8. Bölüm

1K 62 18
                                    

Gelen babamdı, geçen ay bi borç meselesi yüzünden hapse girmişti, annem onunla görüşmemi istemediği için çıktığından haberim bile yoktu bu yüzden bu kadar şaşırmıştım.
Tarık: kızım niye hortlak görmüş gibi bakıyorsun, annen söylemedi mi geldiğimi?
Gizem: Hayır.
Tarık: hiçbir şey söylemez ki zaten! Başına gelenleri bile Akif beyden öğreniyorum.
Gizem: Baba..
Babama sımsıkı sarıldım.
Tarık: Canım.. Geçti güzel kızım.
Gizem: şey benim hemşireye haber vermem gerek, Ateşin ağrısı var.
Tarık: tamam git sen, bende tanışayım şu Ateş beyle.
Gizem: Baba.
Tarık: kızım korkma insan yemiyorum ben.
.
Ateşten..
Gizem gittikten çok kısa bir süre sonra içeri bir adam girdi.
Tarık: geçmiş olsun delikanlı.
Ateş: Sağol.. Sen kimsin? Bakın yine ifade içinse-
Tarık: Polis? Yok artık! Ama benzetmeni sevdim.
Adam yanımda duran sandalyeye oturup gülümsedi, yavaşca doğrulup ona baktım.
Ateş: Kimsin birader sen?
Tarık: Tarık ben! Sende Ateş olmalısın, demek Gizem için yaralandın.
Ateş: Tarık?
Gizemin hayatında böyle birini tanımıyordum.
Tarık: Evet, Tarık.
Ateş: Neyi oluyorsun sen Gizemin?
Tarık: Geçelim bunu, sen neyi oluyorsun asıl?
Ateş: Sanane!
Tarık: anlaşabiliriz.
Ateş: hiç sanmıyorum.
Tarık: agresif miyiz biraz?
Ateş: birader kalk git şuradan!
Gizem ve hemşire içeri geldi, hemşire serum takıp birkaç ilaç verdi.
Hemşire: bunlar aç karna olanlar yemekten sonrada diğerlerini getiririm.
Gizem: teşekkür ederiz.
Hemşire çıktıktan sonra Gizeme döndüm.
Ateş: Gizem kim bu adam?
Gizem: Tanışmadınız mı?
Tarık: tanışmaz olur muyuz? Dedim ben Tarık diye ama anlamıyor.
Ateş: hala Tarık diyor ya!?
Gizem: Ateş.
Tarık: Adım Tarık çünkü.
Ateş: Gizem al şu adamı başımdan ne olur ya.
Gizem: Ateş!
Ateş: ne?
Gizem: Babam.
Ateş: nerde?
Gizem: burda.
Ateş: hastaneye mi geldi?
Gizem: Ateş saçmalama yanında adam.
Ateş: baban mı?
İçimden bir ses "şimdi sıçtın oğlum" diyordu.. Allahtan küfür falan etmedim adama.
Ateş: şey ben, ben bilmiyordum, nerden bileyim. Efendim çok özür dilerim, ben şey sandım-
Tarık: sorun değil evlat, hata birazda bende.
Gizem: babam fazla şakacı ve enerjik biridir.
Ateş: onu anladım..
Tarık: ee delikanlı demek kızım için canını ortaya koydun ha.
Ateş: öyle demeyelim.. Ben daha çok kendi canımı kurtardım. Ona bir şey olsaydı yaşamanın da bir anlamı olmazdı.
Tarık: o kadar seviyorsun ha!
Tarık amca sırtıma sağlam bi geçirmişti.
Gizem: Baba! Baba ne yapıyorsun yaralı zaten çocuk!
Tarık: karışma sen, aşık adama bir şey olmaz.
Ateş: iyiyim..
Sırtım çöktü galiba.. Elide amma ağırmış göz dağı falan mı verdi anlamadım ki..
Tarık: Gizem hadi gidiyoruz, biraz dinlen sonra geri getiririm ben seni.
Gizem: Ama baba -
Ateş: Git Gizem.. Yoruldun zaten, akşam gelirsin.
Gizem: Tamam, ama dikkat et kendine.
Ateş: ederim.
Tarık: ee sarılsana çocuğa
Gizem: Baba.
Tarık: kızım çocuk özler akşama kadar.
Gizem: baba!
Gizem babasını zorla kaldırıp odadan çıkardı. Bu adamı sevmiştim ben.. En azından Seher hanım gibi değildi.
.
Gizemden..
Babamla eve gidiyorduk kesin bi kavga olacaktı, annem babamı ne zaman görse kavga ederdi. Babama korka korka Ateşi sordum.
Gizem: Nasıl buldun?
Tarık: Akif hocan söyledi.
Gizem: Onu demiyorum baba.
Tarık: He sen onu diyorsun, iyi güzel sevdim ben özel hastane gibi
Gizem: ne hastanesi ya?
Tarık: hastaneyi sormuyor musun?
Gizem: Baba!
Babam önce güldü, sonra ciddi olup konuşmaya başladı.
Tarık: Gözü kara bu çocuğun, dikkat et.
Gizem: sende uzak dur diyeceksin yani..
Tarık: Aksine, sakın bırakma diyeceğim.
Gizem: gerçekten mi?
Tarık: hasta annesi, kardeşleri onları asla bir yük olarak görme, Ateş görmüyor çünkü.
Gizem: hiçbir zaman öyle görmedim, sen nerden biliyorsun Ateşin ailesini yani?
Tarık: yanıma kaçtığında araştırdım biraz.
Gizem: ön yargılı değilsin yani?
Tarık: kızım ben kime ön yargılı yaklaştım bu güne kadar?
Gizem: kimseye.
Tarık: Ateş oğlan seni seviyor belli, seni görünce parıl parıl parlıyor gözleri, far görmüş tavşan gibi kalıyor.
Gizem: Baba
Gülüp camdan dışarı baktım.
Tarık: iş var bu çocukta! Senden bile korur seni. Anana rağmen senle devam ediyorsa peygamber sabrı vardır zaten.
Gizem: Annem çok kötü davrandı çocuğa demediğini bırakmadı..
Tarık: tahmin edebiliyorum, ama Ateş oğlan pes etmemiş ha
Gizem: Etti.. Bırakıp gitti beni. Bu Burak olayları olmasa bakmazdı belki de yüzüme.
Tarık: o kadar mı kız?
Gizem: o kadar baba.. Bende en başında bundan kaçtım zaten, oda benden kaçtı.. Annemin onun yüzüne çarptığı gerçekler Ateşin korktuğu her şeydi..
Tarık: basketi nasıl?
Gizem: bilmem görmedim oynarken.
Tarık: maşallah kızım, nasıl sevgilisiniz siz.
Gizem: ya baba! Bir hafta olmadan başımıza gelmeyen kalmadı sevgili olamadık ki. Annem bir yandan Burak bi yandan psikolojik olarak çöktük.
Tarık: psikoloji demişken, Akif hocan psikolog ayarlamış size.
Gizem: Tamam..
Tarık: siz hiç baş başa bir şey yapmadınız mı?
Gizem: ne gibi?
Tarık: kamp olur piknik olur olurda olur.
Gizem: okuldan eve evden okula..
Tarık: püü sana! Anan almış ipleri eline böyle oynatıyor seni.
Gizem: Deme öyle, çok kızgınım ona. Ateşten kurtulmak için hiç tanımadığı bir adama attı beni, onun için önemli olan tek şey ailesi ve parası oldu.
Tarık: Sever, sever senin anan parayı. Sen şimdi boşver ananı parayı falan, Ateş hastaneden çıksın ben sizi bi kampa götüreyim.
Gizem: bu soğukta?
Tarık: aman donarsın, Ateş icat edilmedi çünkü.  Ben yakarım sana Ateş, sevgilin de Ateş zaten.
Gizem: Baba!
Tarık: Güzel güzel gideriz, sevdim o çocuğu ben. Gençliğimi hatırlattı bana.
Gizem: baba bırak şimdi kampı da, Ateş hastaneden çıkınca evde tek başına yapamaz, annesine gelen hemşire onunla ilgilenir mi bilmiyorum.
Tarık: aklın kalır, orda kalmak istiyorsun, ama anan hayatta izin vermez
Gizem: evet.
Tarık: hallederiz bir şekilde, bir hafta boyunca evdesin zaten
Gizem: raporum mu var?
Tarık: evet, Ateşin daha fazladır belki, ilgilen işte bir hafta boyunca.
.
Ateşten..
Gizem gittikten sonra uyuya kalmışım uyandığım da Halil, Mevsim, Selin, Salih vardı yanımda.
Salih: Günaydın kardeşim.
Halil: Gizem yenge kaçmış.
Mevsim: zevzek zevzek konuşma.
Ateş: Babası geldi, götürdü.
Selin: Babası mı?
Mevsim: Babası mı?
Salih: Vay baba ha? ee nasıl biri?
Ateş: değişik.
Selin: ne zaman gelmiş ki babası?
Ateş: bilmen.
Selin: Gizem babasından pek bahsetmiyor, kötü biri mi? Nasıldı?
Ateş: Seher teyze ile kıyaslayacak olursam melek gibi biri.
Mevsim: Allah Allah..
Halil: aman neyse ne, sen iyi misin? Yaran nasıl?
Ateş: ağrı kesiciler işe yarıyor ama aşırı uykum geliyor, ya birde bir şey eksik.
Halil: ne eksik?
Ateş: benim kıyafetlerim nerde? Yani üstümden çıkanlar falan.
Halil: sormak hiç aklımıza gelmedi ya.
Selin: biz alıp getirelim mi evden? Yada Akif hoca getirsin anneni almaya gitti.
Ateş: kıyafet değil, Gizemin tokası..
Salih: oğlum ne adamsın ya..
Halil: ben bu Ateşi sevmedim.
Selin: ay ben sevdim! Hadi canım naş naş git ve o tokayı bul.
Halil: neden ben?
Selin: ben öyle istiyorum çünkü.
Halil: Allah Allah
Mevsim: ya Halil ne olur gitsen?
Halil: iyi iyi gideriz.
Halil söylene söylene odadan çıktı.
Salih: adı neymiş babasının
Ateş: Tarık, az daha dalıyordum adama
Mevsim: sebep?
Ateş: aman boşverin ya, ee annem nerde kaldı ya özledim ben
Selin: 15 dakikaya burda olurlar.
.
Gizemden...
Annem bizi gördüğüne hiç sevinmemişti.
Tarık: kızım sen git bi duş al dinlen uyu, bizim kavgamız anca biter, sonra gideriz.
Seher: birde dalga geçiyor.
Kafa sallayıp gittim, duşa girer girmez bi rahatlama gelmişti, çok oyalanmadan çıkıp odama gittim, annemgil kavga etmiyordu konuşuyordu garip.. Saate bakıp hazırlandım.
Seher: SEN BENİM KIZIMI HİÇBİR YERE GÖTÜREMEZSİN.
Tarık: O ZAMAN SAHİP ÇIKSAYDIN KIZINA.
Olamaz yine mi.. Ne güzel konuşuyorlardı..
Seher: GÖTÜREMEZSİN!
Tarık: GÖTÜRÜRÜM.
Odamdan çıkıp yanlarına gittim.
Gizem: baba?
Tarık: eşyalarını topla gidiyoruz.
Seher: Hayır! Gizem hiçbir yere gitmiyor sen gidiyorsun, her zaman olduğu gibi.
Tarık: Öyle mi Seher hanım soralım kızına!
Gizem: şey ben..
Anneme o kadar kızgınım ki.. Evden uzaklaşmak iyi gelebilirdi.
Gizem: gitmek istiyorum anne..
Seher: saçmalama Gizem! Bu adam ne verebilir sana?
Tarık: senin veremediklerini! Sevgiyi! Güveni! Ulan kızı iki günlük adama yem gibi atmışsın.
Seher: Ateş ona bıçak çekene kadar hiçbir şeyi yoktu o çocuğun.
Gizem: inanmıyorum ya sana.. Sen hala onu savunuyorsun.. Sen hala kızını kaçıran adamı..
Odama koşup dolabın üstünden bavulumu indirdim, birkaç parça kıyafet ve ders kitaplarını koyup salona geri geldim.
Gizem: Gidelim baba, gidelim lütfen..
Seher: bu adamla hiçbir yere gidemezsin!
Tarık: bak nasıl gidiyor!
Seher: BABAN EVLENDİ.
Gizem: ne?
.
Ateşten..
Sonunda annem gelmişti, benim bücürlerde vardı yanında, annem önce ağladı sonra dua etti, sarılıp öptü, ilaçlarını zamanında almak zorunda olduğu için çok kalamadı Akif hoca tekrar eve götürdü.
.
Gizemden..
Gizem: Baba ne diyor annem?
Seher: Söyle! Anlat hadi!
Tarık: ben değil! Sen anlat! Hapse girmişim ya ben!
Seher: ne deseydim?
Gizem: babam hapse girmedi mi?
Tarık: ne hapsi kızım, anan benim evlendiğimi duyunca delirdi
Gizem: Baba.. Neden söylemedim?
Tarık: Anan izin vermedi! Görüştürdüğü mü var bizi?
Seher: Suçlu ben mi oldum?
Gizem: Kimle.. Kimle peki baba?
Seher: Anlat!
Annem koltuğa oturup babama baktı.
Tarık: bu kız böyle mi öğrenmeliydi bunu?
Gizem: Baba.
Tarık: tamam otur ananın yanına.
Annemin yanında oturup babama baktım.
Tarık: Adı Hatice, annenle boşandıktan üç ay sonra tanışdık yaklaşık 2-3 senedir konuşuyoruz görüşüyoruz, geçen ayda evlendik, oğlu var birde Barış, onun dışında bilmen gereken bir şey yok.
Gizem: sen evleniyorsun, ve benim bilmem gereken başka bir şey yok öyle mi?
Seher: Söyle! Söyle söyle karım hasta de! Kızımda ondan almaya geldim de
Tarık: saçma saçma konuşma!
Gizem: hasta mı?
Seher: ufak bir rahatsızlığı var, önemli bir şey değil.
Tarık: kızım ben aslında, uzun süredir burdayım ama anan sağolsun izin vermedi seni görmeme, bu olaylar olmasa görmeyecektim herhalde.
Seher: Benim kızım hizmetçi değil tamam mı? Ne o Ateşe! Nede sana hizmetçi olmayacak!
Tarık: hizmetçi yapan yok kızını! Görsün istiyorum, babasını görsün! Bıkmış kız senden be! Bıkmış!
.
Annemi arkamda bırakıp babamla gidiyordum, anneme çok kızgınım.. Bütün bu olanlardan sonra hala Ateşi suçluyor.. Babamı benden saklıyor.. Babama ne demeli? Evlenmiş..
Tarık: kızgın mısın bana?
Gizem: yoo..
Tarık: atma içine söyle.
Gizem: bilmiyorum baba.. Gerçekten bilmiyorum.. Hayatım allak bullak oldu, Ateş hastanede annem tepemde sen.. Sen evlenmişsin.
Tarık: olacak olacak, gelecek güzel günler.
.
Ateşten..
İlaçlar kesinlikle mahvediyordu beni.. Sürekli uyuyorum her uyandığımda yanımda başka biri oluyor, bu sefer Mevsim ve Nazlı vardı.
Mevsim: amma uyudun.
Ateş: keyfimden.
Mevsim: Gizem mesaj atmış akşam gelecek.
Ateş: sonunda.
Mevsim: ha birde yarın çıkıyorsun.
Ateş: iyiymiş.. Buraktan haber varmı?
Mevsim: bilmiyorum.
Nazlı: Ateş iyi misin? Ağrın var mı? Yada canın istediği bir şey.
Ateş: yok, eyvallah.
Kapı açıldı gelen Halildi.
Halil: Yok kardeşim! Toka yok üstünden çıkmamış.
Ateş: boğuşma esnasında düştü sanırım.
Halil: Gizem verir sana yenisini.
.
Gizemden..
Tek katlı bahçeli küçük müstakil bir eve gelmiştik.
Tarık: hazır mısın babana?
İçeri girer girmez bahçede karşıladı Hatice abla.. Abla mi demeliydim yoksa teyze mi?
Hatice: Hoşgeldiniz.
Tarık: Hoşbulduk
Gizem: Hoşbulduk Hatice-
Tarık: ana de ana.. Üvey ana de
Hatice: Tarık.. Kızım sen nasıl rahat edersen öyle de sorun değil
Kadın iyi birine benziyordu, gerçi ilk görüşte herkes çok iyidir.
Bahçeye bi motosiklet girdi, havalı bir girişti.
Tarık: Vay motorcu!
Çocuk kaskı çıkarıp saçlarını düzeltti.
Tarık: tozu dumana katmışsın yine! Bak Gizem bu Barış.
Barış: çakma kardeş geldi ha
Barış motordan inip yanımıza geldi.
Barış: memnun oldum.
Bende diyeceğim diyemiyorum.. Boyu kaç bunun? Ben Ateşi uzun bilirim bu deve yutmuş gibi.
Gizem: şey bende.
Tarık: birbirinizden etkilenmediniz değil mi? Bir üvey kardeş aşkı trajedisi yaşamayalım
Barış: baba yapma ya!
Baba mı? Babama baba mı diyordu?
Tarık: biz hastaneye gidiyoruz benim damat hastanede, Hatice sen Gizemin odasını hazırla sana zahmet gelince daha rahat tanışır kaynaşırız, şimdi bunun aklı damattadır
Gizem: baba.
.
Ateşten..
Mevsim ve Halil kantine bir şeyler almaya gitmişti, yanımda Nazlı kaldı.
Nazlı: Gizem gelmedi hala?
Ateş: gelir birazdan.
Nazlı: ben olsam yanından ayrılamazdım, benim yüzümden bu halde olsan.
Ateş: onun yüzünden değil, onun için bu haldeyim.. İkisi çok başka şeyler.
Nazlı: kendini bu kadar sevdirecek ne yaptı?
Ateş: Baktı bana.. Sadece baktı.
Kapı tekrar açıldı ama gelen Halildi.
Halil: Kız Nazlı! Mevsim çağırıyor eve gidiyormuşsunuz.
Nazlı: tamam, görüşürüz Ateş.
Nazlı arkasına baka baka odadan çıktı.
Ateş: bana bak sakın bunun geldiğini Gizeme söyleme.
Halil: ayıp ediyorsun, hemen yetiştiririm.
Sonunda.. Bu kez gelen Gizemdi üstelik babasıyla.
Tarık: Selam gençler.
Halil: vay hoş geldiniz!
Tarık: bu kim yav, gel tanışalım biz senle
Gizemin babası Halilin koluna girip odadan çıktı, Gizem yanıma gelip yatağa oturdu.
Gizem: Nasılsın?
Ateş: kötü
Gizem: hi! Niye? Ağrın mı var? Hemşire çağırayım mı?
Ateş: onlarlık bir durum yokki!
Gizem: ne o zaman? Kötü rüya falan mı görüyorsun?
Ateş: Hayır Kelebek sen yoksun.. Gittin gelmedin bıraktın beni Halilin eline, kokunda yok, tokanı kaybetmişim.
Gizem: ya sen bu hale bile toka mı diyorsun
Ateş: evet.
Gizem at kuyruğu yaptığı saçını salıp siyah tokasını bileğime taktı
Gizem: al bakalım.
Saçlarını düzeltip arkaya attı, şampuanın kokusu öyle bir geldi ki burnuma Gizemi içime sokasım geldi.
Ateş: bu beni yarına kadar idare eder.
Gizem: yarın çıkıyorsun öyle dedi doktor.
Ateş: evet, patladım zaten burda.
Gizem: ben elimden geldiğince yardım edicem sana, bu arada psikolog olayını duydun mu?
Ateş: duydum gitmeyi düşünmüyorum
Gizem: tahmin ettim zaten.
Ateş: ya Gizem bırak şimdi onu bunu, bu herif hala yakalanmadı ben korkuyorum, yanında değilim, ya sana bir şey yaparsa yine? Sen gelip gitme bence evden çıkma okulada gitme.
Gizem: raporum var zaten bir hafta.
Ateş: tamam işte, banada gelme ben bakarım başımın çaresine.
Gizem: olmaz öyle, seni görmem lazım benim.
Ateş: Gizem aklım kalmasın gözünü seveyim.
Gizem beklemediğim bir hamle yapıp yanağımdan öptü.
Gizem: benim seni hissetmem lazım.
Ateş: benim lafları bana mı satıyorsun sen?
Gizem: biraz..
Ateş: baban sevmiş mi beni?
Gizem: damadım diyor başka bir şey demiyor.
Ateş: Gizem.
Gizem: Ciddiyim.
Ateş: Vay
Gizem: Babam evlenmiş biliyor musun?
Ateş: ne?
Gizem: Beni yanına aldı.. Bir süre onunla kalacağım, birde abi faktörü var..
Ateş: Abi mi?
Gizem: Babamın karısının oğlu. Büyük böyle kocaman
Ateş: kocaman?
Gizem: uzun.
Ateş: ben anne engellini geçemeden baba ve abi çıktı ya!
Gizem: ya saçmalama, babam sevdi seni, abide yani pek abi değil aslında, tanışmadık doğru dürüst
Ateş: bela olmasında başımıza.
Gizem: olmaz olmaz
Ateş: sen hazır kimse yokken gelsen mi?
Gizem: nereye? Hımm
Gizem kapıyı kontrol edip yanıma uzandı.
Gizem: rahat mısın?
Ateş: şimdi çok daha rahatım.
Gizem: Ateş kendine çok dikkat et ne olur.. Sen benim için korkuyorsun ama bu herif seni öldürmek istedi.
Ateş: bana bir şey olmaz korkma.
Gizem: sana demesi kolay tabi.
Ateş: çok mu korktun sen?
Gizem: korkmak mı? Kafayı yedim Ateş.
Kapı açıldı gelen Tarık amcaydı.
Tarık: hii! Ben görmedim bir şey
Tarık amca gözünü kapatıp güldü. Gizem yanımdan kalkıp babasına döndü.
Gizem: Baba na yapıyorsun?
Tarık: napıyım canım, ben nerden bileyim romantik takılacağınızı.
Ateş: şey biz..
Tarık: anan çok korkutmuş bu çocuğu iki lafından biri şey. Hadi sen git bi kahve kap gel bana
Gizem: baba.
Tarık: yemem sevgilini korkma hadi.
Gizem arkasına baka baka çıktı odadan, sanırım kızımdan uzak dur sözleri yiyecektim. Tarık amca yanımda ki sandalyeye oturdu.
Tarık: ağrı falan var mı?
Ateş: yok.
Tarık: iyi iyi toparlarsın bir haftaya.
Ateş: doktor iki hafta diyor.
Tarık: bir hafta diyelim biz ona.
Ateş: diyelim.
Tarık: gergin misin sen?
Ateş: yani biraz..
Tarık: canın sıkılmıyor mu ya burda? Tavla yok okey yok.
Ateş: Tavla mı?
Tarık: tavla tabi, oynar mısın?
Ateş: yani biraz.
Tarık: iyileşte oynarız! Hatta benim oğlanla baskette oynarsınız siz.
Ateş: oynarız..
Gizem elinde kahve ile odaya geldi.
Tarık: getir kızım
Tarık amca kahveden bir yudum alıp konuşmaya devam etti.
Tarık: sen şimdi bu halde ne yapıcaksın evde? Benim kız sana gelmek isteyecek, peşinde Burak
Ateş: konuştuk biz gelmeyecek merak etmeyin.
Tarık: ya ben onu mu diyorum! Anan hasta kardeşlerinin bakımı var e birde sen çıktın.
Gizem: baba!
Tarık: yav bi dur, anana hemşire geliyormuş karnı tok sırtı pek kardeşlerin de öyle, onlar iyi yani, seni de biz alalım iyileşene kadar.
Ateş: anlamadım..
Tarık: yav neyini anlamadın, iyileşene kadar özel hemşiren baksın sana
Ateş: ben anlamadım, sizde kalmamı mı istiyorsunuz?
Tarık: heh yaşa aynen öyle, kimsenin aklı kimsede kalmasın.
Ne demem gerektiğini bilemediğim için Gizeme baktım oda çok şaşkındı.
Tarık: ben bunu evet kabul ediyorum, ananla konuştum zaten.
Gizem: hangi ara ya?
Tarık: Halili süs diye çağırmadım herhalde.
.
Sonunda hastaneden çıkmıştım.. Tarık amcalara gelmiştik, Tarık amcanın eşi yani Hatice teyze çok iyi karşılamıştı beni, oğlunun odasının yanına bir yatak daha açmış.
beni yavaşca yatağa oturtup sırtıma bir tane yastık koydu.
Hatice: Sen şimdi dinlen ben bi çorba yapayım, ilaç saatin geliyor.
Hatice teyze gülümseyerek çıktı odadan.
Gizem: ilaç saatini nerden biliyor ya?
Tarık: biz dersimize iyi çalıştık.
Birkaç saat sonra Barış gelmişti şu meşhur üvey abi.
Barış: Herkese selam!
Tarık: sessiz geldin bu gün.
Barış: hastaya saygı.
Barış bana bakıp elini uzattı.
Barış: Barış ben, sende Ateşsin galiba.
Bu çocuk baya uzundu.. Yinede baskette yenerim diye düşünüyorum.
Ateş: memnun oldum.
Kendimi bi sığıntıdan çok evlatlık verilmiş küçük çocuk gibi hissediyordum, herkes o kadar iyi ve güzel ilgileniyordu ki benle.
Akşam olduğunda odada sadece Barış ve ben kaldık.
Barış: nasıl hissediyorsun?
Ateş: tuhaf.
Barış: normaldir, bir anda garip bir aile ortamının içinde buldun kendini.
Ateş: Yani.. Değişik.. Gizemin babası ile yeni tanışmışken, biranda aileye girmek tuhaf oldu.
Barış: babam aslında önce Gizemle arayı düzeltecekti sonra bizi tanıştıracaktı her şey yavaş yavaş ve sağlam olacaktı, ama sizin başınıza gelenlerden sonra-
Ateş: evdeki hesap çarşıya uymadı.
Barış: aynen öyle, ikiniz içinde daha doğrusu Gizem için alışma dönemi zor olacak. Biranda bambaşka bir aileye girdi. Ama ben iyi anlaşacağımızı düşünüyorum.
Ateş: Tarık amcaya baba diyorsun..
Barış: eşşek kadar adam olmuşsun niye diyorsun demi?
Ateş: yok estağfurullah
Barış: Tarık baba iyi adam.. Ben sadece hissettiğim şekilde sesleniyorum.
.
Gizem bana el bebek gül bebek bakıyordu.
Gündüzleri Tarık amca ile tavla atıyorduk. Adam tipik öğrenci gibiydi.. Bu durum her ne kadar garibime gitsede sevmiştim Tarık amcayı, baba gibi davranıyordu.
Gizemin raporu bitmişti, okula Barış ile gidip geliyordu, eve gelincede okulda işlenen dersleri bana anlatıyor test çözüyordu, geri kaldığım bütün konuları anlatmaya çalıştı, arada yaramazlık yapıyordum ama pek fırsat vermiyordu.
Yaram artık çok daha iyi olmuştu, eski gücüme kavuşmuştum ee tabi toparlanınca yolcu yolunda gerek eve geri dönmüştüm.
.
Gizemden..
Hatice abla ve babam Ateşe çok iyi bakmıştı, bu süreçte bende onları daha iyi tanımaya başlamıştım, Hatice abla çok merhametli bir kadındı yüzünde hep bir gülümseme vardı.
Barış sessiz sakin motorcu bir tipti, babamla fazla iyi anlaşıyordu araları çok iyiydi, sanki gerçek bir baba oğullardı.
Bu gün tam bir ay oldu.. Ateş tamamen iyileşti bu gün okula gelecekti, ne yalan söyleyeyim özlemiştim onu okulda görmeyi, yanım hep boştu.
Sınıfa girip yerime oturdum.
Mevsim: Ateş geliyor bu gün demek.
Gizem: sonunda.
Halil: ay özlemiş!
Ateş sınıfa gelmişti, Halil koşarak yanına gitti.
Halil: hoş geldin kardeşim! İyi misin?
Ateş: eskisinden daha iyiyim galiba
Halil: yaşa be!
Ateş yanıma oturup göz kırptı.
Gizem: iyi misin?
Ateş: her zaman
Zeynep hoca sınıfa geldi Ateşi görünce gülümseyip yerine oturdu.
Zeynep: hoşgeldin Ateş.
Ateş: hoşbuldum hocam.
Zeynep: nasılsın iyi misin?
Ateş: iyiyim hocam.
Halil: Gizemgil el bebek gül bebek bakmış hocam!
Zeynep: aa evet duydum.
Halil: kaleyi içten fethetti. Tarık amca damadım diyor başka bir şey demiyor.
Ateş: Halil.
Zeynep: evet tanıştık, iyi insanlar.
Zeynep hoca konuyu fazla uzatmadan derse girdi dersin bitmesine on dakika kala yerine oturdu.
Zeynep: size bi grup ödevi vermiştim noldu?
Halil: arkadaşlarımız bu haldeyken yapamadık hocam, içimiz almadı.
Zeynep: bende öyle tahmin etmiştim. O zaman bu cuma son, getirmezseniz eksi puan.
Halil: of hocam ya.
Tuğrul: tamam hocam hallederiz evelallah.
Zil çalar çalmaz Zeynep hoca çıktı sınıftan.
Halil: ulan ne şanslı adamsın bi bıçaklandın iki ailen oldu el bebek gül bebek bakıldın.
Selin: ay öyle abiye ben bile bıçaklanmayı göze alırdım.
Halil: he Ateşte Barış abi için bıçak yedi zaten Gizem bahane.
Selin: Salak!
Salih: bi basket maçı yaparsınız artık.
Ateş: valla ne söyleyeyim bende kapışmak isterim.
.
Okul çıkışı Barış yine gelmişti, duvara yaslanmış beni bekliyordu.
Selin: gelmiş iki gözümün çiceği
Mevsim: Selin yuh kızım.
Ateş: Abi.
Ateşle el sıkışıp tokalaştılar.
Barış: toparlamışsın baya
Halil: bakanı çok olunca.
Mine: onuda mı kıskandın Halil.
Halil: yoo
Barış: Gizemi almaya geldim ben, ama sen dersen ki ben bırakırım giderim yani sorun yok.
Ateş: senin götürmem daha iyi olur, en azından daha güvenli.
Barış: seni atayım istersen önce
Ateş: ben bizim çocuklarla giderim.
Barış: e iyi madem, görüşürüz.
Gizem: dikkatli git tamam mı?
Ateş: eve gidince haber ver merak ettirme beni.
Gizem: tamam..
Mine: görüşürüz Gizo
Gizem: görüşürüz.
.
Ateşten..
Gizem ve Barış gittikten kısa bir süre sonra yanımıza dokuz olduğunu tahmin ettiğim bir çocuk geldi.
X: abi Ateş hanginiz?
Halil: vay kardeşim fanların var bakıyorum
Ateş: ben Ateş, sen ne yapcan beni?
X: Burak abi sana selam söyledi, bunu sana vermemi istedi, içine bakmadım yemin ederim.
Ateş: Burak mı?
Çocuğun elindeki küçük mavi hediye kutusunu alıp açtım, içinde Gizemin turuncu tokası vardı yani benim bileğimdeki.. Hemen yanında bir not vardı.
"İkimizinde alıştığı kokular var Ateş. Sencede fazla ayrı kalmadık mı? Eminim Melekte beni özlemiştir, belki bir motor kazası belki bir hafıza kaybı her şeyi düzeltir"

Ateşin Kelebeği. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin