39. Bölüm

592 36 20
                                    

Ateşten..
Gizemin bu son kararı iki aileyi önce birbirine kattı sonrada orta yolu bulup anlaştılar.
Gizem tedbir amaçlı bir iki gün daha yatmıştı hastanede, çıktıktan sonra da bir süre evde dinlendi, dinlenirken Seher teyze onu baya sıkmıştı sürekli Gizemi vazgeçirmeye çalışıyordu Gizem de çareyi babasına gitmekte buldu.
Bu gün tam iki hafta geçti, Gizem artık tamamen iyileşmişti, her şey yolunda gidiyordu,  küçük bir aradan sonra Gizem tekrar okula döndü, ilk gün olduğu için riske atmak istemedim Gizemi evden ben aldım okula beraber gittik.
Ateş: Kahvaltı yaptın mı sen?
Gizem: Yaptım K9
Gizem yeniden bana ışıl ışıl parlayan gözleri ile bakıyordu ve ben bu bakışı hiçbir şeye değişmem.
.
Gizemden..
Benim dersim erken bittiği için kantine inip bizimkileri beklemeye başladım, Fırat olayından sonra dışarıdan bir şey yiyip içemiyordum.
Özgür: Gizem?
Gizem: Özgür? Gelsene.
Özgür kahvesini masaya koyup karışma oturdu.
Özgür: Nasılsın?
Gizem: İyiyim toparladım, sen nasılsın?
Özgür: İyiyim, Fırat adına senden-
Gizem: Özgür lütfen, ben bunları konuşmak istemiyorum.
Özgür: Peki, iyi misin gerçekten?
Gizem: Evet, bu arada hafızam ne kadar gelip gitse de senin geldiğini hatırlıyorum.
Özgür: Fırat olayından sonra gelemedim, cesaretim olmadı
Gizem: Kendini suçlama, ben eminim sen Fırat için elinden geleni yapmışsındır.
Özgür: Ateşle nasılsınız?
Gizem: İyiyiz her şey yolunda.
Özgür: Sevindim.
Gizem: Ateş dersten çıkmak üzeredir, ben kaçsam sana ayıp olur mu?
Özgür: Yo olmaz, sorun değil.
Gizem: Her şey için teşekkür ederim, en önemlisi de bana doğruyu söylediğin için.
.
Özgürden..
Özgür: Söylemesem de hissederdin.
Gizem: Yinede doğruyu söylemen benim için çok anlamlıydı.
Gizem gülümseyip giderken benim payıma arkasından bakmak düştü.
Özgür: Fark etmeden... Sevmişim seni.
Gizemi gerçekten sevdiğimin farkında bile değildim, ben bu işe hırsım yüzünden girdim şimdide çıkamıyorum.. Çok şey yaşamadık hatta hiçbir şey yaşamadık ama yaşayamadıklarım yaşadıklarımdan daha ağır geliyor, keşke diyorum, keşke zamanı geri alabilsem.
.
Gizemden..
Sınıfa geldiğimde herkes çıkmıştı, sadece Ateş ve bir kız vardı, Ateş kıza dersle ilgili bir şeyler anlatıyordu ama kız kitaba bakmak yerine Ateşi izliyordu.
Gizem: Ateş.
Gülümseyip yanlarına gittim.
Gizem: Kolay gelsin.
Ateş: Sağol Kelebek.
Gizem: Gizem ben!
Kıza elimi uzattım kız elimi sıkıp gülümsedi.
Lale: Lale bende memnun oldum.
Gizem: İşiniz çok mu?
Lale: Aslında ben bu konuyu bir türlü anlamıyorum, başka dersin yoksa kafeye falan mı gitsek? Veya bana gideriz hem daha rahat çalışırız.
Gizem: Kafe? Ev? Maşallah..
Ateş: ıı şey
Gizem: Evet Ateş, ev ortamı daha rahat böyle ferah ferah! Çok güzel olur demi!?
Lale: Bak arkadaşın da beğendi fikri hem dersten sonra takılırız belki, dışarı çıkarız.
Gizem: Dışarı? Çok güzel! Çok güzel olur!
Ateş: Gizem.
Gizem: Ne Gizem ne?
Lale: Arkadaşın kıskanç galiba.
Gizem: Evet! Ben çook kıskanç bir "arkadaşıyım" kendisinin
Ateş: Gizem saçmalama ya.
Lale: sevgilisine söylemezsin o zaman bu minik kaçamağı demi?
Gizem: aa tabi, tabi söylemem, aramızda, Sevgilisinin! Ruhu! Bile! Duymaz!
Ateş: Gizem!
Gizem: Aa Ateş! Lütfen, söylemem ben, sen hiiiç merak etme.
Lale: e o zaman gidelim mi?
Gizem: Canım sen hayırdır? Sevgilisi olan adama mı asılıyorsun?
Lale: Valla hayali bir sevgili var ortada, Ateş bence onu rahat bırakalım diye uydurdu bunu.
Gizem: Çok mantıklı! Gerçekten çok mantıklı da  hala anlamaman alkışlanacak haraket sen bu zeka ile buralara nasıl geldin?
Ateş: Gizem!
Gizem: Ne? Aa sende Gizem Gizem hayır adımı ezberledin
Ateş: Sizi ben tanıştırayım en iyisi
Gizem: Tanıştır tanıştır.
Lale: Ateş tanıştık ya, daha neyi bilmem gerekiyor?
Ateş: Gizem benim sevgilim Lale.
Lale: Ne?
Gizem: Ya, tüh! Suya düştü hayaller.
Ateş: Gizem lütfen.
Gizem: Yalnız eksik tanıttın düzelt lütfen.
Ateş: aynı zamanda sözlüm, yakında evleneceğiz.
Gizem: Yakında, çok yakında ama merak etme düğüne falan gelirsin, davetiye gönderirim hatta sana ayrıca gönderirim.
Lale: Yeter bu kadar saçmalık, iki saattir dalga geçiyorsunuz benimle
Gizem: e bunu iki saat sonra fark etmende güzel.
Lale sinirli bir şekilde sınıftan çıktı bende Ateşin yanına oturdum.
Ateş: Napıyon acaba?
Gizem: Hiç sen?
Ateş: Gizem!
Gizem: Ateş bilmiyorum farkında mısın ama şuan acayip sakinim ama her an sinir kat sayım çıkabilir, şansını zorlama.
Ateş: Gidelim mi?
Gizem: Kim o kız! Lale ne ya ayrıca!? Takılma teklifleri, ders çalışma ayağına.. Tövbe tövbe ya hayır kaç gündür yazıyor bu kız sana? Benim neden haberim yok bu kızdan? Neden saklanıyor benden?
Ateş: durduk yere sinir olma diye
Gizem: durduk yere?
Ateş: ya kız geçici gibi bir şey zaten boşver
Gizem: vericem vericem hemde öyle bir boş vericem ki
Ateş: Gizem
Gizem: bana bak k9 görünümlü öküz! O yüzük o parmaktan bir çıksın bak napıyorum ben sana!
Ateş: tehdit mi ediyorsun sen beni?
Gizem: evet.
Ateş: Ya Gizem..
Ateş güldü elini omzuma atıp bana sarıldı.
Ateş: Kıskanç kelebek..
Gizem: Kıskanmadım
Ateş: Tamam kıskanmayan kelebek.
Gizem: biraz kıskanmış olabilirim
Ateş: biraz?
Gizem: Ya! Ne zamandır yokum neler oluyor neler bitiyor bilmiyorum, kıskanırım tabi!
Ateş: ya güzelim sen boşver dış etkenleri, biz yarın nikah günü alıyoruz farkında mısın?
Gizem: Evet.. Bir aksilik çıkacak diye ödüm kopuyor
Ateş: Bir kıyamet kaldı oda kopmaz herhalde ya
Gizem: Ateş!
.
Ateşten..
Gizem babasında kaldığı için eve kadar yürümeyi tercih etmiştik.
Gizem: Ateş bey siz burdan sonra eve mi gidersiniz yoksa Lale hanımefendiye mi?
Ateş: Laleye ayıp olmasın çağırdı o kadar, oraya giderim herhalde
Gizem: Ateş!
Ateş: Sen başlattın.
Gizem: birkez daha Lale dersen kafanı patlatırım senin.
Ateş: Patlat, kafasız bir sevgilin olur işte
Gizem: Allah Allah.
Evin önüne gelince durduk, Gizem hemen eve girmek istemiyordu.
Gizem: Gitmesen?
Ateş: Yarına kadar bensiz kalacaksın.
Gizem: Sonra?
Ateş: Sonra nikah günü alacağız
Gizem: Sonra?
Ateş: Sonra istesen de gitmeyeceğim.
Gizem: çok güzelde, Ateş biz ev işini ne yapacağız? Her şey alelacele oldu böyle.
Ateş: Hallederiz, yarın gün aldıktan sonra evlere bakarız, gerçi bizimkiler bu ev işine pek razı değil
Gizem: bizimkilerle de yaşayamayız olmaz, bu bizim hayatımız, gerekirse dibe çökeriz ama beraber oluruz
Gizemi yanağından öpüp gülümsedim.
Ateş: üşüme hadi hızlı kelebek, eve uç
Gizem: geçiştirdiğini fark ettim, yarın görüşeceğiz
Ateş: Görüşelim Gizem hanım.
.
Eve geldiğimde burnuma garip bir koku geldi, Gizemin kokusu..
Ateş: Anne!
Emine: Gel oğlum!
Ayakkabılarımı çıkarıp içeri geçtim.
Ateş: Gizem mi geldi?
Emine: Yok oğlum ne Gizemi?
Ateş: Allah Allah
Odama girip kapıyı kapattım, bütün oda parfüm kokuyordu, Büşra Gizemin parfümünü sıkmış.
Ateş: Ah Büşram ne yapıyorsun sen?
Büşranın yanına gidip parfümü aldım zaten yarım olan şişe bitmiş.
Büşra: Güzel koktum mu?
Ateş: Sen zaten hep güzel kokuyorsun da abicim sen niye benim eşyalarımı kurcalıyorsun? Ne konuştuk biz sizinle?
Büşra: Selim benimle oynamıyor sıkıldım.
Ateş: of güzelim..
Büşra: sen kız parfümü niye kullanıyorsun?
Ateş: Gizemin o
Büşra: Neden burda o zaman?
Ateş: izin isteyip aldım
Büşra: neden?
Ateş: Neden? Çok güzel bir soru.. Sen şimdi gel bakalım buraya.
Büşra kucağıma alıp odadan çıkardım.
Ateş: biz seninle parka gidelim, o can sıkıntın geçsin
Büşra: yaşasın!
Emine: Selimi de çağır gelirken
Ateş: Tamam anne
Emine: Parfüm kokusu senden mi geliyor?
Ateş: Yok, kızın sıkmış
Emine: kız parfümünün ne işi var oğlum sende?
Ateş: annem var işte, hadi çıktım ben.
Büşra Gizemin parfümünü sıktığı için sanki yanımda Gizem varmış gibi hissediyordum, kokuyu içime çekmeye doyamadım.
Ateş: Yaktın beni Büşra..
İşin yoksa parfümünün yenisini iste, gerçi bunu o vermedi ben çaldım neyse zaten evleneceğiz.
Tabi kıyamet kopmazsa..
.
Gizemden..
Hatice anneye yardım edip bahçeye çıktım, Barış dışardaki koltukta oturuyordu, üzgün görünüyordu.
Gizem: Abi?
Yanına gidip oturdum.
Gizem: Canın mı sıkkın senin?
Barış: Yoo
Gizem: Guguk kuşu gibi oturuyorsun
Barış: Düşünüyorum
Gizem: Leylayı mı?
Barış: Hem evet hem hayır
Gizem: Galiba konuşman lazım, dinliyorum.
Barış: Ben aşık olmam, olmadım da ama bu hissettiğim şey gerçekten çok kötü.. Kendimi suçlu hissediyorum hatta kendimi iğrenç hissediyorum resmen kızı kullandım.
Gizem: aranızda bir şey geçti mi?
Barış: Öpüştük.
Gizem: Başka?
Barış: Başka yok, ben öyle biri miyim Gizem?
Gizem: Yok ben.. Tamam, peki nerde Leyla? Bir haber var mı?
Barış: Yok ulaşamıyorum.. Evinde, işinde gittiği kurumlarda hiçbir yerde yok.
Gizem: Çok kırılmış ama olan olmuş böyle pes edemezsin, Özgürden yardım iste o mutlaka biliyordur.
Barış: Onada ikide bir borçlu kalıyorum.
Gizem: Böyle işlerin borcu olmaz, hadi.
.
Ateşten..
Akşam yemeğinden sonra odama çekilip Gizemi aradım.
Ateş: Nasılsınız Gizem hanım?
Gizem: İyiyim Ateş bey siz?
Ateş: Çok şükür efendim, çoluk çocuk nasıl?
Gizem: İyiler, selamları var, sizin?
Ateş: Eksik olmayın efendim, benim sizden ufak bir isteğim olacaktı.
Gizem: İstek ne demek emir benim için buyrun.
Ateş: Ya Gizem senin parfüm bitti yenisini versene bana.
Gizem: Parfüm mü bitti? Sıkıyor musun sen onu?
Ateş: Çok mecbur kalmadıkça sıkmıyorum ama Büşra sağ olsun bu gün bitirmiş.
Gizem: Kıyamam ya, odanı mı kurcalamış?
Ateş: Sorma ya, eve bir geldim her taraf sen kokuyor, diyorum daha şimdi bıraktım eve gelmiş olamaz, odama girdim sanırsın cennete girdim böyle bir koku olamaz
Gizem: Ya..
Ateş: Tabi sonra hayaller bitti, Büşrayı gördüm ve bana öylece bakan boş parfüm şişesini.
Gizem: Üzülme çok az kaldı.
Ateş: Şuan bile bütün oda sen kokuyor biliyor musun? Böyle gözlerimi kapatıyorum sen varsın, hissediyorum..
Gizem: Aynı evde yaşadığımızı düşün..
Ateş: Hayal bile edemiyorum.. Sarhoş olabilirim, ben birkaç parça Gizemle mest oluyorum birde sabah akşam Gizem.. Aşırı dozdan ölmeyelim sonra?
Gizem: İstiyorsan iptal edelim bu evlilik işini?
Ateş: Aman! Aman ha sakın, yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik.
Gizem: Ateş konuyu değiştirmek istemiyorum ama yarın benden önce Barış ile konuşman lazım, kötü.
Ateş: Düzelmedi mi daha?
Gizem: Leyladan haber almadıkça daha kötü oluyor, Özgür ile konuşacak yarın.
Ateş: Tamam sonrada ben konuşurum onunla, merak etme
Gizem: Onu hiç böyle mutsuz görmemiştim.
Ateş: Düzelir, biz varız yanında.
Odanın kapısı açıldı Selim gelmişti.
Selim: kimle konuşuyorsun?
Ateş: sanane len
Selim: Gizem mi?
Gizem: Selim mi o?
Ateş: He Selim, len sen hani bırakmıştın Gizemi
Selim: Gizem bırakılır mı abi ya?
Ateş: Allah Allah laflara bak! Yürü git odana!
Selim: Banane!
Ateş: Çocuk çocuk hareketler yapma bana
Selim: çocuğum ben.
Ateş: ufalda cebime gir
Gizem: Ateş, nasıl konuşuyorsun çocukla?
Ateş: Konuşurum efendim, yengesisin sen onun
Selime dönüp bir taklit yaptım.
Ateş: Oğlum o senin yengen yengen!
Gizem telefonun diğer ucunda kahkaha atarken Selim hiçbir şey anlamıyordu.
Gizem: Ateş, inanmıyorum sana... Bu takliti yarın da istiyorum
Ateş: Hayatta olmaz.
Selim: Ödevim var benim
Ateş: bi konuşturmadın ha, akşama kadar niye yapılmadı o ödev?
Selim: canım istemedi.
Ateş: pişkinliğe bak, git odana geliyorum ben
Selim: Tamam, GÖRÜŞÜRÜZ GİZEM!
Gizem: Görüş Selim!
Ateş: Bak hala Gizem diyor!
Gizem: tamam sevgilim sakin, ben kapatıyorum size kolay gelsin
Ateş: eyvallah.
.
Gizemden..
Selim.. Yiyeceğim bu çocuğu.
Tarık: Gizem anan geldi!
Gizem: Geliyorum!
Odamdan çıkıp salona geçtim.
Tarık: Annen seninle bir şeyler konuşacakmış
Babamlar bizi yalnız bırakmak için gitti.
Ne zaman ciddi bi konuşma yapsak bu işin sonu hep üzüntü ile bitti, umarım buda böyle bitmez.
Seher: Yarın gün alıyorsunuz demek
Gizem: Evet.
Seher: Sözümü kesmeden dinle bakalım beni
Gizem: Tamam..
Seher: Benim uzun zamandır bir tayin işi vardı Gizem ve sonuçlandı ben yarın İzmire gidiyorum kızım, artık orda yaşayacağım, sana benimle gel demiyorum gelmeyeceğini biliyorum ben buraya çok başka bir şey için geldim.
Annem çantasından evin anahtarını çıkarıp elime tutuşturdu.
Seher: Ev boş kalmasın, Ateşle beraber bizim evde yaşayın, en azından üniversite bitene kadar, bir işe girene kadar, hem rahat edersiniz çok masrafınız olmaz, geleceğiniz için para biriktirirsiniz sonra da çıkarsınız evden
Gizem: Anne..
Seher: Ben nikaha geleceğim merak etme, seni hiç yalnız bırakmam, araman yeterli kızım.
Gizem: Gitmesen?
Seher: her şey hazır kızım, dönüşü yok, hem uzağa gitmiyorum, gelirsin bende gelirim.
.
Leyladan..
Aşk acısı mı bu? Bilmiyorum.. Düşünüyorum sadece düşünüyorum.. Yalnız büyüdüm ben, beni gözünden sakınan biri olmadı, başımı okşayan biri olmadı, güvendiğim hiç kimse olmadı bir erkek arkadaşım bile olmadı, çevremdeki herkes ailem olmadığı için bana acıyarak bakıyordu "sevgisiz kalmış şu kızı bi seveyim" der gibi yada çoğu kişi param için yaklaşıyordu bana ama Barış bunların hiçbiri için yaklaşmadı bana yada ben öyle sandım bilmiyorum, o bana acıyarak bakmıyordu zenginim diye sevmiyordu gerçi seviyor muydu bilmiyorum.. Onun için önce hep ailesi bunu hep söyledi ama anlamadım, az şeyler yaşadık ama çok şey paylaştık. Bu şekilde bitsin istemezdim.
O gün.. Benim güvenim yeniden kırıldı yeniden korku sardı her yanımı, kaçmak istedim kaçmadım.. Çünkü her şeye rağmen onu seviyorum yaptığı şey için ona kızamıyorum ama.. Ama yapamıyorum işte, gözlerine bakmaktan korkuyorum yeniden inanmaktan daha çok sevmekten korkuyorum, gitmek istiyorum, alışmadan gitmek.
.
Barıştan..
Seher teyzeyi eve bırakıp Özgürün evine geldim sabahı bekleyemedim, zaten günlerdir bekliyorum.
Özgür kahve yapıp getirdi, neden geldiğimi biliyordu.
Barış: dinliyorum
Özgür: neyi?
Barış: Özgür anladın işte yorma beni
Özgür: Bilmiyorum biliyorum hayır bilmiyorum hayır biliyorum, sana söyleyemem.
Barış: Ağzını burnunu kırar öğrenirim bak yorma beni, hadi lütfen
Özgür: Yemin ettim söyleyemem.
Barış: Ekmek bölelim, yada ne yapılınca oluyor o
Özgür: Olmaz.
Barış: bak bizim Leyla ile konuşmamız lazım, bir şeyleri açıklığa kavuşturmamız lazım.
Özgür: Söylemeyi bende çok istiyorum ama söylemeyeceğim diye yemin ettim.
Barış: Söylemeyeceğim diye yemin ettin..
Özgür: evet
Barış: yaz lan o zaman.
Özgür: ne?
Barış: yaz yeri yaz, yazmayacağım diye yemin etmemişsin.
Özgür: bu nasıl bir zeka kral, saçmalama.
Barış: Kardeşim bak baş başayız, delirtme beni
Özgür: Yazacağım tamam, ama günahı senin
Barış: Tamam kabul.
.
Gizemden..
Sabah uyanır uyanmaz Barışın odasına gittim.
Gizem: Günaydın!
Barış kafasını yastığa gömdü.
Barış: Sus Gizem.
Gizem: Kalk! Konuşacağız!
Barış: Sonra.
Gizem: Ben okula gidicem sonra, o yüzden şimdi konuşuyoruz!
Barış: uyumak için rahat bırak beni.
Gizem: Ya kalk!
Barış: Kalkmam.
Gizem: Anne! ANNE OĞLUN KALKMIYOR!
Barış: Gizem..
Hatice: KAHVALTI HAZIR HADİ!
Tarık: GELMİYİM ORAYA!
Gizem: Hadi üvey abi hadi!
Barış: Gizem seni var ya.. Evlen git ya!
Gizem: Gitmiyorum! Allah Allah.
Barış: Of
Barış söylene söylene kalktı.
Gizem: Şükür.
Barış: Kalktım git hadi.
Gizem: Anlat önce
Barış: Anlatacak bir şey yok, yerini öğrendim bu gün gideceğim yanına.
Gizem: e bu süper!
Barış: bakalım artık süper mi felaket mi..
Gizem: Karamsar şey, yürü kahvaltı yapalım, zihnin açılır.
.
Ateşten..
Kahvaltıdan sonra Gizemlere geldim.
Gizem: Ateş!
Gizem kapıyı kapatıp koşarak yanıma geldi.
Gizem: Günaydın K9
Ateş: Günaydın Kelebek
Gizem: Sana anlatmam gereken şeyler var
Ateş: Kötü bir şeyse beklesin, önce gün alalım
Gizem: Valla iyi mi kötü mü bilmiyorum..
Ateş: Nasıl yani?
Gizem: Evlendikten sonra annemin evinde yaşayacağız, tabi senden istersen..
Ateş: Ne? Hayatta olmaz, hayatta olmaz! Hayır kabul etmiyorum hayatta-
Gizem eliyle ağzımı kapatıp güldü.
Gizem: Sus bi
Kafamı hayır anlamında sağa sola salladım.
Gizem: Annem iş için şehir dışına gidiyor, yani evde sadece biz olacağız.
Gizem elini çekip güldü.
Gizem: Yani geçici evimiz olacak, hem masraf çıkmaz hemde rahat ederiz.
Böyle dinleyince kulağı mantıklı geldi, İstanbul gibi bir yerde kiraya çıkmak bile lüks..
Gizem: Ne dersin?
Ateş: Düşünmem lazım
Gizem: Düşün, düşündün mü?.
Ateş: Düşündüm, kabul.
Gizem: Harika!
.
Özgürden..
Bizim kafede tek başıma otururken kızlar geldi.
Hande: Günaydın
Demet: Naber Özgür?
Özgür: İyidir, hoşgeldiniz.
Demet: Fırat nasıl? Haberin var mı?
Özgür: Var, zorlanıyor baya zorlanıyor..
Hande: O Tuğçe denen kız ah bir geçseydi elime, iki arkadaşımı da ne hale getirdi!
Özgür: Gizem toparlamış ama demi?
Demet: Evet evet iyi, hatta bu gün nikah günü almaya gidecekler.
Özgür: Nikah günü..
Demet: evet, bir heyecanlı ki sorma!
Hande öksürüp konuya girdi.
Hande: Sen hala Gizemden..
Özgür: Bilmiyorum Hande.. Gerçekten bilmiyorum.
Hande: Özgür yapma, ya zaten onu seviyor olman bile saçma ne yaşadınız ki siz?
Özgür: İşte bazen yaşayamamak koyar.
Hande: Bak ben artık sorun çıksın istemiyorum, yapma vazgeç, ya yeniden o çapkın Özgüre dön.
Demet: Hande haklı, yapma Özgür, sen zararlı çıkarsın.
Özgür: Kızlar siz bunun için mi geldiniz buraya?
Hande: Hayır arkadaşımız, arkadaşlarımız üzülmesin aralarında bir sorun çıkmasın diye geldik ama hepsinden önemlisi sen yalnız kalma diye geldik.
Demet: Biz yanındayız her zaman.
Özgür: Fırat gidince kendimi daha bi başka yalnız hissetim.
Hande: Yalnız falan değilsin.
Demet: biz varız.
.
Gizemden..
Sonunda, sonunda! Gün aldık! Aldık! Haftaya bu gün evleniyoruz biz!
Gizem: Biz şimdi ciddi ciddi gün aldık..
Ateş: Aldık valla.
Gizem: Ateş ben çok heyecanlıyım
Ateş: Bende kelebek bende.
Yolun kenarındaki banka oturduk.
Ateş: Düğün istemediğine emin misin?
Gizem: Evet, onun yerine birlikte deli gibi eğleneceğimiz bir yere gideriz, böylece gereksiz akrabalar dedikodu yapamaz.
Ateş: Babanlar ne diyor bu duruma?
Gizem: Annem biraz kızdı ama hallettim, bak biz abimle ayarladık zaten mekanı hatta bu gün görmeye gidebiliriz, biz bize olacağız.. Daha rahat hissederiz.
Ateş: O zaman hanımcılık kazansın diyorum ve kabul ediyorum.
Gizem: Hanımcılık mı? Hadi ordan seninde işine geldi demi?
Ateş: Geldi valla.
.
Barıştan..
Özgürün yazdığı adrese gelmiştim sonunda, ne uzun yolmuş git git bitmedi.
Cesaretimi toplayıp kapıyı çaldım, çok geçmeden Leyla açtı kapıyı.
Leyla: Barış?
Barış: Selam.
Leyla: Ne işin var senin burda? Nasıl buldun burayı?
Barış: Valla çok güzel buldum, güzel yer seçmişsin kendine
Leyla: Barış!
Barış: Konuşalım mı biraz? Kaçma artık.
Leyla: Kaçmıyorum ben.
Barış: O zaman konuşalım.
Leyla: Uzun sürmesin.
.
Ateşten..
Nikahtan sonra gideceğimiz eğlence mekanı da gayet güzeldi, Seher teyzenin evinde yaşama fikri gözümü korkutsa da durumu benimsemeye çalışıyordum.
Ateş: Her şey yolunda giderse biz haftaya bu gün evli mi oluyoruz?
Gizem: Evet kocacım
Ateş: Kocacım?
Gizem: Hı hı..
Ateş: Sevdim ben bunu..
Gizem: Bende, o zaman sen eve gider gitmez annenle bu ev meselesini konuş bana haber ver.
Ateş: Anlaştık ama bir sorun daha var.
Gizem: Ne?
Ateş: Parfüm.
Gizem: K9 bilmiyorum farkında mısın ama biz evleniyoruz, parfüme gerek yok.
Ateş: Yedek dursaydı ya
Gizem: Saçmalama Ateş aynı evde yaşayacağız doya doya al kokla.
Ateş: Allah Allah.
Gizem: ne Allah Allah napcan kokumu ben varım
Ateş: sen yokken lazım zaten
Gizem: ben hep olacağım yalnız
Ateş: öyle mi?
Gizem: hı hı
Ateş: ya ben bu Gizemi sevdim, böyle sanki ikinci bir Gizem gibi geldin.
Gizem: Bu Gizemi sevdim derken? Öncekini sevmiyor muydun?
Ateş: Haydaaa
Gizem: Ne ikinci Gizemi ne sevmesi? İlk halimin nesi vardı? Sen ben değişeyim diye mi sevdin?
Ateş: E yuh Gizem!
Gizem: Sana yuh asıl.
Ateş: kızım niye delirdin bu kadar senden bahsediyoruz sonuçta ve ben her halini seviyorum.
Gizem: çok güzel, çok güzel! Kızım geldi birde!
Ateş: o cümleden gerçekten sadece bunu mu seçtin?
Gizem: Evet.
Ateş: Ya Gizem delirme yine
Gizem: Ha ben deliyim yani
Ateş: Haydaa
Gizem: Anladım ben seni Ateş anladım.
Ateş: Şaka yapıyorsun demi şuan?
Gizem: Hayır! Küstüm sana
Ateş: Şaka?
Gizem: görüşürüz Ateş!
Gizem sinirli sinirli gitti yanımdan.
Ateş: Gizem! Gizem! Saçmalama Gizem!
.

Ateşin Kelebeği. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin