0.9 ✨

3K 327 48
                                    

Diyorum yorum bu yazarın gazı diye inanmıyosunuz...... Neyse yine de bugünlük bu kadar jsdkflsdşf
Dansı yukarı bırakıyom izleyin, May J... aşığıyız evelallah

<<<<<<<

Çantama gidip telefonumu çıkardım. Son aramalarda Bahtiyar'ı bulup arama tuşuna bastım. Kulağıma götürüp açmasını beklerken ayağımla tempo tutuyordum.

"Ne var lan?" diyerek açtı telefonu. Diyorum, bayılıyor bu çocuk bana.

"Terliyim, okula kıyafet getirmen lazım."

"Oldu, başka emrin?"

Gözlerimi devirdim.

"Şimdi sana bir dakikada gelecekten bir kesit söyleyeceğim? Hazır mısın?" dediğimde alaylı bir ses çıkardı. "Bu şekilde eve geleceğim ve yolda gelirken terim kuruyacak. Haliyle hasta olacağım tabi bünyemin farkındayız. Hasta olduğumda ne olacak? Hemen babamı arayacağım. Ne diyeceğim? Bahtiyar yüzünden hasta oldum. Babam ne yapacak? Hemen senin babana söyleyecek. Senin baban ne yapacak? Altındaki arabayı alacak. Elveda demeye hazırsan tamam ben gelirim eve." Dedim göremeyeceğini bilsem de omuz silkerek.

"Piç." Dedi tıslarcasına. "Geliyorum."

"10 dakika içinde burada ol."

"He he." Diyerek telefonu yüzüme kapattı. 1 saate anca gelirdi bu.

Telefonu kapattığında birkaç kişinin dinlediğini fark ettim. "Kıyafet sipariş ettim." Diyerek telefonu tekrar çantaya attım. "Siz gidin ben arkadaşım gelene kadar çalışıp çıkarım. Terim soğumasın onu beklerken."

Hepsi çıkmıştı ama Bilge kalmıştı.

"Bende kalıyorum. Belki bir gelişme olur. Mucizevi bir şekilde güç falan kazanırsın. Seyit Onbaşı gibi."

O buna inanıyorsa sorun yoktu. Zira ben inanmıyordum.

Cidden ortam alev alacak diye ödüm kopuyordu. Benim kız olduğumu anlamasından daha çok korkutuyordu bu durum. Bugün iyice sarmıştım yani göğsüm duvardan farksızdı. Hala anlamadıysa zaten anlamazdı.

Aramızdaki çekime diyecek lafım yoktu. Ceylin arkadaşım olduğundan mı nedir onunla asla bu tarz bir çekim hissetmemiştim. Bilge ile dans etmek ise... farklıydı. Yaptığım çoğu şeyden zevk almıyordum. Dansı bile eğlenmek için yapıyordum. Ama bu şekilde dans etmekten inanılmaz zevk almıştım. Keyifliydi. Yorgunluktan ölsem bile devam etmek istiyordum. Bu duygular benim için ilkti.

"Devran bir erkekle bu kadar yakınlaşmana kızmıyor mu?" diye sordum bacaklarını belime doladığında. Erkekle aynen.

Kısa süreliğine alnı alnıma yaslandı. İstemsizce belindeki elimi sıktım. Belime sarıldığı gibi kafasını omzuma koyması gerekiyordu. Arkasından da hemen dönecektim. Alnıma yaslandıktan sonra kafasını boynuma koyunca öylece kalakaldım. Dönmeyi unutmuştum. Beni sımsıkı tutuyordu.

Arkada kısık seste şarkı çalmaya devam ediyordu.

"I'm so in love with you (Sana çok aşığım)
And I hope you know (Umarım biliyorsundur)
Darling your love is more than worth its weight in gold. (Sevgilim, senin aşkın altından çok daha değerli)"

İkimizin de göğsü hızlı bir şekilde inip kalkıyordu.

"Devran asla bir erkekle yakınlaşmamı kıskanmaz." Dedi başı omzumdayken. Nefesi boynuma çarpıyordu ve kahretsin ki bu kadarı bile tahrik etmeye yetiyordu. Yemin ederim, gerçekten erkek olsaydım çoktan kalkmıştı.

Yalnız Devran bu orospu çocukluğu. Ne demek kıskanmamak? Kardeşim sevgilin şu an kucağımda. Aloooo? Tutup öpsem ne olacak şimdi? Karşı da koyamıyorum zaten çekime. Püüü senin kalıbına ya. Medeni olacağız derken yoldan mı çıktınız ne yaptınız?

"Döndürsen mi artık?" diye sordu.

"Yerin baya rahat gibi orada. Kucağıma yerleştin iyice." Diyerek iğneledim bende.

"Rahat." Derken mümkünmüş gibi kollarını biraz daha sıkmıştı. Üç kere etrafımda dönüp indirdim. Kendini yere bıraktı.

Eğer biraz daha dans edersek kötü şeyler olacaktı. O yüzden tekrar telefonumu çıkarıp Bahtiyar'ı aradım.

"Neredesin amına koyayım, 1 saat oldu."

"Geliyorum be. Saatin kaç olduğundan haberin var mı? Trafik var."

"Ne zamana burada olursun?"

"10 dakikaya."

"İyi. Dans stüdyosu bodrumda. Çabuk gel."

"Bunun acısını fena çıkaracağım yalnız."

"Tabi paşam tabi. Dilimin ucundasın unutma."

"Siktir git." Dedikten sonra telefonu yüzüme kapattı.

Olduğum yere yattım. Yakında gelirdi.

"Arkadaşlığınız her zamanki gibi göz yaşartıcı." Dedi Bilge.

"Öyledir. Alt tarafı evden kıyafet getirecek. Ne tatava yaptıysa."

"Beraber mi yaşıyorsunuz?"

"Aynen."

İlk defa şaşırmıştı. Niye bu kadar şaşırdığını merak etmiştim.

"Ne oldu?" diye sordum o yüzden.

"Aileleriniz nerede?" dedi biraz durup.

"Antalya. Biz son seneyi Ceylin'le geçirmek istedik. Üçümüz çocukluk arkadaşıyız. Anı biriktirelim dedik." Külliyen yalandı. Önceden ayarlanmış senaryoyu söyledim.

Biraz sonra Bahtiyar gelmişti. Elinde çantayla içeri girdi.

"Al, götüne sok." dedi çantayı bana fırlatırken.

"Terbiyeni bozma, seni bozmayayım." Diye yanıtladım.

"Sen çok terbiyelisin zaten. Mal."

"Duş alacağım. İster burada, ister arabada bekle." Dedim ayağa kalkarken. Çantayı alıp erkek soyunma odasına girdim. Bugün bir şekilde yırtmıştım ama diğer günler ne yapacaktım? Sanırım her Allah'ın günü kalıp fazladan çalışma bahanesini kullanacaktım. Yapacak bir şey yok.

En temiz görünen duşa girip duş aldım. Sargı terden tutulmuyordu. Bahtiyar tabi ki sutyen ya da yarım atlet koymayı akıl etmemişti. Mecbur bir şey giymeyecektim.

Üstümdekiler fazlasıyla bol olduğu için çok belli olmuyordu ama yine de oluyordu. Bilge'nin çoktan gittiği üzerine dua ederek çıktım.

Bahtiyar'a sorduğumda benden birkaç dakika önce çıktığını söylemişti. Rahatlayarak arabaya ilerledim. Bahtiyar eve sürerken günümüzün nasıl geçtiği konusunda küçük bir sohbet yapmıştık. İki dakika önceki sürtüşme aklımıza bile gelmemişti. Biz böyleydik.

Bilge'yle olanları düşünmekten uyuyamamıştım. Sarıldığı kısım her seferinde gözümün önüne geliyordu ve saatlerce dans etmişim gibi kalbim atıyordu.

"İşte şimdi sıçtın Deniz." Dedim mırıldanarak. Derin bir iç çekişten sonra uyumaya çalıştım.

İddia (GirlxGirl)Where stories live. Discover now