0.5 ✨

2.9K 309 34
                                    

Bundan devam edelim..

<<<

Çanta duvarın arkasında kalmıştı. Zaten içinde çok önemli bir şey yoktu. Hepimiz müdürün odasına girerken ne yapsam da kaçsam diye düşünüyordum.

Müdür istisnasız herkesi azarlıyordu. Ama ceza vermeyecekti sanırım. Devran siki tutmuştu, Bahtiyar hayatta rahat bırakmazdı artık onu. Hazır buradayken izin işini halledebilirim galiba.

Elimi kaldırdığımda gözler bir süre bana döndü. "Hocam benim hastaneye gitmem gerek."

"Neden?"

"Sanırım kaburgalarımı falan kırdım." Dedim üstümdeki lakosu biraz yukarı sıyırarak. Sağ tarafımda oluşan morluğu gördüğümde, "Oha." Dedim. Ortaya bir yalan atmıştım ama gerçek olabilirdi.

"Sen bittin." Dedi Bahtiyar Devran'a doğru adım atarken. Son anda kolundan tutup durdurdum. Bir hayli güç sarf etmiştim bu konuda.

"Bahtiyar, tamam sakin. Hastaneye gideceğim işte."

"Bırak Deniz. Geberteceğim."

"Lan sakin diyorum amına koyayım." Diye sinirle yükseldim. Zaten derdim başımdan aşkındı bir de seninle uğraşamazdım. O sırada müdürün yanında olduğumu bile unutmuştum.

"Hocam izninizle ben hastaneye gidiyorum. Sonra istediğiniz zaman azarlarsınız. Velime falan şikâyet edecekseniz de kendisi burada. Bahtiyar hadi kardeşim sana emanet her şey. Ben gidiyorum. İzin vermeseniz de gidiyorum." Dedikten sonra odadan fırladım. Müdürün haberi olduğunu söyleyerek kapıdan çıktım. Güvenlik arayıp doğrulamıştı. Arka tarafa dolanıp çantamı aldıktan sonra evin yolunu tuttum. Hastane biraz daha bekleyebilirdi.

Bulduğum ilk taksiye atlayıp adresi verdim. Sonunda büyük bir tehlikeden kaçındığım için rahatlamıştım. Evden sonra gerçekten hastaneye gittim çünkü gitmeseydim Bahtiyar önce beni öldürürdü.

Ufak bir zedelenme olduğunu söyleyip krem verdiler. En azından kaburgalarım sağlamdı.

Yumurtalıklarımı koparıp atmak istediğim saatlerdeydim. Bahtiyar Ceylin'le beraber gelmiş beni koltuk ve yer arasında mekik dokurken bulmuşlardı. Asla sabit duramıyordum.

"Çikolatalı pasta aldım sana." Dedi Ceylin elindeki poşeti uzatırken. Onu yanağından öpüp pastayı mutfağa götürdüm. Kendi tabağıma kocaman bir dilim koyduktan sonra salona döndüm.

"İstiyorsanız siz de kendinize alın." Diyerek koltuğa oturdum.

Pastayı büyük bir iştahla yemiştim. Zaten öğle yemeği de yemediğim için açtım.

"Ne dediler hastanede?" diye sordu Bahtiyar.

"Küçük bir zedelenme. Krem verdiler, yakında geçermiş."

"Çocuklardan birinin burnunu kırmışsın." Bahtiyar gururla konuşmaya başladığına göre elim armut toplamamış.

"Yakışıklı yüzüme zarar gelmedi, şansına küs." Diyerek dil çıkardım.

"Bir de gelseydi. Yine de elimden kurtulamayacaklar. Araştırmalarıma göre ben daha zenginim."

Bahtiyar hem zengin hem aslan burcuydu. Geçmiş olsun.

Bahtiyar telefonuna gelen mesajı gülerek bize gösterdi.

Asya: Hadi dışarı çıkalım.

"Bununla birlikte okulun en güzel kızını tavladığımı söyleyebiliriz değil mi?" diyerek sırıttı. "Kızım 5/10 tipler iş yapıyor bu devirde. Senin gibi 10/10'lar değil. Heyyt." Dedi ayağa kalkarak. En azından 5/10 olduğunu kabul ediyordu.

"Ben şimdi müstakbel sevgilim ile dışarı çıkıyorum. Hani sende olmayandan. Önümüzdeki uzun bir süre olmayacak olandan. Sevgili." Dedi üstüne bastıra bastıra. Tekme atmaya çalışsam da gülerek kaçmıştı. Üstünü değiştirmesi ile evden çıkması bir olmuştu.

Elimle yanımı pat patlayarak Ceylin'den yanıma gelmesini istedim. Beni ikiletmeyerek oturduğunda sarılıp başımı omzuna yasladım. Şu an duygusal bir toptum.

"Asya ulaşılmaz gözükse de iyi kızdır." Dedi diğer omzunu silkerek. "Devran hiç onun peşinden koşmadı ama. Gözü hep Bilge'deydi."

"Onların aralarında bir şey mi var?" diye sordum kafamı kaldırıp. Merak etmiştim. "Kavga ediyorlar gibi."

"Devran iki yıl boyunca koştu Bilge'nin peşinden. Bilge hiç pas vermiyordu. Geçen senenin ortasında falan çıkmaya başladılar. Bilge sonunda pes etti falan diyorduk aramızda hatta. Aileleri de tanışıyor, sonu evliliğe kadar gider onların."

"Bilge pek mutlu gibi görünmedi."

"Aslında Devran'la birlikte olmadan önce daha farklıydı. Sıcak bir izlenim bırakıyordu. Ama onunla çıkmaya başladıktan sonra değişti. Notları falan düştü. Hiçbir şey umurunda değil gibi davranıyor. Belki ailesi zorlamıştır." Diyerek tekrar omuz silkti.

Bana anlatsaydı muhtemelen yardım etmek için elimden geleni yapardım. Bu yüzden anlatmadığına sevinmiştim. Karışmak istemiyordum.

"Müdür ceza vermeyecek. Devran zaten sürekli kavgaya karıştığı için tolerans gösteriyor. Yine aynısını yapacak. Bahtiyar'ın kolayca bırakacağını sanmıyorum ama. Sence ne yapar?"

"Bilmem. Devran'ın tahtını sarsacak bir şeyler yapar herhalde. Neyde iyi bu çocuk?"

"Basketbol takımının ası."

"Oradan başlar. Önce takıma girer sonra as olur. Benim aksime sporda çok iyi Bahtiyar." Diyerek dudak büzdüm. Eskiden kalbim zayıf olduğu için yataktan çıkamazdım, spor zaten hak getire. İyileştikten sonra da alışkın olmadığım için yapamıyordum. Sadece dans edebiliyordum o da spordan sayılmıyor sanırım.

Ertesi günün hafta sonu olması işime gelmişti. Bütün gün yatmıştım. Bahtiyar arada sırada dışarı çıkmıştı dönüşte bana tatlı almıştı. Ceylin sürekli yanımdaydı ve hiç sıkılmamıştım. Arkadaşlar tarafından kutsandığımı düşünüyordum.

İddia (GirlxGirl)Where stories live. Discover now