42. Bölüm

481 31 14
                                    


Ateşten..
Yol boyunca Gizemi aradım ama açmadı.
Ateş: Ulan Özgürünede sıçayım Fırat'a...
.
Gizemden..
Biraz olsun sakinledik ikimizde, salona geçip oturduk, Fırat çok tedirgin görünüyordu.
Fırat: Özür dilerim.
Gizem: Senden korktuğum için beni suçlayamazsın.
Fırat: Haklısın, ne desen haklısın.
Gizem: Özür dilemek için bile zor kullandın evime zorla girdin, o çiçekleri yollayıp Ateşi evden gönderdin.
Fırat: Ateş beni gördüğü zaman ne olacağını ikimiz de biliyoruz.
Gizem: Haksız mı?
Fırat: Değil.
Gizem: Özür dilemen hatanı kabul etmen çok güzel ama bu benim yaşadığım şeyleri değiştirmeyecek, Fırat sen farkında mısın bilmiyorum ama ben unuttum ben her şeyi unuttum sevdiğim adamı unuttum ailemi unuttum, ya Burak? Sevgilim sandım ben onu, ben o kısacık zamanda neler düşündüm neler hissetim sen biliyor musun? Peki Ateş? Onun neler yaşadığını nasıl üzüldüğünü korktuğunu biliyor musun? Sen özür diledin diye bunlar unutulacak mı?
Fırat: Kendimde değildim, sağlıklı düşünemiyordum ama şimdi iyiyim gerçekten iyiyim İyileştim ben
Gizem: Senin adına çok sevindim ama şimdi gitsen iyi olur çünkü Ateş-
Kapı çaldı hatta zorlanıyordu, kapıda anahtar olduğu için Ateş kapıyı açamıyordu.
Ateş: Gizem! Gizem!
Gizem: Ateş..
Ayağa kalktım sırada Fırat bileğimden tuttu.
Fırat: O kapıyı açtığın an neler olacağını biliyoruz.
Gizem: Bunları göze alarak geldin sanıyordum.
Fırat: Ben sadece özür dilemek istedim.
Gizem: Evime zorla girerek, ağzımı kapatarak, Ateşi evden yollayarak mı? Sen farkında mısın bilmiyorum ama yine Özgürü yaktın.
Fırat: Yapmak zorundaydım
Gizem: Hayır değildin.
Ateş: Gizem! Gizem iyi misin!? Gizem!
Bileğimi Fırattan kurtarıp kapıyı açtım, Ateş çok sinirliydi.
Gizem: Ateş, sakin ol lütfen.
Ateş: İyi misin? Nerde o?
Gizem: İyiyim, içeride lütfen sakin ol.
Ateş: Çok sakinim.
Dedi gülerek, içeri geçti.
Fırat: Ateş merhaba ben-
Ateş: Sen?
Ateş tek yumrukla Fıratı koltuğun üstüne devirdi yakasından tutup yumruk atmaya devam etti.
Ateş: Bunu sana aylar önce yapmam gerekiyordu! Sen hangi yüzle geliyorsun lan buraya! Hangi cesaretle evime geliyorsun!
Gizem: Ateş yapma!
Fırat: Özür dilemek istedim sadece.
Ateş: Başlatma lan özürüne!
Gizem: Ateş!
Abim ve Leyla gelmişti.
Barış: Ateş, Ateş!
Abim Ateşi zorla Fırattan ayırıp ellerini arkadan tuttu.
Barış: lan tamam tamam sakin ol
Leyla: Fırat! Fırat iyi misin?
Leyla Fıratın yanına koşup yarasına baktı.
Ateş: Barış bırak beni!
Barış: Sakin ol önce!
Ateş: Bırak! Ne sakini ya? Ne sakini!
Leyla: Ateş lütfen.
Ateş: Siz ikiniz bu adamın yaptıklarını nasıl unuttunuz!
Barış: Kimse hiçbir şeyi unutmadı Ateş! Sakin ol önce.
Ateş: ya tamam bırak!
Ateş ellerini Barıştan kurtarıp geri çekildi.
Barış: Gizem?
Gizem: İyiyim.
Leyla, Fıratı alıp evden çıktı.
Barış: Arayacağım ben seni tamam mı?
Gizem: Tamam.
Barış beni öpüp Ateşe baktı.
Barış: Sana da eyvallah Ateş..
Barış evden çıkarken Ateş sinirini alamayıp duvara bir yumruk attı.
Gizem: Ateş!
Ateşi kolundan tutup eline baktım.
Gizem: İyi misin? Acıyor mu?
Ateş: Bir şey yaptı bu herif sana?
Gizem: Hayır, hayır lütfen sakin ol artık.
Anlık bi göz kararması ile koltuğa tutundum.
Ateş: Gizem!
Gizem: İyiyim, iyiyim.
Ateş: Özür dilerim, özür dilerim çok özür dilerim.
Koltuğa oturup başımı tuttum.
Ateş: su getireyim ben sana.
.
Akşam olduğunda Ateş annesini arayıp gelemeyeceğimizi söyledi.
Gizem: Aç mısın?
Ateş: İştah falan kalmadı ki bende, sen?
Gizem: Değilim.
Ateş: Gizem özür dilerim, gerçekten özür dilerim ama kendime-
Gizem: Engel olamadın, Ateş nereye kadar böyle gidecek? Biz artık evliyiz artık tek değilsin ben varım, her korktuğunda sinirlendiğinde şiddete yönelemezsin.
Ateş: Söz veriyorum deneyeceğim, ama o herifi öyle görünce, tutmadım kendimi işte Gizem, unutamıyorum geçmişi, ya seni kaybettim ben, bi ara ciddi ciddi seni kaybettim ben.
.
Ateşten..
Ateş: Bundan sonra daha sakin olmayı denerim söz, zaten kızların ve abinin kalbini kırdım.
Gizem: Kızlar mı?
Ateş: Evet
Gizem: Ne dedin?
Gizem ağzını kapatıp koşarak çıktı odadan.
Ateş: Gizem? Gizem!
Lavaboya girmişti kapıyı kapattı.
Ateş: Gizem iyi misin? Gizem?
Bir iki dakika sonra açtı kapıyı.
Ateş: iyi misin?
Gizem: strese gelemiyorum sanırım.
Ateş: doktora gidelim mi?
Gizem: uyursam geçer.
Ateş: tamam gel.
.
Gizem erkenden girdi yatağa, bende yanına oturup onu izledim, uyuyana kadar başını okşadım.
Ateş: Sen gerçekten kelebeksin.
Gizem: Ateşin Kelebeği..
Ateş: Ateşin Kelebeği, hadi uyu artık.
Gizem: Gelsene..
Yatağın içinde girdim, Gizem başını göğsüme koyup sıkıca sarıldı bana, Gizemi öpüp sıkı sıkı sarıldım.
Gizem: ya yavaş.
Ateş: pardon.
Gizem: biraz daha zorlarsan içine gireceğim.
Ateş: öyle bir şansım olsa keşke.
Gizem: Ateş.
Ateş: Tamam, hadi uyu sen.
.
Barıştan..
Leylanın evine gelmiştik, Fırat odasına çıkıp dinlenmek istediğini söyledi, bizde salona geçtik.
Leyla: Özür dilerim.
Barış: Boşver senlik bir şey değildi.
Leyla: Gizem beni sevmiyor, Ateş seviyor gibi yapıyor, ikisi de rahatsız benden.
Barış: Saçmalama
Leyla: Öyle, Fırat yüzünden tepkililer bana.
Barış: Bak onlar Fıratı sevmiyor seni değil, Gizemin seninle hiçbir sorunu yok ayrıca Ateş seni seviyor gibi yapmıyor seviyor.
Leyla: Her şeyin suçlusu benmişim gibi hissediyorum.
Barış: Ama sen değilsin, bak göreceksin geçecek her şey, çok güzel olacak yine.
Leyla: Umarım.
Barış: Gel sarıl bana
Leyla: Sarılayım sana.
.
Ateşten..
Sabahın altısından beri uyanıktım.
Gizemi izliyordum, bütün gece elimi hiç bırakmadı.
Ateş: Gizem.. Uyanman lazım.
Gizem gözlerini açıp bana baktı.
Gizem: Hayır..
Ateş: Dersin var ama
Gizem: Uyumak istiyorum.
Ateş: Gelince uyursun yine.
Gizem: Kahvaltı?
Ateş: Merak etme hiç girişmedim, annemle konuştum kahvaltıyı orda yapacağız.
Gizem: İyi bari, dün gidemedik zaten.
Ateş: Nasıl oldun iyi misin?
Gizem: İyiyim.
.
Gizem hazırlandıktan sonra çıktık evden.
Ateş: İyisin demi sen?
Gizem: Açım.
Ateş: Sabret biraz.
Gizem: Ediyorum.
Gizem camı açıp hava aldı.
Gizem: Of.. Dünden beri kendime gelemiyorum.
Ateş: Gizem
Gizem: Hı
Ateş: Hamile olabilir misin?
Gizem: Hı? Saçmalama Ateş.
Ateş: Niye biz son zamanlarda korunmadık ki?
Gizem: Ateş, ya saçmalama hamile olsam anlarım herhalde.
Ateş: e ne bu mide bulantısı?
Gizem: Stres canım stres! Dün evimizde bir adam dövdün ya hani? Hani o adam yüzünden ben hafızamı kaybettim delirdim falan ondan olabilir mi?
Ateş: Aman tamam demedik bir şey kızma.
Gizem: Ayrıca erken daha
Ateş: Ya erken..
Gizem: Ateş, kapat şu konuyu ya
Ateş: İyi, kapatalım.
Gülerek Gizeme bakıyordum.
Gizem: Ateş! Ateş dikkat et!
Son anda fren yapıp durdum, arabanın önünde küçük bir kız çocuğu vardı.
Gizem: çarpmadık değil mi?
Ateş: çarpmadık sanırım.
Arabadan inip küçük kızın yanına gittik.
Gizem: Canım, iyi misin?
Ateş: İyi misin? Bir şey oldu mu?
Küçük kız bize cevap veremeden bayıldı.
Gizem: Ateş!
Ateş: Tuttum, tuttum kapıyı aç!
Kızı kucaklayıp arabaya bindirdim.
Gizem: arkaya biniyorum ben
Ateş: Tamam.
Gizem kızı kucağına alıp kapıyı kapattı.
Gizem: Ateş bir şey olmaz değil mi?
Ateş: Olmaz, olmaz korkma.
.
Özgürden..
Demet ve Hande sabahtan beri tepemde dönüp duruyordu.
Özgür: Kızlar yeter ya!
Hande: Yetmez, ya resmen bi seçim yapmamızı istedi bizden!
Demet: Ya Fırat? Ona demeli? Çicek gönderip suçu sana atmak ne?
Özgür: Girme oraya girme, gerçekten kabul edemiyorum.
Hande: Bana bak Özgür, Gizemden uzak duracaksın, o Fırat da artık kendine çeki düzen verecek, hayatımda sorun istemiyorum ben.
Demet: Bende, gerçekten çok sıkıldım, aranızda kalmaktan sıkıldık.
Özgür: Seçin Gizemi gitsin işte.
Hande: O kadar kolay mı?
Özgür: Ne yapayım? Ne bekliyorsunuz?
Demet: Ya tamam durun, Gizem ile konuşalım önce, sonrasına sonra bakarız.
Özgür: Boşuna uğraşıyorsunuz.
Hande: En azından uğraşıyoruz.
.
Gizemden..
Küçük kızı hastaneye getirmiştik.
Ateş annesini arayıp gelemeyeceğimizi söyledi.
Gizem: söylemedin değil mi?
Ateş: yok, geç kaldık falan dedim.
Gizem: inşallah bir şey olmaz, çok küçük daha.
Ateş: Umarım..
Birkaç dakika sonra doktor çıktı.
Ateş: Şey doktor bey kız nasıl?
Doktor: Nesi oluyorsunuz?
Gizem: Aslında bakarsanız hiçbir şeyi.
Ateş: Az kalsın çarpıyorduk, oda bayıldı, belki de çarptık bilmiyorum.
Doktor: bayılma sebebi açlık, küçük kızın vücudunda çok sayıda darp izi de var.
Gizem: Darp mı? Açlık mı?
Doktor: Bu durumda polise haber vermemiz gerek.
Ateş: Küçücük kızı dövmüşler mi yani?
.
Leyladan..
Fıratı evde bırakıp Barış ile beraber çıktık evden.
Leyla: yine geç kaldım.
Barış: Sen kendi işinin patronusun bir şey olmaz.
Leyla: Hastalarım beni bekliyor Barış bey.
Barış: Bende sizin bir hastanız sayılırım Leyla Hanım.
Leyla: Merak etme tedavi edeceğim ben seni.
Barış: Allah Allah.
.
Gizemden..
Ateş polisler ile konuşurken bende küçük kızın yanına girdim.
Gizem: Merhaba..
Küçük kız sadece gülümsedi.
Gizem: İyi misin?
Konuşmuyordu, sadece başını salladı.
Gizem: Peki.
Yatağının kenarına oturup elini tuttum.
Gizem: Benim adım Gizem, senin adın ne?
Yonca: Yonca Gül
Gizem: Kaç yaşındasın canım?
Yonca: Beş yaşındayım, büyüdüm.
Gizem: Büyüdün, peki Yonca ailen nerde?
Yonca başını çevirip ağlamaya başladı.
Gizem: Canım..
Ona yaklaşmak istediğim sırada elimi itti.
Gizem: Tamam, tamam dokunmuyorum ama eğer istersen bana sarılabilirsin.
Yonca başını çevirip bana baktı.
Gizem: Belki beraber ağlarız.
Kafa sallayıp usulca sarıldı bana, titriyordu.
Gizem: Geçti canım.. Geçti.
Odaya Ateş ve Yılmaz komser geldi.
Ateş: Gizem?
Gizem: Haber var mı?
Yılmaz: Babasını her yerde arıyoruz, küçük kızımızı da bu süreç bitene kadar bir yuvaya yerleştireceğiz.
Gizem: Yuva mı?
Yonca: Gizem beni bırakma..
Ateş: Yılmaz abi..
Yılmaz: Başımı yakacaksınız ama yetkililerle konuşacağım.
Ateş: eyvallah abi.
Yılmaz komser odadan çıkıp birini aradı.
Ateş: Merhaba.
Ateş yanımıza gelip diz çöktü, Yoncanın gözyaşını silmek için elini uzattı, Yonca korkup geri çekildi.
Gizem: Korkma, korkma Yonca bu abi sana zarar vermez.
Yoncanın gözyaşını sildim.
Gizem: Korkma tamam mı?
Ateş: Ateş ben
Ateş gülerek elini uzattı.
Ateş: Tanışalım mı?
Yonca: Yonca benim adım.
Ateş: Yonca demek.. Ne kadar güzel bir ismin var.
Birkaç dakika sonra Yılmaz komser geri geldi.
Yılmaz: Babasını bulup olay aydınlanana kadar Yonca sizinle kalabilir ama bu süreçte sık sık denetleneceksiniz.
Gizem: Tamam.
Yılmaz: Çok bağlanmayın, lütfen.
.
Ateşten..
Yoncanın çıkışını yapıp hastaneden çıktık.
Gizem, Yonca ile beraber arkaya bindi.
Ateş: Şöyle güzel bir kahvaltı yapalım mı?
Gizem: Yapalım K9!
Yonca: K9 ne demek?
Ateş: Al buyur, ilk dakikadan.
Gizem: Aşk olsun.
Ateş: Olsun, anasını sa-
Gizem: Öhöm
Ateş: Seveyim.. Seveyim.
.
Küçük bir çay bahçesine geldik.
Ateş: Ben sipariş verip geliyorum, siz oturun.
Gizem: Tamam canım
Güzel bir kahvaltı menüsü söyleyip yanlarına geldim.
Gizem: Canım istediğin özel bir şey var mı?
Yonca: Tok hissediyorum, ilk defa.
Gizem: Serum.. Çabuk iyileş diye serum verdiler ya sana o yüzden ama sen yinede bir şeyler ye tamam mı?
Yonca: Tamam, peki ben ne zaman işe çıkacağım?
Ateş: İş falan yok artık Yonca.
Yonca: ama o zaman para kazanamam.
Gizem: Güzelim, bak artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, sen şimdi hiçbir şey düşünme tamam mı?
Yonca: Tamam.
Kahvaltılıklar geldikten sonra, Gizem Yonca için ekmek hazırlayıp verdi.
Gizem: bu bitsin tamam mı?
Yonca: tamam.
Ne Gizem ne ben tek lokma yemedik, bu kız ikimizi de etkilemişti.
Gizem: bu gün okulda yalan oldu.
Ateş: biraz.
.
Eve geldikten sonra Gizem Yonca için oda hazırladı bende Halili ve annemi arayıp durumu anlattım.
Ateş: Evet anne, sen gelirken Büşranın kıyafetlerinden de getir, hemen hemen aynı yaştalar.
.
Gizemden..
Kendi odamı Yonca için hazırlayıp atmaya kıyamadığım oyuncaklarımı çıkardım.
Gizem: Umarım bunları seversin.
Annemin atmaya kıyamadığı kıyafetlerimi buldum, bunlar Yoncaya olurdu.
Ben bunlarla uğraşırken, Yonca odadaki aynadan kendine bakıyordu.
Yonca: O bir canavar!
Yonca aynayı işaret edip tekrarladı.
Yonca: O bir canavar.
Elimdeki kıyafetleri yatağın üstüne koyup Yoncanın yanına eğildim.
Gizem: İyi misin?
Yonca: o canavar neden burda?
Gizem: Yonca o sensin, o senin aynadaki görüntün.
Yonca: Hayır, o canavar, eğer babamın istediği şeyleri yapmazsam beni bu canavar ile baş başa bırakıyor.
Ne söyleyeceğimi bilemeyip kalktım ayağa, dolaptan bir çarşaf çıkarıp aynayı örttüm.
Gizem: Bak, gitti, hadi gel üstünü değiştirelim.
Yonca: Ben değiştiririm, büyüdüm ben.
Gizem: En azından yardım edebilir miyim?
Yonca kafa salladı, yanına eğilip üstündeki kazağı çıkardım.
Kolu, sırtı hatta nerdeyse her yeri yara bere içindeydi..
Gizem: Acıyor mu?
Yonca: Hayır.
Kendimi toparlayıp Yoncanın üstünü giydirdim
Ateş kapı aralığından bize bakıyordu gözleri dolmuştu.
Gizem: Sen bekle ben geliyorum tamam mı?
Yonca: Tamam.
Odadan çıkıp Ateşin yanına gittim.
Gizem: iyi misin?
Ateş hiçbir şey söylemeden salona gitti peşinden gidip yanına oturdum.
Gizem: İyi misin k9?
Ateş: Benim babam kötü biri değildi.
Gizem: Ateş..
Ateş: Erken gitti belki ama kötü biri değildi o
Gizem: Biliyorum..
Ateş: Gördüm, vücudundaki izleri gördüm.. Anlamıyorum ben anlamıyorum.. Küçücük, küçücük Gizem küçücük.. Bir insan nasıl çocuğuna vurur? Bunu nasıl yapar? Açtı ya açtı, Gizem bu nasıl baba?
Derin bir nefes alıp verdim.
Gizem: Keşke her çocuk eşit büyüse.. Bu kadar saçma ki.. Babası ona canavar diyormuş.. Aynada kendini görünce canavar demeye başladı..
Ateş: Ne olacak şimdi? O adam ceza alacak mı? Bu kıza ne olacak?
Gizem: Bilmiyorum.. Bilmiyorum.
Bir cam kırılma sesi ile yatak odasına fırladık, Yonca parfüm şişemi kırmış, bizi görünce ağlamaya başladı.
Yonca: Özür dilerim bilerek olmadı valla bilerek olmadı.
Ateş ona yaklaşmak istedi, Yonca korkuyla yere eğilip eliyle başını kapattı.
Yonca: Bilmeden oldu
Ateş: Yonca..
Yonca: Bilerek yapmadım
Ateş yere eğilip yavaşca Yoncanın elini tuttu.
Ateş: Korkma.. Korkma benden lütfen.
Yonca başını kaldırıp Ateşe baktı.
Yonca: Bilerek yapmadım, babama verme beni lütfen.
Ateş: Söz, söz vermeyeceğim seni babana söz. Sen iyi misin? Bir yerin kesildi mi?
Yonca: Hayır.
Ateş: Gel buraya hadi.
Ateş kollarını açıp Yoncaya baktı.
Ateş: Hadi gel.
Yonca korkarak da olsa sarıldı Ateşe.
Ateş: Geçti.. Geçti.
Gizem: siz içeri geçin, ben burayı temizleyeyim.
Ateş: Tamam, gel bakalım dört yaprak.
Yonca gözyaşlarını silip Ateşe sıkı sıkı sarıldı.
.
Akşam herkes bizde toplanmıştı, aileler dahil.
Benim annem iş dolayısıyla gelemedi ama gelmiş kadar oldu sağ olsun.
Barış: Ne olacak şimdi?
Ateş: Bilmiyoruz haber bekliyoruz bizde.
Tarık: Bi hal çaresi bulunur, kızı verecek değiliz.
Leyla: Şey, ben İstanbuldaki kurumların hemen hemen hepsini biliyorum, yani yerleştiği kurumda da gözümüz onda olur.
Emine: Alışmayın birbirinize.
Ateş: Anne.
Hatice: Havadan torun geldi bize.
Gizem: Hatice anne.
Selin: Ya bu çok şirin.
Yonca benim kucağımda uyuya kalmıştı.
Mevsim: evet ya baksana şuna.
Nil: uyudu galiba, içeri yatırın bence, uyanmasın.
Gizem: Ateş
Ateş: Aldım.
Ateş yavaşca Yoncaya kucağına aldı.
Gizem: Yatırıp geliyoruz hemen.
Halil: Tamam.
.
Eski odama geçip kapıyı kapattık, battaniyeyi açtım Ateşte Yoncayı yatırdı.
Ateş: Bu kız melek gibi..
Gizem: Yaşadığı hiçbir şey hak etmiyor..
Ateş: Yalnız uyumasa mı acaba? Korkar mı?
Gizem: Sanmıyorum, o çoktan büyümüş..
Ateş Yoncanın üstünü örttü.
Ateş: Hadi gel.
Kapıyı kapatıp odadan çıktık.
.
Salih: ne olacak şimdi?
Çetin: adamın adı sanı?
Ateş: Hiçbirini bilmiyoruz
Gizem: Adam kızına şiddet uygulamış..
Nil: ne?
Hatice: Allahım sen koru..
Leyla: Şimdi ne olacak bilmiyorum ama Yoncanın tedavi olması lazım.
Gizem: Farkındayım ama şu an çok ürkek yanlış bir şey yapmak istemiyorum.
Tarık: ne zaman alacaklar sizden?
Gizem: bilmiyoruz.
Emine: tehlikeli kızım, çok tehlikeli.
Hatice: Emine haklı, kendi yavrusuna acımamış başkasına hiç acımaz.
Halil: sizin okul ne olacak?
Gizem: dönüşümlü gideriz herhalde, düşünmedik
Ateş: farkında mısınız bilmiyorum ama olay daha bu gün oldu, üstümüze gelmeyin. Küçücük çocuğa arkamızı dönüp gidemezdik.
Barış: kimse sizi suçlamıyor, sadece yanlış bir şey yapmayın istiyoruz.
Tarık: bakın çocuklar, bu hayatta alışmak kadar kötü bir şey yoktur.
Emine: o daha çocuk peki siz?
Gizem: Emine anne lütfen..
Ateş: Özür dileriz ama biz biraz kendimizi dinlesek?
Halil: kibarca kovuyorsun yani.
Mevsim: şey ee tamam zaten çok geç oldu
Selin: aynen aynen hadi.
.
Herkes gittikten sonra ikimiz de sustuk.
Konuşmaya korkuyorduk sanki.. Ya aynı düşüncede değilsek?
Gizem: ne yapacağı Ateş?
Ateş: bilmiyorum.
Gizem: bir çocuğun sorumluluğunu alabilecek miyiz?
Ateş: biz daha kendimize bakamıyoruz.
Gizem: Ateş
Ateş: Öyle ama kelebek, bize çocuk verirler mi?
Gizem: Haklısın.
Ateş: Ben bu kızı iyi etmek istiyorum, en azından bizden gidene kadar iyi olsun mutlu olsun istiyorum.
Gizem: Bende.
Ateş: O zaman...
Gizem: bu gün onun yanında uyuyalım mı?
Ateş: rahatsız olursa?
Gizem: izin isteriz.
Ateş: uyanmasın şimdi.
Gizem: peki o zaman.
Biz odaya geçerken odamın kapısı açıldı Yonca uyanmıştı.
Gizem: uyandırdık mı?
Yonca: ben
Yonca birden ağlamaya başladı, üstü ıslaktı.
Gizem: Ateş abisi sen bize kıyafet getirir misin? Tamam canım, tamam yok bir şey ağlama.
Ateş: Tabi, tabi getiriyorum hemen.
Gizem: Banyo yapalım mı?
Yoncayı yıkayıp Emine annenin getirdiği kıyafetlerden giydirdim, saçını güzelce tarayıp kuruttum.
Gizem: üşüyor musun?
Yonca: Hayır.
Ateş: bu ne bu ne
Ateş gülerek yanımıza geldi.
Ateş: bu ne
Gizem: ne diyorsun deli
Ateş: oda sen kokuyor ev sen kokuyor, Yonca senin gibi kokuyor, cennete mi düştüm ben.
Gizem: Ya
Ateş: öpeyim mi bir kere?
Gizem: öhöm!
Ateş: Yoncayı
Gizem: Hı, Yonca?
Yonca: Öpsün
Ateş Yoncanın kokusunu içine çeke çeke öptü.
Ateş: Oh! Mis!
Gizem: Hey! Kızı yedin resmen.
Ateş: Kıskandınız mı Gizem hanım?
Gizem: Yoo
Ateş yatağın üstüne duran oyuncak ayıyı eline alıp Yoncaya uzattı.
Ateş: Gizem ablan bana kızdı, ben ve bu ayıcık kardeş sana eşlik edebilir miyiz? En azından uyuyana kadar.
Gizem: aa olmaz, bende isterim.
Yonca: Prens.
Ateş: Ne?
Yonca: Ayıcık değil o prens.
Ateş: Çok özür dilerim, ben ve prens sana eşlik edebilir miyiz? Ha birde Gizem ablan var.
Yonca: Olur.
Gizem: Yatak odasına geçelim o zaman, buraya sığmayız.
Ateş: Olur.
.
Yoncayı ortamıza alıp yattık yatağa, Ateş korka korka elini Yoncayı yaklaştırıp başını okşadı.
"sen harika bir baba olacaksın" diye fısıldadım.
İç çekip Yoncaya baktı.
"korkuyorum" dedi
Neden korktuğunu biliyorum.. Yonca bir gün dolmadan alıştırdı bizi kendine.
Yonca: Anne..
Ateş aniden çekti elini.
Ateş: Rüya mı görüyor?
Gizem: Korkma, belli ki annesini görüyor, bırakalım biraz hasret gidersin.
Ateş: annesine ne oldu sence?
Gizem: bilmiyorum ama yaşıyor olsa bu kız bu halde olmazdı değil mi?
Ateş: olmazdı..
Uyuya kalmıştık, uyandığımızda sabah olmuştu.
Ateş ve Yonca birbirine sarılmış uyuyordu onlara kıyamayıp sessizce çıktım odadan.
Gizem: Olamaz yine mi?
Mide bulantısı ile kendimi tuvalette attım.
Kesinlikle strese gelemiyordum..
Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa girdim.
.
Ateşten..
Uyandığımda Gizem yoktu ama kollarımda bir yonca vardı..
Başını okşayıp öptüm, onu uyandırmadan kalktım yataktan.
Ateş: Günaydın
Gizem: Günaydın, uyanmadı mı daha?
Ateş: Yok valla melek gibi uyuyor.
Gizem: kıskanmaya başlıyorum.
Gizemi dudağından öpüp güldüm.
Ateş: Kıskanma kelebek, çünkü bundan bir tane yapmak için sana ihtiyacım var.
Gizem: Ateş.
Ateş: Ne?
Gizem: çok kötüsün.
Ateş: bence gayet iyiyim.
Gizem: sen kız mı istiyorsun?
Ateş: sağlıklı olsun tabi de, kız olsa fena olmaz
Gizem: neden?
Ateş: düşünsene evin içinde bir tane küçük Gizem var, kokusu bakışı.. Çok güzel olurdu.
Gizem: Küçük kelebek istiyorsun yani?
Ateş: fena olmazdı
Yonca: günaydın.
Gizem: Günaydın Yonca
Ateş: Günaydın dört yaprak.
Yonca yanıma gelip bacağıma sarıldı.
Ateş: Aman benim dört yapraklım uyuyor mu daha?
Yoncayı kucağıma alıp sandalyeye oturdum.
Ateş: Aç mısın?
Yonca: hı hı
Ateş: o zaman hemen karnımızı doyuralım.
Gizem çayları katıp oturdu, Yoncaya süt ısıtmıştı.
Gizem: o tabak bitecek.
Ateş: biz ortak yeriz karışma sen
Gizem: Allah Allah.
Kapı çalıyordu hatta vuruluyordu.
Gizem: ne oluyor ya?
Ateş: dur sen.
Yoncayı kucağımdan indirip kapıyı açtım üst komşu Selda teyzeydi gelen.
Selda: Oğlum koş! Koş araba yanıyor koş!
Ateş: Ne?
Selda teyze ile birlikte aşağı indik, araba yanıyordu.
Selda: aradık biz itfaiyeyi polise de haber verdik.
Gizem: Ateş?
Gizem kucağında Yonca ile gelmişti.
Gizem: Araba..
Gizem yönünü ters dönüp Yoncanın görmesini engelledi.
Gizem: Biz yukarı çıkalım, yukarı çıkalım.
Onlar içeri girer girmez kapıyı kapattım.
Selda: Oğlum Hasan amcan bunu bulmuş
Selda teyze elime bir kağıt tutuşturdu.
Selda: Bunu atmışlar önce sonra araba yanmış.
"Kızımı istiyorum, yoksa can yakarım"
.
Sizi seviyorum ❤️💫
Desteğiniz için teşekkür ederim ❤️

Ateşin Kelebeği. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin