İddia (GirlxGirl)

2.6 ✨

Evet gece yorum gelmiyo iç sesim her zamanki gibi haklı daha çok dinlicem onu sdjfkldsgfds

<<<<<<<

Bilge'nin omzuna yaslanmış bir şekilde uyukluyordum. Bütün hocalar sınavların başlayacağından falan bahsediyordu ama umurumda değildi. Hiçbir zaman okulda iyi olmamıştım, muhtemelen bunun sebebi hayatım boyunca doğru düzgün bir okul yaşantım olmamasıydı. Hastaneden okula gitmeye fırsat mı vardı sanki.

"Bebeğim." Bilge'nin sesiyle gözlerimi açtım. Yarı uyur yarı uyanık bir haldeydim.

"Balım yemek yemen gerekiyor öğle arasına girdik." Saçlarımın arasından öptü. Daha önce de sürekli temas halindeydik zaten ama öpmeler ve sevgi sözcükleri yoktu. Sadece bunların eklenmesi bile çok şeyi değiştiriyordu. Kalbimin her seferinde aşkla dolması buna dahildi.

"Beraber yiyelim." Dedim doğrulurken.

"Bugün Çağla ve Duygu ile yiyeceğim. Aramız daha fazla açılmadan net bir konuşma yapmam lazım sanırım onlarla. Beni düşündüklerini biliyorum ama bu şekilde tavır almaları çok fazla."

"Beni sevmiyorlar." Diyerek yarım bir şekilde sırıttım.

"Sevecekler. En azından ön yargısız düşünüp öyle karar verecekler. Sevmezlerse de yapabileceğim bir şey yok, iki tarafı da birbirinden uzak tutmaya çalışırım."

"Arada kalan sen olacaksın, boş ver sevmesinler beni."

"Hayır, konuşacağım onlarla. Zaten bütün bu ilişki olayını onlara anlatmadığım için kırgın olduklarını biliyorum. Açıklayınca anlayacaklardır. Yıllardır arkadaşız, beni etrafımdaki insanlar için seviyorlarsa öyle bir arkadaşlığa ihtiyacım yok zaten."

"Bal mı damlıyor ağzından? Bir kere yesem mi o baldan?" Dudaklarına yaklaşırken kendimi tuttum. Çok fazla göz vardı üstümüzde. Duyamıyor olsalar bile hareketlerimizi izliyorlardı.

"Off, seni öpmeden nasıl dayanacağım. Önceden bir şekilde dayanıyordum ama bir kere öptükten sonra dayanamıyorum. Zaten birbirimizde kalma imkanımız çok kısıtlı."

Kulağıma doğru eğildi. Nefesi kulağımı gıdıkladığı için etkilenmek yerine ister istemez kıkırdadım. "Dans kulübüne tekrar girersen bolca görüşür, sarmaş dolaş bolca dans eder ve herkes gittikten sonra birlikte duş alabiliriz."

Dedikleri etkilemişti işte. Kulağımın altına masum bir öpücük bırakıp sırıtarak ayağa kalktı. "Düş önüme, Ceylin ve Bahtiyar ile yiyeceksin öğün atlamanı istemiyorum."

"Hay hay efendim." Derken sırıtışına karşılık verdim.

Yemeklerimizi aldıktan sonra o arkadaşlarının yanına giderken bende kendi arkadaşlarımın yanına ilerledim. İkisi atışarak yemek yiyorlardı.

"Ooo kimleri görüyoruz, sonunda bizi hatırladın." Bahtiyar'ın sitemine göz devirerek masaya oturdum.

"Sen bakma ona, ondan önce sevgili yapmanı kıskandı." Dedi Ceylin gülerek.

"Yoo." Bahtiyar inkar etmeye çalıştı ama gerçeği biliyorduk.

"Aşık olmamı mı kıskandın len doğruyu söyle." Bu 'len' de yapışmıştı ağzıma.

"Çok değiştin sen." Dedi sahte göz yaşlarını silmeye çalışırken. "Nerede benim asker arkadaşım?"

"Öldü."

"Neyse yakında Bilge'den sıkılacağına bahse girerim. İstediğini elde edince sıkılırsın genelde."

"Normalde seninle bahse girmemeye yeminliyim Bahti." Dedim elimdeki çatalı tabağın kenarına bırakırken. "Fakat Bilge'den sıkılmayacağıma dair hayatımdaki her şeyin yanısıra kendi hayatım üstüne dahi bahse girebilirim."

"O kadar yani?"

"Evet, o kadar."

"Nesi farklı bu kadar?"

"Biliyorsun bütün ilişkilerim cinsel temelliydi. Hepsi ten uyumuydu, sevişiyordum ve dediğin gibi sıkılınca ayrılıyordum. Bu yüzden doğru düzgün bir ilişkim olmadı hiçbir zaman. Bilge'nin ise farklı olduğunu hissediyorum. Hiç sevişmesek bile bir ilişki yürütebilecekmişiz gibi bir his var içimde." Sonra durup dediklerimi düşündüm. "Garip, böyle düşünecek bir insan değildim ben. Harbi değişmişim."

"Evladım ilk adımlarını atıyor." Diyen Ceylin bana sarıldı. Sonra geri çekilip konuşmaya devam etti.

"Lan ben sana böyle sarılıyorum falan ama Bilge kıskanmasın?"

"Sence seni kıskanacak bir kızı sevgilim olarak hayatıma alır mıyım ben?"

"Düşünsene ben mi Ceylin mi diye bir soru geliyormuş sana." derken kıkırdadı.

"Sen kimsin diye yanıtlarım cevap olarak."

"Peki aynı soru benim isminle gelirse?" diye sordu Bahtiyar.

"Bahtiyar kim amk derdim." Diyerek sırıttım. Tabi ki şaka yaptığımın farkındaydı, bu ikisini kimseye değişmezdim.

"Bana olan aşkından öleceksin. Karşılık veremem diyorum kızım sana, anlasana."

"Ah Bahtiyar, ne olur sevsen beni..." Oyununa devam ettim.

"Olmaz, imkansız aşk bizimkisi..."

"İyi be sevmezsen sevme seninle mi uğraşacağım." Diyerek yemeğe döndüm. Sevmeyen birine gösterilebilecek max tolerans bu olmalıydı.

Yemeklerimizi yedikten sonra sınıfa çıktık. Soğuk olduğu için bahçede pinekleme devri bir süre kapanmıştı. Zil çalana kadar ikisinin sınıfında onlara eşlik etmiştim.

Sınıfa döndüğümde Bilge'yi sırada otururken görmüştüm. Yüz ifadesinden konuşmanın gidişatını anlamaya çalışmıştım ama aksi bir durum yok gibi görünüyordu. Vardıysa da Bilge çok iyi rol yapıyordu çünkü anlayamamıştım.

Yanına oturup elini tuttum. Parmaklarımın arasına parmaklarını geçirip ellerimizi kenetledi.

"Çok uykum var." Diyerek sıraya yaslandı.

"Uyu bir tanem." Diğer elimi saçlarının arasına atıp yavaşça okşamaya başladım.

"Not almam lazım, sınavlar başlıyor."

"Ben alırım senin yerine. Uyu hadi."

Gözleri kapandı. Ders dinlemek normalde olsa asla yapmayacağım bir şeydi. Evet, Bilge beni gerçekten değiştiriyordu. Ve sanırım bu iyi yöndeydi.

Tuhaf bir şekilde yazım güzeldi. Çok fazla yazı yazmazdım bu yüzden Bahtiyar ve Ceylin güzel olmasına çok şaşırırdı. Sağ elimi hissetmiyordum. Bilge sol elimi iki elinin arasına almış tutarak uyuyordu. Başlamadan önce bir zeka parıltısı göstererek telefondan ses kaydını açmıştım, isterse Bilge sonra dinleyebilirdi.

Benim için önemli değildi ama onun için notları önemliydi. Şu an olduğu ortamdan ne kadar hızlı kurtulabilirse o kadar iyi olduğunu düşünüyordu, haliyle her yolu açık tutmak için dört bir yandan her şeyi yapmaya çalışıyordu. Gerek dersler olsun gerek dans konusu olsun.

Biraz bile yardım dokunabilecekse seve seve yapmaya hazırdım. Nefret ettiğim dersleri bile can kulağı ile dinleyebilirdim bunun için. Bilge'yle bir gelecek düşüncesi aklıma düştüğünde heyecanlandım. Güzel olurdu, onunla bir ömür.

Diğer derse geçmiştik ama Bilge hala uyuyordu. Eh, gece çok uyutmadığım için uykusuz olmasının suçlusu ben sayılırdım. Aslında her gecemiz öyle geçecekse isterse not tutmaktan sağ elim kopsun, umurumda değildi açıkçası. Tamam şu an libido çok gereksiz, dersi dinlemen lazım Deniz başka bir şey düşün. Ya da vazgeçtim, dün gece nasıldı ama hiç hissetmedin değil mi öyle şeyler daha önce? Hele yara izini öptüğünde için bir tuhaf oldu değil mi? Dokunuşlarını hatırlıyorsun kesin.

İç ses senin amına koyayım ya. Ders dinleyecektim ben, ne gerek vardı şimdi bunları düşündürmeye...