdin mi sen?
Ateş: delirdim!
Leyla: birileri artık bana neler olduğunu anlatabilir mi?
Barış: senin bu heriflerle ne işin var ya?
Leyla: Fırat benim kuzenim!
Ateş: Harika. Al işte!
Fırat: Bütün mahalle ayaklanacak şimdi, içeri girelim.
Ateş: Ben bu adamın nefes aldığı ortama bile girmem artık!
Özgür: Girersen hatrım kalır!
Hande: Yeter! İçeri! Hepiniz!
İçeri geçtikten sonra uzun bir süre kimse konuşmadı, herkes birbirinden gözlerini kaçırıyordu.
Hande: Sen manyak mısın be adam! Durduk yere Özgürü dövmeye geliyorsun!
Ateş: Durduk yere?
Hande ayağa kalkıp hesap sorar gibi dikildi Ateşin başına, Ateşte ayağa kalktı.
Ateş: Senin bu çok koruduğun adam yüzünden Gizem ne halde sen biliyor musun!?
Barış: Ateş..
Ateş: Ya bırak! Öğrensin!
Hande: Nesi var ya Gizemin?
Özgür: Ben hiçbir şey yapmadım beni deli etme!
Ateş: Olsana bi deli! Hadi hadi ol!
Hande: Hey! Tamam!
Fırat: Sakince neler olduğun anlatır mısınız bize?
Hande ve Ateş yerlerine oturdu.
Barış: Gizem iyi değil..
Hande: Abi nesi var?
Ateş: Bu herif yüzünden!
Özgür: BEN BİR ŞEY YAPMADIM DİYORUM SANA!
Ateş: BAĞIRMA LAN BANA!
Leyla: Yeter! Kesin, sakin sakin anlatın.
Fırat: Ateş seni dinliyoruz.
Ateş: Bir Burak meselesi vardı geçmişimizde, tehlikeli biriydi, Gizemi ölen sevgilisi sanıyordu.
Ateş olan biteni anlatıp Gizemin psikoloğunun dediklerinden bahsetti.
Leyla: İnanmıyorum.. Kızın yaşadıklarına bak..
Hande: Ne yani şimdi Gizem, Özgürün Burak gibi olmasından mı korkuyor?
Barış: Özgür ona Burakı hatırlatıyor.
Fırat: Peki emin misiniz? Yani bu durumun Özgür ile ilgisi olduğuna?
Ateş: Hayatımıza girene kadar her şey yolundaydı, senin için geçerli bir yanıt oldu mu!?
Özgür: Saçmalık bu! Ben Gizemi hiçbir zaman korkutmadım!
Ateş: Korkutmadın mı? Ulan benimle kavga eden kimdi!? Git demem rağmen kalan kimdi! Yanıma Gizem varken bana Gizemden bahseden kimdi!?
Özgür: Bilmiyordum.. Bu kadar hassas olabileceğini bilmiyordum, hem nerden bileyim ne yaşadı!?
Ateş: Ulan senin yüzünden!
Barış: Ateş!
Ateş, Özgürün üstüne yürürken Barış tutu onu.
Barış: Yapma, yapma..
Hande: Yeter ya! Yeter.
Hande ayağa kalkıp Ateşin yanına gitti.
Hande: Tek suçlu Özgür mü?
Ateş: Ne?
Hande: Senin hiç suçun yok mu Ateş?
Ateş: Ne diyorsun ya sen?
Hande: Kavga diyorsun ya hani, onu diyorum! O kavgayı Özgür tek başına mı yaptı? Gizem yeter diye bağırırken o son yumruğu Özgür mü attı? Yapma etme derken dinlemeyen Özgür müydü? SEN ATEŞ! Gizemin neler yaşadığını biliyordun! Ne kadar hassas olduğunu biliyordun! Özgürü suçladığın her şeyi biliyordun ama yaptın! BİLE BİLE YAPTIN! Evet Özgür ona Burakı hatırlattı ama bilmeden, Özgür kim Ateş? Özgür Gizemi ne kadar tanıyor? Senin kadar tanıyor mu? Senin kadar seviyor mu? Ne bilebilir onun hakkında? Korkularını bilebilir mi? Mutluluğunu? Başkalarını suçlamayı kes artık! Yüzleşmesi mi gerekiyor? Yüzleşsin! Hemen şimdi gidelim yüzleşsin! Özgür gitsin mi istiyorsun? Gitsin! Ama bunların hiçbiri gerçek suçluyu değiştirmeyecek! Senin bunu anlaman lazımdı, hissetmen lazımdı. Gizem günlerdir bizden uzak, birtek sen biliyorsun olanı biteni ve onun yanında olmak yerine buraya geldin güya hesap sormaya, ne oldu bitti mi? Gizem iyileşti mi? Geçti mi? Söyle? Söylesene Ateş!
Leyla: Hande..
Ayağa kalkıp Handeyi oturttum, ağlıyordu.
Hande: Araftayım ben.. Bıktım bu durumdan.
Leyla: Tamam canım tamam.
Ateş beyninden vurulmuşa döndü, hiçbir şey söylemeden çıktı evden.
Barış: Ateş!
Barış da gitti peşinden, Handeyi bırakıp Barışın peşinden gittim.
Leyla: Barış!
Barış durdu, yanına koştum.
Leyla: Gizem, cüzdanında ki kız, Gizem miydi?
Barış: Gizem benim kardeşim Leyla
Leyla: Peki Tarih?
Barış: Gizemin hayatıma girdiği günün tarihi.
Leyla: Bak ben özür dilerim, Özgür adına özür dilerim, ama Özgür kötü bir çocuk değil, çapkın biraz ama-
Barış: Umrumda değil Leyla, Özgürün karakteri umrumda değil.
Leyla: Barış
Barış: Sırası değil, hemde hiç!
Fırat çıktı evden aceleci bir hali vardı.
Leyla: Nereye?
Fırat: İşim var!
.
Barıştan..
Ateş o kadar sinirli gitti ki yetişmem zor oldu. Bir kaldırıma oturmuş bir şeyler mırıldanıyordu elini yumruk yapmış yere vuruyordu.
Barış: Ateş!
Ateş: Salak! Salak! Salak..
Ateşin yanına oturup bileğinden tutum.
Barış: Dur! Kendine zarar vereceksin dur!
Ateş: Hande haklı abi! Haklı! Ben salağım ben!
Düşünmem lazımdı! Benim düşünmem lazımdı!
Barış: Bilemezdin! Bilemezdin! Kimse bilemezdi!
Ateş: Ama ben bilmeliydim! Düşünmem lazımdı!
Barış: Ateş! Bak sinir etme beni! Gizeme bir şey olmuş gibi konuşma! İyi o! Şimdi kalk ve kardeşimin yanına git hadi! Hadi!
Ateş ayağa kalkıp kendini toparladı.
Barış: Burda böyle kendini yemen hiçbir işinize yaramaz hadi!
.
Gizemden..
Yeni uyanmıştım, rüya mıydı yoksa gerçek mi? Ateş buradaydı..
"Gizem kapının önündeyim, konuşmamız lazım"
Fırat? Kesin Özgür ve Ateş kavga etti.. Hayır..
Apar topar çıktım evden, Fırat araba ile gelmiş.
Fırat: Atla.
Kafa sallayıp bindim arabaya.
Gizem: Ne oldu?
Fırat: Yediler birbirlerini
Gizem: Nerdeler şimdi?
Fırat: İkiside dağıldı, ben seni başka bir yere götürüyorum
Gizem: Nereye?
Burak: az kaldı, gittiğimiz yerde konuşmak istiyorum seninle.
Fırat: Korkma, sana iyi gelecek
Burak: kaçırıyorum seni.
Yine aynı baş ağrısı..
Fırat: iyi misin?
Gizem: evet.
Fırat: su var torpidoda iç istersen.
Kafa sallayıp suyu aldım.
Fırat: daha iyi misin?
Gizem: nereye gidiyoruz?
Fırat: doktorunun önerdiği şeye yapmaya.
Gizem: anlamadım?
.
Fırattan..
Gizeme cevap vermeden telefonuma mesaj geldi.
Tuğçe: her şey yolunda mı?
Fırat: evet, ama bir sorun var
Tuğçe: nedir?
Fırat: Gizem nerdeyse iki gündür çok kötü, ilacın dozunu iki katına çıkarmak sence doğru mu?
Tuğçe: merak etme, bana güven.
Gizem: Fırat nereye gidiyoruz?
Fırat: Söyledim ya doktorun önerisini yapmaya.
Gizem: Durdur arabayı, Fırat durdur arabayı!
Fırat: Gizem sakin ol..
Gizem yeniden başını tuttu, gözlerini kapatıp açtı.
Gizem: Nereye gidiyorum ben?
Fırat: İyi olacaksın.
Gizem: Sen?
Fırat: bende iyi olacağım.
Gizem elini başına götürüp gözlerini kapattı.
Gizem: Ateş..
Gizem bana baktı.
Gizem: Fırat durdur arabayı.
Fırat: Gizem sakin ol.
Gizem: Dur!
Fırat: Gizem! Sakin ol dedim sana!
Gizem: Fırat! Fırat lütfen dur..
.
Ateşten..
Hatice anne bahçede oturuyordu.
Barış: Annem.
Hatice: Hoş geldiniz, bir şey yapmadınız demi çocuğa?
Barış: Yok annem yok
Ateş: Gizem
Hatice: İçerideydi en son.
Ateş: Ben bakayım bi
Hatice: Dur sen dur, ben bakarım.
Hatice abla içeri girdi, beş dakika sonra geri geldi.
Ateş: Uyuyor mu?
Hatice: Yok.
Ateş: Nasıl? Ne yapıyor?
Hatice: Yok, Gizem yok..
Ateş: Nasıl?
Hatice: Yok evde her yere baktım yok.
.
Gizemden..
Gizem: nereye geldik?
Etrafıma baktım.
Gizem: Burası.. Hayır.. Hayır götür beni.. Geri götür beni! Geri götür beni!
Burak: hadi gel.
Burak: Gizem korkma sana bir şey yapacak değilim
Burası Burakın beni getirdiği yer.. O kulübe..
Gizem: Geri götür beni.. Geri götür beni!
Fırat gülüp arabadan indi, kapımı açtı.
Fırat: İn
Gizem: Hayır.. Götür beni, geri götür beni..
Fırat: Gizem in dedim sana!
Fırat kolumdan tutup beni arabadan indirdi kapıyı kapattı.
Gizem: Bırak yalvarırım bırak.. Ne istiyorsun benden.. Ne istiyorsun Fırat..
Fırat: Yüzleş! Ait olduğun yerle yüzleş!
Gizem: Ait olduğum yer falan değil burası.
Burak: seninle bu odada konuşmak istiyorum. Aylardır hazırlık yaptım bu oda için. Beni hatırlaman için.
Gizem: Hayır.. Hayır sus.. Sus! Sus!
Fırat: Burak burda
Gizem: Öldü.. Öldü hayır öldü..
Burak: Ait olduğun yere hoşgeldin Melek..
Fırat: Burak o uçurumda seni bekliyor
Kafamı sağa sola sallayıp uçuruma doğru yürümeye başladım.
Gizem: Burak..
Burak: beni hatırlayacaksın bir gün.. Ve biz kavuşacağız.
Gizem: Yapma! Yapma..
Gizem: Yapma!
Burak: Melek! Melek kurtar beni!
Bir adım sadece bir adım kalmıştı..
Gizem: Burak..
Tek bir adım...

Ateşin Kelebeği. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin